Yurtdışında eğitim hayal olmaktan çıkıyor

Yurtdışında eğitim hayal olmaktan çıkıyor

Uluslararası öğrenci danışmanlık şirketi IDP Education, Türkiye ofisini İstanbul’da açtı. Her yıl 30 bin öğrenciyi eğitim kurumlarına yerleştiren şirket, Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, Kanada ve İngiltere’de okumak isteyenlere ücretsiz danışmanlık yapıyor.

YABANCI bir ülkede eğitim almak artık zor değil. Yeter ki doğru karar verin. Asıl zor olan da bu zaten. Yurt-dışında okul seçerken zihninizi kurcalayan tüm sorulara mutlaka yanıt bulmalısınız. Karar vermeden önce iyi bir araştırma yapmanızda fayda var. Ülke seçerken, üniversitenin bulunduğu bölgeden öğretim kadrosunun kalitesine kadar birçok kriteri dikkate almalısınız.

Tabii sosyal imkanlar, gelişmiş laboratuar şartları, mezun olunduğunda iş imkanı ve eğitim süresince kalınacak yurt ve spor tesislerinin modernliği gibi ayrıntılar da bu zor seçimde belirleyici oluyor.

İşte bu ve benzeri konularda kendiniz de sıkı bir araştırma yapabilir ya da uluslararası danışmanlık hizmeti veren şirketlerden destek alabilirsiniz. Bu alanda faaliyet gösteren ve dünyanın en büyük uluslararası öğrenci danışmanlık şirketlerinden biri olan IDP Education, Türkiye ofisini Eylül 2011’de İstanbul’da açtı.

25 ÜLKEDE 80 OFİSİ VAR

IDP Education Türkiye Ülke Müdürü Cari Holtman, “Şirketimiz stratejisini birçok ülkede hizmet vermek üzere revize etti. Bu doğrultuda Türkiye’de de ofis açtık” diyor.

IDP Education, 1969 yılında Avustralya-Asya Üniversiteler Birliği (AAUCS) tarafından kurulmuş. Ancak sadece Avustralya odaklı çalışmıyor. ABD, Kanada, İngiltere ve Yeni Zelanda eğitim kurumlarına yönelik de hizmet veriyor.

2007 yılından bu yana her yıl ortalama yüzde 20 büyüyen şirket, 2011’de 200 milyon dolar ciroya ulaşmış. Halen 25 ülkede 80 ofisiyle hizmet veren IDP Education, yılda yaklaşık 30 bin öğrenciyi değişik okul ve programlara yerleştiriyor. IDP, dünyanın en önemli yerleştirme kurulu sertifikasını veren uluslararası Amerikan Danışmanlık Kurulu (AIRC) onayına sahip ender şirketlerden biri…

“BİR AYDA KARAR VEREMEZSİNİZ”

Yurtdışında okumak isteyen öğrencilerin karar vermek ve kararını gerçekleştirmek için zaman ayırması gerektiğini belirten Cari Holtman, “Bu bir ay öncesinden karar verilebilecek bir konu değil. Eğitime başlayacakları tarihten ortalama 18 ay önce araştırmaya başlamakta yarar var” diyor. Örneğin, lisans için yurtdışına gitmek isteyen öğrenciler ll’inci sınıfın sömestrinde bunun üzerine düşünmeye ve araştırmaya başlamalı. Öğrencilerin geçmeleri gereken pek çok test var ve en geç ll’inci sınıfın yaz tatilinden itibaren bu testlere girmek zorundalar. Bu testlerin başında IELTS, SAT veya ACT geliyor.

Aynı durum yurtdışında yüksek lisans veya doktora yapmak isteyen lisans öğrencileri için de geçerli. Onlara da üçüncü sınıfın sömestr tatilinden itibaren düşünmeye ve araştırmaya başlamaları tavsiye ediliyor. Tabii onların da girmeleri gereken testler var. Örneğin, işletmeyle ilgili eğitim alanlar GMAT, işletme dışı olanlarsa GRE testlerine girmek zorunda. Bunlara ek olarak, özellikle lisansüstü eğitim için öğrenciler ne okumak istediklerini çok iyi düşünmeleri gerekiyor. Doktora seviyesindeki öğrenciler için arzu ettikleri alanda araştırma yapan bir profesör bulmak çok önemli. Doktora için sıralamalar ve okulların prestijinden çok aynı alanlarda araştırma yapmış bir profesörü izlemek çok daha önemli. Örneğin Harvard her alandaki en iyi profesörler için tekel değil. Nitekim Holtman da böyle bir durum yaşamış. Harvard’a kabul edildiği halde Wisconsin Üniversitesi’nde-ki uzman profesörle çalışmayı tercih etmiş.

EN ÇOK ABD TERCİH EDİLİYOR

ABD, yabancı bir ülkede eğitim görmek isteyen öğrenciler tarafından en çok tercih edilen ülkelerin başında geliyor. 2010-2011 eğitim döneminde ABD’ye dünyanın çeşitli ülkelerinden 723 bin öğrenci gitmiş. ABD’yi 330 bin öğrenciyle İngiltere, 280 bin öğrenciyle de Avustralya takip ediyor, Türkiye, ABD’ye öğrenci gönderen ülkeler arasında ilk 10’da yer alıyor. Halen ABD’de eğitimine devam eden 12 bin civarında Türk öğrenci bulunuyor. Türkiye’nin en fazla öğrenci gönderdiği ülkeler listesinde ABD’yi İngiltere, Almanya ve Kanada izliyor. Yurtdışı eğitim için yılda yaklaşık 1 milyar dolar harcadığımız tahmin ediliyor.

TÜRKLER MÜHENDİS VE İŞLETMECİ

Yabancı öğrencilerin en çok tercih ettiği alanlarsa işletme, mühendislik, fizik ve yaşam bilimleri, matematik, bilgisayar ve sosyal bilimler şeklinde sıralanıyor.

Uluslararası üniversiteler Türkiye’den genelde lisansüstü eğitim için tercih ediliyor. Ancak lisans eğitimi için yurtdışına gitmek isteyenlerin sayısı da her geçen yıl artıyor.

Türkler arasında mühendislik ve işletme bölümleri çok popüler. Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin ücretlerinin yurtdışında-ki üniversiteler seviyesinde olduğunu belirten Holtman, “Bu durum çocuklarını yurtdışında okutmak için aileleri cesaretlendiriyor. Ayrıca birkaç yıl önce 4 yıllık lise eğitimine geçilmesi de etkili olacak. Zira lisede bir yıl fazla zaman harcanması, öğrencinin olgunlaşarak yurtdışında okumak için kendisini daha hazır hissetmesini sağlıyor” diyor.

DURGUNLUK ETKİLEMİYOR

Eğitim, genel olarak ekonomik krizlerden izole bir sektör. Kriz, genellikle öğrencinin yükseköğrenim hayallerini gerçekleştirmesini etkilemiyor. Hatta kriz, işi nedeniyle MBA veya işletme sertifikası almayı erteleyen çalışanların, işsiz kaldıklarında hayallerini gerçekleştirmesini dahi sağlayabiliyor. Böylelikle krizin bitiminde kariyerlerine daha üstün özelliklerle geri dönme şansı bulabiliyorlar.

LİSANI ORADA ÖĞRENMEK MÜMKÜN

Yabancı dili yeterli olmayanların da yurtdışındaki kurslara devam ederek yaklaşık dokuz ayda dil sorunu çözmesi mümkün. Hem devlet üniversitelerinin hem de özel üniversite ve kolejlerin çoğunda dil eğitimine yönelik hazırlık programları var. Eylül ve ekim aylarında başlayan programlar, genelde 6 veya 8 aylık yoğun dil eğitiminden oluşuyor. Söz konusu Avrupa ve Amerika olduğunda akademik yıl programları, genel İngilizcenin yanı sıra IELTS ve TOEFL gibi bazı testlere de hazırlayıcı nitelikte olduğu için akademik yazma, dinleme ve okuma gibi hazırlık programlarıyla adayları üniversite eğitimine hazır hale getiriyor. Üstelik hazırlık programlarının fiyatı diğer eğitim programlarına göre daha düşük.