Yumurta Beyazı Tozunu İlk Üreten Çok Kazanacak
Yumurta akı ürünleri yalnızca gıda endüstrisi tarafından değil, sokaktaki vatandaş tarafından da tüketilmeli. Girişimciler uygun süreç teknikleri oluşturarak yumurta akı işleyen tesis kurabilir.
ÖNCELİKLE ülkemizde ve dünyada hızla yayılan neredeyse salgın haline gelmiş sağlık sorunlarından söz etmek istiyorum: Tıp otoriteleri tarafından birçok hastalığın başlıca nedeni olarak beslenme alışkanlıkları gösteriliyor. Dünyada her yıl kalp damar hastalıkları başta olmak üzere kötü kolesterol, diyabet, kanser, astım, alzheimer, obezite, parkinson hatta otizm gibi hastalıklar artıyor. Bunların bazıları bilindiği gibi kronikleşme eğiliminde.
Çoğu insan kimi gıdaları yalnızca ‘hayatta kalma unsuru’ ya da ‘gurme alışkanlık’ olarak değil aynı zamanda tedavi ve korunmaya yardımcı bir gereksinim olarak kabul ediyor. Gerçekten de yapılan araştırmalar gösteriyor ki yediğimiz her şey insan bünyesine hem anında hem de zamana yayılarak etki ediyor. Gıdalar yerine göre hem ‘ilaç’ hem ‘zehir’ etkisi yaratabiliyor. Hatta kimi hastalıklar programlı diyetle ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle giderilebiliyor.
Beslenme alışkanlıklarının yaşam kalitesine etkisi bilinen bir gerçek. Genetiği değiştirilmemiş meyve ve sebzeler, deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi proteinleri dikkatlice tüketen toplumlar daha uzun ömürlü oluyor. Tıpkı Okinawa ve Sardunya adalarında olduğu gibi.
SAĞLIKLI PROTEİN ÜRÜNLERİ
Üzülerek ifade etmemiz gerekir ki bugün çoğu ülkede -gelişmişler dahil- perakende pazarı proses gıdalardan geçilmiyor. Yapay gübreyle yetiştirilmiş sebzelerden büyüme hormonu verilmiş et ürünlerine, katkı maddeleriyle dayanıklılığı arttırılmış ekmeklerden katışık yemlerle beslenmiş kanatlı yumurtalarına kadar sağlığa tümüyle zararsız gıda bulmak gittikçe zorlaşıyor.
Bugün insanların çoğu protein eksikliğine bağlı olarak ‘malnutrition’ dediğimiz beslenme bozukluğu sorunu yaşıyor. Kolesterol yüksekliği olan bir insanın uygun gıda bulması çok zor. Böyle ürünlerin tüketici algısında ‘sporcu gıdası’ veya ‘pahalı diyet ürünü’ gibi önyargılarla şekillenmesi durumu daha da zorlaştırıyor. Haliyle çoğu kişi kolesterolü düşük ama doğal kaynağı itibariyle kaliteli ürünlere yönelemiyor. Çünkü böyle bir farkındalık oluşturulmadığı gibi, çoğu kişi dünyada bu tür ürünlerin var olduğundan da habersiz.
Daha önce de yazdık; ‘whey powder’ (peynir altı suyu tozu), ‘izole edilmiş bakliyat proteinleri’, ‘kolesterolü azaltılmış pastörize sıvı yumurta ürünleri’ ve ‘yumurta akı tozu’ gibi çeşitler hem sağlık açısından mucizeler yaratıyor hem de oldukça ucuza işlenebiliyor. Bu ürünleri ülkemizde bulmak çoğu zaman mümkün değil.
Ancak ünlü bir süt ve süt ürünleri üreticisinin bu konuda atılım başlattığını yakından biliyorum. Şık ambalajlarda pazara sunulan doğal protein bazlı kakaolu, vanilyah süt ürünleri piyasada epey sükse yaptı. Bu sürecin devam edeceğini umuyorum.
Sağlıklı protein ürünleri beslenme açısından hayati öneme sahip. Kötü kolesterol gibi zararlı maddeleri içermediği gibi büyüme hormonunu (HGM) tetikleyen, anti aging ve enetji sağlayan amino asitleri bünyesinde barındırıyor.
Özellikle yukarıda saydığımız 21. Yüzyıl hastalıklarından kurtulmak isteyenler, büyüme çağındaki çocuklar, yaşlılar ve sağlıklı yaşamak isteyenler için protein odaklı ürünler tüm dünyada vazgeçilmez olmaya başladı.
EN ÖNEMLİ PROTEİN KAYNAĞI
Gelelim odaklanmak istediğimiz asıl konuya: Güçlü bir protein kaynağı olan yumurta akı ve yumurta akından elde edilen ürünler şu sıralar dünyada çok popüler. Başta ABD, Avrupa ve Japonya olmak üzere birçok ülkede insanlar sağlık duyarlılığı ile doğal yumurta ve özellikle yumurta akı ürünlerini tercih ediyor.
Yumurta deyince ilk akla gelen yumurta sarısı ve onun dayanılmaz lezzeti. Ancak, dünyada sağlıklı beslenmek isteyenler için talebin çoğu ‘dehidrate’ (suyu alınmış) toz iıalindeki yumurta ürünlerine veya pastörize edilmiş sıvı yumurta akma yöneliyor. Toz yumurta ürünleri ‘yolk powder’ (yumurta sarısı tozu) ve ‘egg white powder’ (yumurta beyazı tozu) olmak üzere ikiye ayrılıyor. Her iki ürün karışık olarak da satılabiliyor.
Bunlar yalnızca gurme mutfaklarda ve pastacılık ürünleri üreten işletmelerde değil evlerde de çok kullanılıyor. Bu hazır ürünleri bulmak bazı ülkelerde çok kolay.
Sıvı yumurta akı ambalajları ise bildiğimiz UHT süt ambalajlarının neredeyse aynısı. Her bir ambalajda 10-15 yumurtaya denk gelecek miktarda sıvı yumurta akı bulunuyor.
Ülkemizde yumurta beyazını sadece pastaneler ve ufak imalathaneler kullanıyor. Çoğu kez gereken önem verilmediğinden ve içeriğinin bir sağlık hâzinesi olduğu bilinmediğinden yumurta akları genellikle heba olup gidiyor.
YUMURTA AKI DEYİP GEÇMEYİN!
Yumurta sarısına göre hep ikincil muamele gören yumurta akı aslında komple bir besin. İçinde büyümekte olan bir insanın ihtiyaç duyduğu tüm proteinleri ve vücudun kendi başına üretemediği aminoasitleri barındırıyor. Bunun yanı sıra yumurta akında başka yaşamsal meddeler de bulunuyor.
Bu yüzden yumurta akının belki de en önemli pazarı şimdilik ‘body building’ kitlesi. Sporcular genellikle doğrudan yumurta akı tozunu veya konsantre edilmiş protein özlerini tüketiyorlar. Yumurta akı sporcunun metabolizmasında önemli değişimler yaratıyor, kişi kendini olağanüstü dinç ve iddialı hissediyor.
Sporcu ve gençlik pazarında yumurta akının böylesine önemli bir yeri varken ülkemizde protein eksikliğinden dolayı sağlık sorunu yaşayanlar yadsınamayacak kadar çok. Temel sorun yumurta beyazının olağanüstü faydalarının herkes tarafından bilinmemesi ve bugüne 3 değin bilinçli farkındalık yaratılmamış olması.
Oysa gelişmiş ülkelerde ‘en hızlı raf ürünü’ haline gelen yumurta akının yapılan araştırmalar sonucunda tüketici belleğinde önemli bir yeri olduğu görülüyor. Kas ve kemik erimesine yararlı ve özellikle büyüme çağındaki çocukların HGH (insan büyüme hormonu) üretimine direkt etkisi var. Beyin ve sinir dokularının gelişiminde ve ‘bilişsel hafıza’ sorunlarını önlemede de etkili olduğu biliniyor. Ayrıca dokuları onarmasıyla da hemen dikkat çekiyor.
Ülkemizde özellikle kahvaltı öğünlerinde yumurta sarısına göre yumurta akı hep üvey evlat muamelesi görüyor ve çoğu insana yavan geliyor. Oysa beğenmediğimiz yumurta akının toz olarak ya da pastörize sıvı şekilde tüketilmesi sağlık açısından mucizeler yaratıyor.
Şu anda süpermarketlerde hatta gurme marketlerde normal vatandaş için bu ürünleri bulmak neredeyse imkânsız gibi. Oysa yumurta akı ürünleri yalnızca gıda endüstrisi tarafından değil ‘herkes’ tarafından tüketilecek bir besin.
Girişimcilerin uygun proses teknikleri oluşturarak veya bu konuda bir know-how satın alarak yumurta akı işleyen bir tesisi kolaylıkla kurmaları mümkün. Tesis maliyetleri ise sanıldığının aksine oldukça makul düzeylerde.
NUR DEMİROK