Yükselişi Destekleme Potansiyeline Sahip İskontolu Hisseler
BORSA İstanbul’da geçtiğimiz hafta, 1.600 direnç seviyesi aşılarak yükseliş trendi başladı. Yükselişte ise genel olarak yabancıdan ziyade yerli yatırımcıların etkili olduğu dikkat çekti.
İçeriğe Ait Başlıklar
Hisse senetlerinin cazibesi artıyor
Analistler bu durumu bireysel yatırımcıların sıkça yatırım yaptığı döviz ve altın gibi enstrümanların mevcut fiyatları ve son faiz indirimleriyle mevduat faizlerinin geldiği seviye düşünüldüğünde, görece ucuz kalmış hisse senetlerinin cazibesini artırmasına bağlıyor. Günün sonunda uzmanlar borsadaki yükselişde hem bilançoların iyi, hem piyasanın iskontolu, hem de piyasaların getiri arayışında olmasından kaynaklandığını düşünüyor.
Halka açık bankaların önemli bir bölümünün 2021 yılının ilk 9 ayında gerek piyasa beklentilerinin üzerinde, gerek de yıllık bazda oldukça güçlü sonuçlar açıkladığının da altını çizen analistler; bankacılık hisselerinin önümüzdeki dönemde de Borsa İstanbul’da yükselişi destekleyebilecek sektörlerin başında geldiğini belirtiyor.
İleriye dönük yurtiçinde pek bir risk olmadığını da kaydeden uzmanlar ancak Çin’deki emlak şirketleri sorunu, ABD’de aşırı yükselen borsada kâr satışları riskinin artması ve enerji fiyatlarındaki olağandışı hareketlerin globalden kaynaklı riskleri tetikleyerek Borsa İstanbul’daki yükselişi olumsuz etkilemesinden de endişe ediyor.
Olası riskler bertaraf edildiğinde BIST-100 endeksinin 1.650-1700 seviyelerinin üzerinde işlem görmeye devam edeceğini düşünen analistler, borsada yükselişi destekleme potansiyeline sahip 34 hisseye dikkat çeker ‘alım’ öneriyor.
“Dünya Çapında Bir Trendin Parçası Olduk”
6 Ekim’de 1371’den kapanan BIST-100 endeksinde başlayan yükseliş rallisinin bir ay gibi bir sürede tarihi zirve rekorunu 8 Kasım’da ilk kez kırdığım belirten Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, 9 Kasım’da zirveyi yenilediğini söylüyor.
Bu rekorlar kırılırken ilginç şekilde Dow Jones, Paris CAC 40, Bitcoin ve Ethereum’un da yeni bir zirve rekoru kırarak tarihinin en yüksek noktasına ulaştığını hatırlatan Kaya, “Yani dünya çapında bir trendin parçası olarak iyi bir hamle yapmış gözüktük. Tabii enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğinin anlaşılması, iyi gelen üçüncü çeyrek bilançoları da bu hamlede etkili oldu” diyor.
3. çeyrekte şirket kârlarının beklentileri karşılamasının yükselişte çok önemli bir etken olduğunu da vurgulayan Kaya; hatta Garanti BBVA, Akbank, Iş Bankası Vakıfbank, Yapı Kredi ve TSKB gibi neredeyse tüm bankalarda analistlerin maksimum tahminlerini bile aşan kârlar geldiğinin altını çiziyor.
Kaya, THY, Tekfen Holding, Türk Telekom, Turkcell, Sabancı Holding, Petkim, Ford Otomotiv ve Aygaz gibi önemli şirketlerin de benzer şekilde analistlerin maksimum bek-lentilerini aştığını bu verilerin de hisse performanslarına ve dolayısıyla endekse olumlu yansıdığını söylüyor.
“Yerli Yatırımcılar Etkili Oldu”
Öte yandan son rallide yabancıdan ziyade yerli yatırımcıların etkili olduğunu da kaydeden Yunus Kaya, şu yorumu yapıyor: “Yabancı yatırımcılar, Ağustos ayında 477 milyon dolar gibi büyük alım yaptı. EylüPde bu, 55 milyon dolarda kaldı. Ekim’de büyük rallide daha fazla alım yaptıkları tahmin edilirken BIST verilerine göre 45 milyon dolarlık net alım gerçekleşti. Hatta 163 milyon dolarlık Tüpraş alımı olmasa, eksi değer ortaya çıkabilirdi.
Dolayısıyla son rallide yabancıdan ziyade yerli yatırımcıların alımları etkili oldu diyebiliriz, örneğin Eylül’de yabancılar, 139 milyon dolarlık banka hissesi satarken Ekim’de 8 milyon dolarlık daha satmışlar” yorumunu yapıyor.
2019 ve 2020’nin son aylarını ralliler yaparak kapatan BIST-100’ün aynısını 2021’de de yapması halinde; yılı yine yeni zirveler görerek kapatacağımızı da belirten Kaya; nitekim yıla başlarken BIST-100 için aracı kurumlar tarafından 1700’lü seviyelerin öngörüldüğünü hatırlatıyor. Ancak Kaya, 2021 yılının 1.600 civarında kapanabileceğini öngörüyor.
Yükselişi destekleyecek belli başlı hisselerde pozisyon almak isteyen yatırımcıların ise bu konjonktürde işlerinin iyi gittiği, reel olarak büyüyen şirketlere yatırım yapmalarını öneriyor. Aracı kurumlardan destek almanın da faydalı olacağının altını çizen Kaya, “Sosyal medya dolandırıcılarının gazına gelip, eldeki sermayeden olmasınlar. Yeni halka arzlarda beğendikleri şirketlere de katılım gösterebilirler” diyor.
Kaya, bu kapsamda borsada yükselişi destekleme potansiyeline sahip Ereğli Demir Çelik, Tüpraş, Ford Otomotiv, THY, Sabancı Holding, Akbank, Garanti BBVA, Turkcell, Koç Holding, Şişecam, Yapı Kredi, Iş Bankası, BIM, Türk Telekom ve Migros hisselerine dikkat çekerek ‘alım’ öneriyor.
“Borsada Dirençler Çok Rahat Geçildi”
Son bir aylık periyotta borsada daha önce kırılmakta zorlanan dirençlerin oldukça rahat bir şekilde geçildiğini hatırlatan Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Burak Salman; burada en önemli gerekçenin şirketlerin bilanço performansları olduğunu söylüyor.
Borsa İstanbul’un uzun dönemdir özellikle dolar bazında oldukça zayıf bir performans gösterdiğini hatırlatan Salman, “Banka ve sanayi sektöründeki birçok şirketin üçüncü çeyrekte, hem beklenti üzerinde hem de yıllık bazda daha güçlü finansallar açıklamasının da desteğiyle BIST-100, 1.400 puan seviyelerinden sert tepki gösterdi” diyor.
Yabancı takas oranında tarihi dip seviyelerden gelen toparlanmaya da dikkat çekerek; borsada son yıllarda ciddi bir yabancı çıkışı olduğunu ancak son dönemde yabancı oranındaki düşüşün durduğunu hatırlatıyor. Yabancı takas oranında özellikle Ekim sonu ve Kasım başında ciddi bir toparlanma olduğunu; çok ciddi boyutlarda olmasa bile son yıllarda gördüğümüz en önemli yükselişlerden biri olduğunun altını çiziyor. Salman, bu nedenle az da olsa yabancı ilgisindeki toparlanmanın da piyasaya moral verdiğini düşünüyor.
Son yaşanan yükselişe bankacılık endeksinin öncülük ettiğini de kaydederek; artık mevcut fiyatlar bankalar için kabul edilemeyecek değerleme rakamlarına ulaştığından, bankacılık için ilk önemli tepkiyi gördüğümüzü söylüyor. Burak Salman, “Ve bizim açımızdan sağlıklı bir yükseliş için, bankacılık endeksinin eşlik etmesi olmazsa olmaz bir
faktördü; bu da gerçekleşmiş oldu” diyor.
Endekste ağırlığı yüksek şirketlerde arka arkaya olumlu haberler aldığımızı da hatırlatan Salman, “Bu gelişmeler zaten bankacılık endeksinin desteklediği BIST’e daha da ivme kazandırdı. Havacılık sektöründe pandemiye ilişkin gelen olumlu haberlerle yaşanan yükseliş, hammadde fiyatlarındaki küresel hareketlerden yararlanan demir-çelik sektörü ve bazı spesifik hisse senetlerindeki hareketler, BIST’in ivmesini daha da artırdı ve yükselişi sadece bankacılık endeksi yükselişi olmaktan çıkararak daha sağlıklı bir hale getirdi” yorumunu yapıyor.
Küresel gelişmelerin de yükselişte önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Salman, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “ABD 10 yıllıklarında yüzde 1,70 seviyeleri geçildiğinde, hisse senedi piyasalarındaki baskının hızlı şekilde arttığını biliyoruz.
Son dönemde FED politikaları da hisse senedi piyasaları için destekleyici oldu ve tapering konusunda piyasayı anlayan ve destekleyen bir yaklaşım sergiledi. Özellikle yüzde 1,50 seviyesinin altındaki ABD 10 yıllık tahvil faizleri, hem GOÜ’leri, hem de hisse senedi piyasalarını destekliyor.”
Salman, endeksin yükselişini etkileyebilecek majör bir risk görmemekle birlikte, ancak yurtdışı piyasalarda meydana gelebilecek bir düzeltme hareketinin endeks üzerinde bir miktar etki yaratmasından endişe ediyor.
“1.800 Puanlar Söz Konusu Olabilir”
BIST-lOO’ün Kasım ortasına doğru TL bazında tarihi zirvelerden işlem gördüğünü hatırlatan Salman; önümüzdeki dönemde kur ve enflasyona bağlı olarak olağan ve devamlı yukarı yönlü düzeltmelerin gelebileceğini düşünüyor. Dolayısı ile endekste enflasyon düzeltmeleri ile özellikle bilanço dönemleri olağan yükselişler görebileceğimizi belirterek “TL bazında tarihi zirvelerdeyiz ve artık takip ettiğimiz dirençler statik değil.
Kur ve enflasyona bağlı olarak daha dinamik ve değişken dirençler söz konusu. Olası geri çekilmelerin yüzde 5 civarını geçmeyeceği şekilde yükseliş periyodları olabileceğini düşünüyoruz. BIST-100 için önümüzdeki birkaç aylık dönemde 1.800 puanlar söz konusu olabilir. Yılsonu ise 1.600 puan üzerinde ki seyrin korunmuş olmasını bekliyoruz” diyor.
“Yükselişte Bankalar Başı Çeker”
Bankacılık hisselerinin Borsa İstanbul’da önümüzdeki dönemde yükselişi destekleyebilecek sektörlerin başında geldiğini belirten Burak Salman, nitekim halka açık bankaların birçoğunun 2021 yılının ilk 9 ayında hem piyasa beklentilerinin üzerinde, hem de yıllık bazda oldukça güçlü sonuçlar açıkladığına da dikkat çekiyor.
önümüzdeki dönemde faiz indirimleri ile birlikte bankacılık sektörünün kredi – mevduat faiz makasının genişlemesini, hacimlerin de artmasını bekleyen Salman, şunları söylüyor:
“Değerleme anlamında hala cazip seviyede olan bankaların önümüzdeki süreçte endeksteki olası pozitif hareketleri destekleyeceğini düşünüyoruz. Son dönemde görülen konut faizlerinde ki düşüşün ise konut satışlarını destekleyebileceğini ve konut işi yapan GYO’lara pozitif yansıyabileceğini tahmin ediyoruz. Öte yandan, sanayi tarafında da rafineri, petrokimya gibi bazı alt sektörlerdeki pozitifliğin devamını bekliyoruz. Ayrıca, otomotiv sektöründe süregelen elektrikli araç yatırımları ve yeni yatırım beklentileri de sektörü canlı tutuyor.
Bununla birlikte, iştiraklerine göre hala oldukça iskontolu olan bazı büyük holdinglerin de son dönemde gözlediğimiz güçlü hisse performanslarının devam edeceğini düşünüyoruz. Son olarak ise havacılık sektöründe de olumlu görüşümüzü sürdürüyoruz.”
Salman, bu kapsamda borsada yükselişi destekleme potansiyeline sahip Garanti BBVA, Yapı Kredi, Koç Holding, Sabancı Holding, THY, Logo Yazılım, Alarko Holding, Tüpraş, Petkim, Coca Cola içecek, BIM, Migros, Emlak Konut GYO, Ford Otomotiv ve AG Anadolu Grubu Holding hisselerine dikkat çekerek ‘alım’ öneriyor.
“Hisse Senetlerinin Cazibesi Arttı”
BIST-100 endeksinde Ekim ayında 1.400’lü seviyelerden başlayan yukarı hareketin son 4 haftadır oldukça güçlü bir ivmeyle devam ederek 1.600’lü seviyelere ulaştığını hatırlatan Vakıf Yatırım Analisti Umut Deniz Pak; bu hareketin iki temel nedeni olduğunu düşünüyor.
Yıl boyunca hem küresel hisse endekslerinden, hem de gelişmekte olan ülke endekslerinden negatif ayrışan BIST-100 endeksinde, çarpan bazında oluşan iskontodan zaten sıkça bahsedildiğini belirten Pak, “Ancak oluşan iskontoya rağmen, katalizör eksikliği yılın büyük bölümünde negatif ayrışmanın devamına neden oldu, öte yandan yıl içinde etkili olan yüksek faiz ortamı yerli yatırımcılar için hisse senetlerinin cazibesini azaltırken, makro ekonomik görünüme dair zaman zaman oluşan belirsizlikler ise özellikle yabancı yatırımcıların borsada payını azaltmasında etkili oldu” diyor.
Geldiğimiz noktada son fiyatlamaların ardından, yerli yatırımcılar için hisse senetlerinin cazibesinin arttığını düşünen Pak; özellikle bireysel yatırımcıların sıkça yatırım yaptığı döviz ve altın gibi enstrümanların mevcut fiyatları ve son faiz indirimleriyle mevduat faizlerinin geldiği seviye düşünüldüğünde, görece ucuz kalmış hisse senetlerine yönelimin arttığını söylüyor. Kısaca getiri arayışı olarak özetlenebilecek bu durumun yanı sıra, 3. çeyreğe dair açıklanan finansalların endeksteki yükseliş hareketi için önemli bir katalizör yarattığını da belirtiyor.
“Bist-100 Hedefimiz 1.979”
Yıl içerisinde endekse göre negatif ayrışan bankacılık ve holding sektörleri başta olmak üzere, açıklanan finansalların birçoğunun analist tahminlerini aştığını da belirten Pak; bu durumun da ucuz kalan hisse senetlerine ilgiyi artırdığını düşünüyor, öte yandan bir süredir dolar bazlı olarak dip seviyelere yakın işlem gören BIST-100 endeksinde, son haftalarda oluşan olumlu havayla birlikte, yüksek montanlı olmasa da yabancı girişlerinin de gerçekleştiğinin altını çiziyor.
Ancak bu girişlerin hala önceki dönemlere kıyasla düşük olduğunu da belirten Pak, “Açıklanan finansalların ardından; endeksin yukarı hareketinde etkili olan bankalarda son çeyreğe dair kârlılık beklentilerinin daha da güçlenmesi, bununla beraber holding, havacılık, rafineri gibi bazı sektörlerde korunan pozitif beklentilerin de etkisiyle hisse senetlerine ilginin devam edeceğini düşünüyoruz. Bu görüşümüze paralel olarak model portföyümüzde banka ağırlığını yüzde 28’e çıkarırken, bilançoların ardından yaptığımız güncellemelerle 12 ay sonrası için BIST-100 hedefimizi 1.979 olarak belirledik” açıklamasını yapıyor.
Pak; uzun süredir ralliye devam eden yurt dışı endekslerde yaşanabilecek olası bir düzeltme sürecinin ise içerideki fiyat-lamalar için potansiyel bir risk olarak izlenmesi gerektiği görüşünde. Bununla beraber başta FED ve TCMB olmak üzere merkez bankalarının politikaları ve dolar endeksinin seyrinin de, fiyatlamaların devamı adına izlenmesi gerektiğini hatırlatan Pak, borsada önümüzdeki dönemde bankacılık ve holding sektörü başta olmak üzere BIST-30 hisseleri öncülüğünde yükselişin devam etmesini bekliyor.
Pak; bu kapsamda borsada yükselişi destekleme potansiyeline sahip Akbank, Garanti BBVA, Yapı Kredi, İş Bankası, Arçelik, Vestel Elektronik, Tav Havalimanları, THY, Koç Holding, Sabancı Holding, Şişecam, Aselsan, Migros, Turkcell ve Aksa Enerji hisselerine dikkat çekerek ‘alım’ öneriyor
“Sermaye Getiri Arayışı İçinde”
Hem küresel hem de ulusal bazda bilanço döneminden geçtiğimizi hatırlatan Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar; bilançoların önemli bir bölümünün beklentilerden iyi geldiğini söylüyor. Küresel bazda enflasyonun yükseldiğini ve enflasyon oranının piyasa faizlerinin üzerinde, yani negatif reel faiz ortamının söz konusu olduğuna da dikkat çeken Coşar; bunun da getiri arayan sermayeyi hisse senetlerine yönlendirdiğini belirtiyor.
Hem ABD borsalarında, hem Avrupa borsalarında yeni rekorlar test ettiğimizi dile getiren Coşar, “Sermayenin negatif reel faiz ortamında getiri arayışı, beklentilerin üzerinde gelen bilançolar, aynı zamanda büyüme rakamları Borsa İstanbul üzerinde de etkili oldu ve BIST-100 endeksinde de yeni zirveler görüldü” diyor.
Borsadaki yükselişte yurt içinde sanayi üretimi, ihracat ve cari dengenin pozitife dönmesinin de katkısı olduğunu düşünen Coşar, “Muhtemelen 2021 yılını da çift haneye yakın bir büyüme ile kapatabiliriz. Diğer yandan Türk Lirası’ndaki değer kaybı ve fiyat istikrasızlığı da hem piyasalar, hem de reel ekonomi için en önemli problem. Şu an için piyasalar getiri arayışında olduğu için bardağın dolu tarafını fiyatlıyor” yorumunu yapıyor.
“Borsa Tarafında Pozitifim”
Coşar, halen dünyada başta enerji ve sanayi emtiaları olmak üzere arz kısıtları yaşandığını ve bu durumun enflasyon yarattığını ancak piyasaların buna alıştığını da belirterek şunları söylüyor: “Bundan sonraki büyük risk; arz kısıtlarının artıp üretimi ve büyümeyi etkilemesi. Bu durum borsaları olumsuz olarak etkileyebilir. Yurt içinde ise negatif reel faiz politikası Türk Lirası’nın değer kaybetmesine sebebiyet verdi, Türk Lirası’nda değer kaybının hızlanma olasılığı da yurt içi kaynaklı risklerin en başında geliyor.
Merkez Bankası’nın geleneksel olmayan önce cari dengeyi kontrol etmek yolu ile fiyat istikrarını sağlama politikasının piyasalar tarafından anlaşılıp özümsenme süreci de önemli bir başlık olarak değerlendirilebilir.”
Borsa tarafında pozitif olduğunu özellikle belirten Coşar; hem bilançoların iyi, hem piyasanın iskontolu, hem de piyasaların getiri arayışında bulunduğunu tekrarlıyor. Coşar, bu açından BIST-100 endeksinin 1.600 seviyelerinin üzerinde işlem görmeye devam edeceğini, 2021 yıl sonu ya da 2022 yıl başı itibariyle de 1.700 ve üzerinin test edilebileceğini düşünüyor.
Coşar, bu kapsamda borsada yükselişi destekleme potansiyeline sahip Akbank, İş Bankası, Garanti BBVA,TSKB, Arçelik, Vestel Beyaz Eşya, Koç Holding, Sabancı Holding, Enka İnşaat, B1M, Türk Traktör, Otokar, Aksa Akrilik, Brisa ve Logo Yazılım hisselerine dikkat çekerek ‘alım’ öneriyor.
“Globalden kaynaklı riskler var”
Yükselişte yerlilerin güçlü olduğunu, bu nedenle yurtiçinde pek bir risk olmadığını belirten Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, ancak globalden kaynaklı risklerin önümüzde durduğunu hatırlatıyor ve şu başlıklara dikkat çekiyor:
- Çin’deki emlak şirketleri sorunu.
- ABD’de aşırı yükselen borsada kâr satışları riskinin artması.
- Enerji fiyatlarında olağandışı yükselişler.
Borsa İstanbul, Katılım Endeksleri hesaplamaya başlıyor
Borsa İstanbul, 12 Kasım 2021 tarihinden itibaren beş katılım endeksi hesaplamaya başladı. Hesaplanmaya başlanacak endeksler; BIST Katılım 30, BIST Katılım 50, BIST Katılım 100, BIST Katılım Tüm ve BIST Sürdürülebilirlik Katılım Endekslerinden oluşuyor.
Katılım endekslerinde yer alacak şirketleri belirleme çalışmalarında Türkiye Katılım Bankaları Birliği bünyesinde yer alan Danışma Kurulu ile işbirliği yapıldı. Çalışmalarda Danışma Kurulu tarafından oluşturulan “Pay Senedi İhracı ve Alım-Satımı Standardı” (Standart) esas alındı ve şirketlerin bu standarda uygunluğu değerlendirildi.
Borsada işlem gören şirketlerden katılım finansı kapsamındaki standardı sağlayan şirketler, BIST Katılım Tüm Endeksi’ne alındı. BIST Katılım Tüm Endeksi kapsamında yer alan şirketlerden en yüksek işlem hacmi ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerine sahip olanlardan BIST Katılım 100, BIST Katılım 50, BIST Katılım 30 endeksleri hesaplanacak.
Katılım ve sürdürülebilirlik temalarına birlikte yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yönelik olarak ise BIST Sürdürülebilirlik Katılım Endeksi hesaplanacak. Endeksin kapsamı, BIST Katılım Tüm ve BIST Sürdürülebilirlik Endekslerinin seçim kriterlerini birlikte sağlayan şirketlerin paylarından oluşuyor.
Söz konusu kriterleri sağlayan şirketler de BIST Sürdürülebilirlik Katılım Endeksi’nde yer alıyor. Hesaplanmaya başlanacak endeksler ile Borsa İstanbul; katılım esaslarına göre yatırım kararlarını veren bireysel yatırımcıların katılım esaslarına uygun faaliyet gösteren şirketler arasından seçim yapılabilmesini, şirketlerin ve yatırımcıların katılım esaslarına yönelik farkındalıklarının artmasını ve şirketlerin katılım fınans sektöründeki fonlama imkânlarından daha fazla yararlanabilmelerini amaçlıyor.
“Şirketlerin kârlılığı ve değerleme seviyeleri önemli”
Orta ve uzun vadeli olarak endeks konusunda pozitif görüşünü sürdüren Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Burak Salman; yükselişi destekleyecek belli başlı hisselerde pozisyon almak isteyenlere yatırımcılara ise şu önerilerde bulunuyor:
- Kısa vadeli yaşanacak düzeltmelere dikkat edilmeli.
- Alım noktasında kademeli alım yapılmalı.
- Geri çekilmeler ise fırsat olarak değerlendirilmeli.
- Borsa hareketlerinin temelini aslında onu oluşturan halka açık şirketlerin kârlılık görünümleri ve değerleme seviyelerinin oluşturduğu unutulmamalı.
- Bu nedenle finansal sağlığı iyi olan, büyüme odaklı ve değerlemesi cazip hisseler arasında seçim yapılmalı.
Yunus Kaya/Alnus Yatırım Araştırma Müdürü
“Türk Telekom bankalarca iyi yönetiliyor”
TURK TELEKOM: Uzun süre yatırım yapamayıp atıl kalan şirket, bankaların yönetimine geçtikten sonra her geçen gün başarılı bir grafik ortaya koyuyor. Son 2 yıldır cirosunu Turkcell’e göre biraz daha fazla artırabilirken FAVÖK marjını da onun üstünde tutabildi. 2017 sonunda 3.2 milyar dolar gibi inanılmaz büyük açık pozisyonla kurdaki yükseliş dönemine giren Türk Telekom, 2018-2020 arasında 3 yılda 13.7 milyar TL gibi devasa bir net finansman gideri ile karşılaştı. Bunun önemli bir bölümü ise kur farkı gideri oldu.
Banka yönetimi ile hedge mekanizmasını kullanmaya başlayan şirketin 2021 itibariyle döviz açık pozisyonu kalmadı. Türk Telekom son 4 çeyrekte de analist beklentilerini aşan net kârlar getirmeyi başardı. Şirketin bir beklentisi de banka paylarının Türkiye Varlık Fonu’na devri olacaktır. Turkcell’den daha az özsermaye ile 9 ayda ondan daha fazla kâr eden Türk Telekom hisseleri için yüzde 21 yükselme potansiyeli ile 10.40 TL hedef fiyat öngörüyorum. Ve alım öneriyorum.
MİGROS: 2019’da 2.198 olan mağaza sayısını 2020’de 121,2021- 9 ayda 165’e yükselten Migros, Türkiye’nin yanı sıra; Kuzey Makedonya ve Kazakistan’da 41 bini aşkın çalışanı ile 1.5 milyon metrekareyi aşan alanda hizmet veriyor. Üstelik toplam satışlarının yüzde 15‘ini online’dan yapıyor. Şirket, döviz açık pozisyonundan ötürü son yıllarda yüksek finansman gideri ile karşılaşmış ve faaliyet kârına rağmen nette zarar etmişti. Bu yüzden özkaynakları 31 milyon TL’ye kadar gerilemişti.
Anadolu Grubu’na geçtikten sonra bu konuda ilerleme sağladığı görülüyor. 2018 sonunda 640 milyon dolar karşılığı açık pozisyonu olan Migros, 2021 ilk çeyreğinde açık pozisyonunu sıfırladı. 2019 başında 4 olan net borç/ FAVÖK rasyosunu da 2021 başında 1.5‘a indirdi. Bu başarılar karşılıksız kalmadı ve Fitch, 27 Temmuz’da Migros’un TL bazında notunu en yüksek seviye olan AAA’ya yükseltti.
Migros artık finansal risklerden ari daha fazla büyümeyi sağlayacak nakit yaratma gücüne sahip bir şirket. 3. çeyrekte finasman gideri sonrasında 213 milyon TL kâr, 156 milyon TL de net kâr ederek bu süreçte önemli bir aşamayı geçti. Düşük özsermayeye göre daha yüksek öz kaynak kârlılığı sağlayacak bir şirket olduğundan şirket hisselerinde yüzde 20 yükselme potansiyeli ile 45 TL hedef fiyat öngörüyorum. Ve alım öneriyorum.
YAPI KREDİ: Yapı Kredi 3. çeyrekte beklentileri çok aşarak 3.25 milyar TL net kar açıkladı ki bu; bir önceki çeyreğe göre yüzde 45, yıllık bazda yüzde 75 artış demek. Bu yüksek artış sayesinde dönemsel özsermaye kârlılığı ise yüzde 24.0 ile bir çok rakibine göre iyi seviyeye ulaştı. Banka, 2021’de TL cinsi kredilerin yüzde 25 büyüme hedefinin üzerinde yüzde 30’a yakın büyüyebileceğini tahmin ediyor.
Diğer taraftan takipteki kredi oranı 20 baz puan düşerek yüzde 5.0 oldu. Yeniden yapılandırılan kredilerin oranı ise 10 baz puan azalarak yüzde 7.9 olarak gerçekleşti. Yapı Kredi’de İtalyan ortak UniCredit, 13 Şubat 2020’de 1.0 milyar payı 2.88 TL’den sattığında 2.9 milyar TL 440 milyon euro yapıyordu. UniCredit, kalan payları bir süre satmayacağını belirtip takasa kaydettirmişti. Geçen hafta gelen açıklama ile UniCredit Yapı Kredi’de kalan yüzde 20 payının tamamını satma kararı alırken, yüzde 18 payı oluşturan 1.52 milyar hisse 2.2980 TL’den toplam 3.5 milyar TL’ye Koç Holding YapıKredi alınacak.
Buna göre UniCredit, o gün hisselerinin hepsini satmayıp bugün satarak euro bazında yüzde 53 zarar etti. Koç Holding ise oldukça makul fiyata Yapı Kredi’nin çoğunluğunu almış oluyor. Yapı Kredi’de tek ortaklı dönemde daha iyi performans görmeyi bekliyorum. Bu yüzden Yapı Kredi hisseleri için yüzde 23 yükselme potansiyeli ile 3.80 TL hedef fiyat öngörüyorum. Ve alım öneriyorum.
Arda COŞAR/Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü
“Türk Traktör yüksek temettü verimine sahip”
TURK TRAKTÖR: Şirketin 3. çeyrek bilançolarına göre satışları ilk 9 ayda geçen sene ay döneme göre yüzde 111 artarak 8 milyar 43 milyon, brüt kârı yüzde 94 artarak 1 milyar 443 milyon TL, net kârı ise yüzde 130 artarak 830 milyon TL seviyesine ulaştı. Kâr rakamları geçen sene aynı döneme göre yükselse de çeyrek bazda baktığımız zaman şirketin kâr marjları önceki çeyreklere göre baskılanmakta. Buna da ham madde ve üretim maliyetlerindeki artışın etkili olduğunu düşünüyoruz.
Şirketin adet bazındaki satışlarına baktığımız zaman ise ODD verilerine göre temmuz ve ağustos aylarında geçtiğimiz yıllara göre nispeten daha zayıf bir performans gösterse de eylül ve ekim aylarında satışlar yükselmiş ve son yılların en yüksek seviyesine gelmiştir. 2021- 9 aylık kümülatif dönemde de son 3 yılın en yüksek performansını görüyoruz.
Ayrıca 2021 yılı ilk 9 aylık dönem itibari ile şirktin yurt içi traktör pazarındaki payı yüzde 53 seviyesine yükselmiştir. Şirket 3. çeyrek itibari yurt içi satış, yurt dışı satış ve yatırım harcamaları beklentilerini yukarı yönlü revize etti. Türk Traktör yüksek özsermaye kârlılığı ve temettü verimine sahip. Şirketin cari ve tahmini piyasa çarpanlarına baktığımızda iskontolu olarak işlem gördüğünü ve daha yüksek çarpanlarda işlem görme potansiyeli taşıdığını düşünüyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 40 yükseliş potansiyel ile 240 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
LOGO YAZILIM: Şirket 2021 3. çeyrek itibari ile çeyreklik bazda satış gelirlerini yüzde 41 oranında artırarak 169 milyon TL, FAVÖK’ü yüzde 60 artırarak 67 milyon TL, net karını yüzde 55 artırarak 49 milyon TL seviyesini yükseltti. Böylece 2021 ilk 9 aylık dönemde satış gelirleri yüzde 44 artarak 486 milyon TL’ye, net kar ise yüzde 103 oranında 168 milyon TL seviyesine ulaştı. Şirketin tekrarlanan ve tek seferlik gelirleri artarken, yanı sıra müşteri sayısındaki yükselişte devam etti.
Şirket gelirlerinin yüzde 60’ndan fazlası Türkiye’de olmakla beraber Romanya ve Hindistan’da da faaliyetleri var. Ayrıca KOBİ segmenti ticari yazılımlarda yurt içinde pazar lideri. Logo Yazılım’ın geçmiş senelerde gösterdiği büyüme oranı, bulunduğu sektör, dijitalleşme trendi ve yurt dışı yatırımları baz alındığında şirkette uzun dönemde güçlü büyüme potansiyeli görüyoruz. Büyüme hissesi olarak konumlandırılabilecek şirket hisselerinde yüzde 20 yükselme potansiyeli ile 50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
AKSA AKRILIK: Şirketin 2021- 3. çeyrekte satış gelirleri geçen sene aynı döneme göre yüzde 102 artarak 2 milyar 706 milyon TL seviyesine, brüt kârı yüzde 55 artarak 438 milyon 892 bin TL seviyesine, net kârı ise yüzde 154 artarak 343 milyon 838 bin TL seviyesine yükselmiştir.
Böylece 2021 ilk 9 ayda şirketin gelirleri geçen sene aynı döneme göre yüzde 95 artarak 5 milyar 300 milyon TL, net kârı ise 3 kattan fazla artarak İ768 milyon 59 bin TL seviyesine ulaştı. Ayrıca net kârı piyasa beklentileri üzerinde gelmiştir.
Aksa Akrilik’in satışları hem hasılat olarak, hem de tonaj bazında artmış; ayrıca yurt içi pazar payı yüzde 72 seviyesinden yüzde 74 seviyesine yükselmiştir. Şirketin akrilik elyaf pazarında yurt içindeki hakim konumunun yanı sıra karbon elyaf pazarında kapasite artırım yatırımları bulunmakta. Hisse senedi fiyatında son aylarda görülen yükselişe rağmen satış ve kâr rakamlarındaki artış baz alındığında hisse senedi fiyatının hala uygun seviyelerde olduğu görülmekte. Şirket hisselerinde yüzde 25 yükselme potansiyeli ile 29 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
“Pahalı hisselere temkinli yaklaşmakta fayda var”
Özenle incelenmiş ve seçilmiş bir portföyün bile bazen endeks aşağısında kalabileceğini belirten Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar, borsada önemli olan ‘sabır’ diyor. Ve yükselişi destekleyecek hisseleri belirlemek isteyen yatırımcılara, şu önerilerde bulunuyor:
- Öncelikle yükseliş dönemlerinde geri çekilmelerin alım fırsatı yarattığı unutulmamalı.
- Ayrıca uzun süre endeksten negatif ayrışan bankalar, tekrar ön plana çıkmaya başladı. Bu nedenle portföylerde belli bir miktar banka hissesi bulundurmakta fayda var.
- Yurt dışı geliri olan, ciro ve kâr rakamlarını artıran özellikle özsermaye ve aktif kârlılığı sektör geneli üzerinde bulunan kârlı reel sektör hisseleri tercih edilebilir.
- Uzun dönemde özsermaye kârlılığının çok önemli olduğu göz önünde bulundurulmalı.
- Özel bir beklenti yoksa pahalı hisselere temkinli yaklaşmak faydalı olacaktır.
- Tüm bunları bir yatırımcının kendi kendine tespit etmesi zor olabilir. Bu durumda aracı kurum raporlarında en çok hangi hisseler önerilmiş ve getiri potansiyeli ne kadar? Bunu tespit etmek ve bir liste hazırlamak, portföy oluşturmada büyük kolaylık sağlar.
- En önemlisi de özenle incelenmiş ve seçilmiş bir portföy bile bazen endeks aşağısında kalabilir, borsada ‘sabırlı’ olmak gerektiği unutulmamalı.
Burak SALMAN/Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü
“Alarko Holding’in güçlü performansını sürdürmesini bekliyoruz”
ALARKO HOLDİNG: Son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla enerji ağırlıklı bir holdinge dönüşen Alarko Holding’in, önümüzdeki dönemde güçlü performansını sürdürmesini bekliyoruz. Yeni elektrik tarife dönemine [2021-2025] ait parametrelerin Meram’ın faaliyet gelirlerine dağıtım tarafında çok daha fazla katkı sağlamasını ve perakende dağıtım tarafında ise şirketin perakende satış marjlarındaki değişiklikten olumlu yönde etkilenerek daha yüksek faaliyet gelirleri kaydetmesini bekliyoruz. Elektrik üretimi alanında ise kömür ve hidro santral ağırlıklı portföyü olan şirketin, önümüzdeki dönemde güçlü elektrik fiyatlarından pozitif etkilenebileceğini düşünüyoruz. Şirket hisselerinde 11 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
YATAŞ: 2021’in ilk dokuz ayında cirosunu yüzde 67 oranında artıran Yataş’ın güçlü büyümesini 2022 yılında devam ettirmesini bekliyoruz. Her ne kadar maliyet kaynaklı baskılar nedeniyle şirketin kârlılık maıjlarında geçici zayıflık olsa da önümüzdeki dönemde ciro büyümesi ve yurtdışı satışların da katkısıyla Yataş’ın güçlü büyümesini sürdürmesini bekliyoruz.
Yurtiçinde mevcut markalarına ek olarak Divanev konseptindeki büyüme, yurtdışında da başta ABD pazarı olmak üzere Avrupa ve birçok ülkede büyüme hedeflerini sürdüren Yataş’ın değerlemesini cazip buluyoruz. Şirket hisselerinde 17.05 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İşbir Sentetik hisselerini halka arz etti
İşbir Holding’in en büyük şirketi alan İşbir Sentetik, geçen hafta 10-11-12 Kasım 2021 tarihlerinde 3 gün süre ile talep topladı. Halka arz talep toplama fiyatı 11,85 TL, borsa kodu ise “İSSEN” olarak belirlendi. Şirketin halka arz sürecinde Garanti BBVA Yatırım’ın liderliğinde kurulan konsorsiyum ile sabit fiyatla talep toplama yöntemi uygulandı.
Halka arzda 15.500.000 TL nominal değerli 1.550.000.000 adet payın sermaye artırımı yoluyla, 10.350.000 TL nominal değerli 1.035.000.000 adet payın ise İşbir Holding ve diğer bazı azınlık hissedarların yapacağı ortak satışı yoluyla halka arz edilmesi hedeflendi. İşbir Sentetik’in toplamda 25.850.000 TL nominal değerli 2.585.000.000 adet payının halka arzı sonrasında fazla talep gelmesi durumunda ise halka arz edilen payların nominal değerinin yüzde 20’sine tekabül eden 5.170.000 TL nominal değerli 517.000.000 adet payın da ek satış kapsamında halka arz edileceği açıklandı.
Halka arz sonrasında İşbir Sentetik’in çıkarılmış sermayesinin yüzde 18.27’si aralığında bir halka açıklık öngörülüyor. Ek satış gerçekleşmesi durumunda ise halka açıklık oranı şirketin çıkarılmış sermayesinin yüzde 21.93’ü olacak. Halka arz edilen payların ek satış hariç yüzde 35’inin yurt içi bireysel, yüzde 2‘sinin şirket çalışanları, yüzde 30’unun yurt içi kurumsal, yüzde 23‘ünün yurt içi yüksek başvurulu yatırımcılara ve yüzde 10’unun yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edileceği belirtildi. Fiyat istikrarı için ayrılacak toplam fon büyüklüğünün ise halka arz büyüklüğünün yüzde 50’sine kadar olması kararlaştırıldı.
Kurumun arz sonrası gelecek hedeflerini paylaşan İşbir Holding CEO’su Metin Gültepe, “Endüstriyel Ambalaj ve Teknik Tekstil’de 53 yıllık tecrübeye sahip bir kurumuz. Türkiye ve Avrupa’nın en büyük üretim tesislerinden birine sahibiz. Dört kıtada 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 65’ini ihraç ediyoruz. ABD, Almanya, İngiltere, İsrail’de satış ofislerimiz, Hindistan’da ise bir diğer üretim tesisimiz bulunuyor” dedi.
İşbir Sentetik’in uzun vadeli büyüme planları ile hamlelerini yapan Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından biri olduğunu anlatan Gültepe, “Satışlarımız yurt içinde ve yurt dışında yaptığımız; Bigbag, Halıtabanı, PE Film, Compound ve diğer ürün gelirlerinden oluşuyor. Kurumumuzun, 2021’in ilk altı ayı itibariyle satışlarının yüzde 65’ini yurtdışı satışları oluşturdu. Satışlarımızdaki artış 2018’den 2019’a yüzde 17, 2019’dan 2020’ye yüzde 19 olarak gerçekleşti. İşbir Sentetik olarak 2021 yılının ilk altı ayında ise 2020’in ilk altı ayına göre satışlarımızı yüzde 76 oranında artırmayı başardık” şeklinde konuştu.
Kurumun gelecek beş yıllık hedeflerinden de bahseden Gültepe, “500’e yakın çalışanımız ile ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam ediyoruz. Türkiye’deki 50 bin ton olan yıllık üretim kapasitemize ilave olarak Hindistan’da açtığımız BigBag fabrikamız ile dünya çapında büyümeyi hedefliyoruz. Üretim tarafında; 2020’nin ilk aylarında başlattığımız yatırım planlarımızı pandemiye rağmen ertelemedik. Çalışmalarımız devam ediyor. Halka arzımızdan aldığımız kuvvet ile planlı olarak büyümeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
SPK’dan Konya Kağıt ve Mobiltel İletişim’e izin
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yapılan değerlendirmelerin ardından iki şirketin halka arz başvurusunun onaylandığını açıkladı. Kurum bu kapsamda Konya Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Mobiltel İletişim’in halka arzına izin verdi.
Konya Kağıt’ın halka arzında, şirketin mevcut ortaklarından halka açık Bera Hoiding’e ait 26.000.000 TL nominal değerli (B) grubu paylar satışa konu edilecek.
130 milyon lira sermayesi bulunan Konya Kağıt’ın halka arzında, 1 TL nominal bedelli paylar 6,95 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak. Konya Kağıt AŞ Halk Yatırım AŞ aracılığı ile halka arz olacak.
SPK’nın halka arzına onay verdiği bir diğer şirket olan Mobiltel İletişim’in halka arzında, şirketin ortaklarından Aydın Mıstaçoğlu’na ait 30.000.000 TL nominal değerli (B) grubu paylar satışa çıkarılacak.
Halka arzda 1 TL nominal bedelli paylar 1,60 TL sabit fiyat üzerinden satılacak. Halka arz ile birlikte Mobiltel İletişim, 847 milyon TL olan mevcut sermayesini 178 milyon lira artırarak 1 milyar 25 milyon liraya yükseltecek.
Ulusal Faktoring borsada işlem görmeye başladı
Halka arz ile tahsis edilenin 23.9 katı talep gören Ulusal Faktoring, gerçekleşen gong töreni ile Borsa İstanbul’un yeni üyesi oldu. ULUFA koduyla işlem görmeye başlayan Ulusal Faktoring’in hedefi, halka arz gelirleriyle daha fazla KOBİ’ye finansal destek sağlamak.
Faktoring sektöründe 20 yılı geride bırakan Ulusal Faktoring, Osmanlı Yatırım Menkul Değerler A.Ş liderliğinde 26 aracı kurumun katıldığı konsorsiyum ile halka arzını gerçekleştirdi. Ulusal Faktoring olarak 20’nci yıllarını başarılı geçen bir halka arz süreciyle tamamladıklarını belirten Ulusal Faktoring Genel Müdürü İzak Koenka, “Geçmişe dönüp baktığımızda 55 bin işletmemize çözüm ortağı olduğumuzu görüyoruz.
Halka arz edilen toplam 33 milyon 500 bin TL’lik nominal tutarlı paylardan elde edilen gelir şirkete bedelli sermaye artışı olarak aktarılırken bunun da yüzde 97’si yeni faktoring işlemlerine ve yüzde 3’ü de teknoloji yatırımlarına kaynak olacak.
Bu sayede daha çok KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Özellikle KOBİ’lere yönelik uzmanlığımız ve yapay zekâ destekli algoritmalarımız sayesinde kredi değerlendirmede bir adım öndeyiz” diye konuştu.
Ulusal Faktoring, 53.884 yatırımcıdan halka arz edilen 48,5 milyon TL nominal değerli payların yaklaşık 23,9 katına denk gelen toplam 1 milyar 159 milyon 19 bin 219 TL nominal değerli talep toplarken toplam halka arz tutarının yüzde 33,8’i Yurtiçi Bireysel Yatırımcılara, yüzde 61,3’ü Yurtiçi Kurumsal Yatırımcılara ve yüzde 4,9’u Yurtdışı Kurumsal Yatırımcılara pay edildi. Ulusal Faktoring, faaliyet gösteren 19 şubesiyle toplam 55 bin işletmenin fınansal ihtiyaçlarına çözüm ortağı oluyor.
“Şirketlerin gelecek tahminleri takip edilmeli”
Yükseliş trendinde majör bir bozulma olmadıkça geri çekilmelerin fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirten Vakıf Yatırım Analist Umut Deniz Pak, yükselişten faydalanarak yeni pozisyon almak isteyen yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:
- Açıklanan finansalların ardından şirketlerin yıl sonuna ve gelecek yıla yönelik tahminleri takip edilerek değerlendirme yapılmalı.
- Mümkünse aracı kurumların yaptığı öneri ve güncellemelerden destek alınmalı.
- BIST-100 dışı hisse senetlerinden daha çok, kârlılık beklentilerine göre ucuz kaldığını düşündüğümüz başta BIST-30 olmak üzere BIST-100 endeks hisselerine ağırlık verilmeli.
- Oldukça yüksek seviyelerde işlem gören yurt dışı hisse endekslerinde olası bir düzeltme riski takip edilmeli.
Umut DENİZ PAK/Vakıf Yatırım Analisti
“Aksa Enerji’nin net kârı yıllık yüzde 144 arttı”
AKSA ENERJİ: Aksa Enerji, 3. çeyrekte beklentimizin ve piyasa tahminlerinin hafif altında, yıllık yüzde 144 artışla 325 milyon TL net kâr açıkladı. Operasyonel performansın beklentimizin altında kalması yanı sıra netfınansal giderlerin beklentimizi aşması, net kârlılık tarafında gözlenen sapmada etkili oldu.
9 aylık dönemde şirketin net kârı 813 milyon TL’ye ulaşarak yıllık yüzde 129 yükseliş kaydetti. Spot elektrik fiyatlarındaki yukarı yönlü seyrin etkisiyle yurt içi satış gelirleri yüzde 116 yükselişle 3,16 milyar TL’ye, yurt dışı satış gelirleri de yüzde 18 artışla 399 milyon TL’ye ulaştı.
9 aylık dönemde şirketin FAVÖK’ü geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 yükselişle 1,77 milyar TL’ye yükselirken, FAVÖK maıjı ise yüzde 21,2 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda yatay bir seyir izledi. Şirketin net borç/FAVÖK rasyosu da l,53x seviyelerinde bulunuyor. Şirket, 3.çeyrek finansallarınm ardından yıl sonuna dair ciro ve FAVÖK beklentilerini yukarı revize etti.
Global enerji şirketi olma sürecinde yatırımlarını sürdüren Aksa Eneıji, Afrika’daki santral projelerinin ardından 2021 yılı sonundan itibaren kademeli olarak Özbekistan’da toplam 740 MW kurulu güce sahip 3 adet santral yatırımını devreye alacak.
Bununla birlikte Ukrayna ve Libya santral projeleri için sözleşme görüşmeleri sürüyor. 2022 yılı itibariyle 2.741 MW kurulu güce ulaşmasını beklediğimiz şirketin, yurt içinde artış eğilimindeki elektrik fiyatları ve yurt dışı döviz bazlı gelirlerinin desteğinde, operasyonel kârlılığındaki artışın süreceğini düşünüyoruz. Model portföyümüzde de bulunan Aksa Enerji hisselerinde yüzde 47 yükseliş potansiyeli ile 10.35 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
VESTEL ELEKTRONİK: Vestel Elektronik, 3Ç21 fınansallarında beklentimizin ve piyasa tahminlerinin altında, yıllık bazda yüzde 61 gerilemeyle 147 milyon TL net kâr açıkladı. Operasyonel performans bu çeyrekte beklentilerimizi aşarken, operasyonel olmayan giderlerin beklentimizi aşması ve kaydedilen 66 milyon TL’lik ertelenmiş vergi gideri, net kârlılık tarafındaki sapmada etkili oldu.
Şirketin 3Ç21‘de ihracat gelirleri yıllık yüzde 42 artışla 5,98 milyar TL seviyesine ulaşırken, yurt içi gelirleri yüzde 18 büyüyerek 2,08 milyar TL’ye yükseldi. Hammadde maliyetlerindeki artışın etkisiyle şirketin FAVÖK’ü yıllık yüzde 34 daralırken, FAVÖK maıjı yıllık yaklaşık 10 puan gerileyerek 3Ç21’de yüzde 9,3 olarak gerçekleşti. 2Ç21’de 5,8 milyar TL’lik net borç pozisyonu olan şirketin, net borç pozisyonu 3Ç21 döneminde yüzde 27 artışla 7,39 milyar TL seviyesine yükseldi. Hammadde maliyetlerindeki artışın etkisiyle zayıf gelen finansalların, son dönemde endeksten negatif ayrışan hissede çoğunlukla fiyatlandığını düşünüyoruz.
Özellikle TV tarafında son çeyreğin güçlü bir sezon olması ve hammadde fiyatlarının bir miktar daha normalleşeceği beklentimizle Vestel Elektronik’i model portföyümüzde taşıyoruz. Vestel Elektronik hisselerinde yüzde 16 yükselme potansiyeli ile 31.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İDİL TARAKLI