İş Fikirleri ve İş Kurmak

Yeni İş Modeli Radon Gazı Ölçüm İstasyonu Açmak

Kanser vakalarının önemli bir bölümünden radon gazı sorumlu. Gelişmiş ülkelerde satışa çıkan konutlar için artık “radon free” sertifikası gerekiyor.

Radon gazı ölçüm istasyonu

konutlarda radon gaziRADON gazıyla ilgili yaklaşık üç yıl önce yazdıklarımı çok sayıda okurumuz yeniden yayınlamamızı istiyor. Radon gazı nedir, tehlikeleri nelerdir? Bu konuda önleyici koşullar çerçevesinde bir uzmanlık belgesi almak mümkün müdür?

Yoğun istek üzerine yazımı güncelleyerek tekrar dikkatinize sunuyorum. Önce ufak bir not ekleyeyim: Radon gazı renksiz, kokusuz asal nitelikli bir gaz. Çoğu bölgemizde görünmeyen ciddi bir tehlike yaratıyor. En yoğun olduğu yerlerden biri de kentsel dönüşüme konu olan bölgelerimiz.

Artan kanser vakalarını dikkate alan Batılı ülkeler herhangi bir coğrafyada yeni bir yerleşim yeri kurulacaksa önce radon gazı yoğunlaşmasının ölçülme şartı getiriyor. Genel eğilim maksimum değer olarak metrekarede 400 BequerePlik (Bq) konsantrasyonun altında bulunmak. Amerika bunu şimdiden 100 Bq düzeyine indirme çabasında. Yüksek emisyon içeren eski evlerde ise artık ikamete izin verilmiyor.

Radon sertifikası aynı zamanda pazarlama tekniği açısından da değerli bir argüman. Bizde toplu konutlar başta olmak üzere tüm yerleşim birimlerinde radon konsantrasyonunu ilan etmekte yarar var.

Şimdilik bizde TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) bu işi üstlenmiş durumda. Ancak, giderek yoğunluk kazanması beklenen kentsel dönüşüm ve konutlaşma nedeniyle sertifika vermeye yetkili özel istasyonların açılması mümkün görünüyor.

Radon radyoaktif nitelikleri olan bir element. Tıpkı ‘uranyum’, ‘radyum’ gibi çevreye ‘radyasyon’ yayıyor. ‘Radon’, ‘Radyum 226’ da denilen uranyuma benzer bir maddenin eşdeğeri. Bazı kayalarda ve topraklarda bulunuyor. Derinden gelen kaplıca sularında az miktarda görülebiliyor. En önemli özelliği ‘zararlı radyoaktif ışımaları’ yayması. Radon daha çok yer altındaki çatlak ve kaya kırıklarından çıkıyor, devamlı biçimde havaya ve suya karışıyor.

En zararlı olduğu yer ‘radon izolasyonu’ ve ‘radon bacası’ yapılmamış konutlar. Radon evlerin içindeki havayı radyasyonla kirletiyor. Solunan hava başta kanser olmak üzere habis hastalıklara davetiye çıkarıyor. Radonun yaydığı ‘radyasyon’ uzun sürede doku tahribatına yol açıyor. En çok etkilenen organ ise akciğer…

RADONDA SINIR DEĞERLER

Bugün başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere tüm ülkelerde ‘radon düzeyi’ sınırlandırılmış durumda. Ülkelerin jeomorfolojik yapısına göre ‘radon riskleri’ belirlenmiş. İleri ülkelerde uzaydan alınan görüntüler ve yeryüzünde yapılan sondajlar sayesinde ‘radon haritaları’ çıkarılıyor. Ülkemiz henüz bu aşamaya gelmese de 1984 yılından bu yana TAEK durumu hassasiyetle takip ediyor.

Radonun radyoaktivitesi diğer radyasyon kaynaklarına göre daha zayıf. Gaz halinde evlere giriyor. Toz parçacıklarıyla birleşerek akciğerlerde kalıcı tehlikeler oluşturuyor. Süre ne kadar uzarsa risk de o kadar artıyor.

Radon birikmesi çok yüksek olmayan yapılarda görülüyor. Zemin katlar bu açıdan daha riskli.

Bugün Amerika’nın kimi eyaletlerinde ve bazı AB ülkelerinde alçak katlı evler radon ölçümünden geçiriliyor. Bu süreç yasal bir zorunluluk.

Peki, ‘radon gazı’ eve nasıl giriyor? En fazla görülen sorun evin zeminindeki çatlaklar. Radon daha çok gaz formunda yapı bağlantı noktalarından ve tesisat boşluklarından içeri giriyor.

Riski bölgelerde kullanılan kuyu suları ise tam bir tehlike kaynağı. Bu suların içilmesi ya da kullanılması sakıncalı. Çünkü radon suda çözünüyor, derideki gözeneklerden kana karışıyor.

Radon gazı birikimine karşı alınacak önlem sorunlu evlerin sık aralıklarla havalandırılması. Bugün için radon yoğunluğunun üst limiti bir metreküp havada 400 Bq. AB orijinli çoğu resmi kriterlere göre de yine üst limit 400 Bq.

DÜZEYİ KONTROL EDİLMELİ

Bu önemli sağlık sorunu, şimdi yeni bir mesleğe kapı açmış durumda. Amerika ve Avrupa’da giderek popüler hale gelen bu meslek daha çok çevre mühendisleri nezaretine yapılıyor. ‘Radon Çevre Önleme Hizmeti’ olarak adlandırılan yeni girişimin önemli müşterileri ise ‘real estate’ (emlak alını satım aracılığı) hizmeti veren ajanslar, yapı denetim kuruluşları ve müstakil ev sahipleri.

Birçok ülkede radon düzeyine bakılmadan ev alınamıyor.

Yeni gelişen bu sektörde iki ayrı seçenek var: Biri ev sahiplerine tıpkı ‘duman detektörü’ gibi ‘radon tespit cihazı’ satıyor; diğeri ise profesyonel ölçüm aletleriyle radon sızıntılarını tespit edip evin yalıtımını yapıyor, ikinci grupta yer alan kuruluşlar uzman ekiple çalışarak evin içindeki kaçak noktalarını saptayarak ‘baca sistemleri’ kuruyor.

Özel bacalar evin ısı tasarruf özelliğini bozmayacak şekilde tasarlanıp gaz deşarjı gerçekleştiriliyor.

Radon gazı salımı kamuoyu gündemine yeterince yansımamış bir sağlık sorunu. Akciğer kanseri vakalarında sigara kullanımından sonra gelen en büyük suçlu radon sızıntısı.

Bu gerçek çoğu kişi tarafından maalesef bilinmiyor. Halen ABD Çevre Koruma Ajansı’nın periyodik olarak yayınladığı rapora göre, sadece Amerika’daki bilinen vakalarda yılda 25 bin kişi yaşamını yitiriyor. Çoğu araştırmacıya göre evlerde metreküpte 200 Bq. üzerine çıkan yoğunluk acil önlem almak için sınır değer.

Makul bir yatırımla gerçekleşecek bu hizmeti medya ve pazarlama yöntemiyle kamuoyuna duyurmak mümkün.

İleride daha da gelişecek bu orijinal işi bir kez daha girişimcilerimizin ilgisine sunuyorum.

Radon sigara dumanıyla birleştiğinde bir felaket halini alıyor. Radon gazı sigaradan sonra kanser vakalarının en büyük tetikleyicilerinden biri. Radon gazının özellikle betonarme evlerde biriktiği saptanmış. Radon konsantrasyonu arttıkça ortam havasını soluyanlarda yalnız fizyolojik değişiklikler değil, psikosomatik belirtiler de oluyor. Bunların başında huzursuzluk ve sıkıntı hissi var. Temiz havaya sahip bölgelerde de radon tehlikesine rastlamak mümkün. Radon sızıntısının fazlaca olduğu yerler tektonik kayaçların yoğun bulunduğu bölgeler. Radon gazı yalnız sızıntı yoluyla ortaya çıkmıyor. Beton üretiminde kullanılan ham materyal veya inşaatta kullanılan taş malzeme radon elementi içerebiliyor. Bunların etkisi yıllarca sürecek sorunlara neden oluyor. Bir başka tehlike ise asbest veya mika içeren yapı malzemeleri. Özellikle volkanik püskürüklerin bulunduğu bölgelerde duvar malzemesi olarak kullanılan taşlar kanser tehlikesi içerebiliyor. Tüm bu tehlikelere karşı kullanılacak yapı malzemelerinin testten geçirilmesi bir zorunluluk. Özellikle preslenmiş yapı elemanları radon, asbest ve mika içeriği açısından kontrol edilip sertifikalandırılmalı. Bu çabalar aynı zamanda konut üretimi pazarında öne geçmenin bir başka yolu.

Nur Demirok / Para

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu