Güncel Ekonomi Haberleri

Yeni Çek Yasası

İş dünyasının büyük bölümü karşılıksız çeke yeniden hapis cezasının gelmesini istiyor. Ticaretin rahatlaması için çek kullanımının artması gerektiği söyleniyor. Küçük bir kesim ise çekte sigorta ve teminat sistemi oluşturulmasını öneriyor…

İÇ piyasada ticaretin yarısına yakını çek sistemi üzerinden dönerken, son dört yılda çek büyük itibar kaybetti. Bunun nedeni ise 2012’da ödenmeyen çeklere ‘hapis cezası’nın kaldırılmasıydı. Adliyelerde adeta küçük dağlar oluşturan çek dosyalarım eritmek ve Avrupa Birliği’nin ‘parasal suça parasal ceza’ ilkesine dayanılarak dört yıl önce değiştirilen Çek Kanunu, reel sektörün ‘kimyasını’ bozdu. Artık birçok şirket çek vermekten imtina ederken, bankalar da ‘çek vermeyi’ zorlaştırdı. Bu da piyasalarda artan nakit sıkıntısına tuz biber ekti. Ticaretlerini çek ile çeviren işletmelerin çoğu mağdur olurken, özellikle geçen yıl karşılıksız çek oranının bir önceki yıla göre yüzde 37 artması iş dünyasını isyan ettirdi. Bunun üzerine iş dünyasının oda ve bor-saları, STK’ları ve önde gelen isimleri dertlerini her fırsatta Ankara’ya anlattılar.

Binali Yıldırım başbakanlığındaki yeni hükümet, çekteki sıkıntılara el atmaya karar verdi. Nihayet, geçen hafta Çek Yasası’nı sil baştan değiştirecek kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

Başbakan Binali Yıldırım da arife günü yaptığı basın toplantısında Çek Kanunundalayeni düzenlemelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Yıldırım’m verdiği bilgiye göre karşılıksız hapis cezası hemen verilmeyecek, tik önce para cezası uygulanacak.

Karşılıksız çek vermenin tekrarı ve alışkanlık haline getirilmesi durumunda hapis cezasına çevrilecek. Biz de piyasaların merakla beklediği yeni düzenleme ile ilgili iş dünyasının değerlendirmesini aldık.

Karekodlu çek

KAREKOD YASALLAŞIYOR

Yeni kanun teklifinde TOBB’un öncülüğünde oluşturulan karekod uygulaması da yasallaşıyor. Karekod uygulaması ile bankaların görmüş olduğu riski, çek alanlar da bilgisayar veya cep telefonu aracılığıyla görebilecekler. Çeki veren kişinin tüm sicilini ortaya koyacak uygulama sayesinde çek alanlar “çeki veren kişi veren kişi ne kadar zamandır çek kullanıyor, bu zamana kadar kaç yaprak çek kullanmış, daha önce verdiği çekleri ödemiş mi, bu konuyla ilgili ihtiyati tedbir konulmuş mu, hakkında haciz kararı var mı, iflas erteleme var mı” gibi bir takım sorulara yanıt bulabilecek.

Yeni kanuna göre arkası yazılan çekler üç gün içinde piyasadan çekilecek. Bir şirketin yönetiminde görev yapan, adına çek düzenlenen kişi, çekleri ödenmiyorsa başka şirketin yönetiminde görev alamayacak. Ciranta (ciro eden kişi) için de Merkezi Sicil Sistemi veya T.C. kimlik numarası zorunlu olacak. Karşılıksız çek veren kişi başka şirketin yönetim kurulunda olsa dahi beş yıl çek yazamayacak.

“ÇEK KULLANIMINA LİMİT GELMELİ”

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı ve Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, karşılıksız çekler nedeniyle ayakkabı sektöründe iç piyasada ciddi sıkıntı yaşandığını belirterek sözlerine başlıyor. “Zaten nakit sıkıntısı var. Firmalar parayı tutuyorlar. Bu nakit sıkıntısı nedeniyle çeklerini ödemekte de imtina ediyorlar” diyen Çetin yaşanan sıkıntıları Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’ye de anlattıklarını belirtiyor. Çek konusundaki taleplerinin dikkate alınmasından memnun olduğunu vurgulayan Çetin, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Çeklerin ödenmemesi ürün maliyetlerini artırıp firmaları sıkıntıya sokuyor. Hapis cezasının yeniden uygulanmasının verdiği tedirginlikle, ödeme zorluğu olan çek sahiplerinin bile ödeme yapacağını düşünüyorum. Karekod uygulamasının zorunlu haline getirilmesi de yararlı. Bizim talebimiz, çek kullanımında da limit getirilmesi. Bizim piyasada öyle perakende zincirleri var ki, ana sermayesinin üç katı çeki piyasada dolaşıyor. Böylesi yüksek bir piyasa kredisi kullanıp rahat rahat yatırımını yapıyor, yeni mağaza açıyor. Olan üreticiye oluyor. Zincirler üreticiye 18 ay vade veriyor. Bu vadeler Amerika’da 17 gün iken bizde 17-18 ay. Çek kullanımının da bir limiti olması lazım. Bütün bankaların görebileceği bir yapı oluşturulmalı. Aksi takdirde en ufak bir sıkıntıda zincirleme etkiyle piyasa büyük zarar görür.”

“GÜVEN ORTAMI TESİS EDİLMELİ”

Ağırlıklı proje işi yapan ofis mobilyası sektöründe de çek önemli bir ödeme aracı. Proje işlerinin bile ödemesi vadeli çeklerle yapılıyor. Ofis Mobilyaları Sanayi ve İşadamları Derneği Başkanı ve Ersa Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ata, çeke güvenin kalmadığını belirtiyor. Çeke yeniden hapis cezasının gelmesiyle güven unsurunun bir nebze de olsa sağlanacağına inanan Ata, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özel sektörden bir kuruluş, başka bir özel sektör kuruluşuna iş verirken son bir yıldır ‘vergi borcu yoktur, sigorta borcu yoktur’ gibi yazılarının yanı sıra bilanço istemeye başladı. Özel sektör artık birbirine güvenmiyor. İşi yaptıran işinin sağlam teslim edilmeyeceğini düşünürken, işi yapan para alamayacağını düşünüyor. Hatta öylesi firmalar olduğunu duyuyoruz ki, malzemeyi alıp başka yerde satıp paraya çeviriyor. Nakit sıkıntısı had safhada. Çek ödememenin müeyyidesinin az olmasını cesur ve hızlı yükselmek isteyen girişimciler ve yeni firmalar kullanıyor. Bizim gibi altyapısı sağlam olan firmalar iş alamayıp rekabette bir adım geri düşünüsü başta olmak üzere piyasadaki güven ortamının yeniden tesis edilmesi gerekiyor.”

“ÇEK BİZE ÇEKTİRİYOR”

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Günhan Ulu-soy, “Çek uzun zamandır bize çektiriyor” diyerek sözlerine başlıyor. Un piyasasında da ticaretin yarısından fazlasının çek ile döndüğüne değinen Ulusoy, “Hapis cezasının kalkmasının yanında bankalar son yıllarda çek verme kriterlerini ağırlaştırdı-1ar. Böyle olunca ödeme disiplini bozuldu.

Hapis cezası geldiğinde bankaların kriter-ierini biraz daha esnetmesini bekliyoruz. Ticaret biraz rahatlamalı. Bankalar müşteri çekini teminat olarak kabul ettiği için ne kadar çok çek dolaşımda olursa ticaretin artar” diye konuşuyor. Senedin çekin yerini dolduramadığını belirten Günhan Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Senedin bankası yok, kırtasiyeden alıp dolduruyorsunuz. Ödemediğinde ise muhatabını bulmak zor. Bu nedenle çekin itibarı tekrar iade edilmeli. Bunun yolu hapis cezasıysa, hapis cezası yeniden gelmeli. Biz daha çok müşteriden çek alan taraftayız. Fırıncılarından daha çok çekle tahsilat yapıyoruz. TMO’ya ya teminat mektubu veriyoruz ya da peşin alıyoruz. Çiftçiden müstahsil pusulasıyla mal alıyoruz. Bazı aracılara çek veriyoruz. Karekod uygulaması tek başına bir yere kadar yarar sağlar. Kötü niyetli çek sahibi kendini bir yere kadar kamufle edebilir.”

“İYİ NİYETLİ KORUNMALI”

2012 yılında karşılıksız çeke hapis cezası varken, Yargıtay’da 2 milyon çek dosyası birikmişti. Asliye Ceza mahkemelerindeki duruşmaların üçte ikisi çeklerle ilgiliydi. Aslında çeke hapis cezası kalktı ama şunu da belirtmekte fayda var ki, mevcut yasaya göre çek verenin dolandırıcılık yaptığı kesinleşirse yedi yıla kadar hapis cezası alabiliyor.

Bu nedenle iş dünyasının bir kesiminin de çeke hapis cezası gelmesi konusunda kafası karışık. Hapis cezası dışında Avrupa’da olduğu gibi sigorta ve teminat sisteminin karşılıksız çeklerde kullanılmasını önerenler de var. Ticaretin önemli bir bölümünün çekle döndüğü ve en çok mağduriyetlerin yaşandığı sektörlerden biri de tekstil ve hazır giyim. Giyimkent Başkanı Ömer Satır, “Parasını ve işini kaybettiği için çekini ödeyemeyen iyi niyetlilerin korunmasını sağlayan bir sistem getirilmeli” diyor. 2012’den sonra hapis cezasının kaldırılmasıyla bazı iş insanlarının da mağdur olduklarını vurgulayan Satır şu değerlendirmeleri yapıyor:

“Vatandaş çeki aldı ve ödemedi, karşı tarafı güç durumda bıraktı. Hapis cezası kaldırılınca bir kesim oldukça fütursuz davrandı. Bunun bir şekilde cezaya bağlanması gerekiyor ama burada adil olmak da gerekiyor. Parasını ve işini kaybettiği için çekini ödeyemeyenlerin korunması gerekiyor. Hassas bir konu… İşini ve durumunu kaybeden iyi niyetli tüccar ile kötü niyetlilerin ayrılması gerekiyor. Hukuk önünde bunun ayrılması zor. Bu işi bir yerde dengelemek gerekiyor. Tekstilde şu anda 2017’nin altıncı ayına çek veriliyor. Piyasanın canlanması da çek kullanımına bağlı. Benim gözlemime göre senedin kullanımı yüzde 10-15 civarında. Dolayısıyla senet, çekin alternatifi olamaz.”

“İNSAN HAKLARINA AYKIRI”

2012’de çekte hapis cezasının kaldırılmasını yüksek sesle talep eden derneklerden biri İstanbul merkezli kısa adı KOSIAD olan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiciler Derneği’ydi. KOSI-AD’ın Ankara Temsilcisi olan iş kadını Yurdanur Gödek halen hapis cezasının insan haklarına ve Avrupa insan hakları sözleşmesine aykırı olduğunu savunuyor, imalatçı Camekan Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gödek, “Bizim çevremizde de çeki çok süistimal edenler var ama hapis cezası dışında farklı bir yaptırım olabilir. Avrupa’daki teminat ve sigorta sistemi bizde de uygulanabilir. Bankaların son dönemde çek almayı zorlaştırdığı belirtiliyor ama bence çek almak isteyen bir çaresini buluyor” diye sözlerini tamamlıyor.

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu