Yeni Bir Sektör Yaratan Makaron da Girişim Fırsatı
Makaron rekabeti yeni bir sektör yarattı
İki kıtır hamur arasında reçelden ibaret olan makaron yeni bir sektör ve bununla birlikte rekabet yaratmış durumda. Aslında makaronun ilk olarak ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı tam belli olmamakla birlikte kimileri Fransa’dan kimileri ise 1700’lü yıllarda İtalya’dan geldiğini söylüyor.
Buna rağmen iki kıtır hamurun arasına yumuşak reçelin konmasıyla elde edilen ‘Paris makaronu’nun Pierre Desfontaines tarafından keşfedildiği kabul ediliyor. Farklı çeşitleriyle pastanelerin vitrinlerini süsleyen makaronların tüketimi de giderek artıyor. Hatta öyle ki artık bayramlarda çikolata ve şekerin yerini bile almaya başladı yavaş yavaş. Düğünlerde nikah şekeri olarak tercih ediliyor. Birçok pastane bu konuda bir birleriyle sıkı bir rekabet içine girmiş durumda.
Yeni bir trend oluştu
Örneğin, bugün İstanbul ve Ankara’da toplam 37 şubeyle faaliyet gösteren Pelit Pastanesi, makaron işinin öncülerinden. Pelit Yönetim Kurulu Üyesi ve Pelit İş Geliştirme Direktörü Oya Ayan, 10 yıldır makaron ürettiklerini söylüyor. Son yıllarda yeni markalann piyasaya girmesiyle makarona olan ilginin daha da arttığına dikkat çeken Ayan, “Mağaza satışlarının yanı sıra, kurumsal firmalar tarafından bayram ve yılbaşı dönemlerinde, doğum günü kutlamalarında ve hatta düğün organizasyonlannda dahi makaron tercih edildiğini görüyoruz” diyor. Günlük üç bin adet üretimlerinin olduğunu vurguluyor. Ayan, şu bilgileri veriyor:
“Ürünün renkli ve lezzetli oluşu, yeni eklenen çeşitleri, farklı ambalaj tasanmlan ve makaron kültürünün toplum içerisinde yaygınlaşması neticesinde bu lezzete olan talebin giderek arttığını hatta yeni bir trend oluşturduğunu görüyoruz. Üretim yapan firma sayısının artması, toplumu bilinçlendirip kıyaslama fırsatı yaratırken, Pelit’in makaron satışlannı olumlu yönde etkiliyor. Aylık raporlarda yer alan artan satış rakamları ve olumlu müşteri geri bildirimleri bu sonucun birer göstergesi. Bu da tüketicilerin makaronu sevdiklerini ve markalar için doğru bir girişim olduğunu gösteriyor.”
Renkliliği ilgi çekiyor
Makaron konusunda iddialı olan ve bu yarışın içerisinde yer alan bir diğer marka ise Beyaz Fırın… Tarihi 1836 yılına kadar uzanan ve Makedonya’dan İstanbul’a gelen Stoyanof Ailesi üyelerinden Koşma Stoyanof tarafından, yılında Balat’ta küçücük bir poğaça fırını olarak kurulan Beyaz Fırın, bugün 5’inci kuşak tarafından yönetiliyor. İstanbul’un Anadolu yakasında toplam beş mağazayla faaliyet gösteren Beyaz Ftrın’m 5’inci kuşak temsilcisi Nathalie Stoyanof Suda, makaron, tasarım objesi olarak kullanıldığını, düğünlerde ve nişanlarda şık sunumu ve lezzeti dolayısıyla oldukça tercih edildiğini belirtiyor. Beyaz Fırın’da günlük 30 kilogram makaron üretimi yapıldığını ve özel siparişe bağlı olarak gümüş veya altın parlak makaronlar da ürettiklerini söyleyen Suda, Kışlık ve yazlık olarak makaronlarımız farklılık gösterebiliyor. Biz de mevsime bağlı olarak üretimimizi çeşitlendiriyoruz. Yazın kayısı, kışın ise kestane eklenip çıkarılabiliyor” diyor.
Ustalık isteyen üretim
Maslak ve Çiftehavuzlar olmak üzere iki şubeyle faaliyet gösteren ve tamamen açık bir üretim yapan Klementin ise yine bu alanın iddialı markalarından biri. Zira Prens William’in İstanbul’daki İngiliz Konsolosluğu’ndaki kutlamasında Klemantin’in makaronları servis edilmiş. Klementin’in Kurucusu Deniz Orhun, makaronun zor yapılan ve taze tüketilmesi gereken bir kurabiye çeşidi olduğunu, çok narin ve ustalık isteyen bir üretim olması nedeniyle her pastanede üretilemediğini belirtiyor. Orhun, şunları söylüyor:
“Butik pastane olmamız nedeniyle siparişle üretim yapıyoruz. Günlük kapasitemiz 50 ile 100 kilogram arası. Taze tüketildiği zaman herkesin çok hoşuna gidiyor. Raf ömrü 36 saat. Ancak bizim ülkemizde bunu üretici daha uzun süre rafta tuttuğu için tam olarak taze tüketimi olamıyor ve müşterinin hoşuna gitmiyor. Makaron, her ürün gibi, iyi yapıldığı sürece iyi bir girişim fırsatıdır.”
Makaranda iddialı markalardan biri de Cumhuriyet ile yaşıt Baylan. Birçok Avrupa usulü tatlı ve pastanın ilk kez yapıldığı Baylan, 10 yıldır makaron üretiyor. Uzun süren denemelerinin ardından oluşturduğu özel reçetesinde dokuz çeşit var. Fıstıklı, frambuazlı, kahveli, karamelli, kayısılı, limonlu ve vanilyalıya yakın zamanda güllü eklenmiş. Günde 40 kilo olan üretimiyle bu alanda en çok söz sahibi olan pastanelerden biri.
Laduree Türkiye’yi sevdi
150 yıllık bir geçmişe sahip olan ve Türkiye’ye yatınm yapan Fransız Laduree Şu an Bebek ve İstinyepark’ta iki şubeyle faaliyet gösterdiklerini söyleyen Laduree’nin Türkiye kurucu ortaklarından Philippe McGarry, yine İstinyepark’a mayıs ayı içerisinde bir çay salonu, açacaklannı bu yılın sonunda ise restoran açma projelerinin olduğunu belirtiyor. Makaronun Türk müşteriler tarafından oldukça beğenildiğini ifade eden McGarry, “Bizim makaronun yanı sıra reçel, çay ve çikolata satışımız da var. Geçtiğimiz yıl 50 bin adet makaron satışımız oldu. Makaron üzerine pastane konseptiyle başka yatırımlarımız da olacak” diyor.
Burcu Tuvay / bayilik arıyorum
Merhaba,
Burcu Tuvay hanım efendi rica etsem bu konu üzerine bana ulaşma imkanınız varmı ? mail adresim tunareoglu@macaroom.com.tr sizin mail adresinizi göremedim o yüzden buraya yazıyorum. Macaron konusunda yeni bir firmayız bilgi paylaşımı yapmak istiyorum.
İyi çalışmalar