Yatırımcıların İlgi Odağı Yıkım Bekleyen Çürük Binalar
Yıkımcıların gözü 10 milyon çürük binada
Yıkım sektörü, üzerinde fabrika ve benzeri binaların bulunduğu arsaları ortaya çıkarması ve kentsel dönüşümün gündeme gelmesi ile birlikte yatırımcıların ilgi odağı oldu. Bu sektörde faaliyet gösteren firma sayısı Türkiye genelinde çoğu küçük işletme olarak adlandırılacak şekilde 250’yi geçmezken kentsel dönüşümün gündeme gelmesiyle 500’e ulaştı. Bu kapsamda 10 milyon binaınn yıkımı öngörülürken, söktürün çapı da hızla büyüyecek.
“İstanbul’un taşı toprağı altın” tanımlaması son yıllarda özellikle gayrimenkuldeki hızlı gelişim ile birlikte bir kez daha realize oldu denebilir. 1960’lı yıllarla birlikte iş umudu ile İstanbul’a gelen Anadolu insanının diline yerleşen bu deyim, artık büyük şehir merkezleri için ifade ediliyor.
Gayrimenkul şirketlerinin talebi mevcut arazilerin fiyatlarını artırdığı gibi, yakın zamana kadar üzerinde fabrika ve benzeri binaların bulunduğu lokasyonlar da gittikçe daha fazla değerlenmeye başladı. Bu durum yıkım sektörünün de büyümesine yol açtı.
Yine Van depreminin ardından İstanbul’da kentsel dönüşümün gündeme gelmesi, çürük yapıların yıkılıp yerine yenilerinin yapılmasının önünü açacak. Türkiye çapındaki toplam 18 milyon konutun yaklaşık 10 milyonunun depreme dayanıksız çürük yapılardan oluştuğu belirtilirken, bunların yıkılıp yeniden inşa edilmesi planlanıyor. Depremde birinci derecede risk taşıyan çürük yapı sayısı ise 17 bini buluyor. Bu rakam, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin kayıtlarına geçmiş ve boş olarak yıkımı bekleyen binalar. Fakat Türkiye genelinde olduğu tahmin edilen 10 milyon çürük binanın (iş yeri ve fabrikalar dahil) en az 3 milyonunun İstanbul’da olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye genelinde yılda ortalama 2 milyon bina yeniden yapım için yıkılıyor. Kentsel dönüşümün gündeme gelmesiyle Türkiye genelindeki yaklaşık 10 milyon çürük yapının yıkılıp yerine yenilerinin yapılacak olması yıkım sektörünü yatırımcılar için cazip hale getirdi. Yine şehir içinde arsa temini için fabrikaların şehir dışına taşınması da yıkım konusunu öne çıkaran bir diğer önemli unsur oldu.
PAZAR BÜYÜYECEK
Bundan birkaç yıl öncesine kadar yurt genelinde faaliyet gösteren irili ufaklı 250 civarında yıkım şirketi bulunurken sektörde ortaya çkan potansiyel ile birlikte bu rakamın 500’e ulaştığı belirtiliyor. Yasanın çıkmasıyla birlikte şu anda yıllık 100 milyon liralık bir büyüklüğe ulaşan pazarın önümüzdeki 5 yıllık süreçte yüzde 500 milyon liralık büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Yapılan hesaplamalara göre, 10 milyon yapının kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmasıyla yaklaşık 1 milyar dolarlık bir yıkım pazarı oluşacak. Yıkım esnasında da kablodan demire ve pvc’ye kadar 150 milyon dolarlık dönüşüm ürününün ortaya çıkacağı da belirtiliyor.
20 yıldan bu yana sektörde faaliyet gösteren Yıkım Sıtar şirketinin sahibi Selim Sıtar, kentsel dönüşüm yasasının çıkacağının açıklanmasından bu yana sektörlerinde faaliyet gösteren firma sayısında ciddi bir artış yaşandığını söylüyor.
Sıtar, “Geçmişte sektörümüzde faaliyet gösteren firma sayısı 250’yi geçmezken bu yıl bu rakam 500’ü geçti. Bu alana yatırım yapmak üzere araştırmalar yapan yatırımcı sayısı da oldukça fazla” diyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLER
Türkiye’de yıkım sektöründe faaliyet gösteren firmaların büyük bir kısmı insan gücüne dayanan klasik yıkım tekniğini kullanıyor. Bu da yıkım çalışmalarının süresini ve maliyetlerini artırıyor. Örneğin 4 katlı bir bina makineyle bir günde 5 bin TL’ye yıkılırken, elle yıkım yapılması halinde 1 haftada yaklaşık 13 bin bin TL’ye yıkılıyor.
Maslak’taki Akbank’a ait üç kulenin yıkımı ile gündeme gelen MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Hizmetleri Şirketi gibi sınırlı sayıdaki yıkım şirketleri, 6 kat ve üzeri yapıları özel yıkım makineleri ile yıkma özelliğine sahipler.
Bu yıkım makinelerinin fiyatlarının 300 ila 600 bin Euro fiyatlardan satılan makineler olmaları birçok yatırımcının bu alana yatırım yapmasını güçleştiriyor.
Bununla birlikte bu sektöre yeni giren firmaların yarısına yakınının makineli yıkım yapmak üzere iş makinesi siparişi verdikleri belirtiliyor.
BAHARDA YIKIM ARTIYOR
Sanko Makine Yönetim Kurulu Üyesi Rızanur Meral, yıkım sektörüne yönelik makinler konusunda Türkiye’de araştırma yapanların sayısının antiğini bunların bir kısmının da ithal makine getirme konusunda planlar yaptıklarını söylüyor. Bahar aylarıyla birlikte yıkımda kullanılan makine satışlarında ciddi bir artış yaşanmasını beklediklerini belirten Meral şöyle devam ediyor “Yıkım işinde kullanılan konka-sör adı verilen üç kamyonluk hafriyatı bir kamyona kadar indiren makine ile altı ve üzeri katlı binaları yıkmakta kullanılan makinelere talep çok yüksek. Bu makinelerin ortalama fiyatları 300-600 bin Euro arasında değişiyor.
DUBAİ’DEN SONRA MASLAK
Türkiye’nin en yüksek bina yıkım projesi olan Maslak’ta daha önce Akbank tarafından kullanılan biri 24 katlı üç kule, Orjin Group sahipleri Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım’ın ortak olduğu Orta Gayrimenkul tarafından geçtiğimiz yıl Akbank’tan 95 milyon dolara satın alınmıştı.
Mimari hata nedeniyle yıkımına karar verilen binaların yıkımını yurt-dışında özellikle Dubai’de yıkımlar üstlenen MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Hizmetleri Şirketi üstlenmişti.
MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Hizmetleri Şirketi Genel Koordinatörü Mehmet Ali Bulut, bu yıkımın Türkiye’nin en büyük bina yıkım projesi olduğunu söylüyor.
MTKA inşaat olarak uluslararası platformlarda yüksek katlı bina yıkım işlerini aldıkları ve bu konuda gerekli tecrübeye sahip oldukları için bu yıkım işini üstlendiklerini belirten Bulut şunları söylüyor:
“Daha önce Dubai’de 22 katlı bir bina yıkmıştık. Maslak’taki binanın yıkım işini MTKA olarak 3,5 ayda bitirmeyi planladık. Yıkım projesinde iş güvenliği önlemleri için de 150 bin liralık bir bütçe ayırdık. Bölgede iş yoğunluğu nedeniyle yıkım işini geceye ayarladık. Buradaki yıkım işinden 3-500 ton hurda demir, 150 ton hurda alüminyum, 200 ton hurda kablo çıkacağını hesapladık.”
LEVENT GÖKMEN