Yaşlı Bakım Merkezi Açmak
Yaşlı bakım merkezi açmaya ne dersiniz? Geçmişte huzurevlerinin olumsuz bir imajı vardı. Ama devir değişti. Yeni huzurevlerinde verilen hizmetler beş yıldızlı otelleri aratmıyor. Yaşlanan nüfus bu alana yönelik yatırımlar için daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor…
İçeriğe Ait Başlıklar
Huzurevi Açmak
İNSANIN en doğal korkularından birisi olsa gerek, “yaşlanınca ne olacağım?” sorusu. Özellikle gelir dağılımının bozuk olduğu ve sosyal güvenceden yoksun toplumlarda bu konu çok daha önemlidir. Çünkü düzenli gelir elde edememe çağı olarak da tamamlanan yaşlılıkta, emeklilik geliri olmayanları çok ama çok zorlu bir süreç bekler.
Gelişmiş ülkelerde kamu otoritelerince yönetilenler ve özel sektör çözümleri olmak üzere iki tür yaygın olarak bulunurken, gelişmekte olan ülkelerde her iki çözümün sunulduğu örnekler oldukça sınırlıdır.
“Orta sınıf’ olarak adlandırılan gelir düzeyine sahip insan sayısı artınca, huzurlu bir yaşlılık geçirilecek yerlere yönelik talep de yoğunlaştı. “Huzurevi” olarak adlandırılan yaşlı bakım evleri, yaşlılık zamanlarını daha kaliteli geçirmek isteyen insanların ilgi gösterdikleri bu yerlerden. Geçmişte huzurevlerindeki sunulan bakım hizmetlerine yönelik olumsuz haberler daha sık duyulurdu. Son yıllarda denetim mekanizmasının etkin işlemesi sayesinde bu şikayetlerin sayısı azaldı.
Ahmet DEMİRBAŞ / Nezih Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı
“Huzurevi açma maliyeti ortalama 1 milyon TL”
Kalma maliyetleri huzurevinin bulunduğu semte göre değişiyor. Kalan sakinler 2.500 – 4.000 TL arasında bir ücret ödüyor. Huzurevlerimizde hastaya özel kişisel yemek ve 7/24 sağlık hizmeti de veriliyor. Bir huzurevi açmanın maliyeti açılan semte göre değişiyor. Genellikle ortalama maliyet 1 milyon TL’yi buluyor.
İhtiyaç artacak
Birkaç ay önce huzurevini hizmete sunan bir huzurevi yatırımcısı Ataşehir’deki özel huzurevini yaklaşık 600 bin TL maliyetle açtığını belirtiyor. 45 kişilik huzurevinde halen 15 konuk bulunuyor. Hastaların durumuna göre fiyatlar aylık 2 bin 750 TL ile 3 bin TL arasında değişiyor. Huzurevi sahibi hastaların ortalama maliyetlerinin 2.450 TL olduğunu, hasta başı 500 TL kar yapılabildiğini aktarıyor. Uzmanlar insanların ortalama yaşam sürelerinin uzaması ve Alzheimer, demans gibi hastalıkların artış göstermesiyle huzurevine ihtiyacın artacağını belirtiyor.
Yaşlı oranı giderek artıyor
Toplam nüfus içerisinde yaşlı nüfusun oranı yüzde 8.3 iken, 2013-2075 nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın 2023’te yüzde 10.2’ye, 2050 yılında yüzde 20.8’e, 2075 yılında yüzde 27.7’ye çıkması bekleniyor.
379 HUZUREVİ VAR
TÜÎK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıkladığı verilere göre, 2016 yılı itibariyle Türkiye’nin 65 yaş ve üzeri yaşlı nüfusu 6 milyon 651 bin 503. Yaşlı nüfusta görülen artışa bağlı olarak yaşlı bakım hizmetleri, yani huzurevleri ekonomisi her geçen yıl büyüyor. Türkiye’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, özel sektör, dernekler ve azınlıklar tarafından işletilen toplam 379 huzurevi var. Bu huzurevlerinde 25 bin 706 kişi kalıyor. Kamu tarafından işletilen huzurevlerinde ücretli ve ücretsiz olarak kalınabiliyor. Maddi durumu yetersiz olan yaşlılar ve İstiklal Madalyası sahipleri huzurevlerinden ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Ayrıca kendilerine bakanlık bütçesinden aylık harçlık veriliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi’nin verdiği bilgiye göre, 2017 yılı için bir yaşlının ortalama bakım maliyeti 3 bin 804 TL.
ALTERNATİF MODELLER
Huzurevi ifadesi geleneksel değerler nezdinde olumsuz bir anlama sahip.
“Anasına babasına bakamayanların ebeveynlerini bıraktıkları sevimsiz yerler” cümlesiyle özetlenebilecek bir çağrışımı var. Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir süredir yaşlı bakımı için alternatif modeller üzerine çalışıyor.
Bakanlık site tipi, avlu tipi ve sokak tipi olmak üzere üç model üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Günümüzün mimari anlayışına uygun bu modellerle yaşlıların daha kaliteli hizmet alabilmesi amaçlanıyor. Bakanlık çalışmalarını tamamladıkça, günümüzün yurt tarzı huzurevlerinde kalmak istemeyenler, kendilerini ev ortamında hissedebilecekleri bu özel yerlerde kalabilecek.
Bu proje doğrultusunda bugüne kadar Yalova’da site ve sokak tipi, Uşak’ta her üç tipte, Tokat’ta avlu tipi binalar inşa edildi. Adana’da ise huzurevi bahçesinde bağışçıların katkısıyla sokak tipi ve site tipi modeller hizmete geçmiş durumda. Huzurevine kabul koşullarını sağlayan yaşlılar bu yeni modellerden yararlanabiliyor.
Bakanlıkça hayata geçirilen projede öne çıkan en önemli farklılık, bakım hizmetlerinden yararlanmak isteyenlerin ihtiyacına ve isteklerine göre farklı modeller sunuluyor olması. Site tipi projede her evde altı yaşlı odası, bakım personeli odası, tam donanımlı ortak mutfak, oturma salonu, depo, çamaşır odası bulunuyor. Bu evlerde sağlıklı altı yaşlı bir arada kalabiliyor. Ana mutfakta pişen yemekler, tüm evlerin mutfağına dağıtılıyor. Ayrıca isteyenler ortak mutfakta kendi yemeğini pişirebiliyor.
Kendi bakımını yapamayan yaşlılar veya demans hastalarının kullanımı içinse avlu tipini geliştirdiklerini aktaran Çiftçi, “Bu modelde yaşlılar en fazla iki katlı evlerden ve avludan oluşan yerleşkede kalacaklar. Yaşlı odaları, koridor ve diğer kullanım alanlarına kontrollü geçiş sağlanacak” diyor.
Sokak tipi modelinde ise anne-çocuk, evli çiftler veya kardeş yaşlıların bir arada kalabileceği müstakil evler bulunuyor.
SOSYAL REZİDANSLAR
Darüşşafaka Cemiyeti, kimsesiz çocuklara burs sağlayanları yaşlılıklarında unutmuyor. 1997 yılında hayata geçirilen Darüşşafaka Rezidansları hem Darüşşafaka Eğitim Kurumlan için sürdürülebilir kaynaklar oluşturmak hem de yaşlılara güvenli ve mutlu bir yaşlılık dönemi hazırlamak amacıyla kuruldu. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Talha Çamaş, rezidanslarmın asıl varlık sebebinin öğrencilere kaynak sağlamak olduğunu söylüyor. Çamaş, “Bağışçılarımız da bu bilinçte bireyler. Yaptıkları bağışı hem kendi yaşlılıklarını güvence altına almak hem de öğrencilerimizin eğitimine destek olmak için yapıyorlar.
Pek çoğu Darüşşafaka’da verilen eğitimin çocuklarımızın yaşamlarını nasıl değiştirdiğine yakından şahit olduktan sonra, gerek vasiyet bağışı yaparak gerekse nakit bağışlarla öğrencilerimizi daha da fazla destekliyor” diyor.
Rezidans tanımı, sadece ileri yaştaki bağışçıların kalabildiği, ömür boyu sağlık ve bakım güvencesi içeren, ayrıcalıklı ve yeni bir yaşam modeli olduğu için yapılıyor. Üçü İstanbul’da biri İzmir’de olan rezidanslarda 500’e yakın hayırsever kalıyor.
KALMAK İÇİN BAĞIŞ YETERLİ
Rezidanslarda kalmak için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından açıklanan kurumda kalma koşullarına sahip olmak ve bağış yapabiliyor olmak şartları aranıyor. Bağış yapmaya başlamak için geç olmadığını belirten Çamaş, bağış rakamlarının kişinin bakım ihtiyacı doğrul- . tuşunda özel olarak oluşturulduğunu belirtiyor. -Çamaş, “65 yaş üstü tüm bireyler, bir kereye mahsus yapacakları bağışla ömür boyu Darüşşafaka Rezidansları’nda kalma hakkına sahip olabilir” diyor.
Bağışçıların konforlu, keyifli, aktif ve hayatın içinde olmasını sağlamak için farklı hizmetler sunulan Re-zidansta, hobi odaları ve oyun salonları bulunuyor. Kültürel etkinlik ve gezi organizasyonlarının yanı sıra düzenli sağlık taramaları yapılıyor, önleyici hekimlik hizmeti fizik tedavi hizmetleri sunuluyor. Çamaş, “Kişi fiziksel veya zihinsel açıdan kendine yetemez duruma geldiğinde, özel hizmet verebileceğimiz bakım ünitelerimizde hizmet vermeye devam ediyoruz” diyor.
“GÜZEL TARAFI GÖSTERİLMELİ”
1995 yılından beri hizmet veren ve şu anda beş şubesi bulunan Nezih Huzurevi 238 yatak kapasitesine sahip. Nezih Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı Psikolog Ahmet Demirbaş, “Belli bir yaşı almış kişiler kendi işini görenler ve göremeyenler olarak ikiye ayrılıyor. Kendi işlerini görenler genelde özel kurumlara gelmeyi tercih etmiyor, Bakanlığın kuramlarına gidiyor. Özel kuramlarda doktor, hemşire ve alanında uzman kişilerin bulunması gerekiyor. Özel bakım evlerinde sağlıklı yaşlı bulamazsınız” diyor. Devlet tarafından yaşlılara yönelik yardımların daha da artırılması gerektiğini söyleyen Demirbaş sözlerini şöyle sürdürüyor: “Evde bakım ücretleri veriliyor. Ancak evde bazı hastalara bakılması mümkün değil. Ev hayatı bazılarına da hapis gibi oluyor.”
Aynı zamanda Huzurevleri Derneği’nin kurucusu olan Demirbaş, dernek amaçlarını şu şekilde açıklıyor: “Bakım evlerini yıllardır herkes çok kötülüyordu. Bu evlerde verilen hizmetlerin güzel taraflarını göstermediler. Bu derneği bu amaçla kurduk. Huzurevleri-ni merak edenler ziyaret etsinler, gelsin muhabbet etsinler…”
HUZURLU DİNLENME EVİ
İstanbul Huzur Hastanesi ve Dinlenme Evleri Vakfı’nın İktisadi işletmesi Türkiye’nin ilk kurulan huzurevlerinden biri. Tesis İstanbul Polonezköy’de şehrin gürültüsünden uzak, yeşillikler içerisinde yer alıyor. Vakıf özellikle olumsuz çağrışımlardan dolayı işletmelerine “dinlenme evi” demeyi tercih ediyor. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, “Yönetmelikte dinlenme evi tanımlaması geçmiyor. Bu şekilde adlandırmamızın sebebi burada kalan sakinlerimizin kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak” diyor. Sayın, vakfın amacını “Yaşlılara, kimsesizlere daha modern bir şekilde hizmet etme” olarak açıklıvor.
107 yatak kapasiteli tesiste, kütüphane, yüzme havuzu, oyun odaları, spor salonu, misafir kabul odaları gibi pek çok sosyalleşme alanı bulunuyor. Kar amacı gütmediklerini belirten Sayın, sağlıklı bir yaşlının tesiste kalma ücretinin 2500 TL olduğunu belirtiyor. Sayın’a vakfın yeni bir Jâ. tesis açma planı var mı diye sorduğumuzda, “Kapasitemizin henüz yarısını dolduruyoruz. Burayı tam doldurmadan yeni bir tesis açmayı düşünmüyoruz” diyor.
“MAHALLE BASKISI VAR”
Türkiye’de huzurevlerine bakış açısının çok olumsuz olduğunu ifade eden Sayın, “Dinlenme tesisleri de huzurevleri de bir mahalle baskısı altında. Bu algıyı yenmek kolay değil. Birisi anne babasını huzurevine getirdiği zaman en yakınları, ‘başından attı’ diye dedikodu başlatıyor” diyor. Geçmişe göre aile yapısının değiştiğini artık eşlerin ikisinin de çalıştığını ve evde bir yaşlıya bakmanın güç olduğunu belirten Sayın, “İnsanlara zaruretleri anlatmak gerekiyor. Cami hocaları vaazlarında ‘anne babanızı atmayın, kendiniz bakın’ diyor. Huzurevlerinin neredeyse 50 yıl önceki halini anlatarak kötülüyorlar.
Evet, anne babanın rahat etmesiyle ilgili ayet ve hadisler var. Rahat etmesi sıkıntılar çekerek evde mi kalmaktır, yoksa rahat edeceği, iyi bakılacağı bir yerde mi kalmasıdır?” diyor.
Evde yaşlı bakan bakıcı ücretlerinin 700-1000 dolar civarında olduğunu söyleyen Sayın, “Oysa huzurevlerinde daha sağlıklı ve güvenli bir ortam var” diye konuşuyor. Tesislerinde kalan sakinlerinin sürekli olarak sağlık gözetiminden geçirildiğini ve aileleriyle vakit geçirdiklerini aktaran Sayın, isteyenlerin odalarını kendi istedikleri gibi dizayn edip kendi mobilyalarını getirdiklerini bilgisini de veriyor.
Doç. Dr. İsmail BARIŞ / Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı
“Toplumsal aktivitelere dahil edelim”
2004-2011 yılları arasında SHÇEK [Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu] Genel Müdürlüğü yaptığım dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu günlerde hayata geçirdiği huzurevi modelinin temellerini attık. 2004 yılından sonra hükümet yaşlılarla ilgili dünyadaki modellerden daha iyi neler yapılabileceği, devletin şefkat elinin bu insanlara nasıl ulaştırabileceği üzerinde duruyordu. Yaşlıların kültürel kodlarımıza ve manevi değerlerimize göre kendi ailelerin yanında hayatlarının son dönemlerinde mutlu bir şekilde yaşamaları esası vardır. Refah devlet olarak huzurevini hazır etmeliyiz. Zorunlu olan vatandaşlarımız huzurevlerinde rahatlıkla kalabilsin diye koğuş tipi huzurevlerinde birtakım değişikliklere gidiliyor.
Sosyal politikalar noktasında eksiklerimiz çok. Ancak son yıllarda ki atılım bir milat gibidir. Türkiye bütün bunlara rağmen insanlarımıza bir Finlandiya gibi hizmet götüremese de İtalya, İspanya gibi ülkeleri yakalamış ve onların önüne geçmiştir. Huzurevlerini yaşlıların ömürlerinin sonunda dünyayla mezarlık arasında bir merkez gibi olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bir insan yıllarca aktif olarak görev yapıyor ve emekli olduğunda o aktivitesi ortadan kaldırılıyor. Onları hayatın gerçeklerinden koparmamamız gerekiyor. Yaşlılarımızı toplumsal fayda sağlayabilecekleri aktivitelere dahil etmeliyiz.
Huzurevi açma yönetmeliği
Huzurevi açmak için gerekli tüm belge ve şartları incelemek için tıklayınız.
EDA GEZMEK