Güncel Ekonomi Haberleri

Uzun Vadede Olumlu Görünüme Sahip Hisseleri Bulma Yaklaşımı

Güncel sonuçlarla yeniden Templeton yaklaşımı

PANDEMİYE ilişkin yakın dönemde öne çıkan kontrol altına alınıyor algısının devam etmesi finansal piyasalardaki iyimser havanın devanı etmesini sağlamış gibi görünüyor. Ancak pandemi sürecindc oluşan tahribatın ekonomik aktivite üzerindeki etkileri ile bu süreç boyunca geri planda kalan/ bekletilen bazı sorunların gündemde öne çıkma olasılığı (örneğin ABD-Çin arasında yakın dönemde artan gerginlik, p’andemiye karşı Avrupa Birliği ülkeleri içinde özellikle erken dönemde güçlü ve ortak bir tepki verilememesi, OPEC tarafındaki belirsizlikler vs.) nedeniyle hisse senedi piyasalarındaki mevcut iyimser havanın gölgelenme riskinin devam ettiğini not etmekte fayda var. Dolayısıyla, geçen hafta da ifade ettiğimiz gibi oldukça sıkıntılı/stresli geçen birkaç aylık dönemin ardından oluşan iyimser eğilimlere en azından bir süre daha temkinli yaklaşmak sağlıklı olacaktır.

104 ŞİRKETE 100’ER DOLAR…

Hisse senedi yatırımı açısından bakıldığında, böyle dönemlerde kısa vadeli beklentilerle hareket etmektense daha orta-uzun vadeli bir perspektifle, “sağlam” ve “görece iskontolu” olarak nitelenebilecek hisselere yönelmek daha sağlıklı olabiliyor. Mevcut koşullarda izlenebilecek stratejiler açısından farklı bir bakış açısı sunabilmek için bu hafta, ilk olarak Aralık 2018’de tanıttığımız, Templeton yaklaşımını güncel verilerle yeniden ele alacağız.

Bu yaklaşımının pratikteki karşılıklarına bakmadan önce, stratejinin arkasındaki teoriye ilişkin hatırlatmalarla başlayalım…

Okul yıllarında değer yatırımı yaklaşımının babası olarak nitelendirilen Benjamin Graham’ın öğrencilerinden olan John Templeton, değer ve büyüme faktörlerini birleştiren bir yaklaşımla ucuz kalan ve uzun vadede olumlu görünüme sahip olan hisseleri bulmaya odaklanmıştır.

1939 yılında New York ve Amerikan Borsası’nda 1 dolardan düşük fiyatla işlem gören 104 hissenin her birine 100’er dolar yatırarak oluşturduğu portföy en bilinen ve tartışmaya açık olan yatırım kararlarındandır. Yaklaşık 10.400 dolar yatırdığı 104 şirketten 34 tanesi iflas etmiş olmasına rağmen portföyünde kalan şirketlerin tamamının dört yılın sonunda yaklaşık 40 bin dolara satmıştır.

DÖRT TEMEL KRİTER

Templeton’m bu yaklaşımı, denize büyükçe bir ağ atıp kelepir hisse yakalama çabası olarak özetlenebilir. Templeton, iyi hisse bulabilmenin basit bir formülü olmadığını bazı durumlarda yüzlerce etkenin göz önüne alınması gerektiğini düşünmekteydi. Bu karşın, özellikle önem verdiği dört temel kriter Fiyat / Kazanç (F/K) oram, faaliyet kâr marjı, tasfiye değeri ve büyüme oranlarının istikrarı olarak öne çıkmakta.

Niceliksel kriterler olarak değer faktörlerinde dikkate aldığı bileşenlerde Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD/DD) ve F/K çarpanları öne çıkarken, büyüme faktörlerinde güçlü kâr ve marjlar ile düşük borca odaklandığı bilinmekte. Templeton, ayrıca ürünlerin kalitesi, maliyet yönetimi, yönetimin gelirleri kullanma kabiliyeti gibi niteliksel faktörlere de oldukça önem vermekteydi.

FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI

John Templeton’m yaklaşımına yönelik kullandığımız kriter ve sonuçlara geçmeden önce kendisinin bakış açısını özetleyen sözlerine yer verelim: “Boğa piyasası; karamsarlığın etkisiyle doğar, kuşku altında gelişir, iyimserlikle olgunlaşır ve coşkuyla ölür. Karamsarlığın en üst seviyeye ulaştığı dönem alış için en iyi; iyimserliğin tavan yaptığı dönem ise satış için en iyi zamandır.”

Templeton yaklaşımını yansıtmak üzere dikkate aldığımız kriterler ve bunların dayandığı kendine ait bazı yorumlar şu şekilde:

“Yalnızca bugünkü ederinden daha ucuz fiyata alabildiğin ve yine yalnızca ileride ederinin daha yüksek olacağına inandığını al.”

■ Mevcut F/K çarpanı, son beş yılın ortalama F/K’sının altında olan;

■ Mevcut PD/DD çarpanı son beş yılın ortalama PD/DD’sinin altında olan;

■Mevcut FD/FAVÖK çarpanı son beş yılın ortalama FD/ FAVÖK/ünün altında olan,

■ “Kaliteli hisseler arasında kelepir durumda olanları ara”

■ Hisse başına kâr büyümesi hem son bir yıllık dönemde hem de ..son 5 yıllık dönemde bileşik olarak pozitif büyüme gösteren,

■ FAVÖK marjı hem son bir yılda pozitif gerçekleşmiş hem de piyasadaki medyan FAVÖK marjından daha yüksek olan,

■ Aktif kârlılığı, piyasadaki medyan aktif kârlılığından daha yüksek olan,

■ Borç / Aktif oranı, piyasadaki medyan Borç / Aktif oranından düşük olan.

YAKLAŞIMI NASIL UYGULADIK?

Bu kriterler doğrultusunda BIST-TÜM’de yer alan tüm şirketleri son açıklanan finansal sonuçlarım yıllıklandırarak, yani son dört çeyrek toplamlarını kullanarak filtreledik. Her bir hisse için son F/K ve PD/DD çarpanları, kendilerine ait son beş yıl ortalamasından düşük olanlar ile hisse başına kâr büyümesi yıllıklandırılmış rakamlarla hem son bir yılda hem de son beş yıllık dönemde bileşik hisse başına kâr büyümesi yüzde O’dan büyük olanları koruyup; diğerlerini eledik. Yıllıklandırılmış üç aylık sonuçlar üzerinden BIST-TÜM’deki şirketlerin medyan FAVÖK marjını yüzde 11.1 (ortalama: yüzde 10.5), medyan aktif kârlılığını yüzde 2.9 (ortalama: yüzde 1.8) ve medyan borç/aktif oranını yüzde 59.4 (ortalama: yüzde 81.6) olarak hesaplayıp; FAVÖK marjı ve aktif kârlılığı BİST-TÜM medyanlarmdan yüksek, borç/aktif oranı BİST-TÜM medyanmdan düşük olan hisseleri koruyup, diğerlerini değerlendirme dışında tuttuk.

Bu filtreleme sonucu ortaya çıkan hisseleri daha muhafazakar bir şekilde sunabilmek adına temel, teknik, likidite, haber bazlı gelişmeler vs. gibi kendi yaptığımız değerlendirmeler üzerinden eleyerek bir miktar daha daralttık ve kalanları aşağıda tablo şeklinde hazırladık. Tabloda bu hisselerin mevcut fiyat seviyelerine ilişkin ön bilgi verebilecek bazı göstergeler de yer almakta. Bu köşede yer alan yazıların temel amacının hisse senedi piyasalarında izlenebilecek stratejilere dair farklı teorik yaklaşımları sunmak ve bu teorik yaklaşımların pratikteki karşılıklarına dair örnekler vermeye çalışmak olduğunu; herhangi bir yatırım tavsiyesi vermeyi amaçlamadığını da tekrar hatırlatalım.

EROL GÜRCAN

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu