GEÇTİGİMlZ hafta içinde endeks 1400 puanın altına geriledi. Pandemide vakaların artması, aşı teminine yönelik çeşitli spekülasyonlar, yurtiçinde faiz ve kur hareketlerinin borsaya alternatif olması, beklenenden hızlı ve yüksek oranda yeni şirketin Borsa İstanbul’a kote olmak için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin alarak, yerli sermayenin de bölünmesine ve belirli bir süre teminat ayrılma gerekliliğinden işlem hacimlerinin azalması, olumsuz ve riskli haber akışlarının yanı sıra Mart sonundan itibaren yabancı yatırımcıların borsadan hızlı çıkışının da etkisi ile borsada satış baskısı etkili oluyor. Bu trendin yaz ayları boyunca devam edeceğini düşünen uzmanlar yılsonuna doğru yabancı yatırımcıların da katılımı ile olumlu yönde değişeceğini düşünüyorlar. Nitekim yabancı yatırımcılar hisse senedi piyasasında 22 Nisan haftasında 104.5 milyon dolarlık alım yaptı.
Öte yandan BIST-100 için daha önce 12 aylık hedeflerini 1850 seviyelerine kadar yükselten analistler tahminlerini genel olarak 1600-1650 bandına doğru revize etti. Bu hedef bile mevcut seviyelere göre yüzde 25 yükseliş potansiyeline işaret ediliyor. Sonuç olarak kısa vadeli dalgalanmaların ve yatay trendin ardından uzmanlar orta-uzun vadede iyimserliklerini koruyorlar. Uzmanlar ayrıca gelinen seviyelerin endeksi yeniden iskontolu hale getirdiğini belirterek, kısa vadeli trendin yeniden yukarı yönlü döne-bilme ihtimalini yüksek görüyor. Orta ve uzun vadede yüksek büyüme beklentileri, aşı çalışmaları, enflasyonda ve bunu takiben faizlerde düşüş tahminleri ile pozitif görüşler devam ediyor. Geri çekilmelerin borsada bir fırsat oluşturacağına dikkat çeken analistler, risk algısına göre portföylerde hisse senedi miktarının yüzde 50’lere kadar çıkabileceğini de belirterek bu kapsamda 62 hisseye dikkat çekiyorlar.
“HİSSE BAZLI HAREKETLER ÖNE ÇIKAR”
Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere karşı FD/FAVÖK iskontosunun yüzde 33 olduğunu ve bu seviyenin 2020 yılsonuna paralel olduğunu hatırlatan Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Ali Kerim Akkoyunlu, “Türkiye’nin tarihi FD/FAVÖK iskon-tosunun yüzde 18 olduğunu göz önünde bulundurursak, risk primindeki olası düşüşler bu iskontonun kapanmasına yardımcı olabilir. Risk primindeki düşüşleri ise etkileyecek ana etkenler yurtiçinde düşecek politik tansiyon, ekonomi politikalarındaki gelişmeler, ekonomideki kapanmaların azalması (aşılamanın belli bir seviyeye gelmesi) ve jeopolitik gelişmeler” diyor.
Yurtdışında ise tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar ile artan emtia fiyatlarının enflasyonist baskıları arttırdığım belirten Akkoyunlu, dolayısıyla küresel faizlerin yükselmesinin endişe yarattığını belirtiyor. Bu nedenle yeni bir katalist oluşana kadar borsa trendinin yataya yakın olmasını bekleyen Akkoyunlu; bu kapsamda hisse bazlı hareketlerin ön plana çıkacağını düşünüyor.
GIDA, PERAKENDE, TELEKOM, BİLİŞİM
Yukarda bahsettiği faktörler nedeni ile endekste 1050-1575 seviyelerini öngören Akkoyunlu “Hedef değerimiz olan 1575 seviyesi ise yüzde 16 olan risksiz faiz oranımız ile şirketlerin operasyonel beklentilerinin harmanlamasıyla oluşan değerdir” diyor. Portföyde hisse ağırlığını yüzde 20 seviyelerinde öngördüklerini de belirten Akkoyunlu, hisse seçimlerinin güçlü ve sürdürülebilir nakit akışı, özvarlık karlılığı gelişiminin devamı ve cazip çarpanlardan işlem görmesi kriterleri ile seçilmesini öneriyor.
Yatırımcılara primli ve yüksek çarpanlı hisselerde kar reali-ze etmelerini tavsiye etmekle birlikte, portföy tercihlerini ekonomik gelişmelere paralel olarak, en elverişli işletme yapısına sahip şirketlerden oluşturmalarını tavsiye eden Akkoyunlu; hisselerin getiri/risk analizinin de yapılmasının altını çiziyor. Öte yandan yatırımcılara pandemi sonrasında toparlanacak yurtiçi ve küresel talep ile birlikte avantaj sağlayacak şirket hisselerini önererek, “Halihazırda, kısa ve orta vadede gıda perakende, demir çelik, beyaz eşya, telekom ve bilişim sektörlerindeki trendlerin güçlü bir şekilde devam ettiğini düşünüyoruz. Ancak bilişim sektöründeki çarpanların çok da iskontolu olmadığını hatırlatmak isteriz” diyor.
“UYGUN ISKONTO YÜZDE 40’LARDA”
Mevduat faizlerinin yüzde 18’lere ulaştığı bir ortamda iskonto beklentisinin minimum bu seviyede beklendiğini de hatırlatan Akkoyunlu, ancak uygun iskontonun yüzde 40’lar seviyesinde olduğunun altını çiziyor. Ucuz hissenin öncelikle beklenen nakit yaratma kapasitesinin bugüne indirgenmiş seviyesinden iskontoda işlem gören hisse olduğunu da kaydederek, “Bunlara ek olarak çarpanlara baktığımızda benzerlerinden iskontolu işlem gören hissedir. Iskonto dediğimiz zaman ise haliyle risk getiri oranının yatırımcının getiri algısına uyumlu olması gerekir” diyor.
“POZİTİF GÖRÜŞLERİMİZ SÜRÜYOR”
Geçtiğimiz ay yaşanan TCMB başkan değişikliğinden bugüne kadar trendin negatif olduğunu net bir şekilde gördüğümüzü hatırlatan înfo Yatırım Menkul Değerler Analisti Yunus Şahin ise Mart sonundan itibaren yabancının hızlı çıkışının da Borsa İstanbul üzerindeki en büyük baskı unsuru olduğunu söylüyor. Ancak diğer yandan gelinen seviyelerin endeksi yeniden iskontolu hale getirdiğini, bu nedenle fiyatların 1300-1350 bandında denge bularak, kısa vadeli trendin yeniden yukarı yönlü dönebilme ihtimalini yüksek görüyor. Daha orta uzun vadede ise pozitif görüşlerinin devam ettiğini belirten Şahin, “Bu kapsamda ana sebeplerimizi, yüksek büyüme beklentileri, aşı çalışmaları, enflasyonda ve bunu takiben faizlerde düşüş tahminleri olarak sıralayabiliriz” diyor.
“YILSONU HEDEFİMİZİ REVİZE ETTİK”
Endeks için yılsonu hedef beklentilerini 1800’lü seviyelerden 1600’lü seviyelere doğru revize ettiklerini de hatırlatan Şahin şu açıklamayı yapıyor: “Çünkü yılbaşında değerleme yapılırken kullanılan risksiz faiz oranları yapılan değişiklik sonrası yüzde 1.5 kadar yukarı gitti. Risksiz faiz oranları yükseldikçe endekste ve hisse senetlerindeki hedef fiyatlarımız da doğal olarak aşağı geldi. Destek tarafında ise 1250 seviyesini oldukça önemli buluyoruz. Buraya yaklaştıkça endekste alım fırsatı oluşacağını düşünüyoruz.”
“HİSSE AĞIRLIĞI YÜZDE 50’NİN ÜZERİNE ÇIKARILABİLİR”
Portföydeki hisse oranını belirlerken endeksin seviyesinin sürekli göz önünde bulundurulması gerektiğini de kaydeden Şahin, “Endeks için kurumların yılsonu hedefleri 1600-1700 bandı arasında şekilleniyor. Mevduat faizleri ise yüzde 20’ye yaklaşmış durumda. Bu yüzden en az yüzde 20 potansiyel görmek lazım ki endeksteki ağırlık artırılsın. Mevcut seviyeler bu iskontoyu barındırıyor. Bu nedenle hisse ağırlığı yüzde 50 üzerine çıkarılabilir. Ancak fiyatlar yükseldikçe kâr realizasyonu yapmak gerekli ve oran yeniden yüzde 50 altına çekilmeli diye düşünüyorum” diyor. Şahin orta vadeli portföy oluşturacak yatırımcıların bu dönemde ilk olarak sektörel durumları takip etmesi gerektiğini de hatırlatarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Malum küresel bir krizden çıkıyoruz ve krizin çıkışında bazı sektörler diğerlerinden hızlı bir toparlanma gösteriyor. Bazı sektörler de maalesef güçlük çekmeye devam ediyor, işlerin yoluna girmediği endüstrilere orta vadeli yatırım yapmak pek doğru değil. Ayrıca yatırımcılar mutlaka ucuzluk kriterlerini sağlayan şirketleri seçmeli. Aracı kurumların model portföyleri, hisse öneri raporları incelenmeli ve profesyonellerin fikirleri alınmalı. İçinde bulunduğumuz dönemde finansal raporlar açıklanıyor. Yatırımcı bilançoya bakmadan, faaliyet raporu okumadan orta vadeli pozisyon açmamalı.”
“HİSSE UCUZ FİYATTAN ALINMALI”
“Biz analistler yılsonu kârına göre hesaplanan F/K oranlarının mevcut faiz ortamına uygun olup olmadığına göre yatırım kararı vermeye çalışıyoruz” diyen Şahin, örneğin yüzde 15 faiz olan bir ortamda yılsonu beklentilere göre F/K oranının 7’nin üzerinde kalması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle hisse alımlarımn ucuz fiyattan gerçekleşmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bizim ucuz hisse diye tanımladığımız şirketler, elde ettiği ya da edeceği gelirlere göre henüz yeterince fiyatlanmamış olmalı.
Burada baktığımız kriterlerin başında mevcut piyasa çarpanları geliyor. F/K oranı, FD/FAVÖK oranı gibi rasyolara bakıyoruz. Bununla birlikte özellikle önümüzdeki çeyreklerde ve yılın tamamında elde edilebileceği kar en önemlisi. Çünkü borsalar beklentilerin fiyatlandığı piyasalar ve doğru beklentilerle yatırım yapmak gerekiyor” diyor.
“İYİMSERLİĞİMİZİ KORUYORUZ”
BIST-100 endeksinin yılbaşından bu yana TL bazında yüzde 9.5 değer kaybettiğine dikkat çeken Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Direktörü Altan Aydın, “Yılbaşında oluşturduğumuz stratejilerde dayandığımız varsayımlar henüz tamamıyla değişmedi” diyor. Hala 2021’de aşılanmanın yaygınlaşması ile global ve lokal güçlü büyüme beklentisini koruduklarını ifade eden Aydın, “Bunun yanında yılın ikinci yarısında faizlerde gerileme bekliyoruz, bunun da TCMB tarafından enflasyonun seyrine göre en uygun zamanda yapılacağını düşünüyoruz. Fonlama maliyetindeki gerileme ile bankaların üçüncü çeyrekten itibaren olumlu fiyatlanması muhtemel, banka dışı sektörlerde ise büyüme fiyatlanmaya devam edecektir. öte yandan son dönemde yükselen tahvil faizleri şirket değerlemeleri üzerinde baskı oluşturabilir. Bu nedenle varsayımlarımız büyük ölçüde aynı kalsa da, son dört ayda artan risksiz faiz oranı endeks hedef değerlerini bir miktar aşağı çekecektir. BIST-100 için yıl başında 1600 seviyelerinden 1850 seviyelerine kadar yükseltilen 12 aylık hedef seviyelerde yeniden 1600-1650 bandına doğru revizyon görülebilir. Ancak bu hedef bile mevcut seviyelere göre yüzde 25 yükseliş potansiyeline işaret ediyor. Bu nedenle kısa vadeli dalgalanmanın ardından orta-uzun vadede iyimserliğimizi koruyoruz” açıklamasını yapıyor. Aydın endekste 1250-1350 bandını ana destek bölgesi olarak izlediklerini; kısa vadede 1430-1470 direnç seviyeleri iken orta-uzun vadede 1650-1700 bandının görülebileceğini düşünüyor.
“HİSSE SEÇİMİ VE ZAMANLAMASI ÖNEMLİ”
Mevcut seviyelerin daha cazip olması sebebiyle en az altı ay korunacak bir portföy yapısında hisse senedi ağırlıklarının kademeli olarak yüzde 40’a çıkarılabileceğini de ifade eden Aydın, “Risk algısı düşük yatırımcılar için bu oran yüzde 10-15, daha agresif büyüme amaçlayan yatırımcılar için ise yüzde 50’nin üzerinde hisse taşınabilir. Tabi burada hisse seçimleri ve zamanlaması da çok kritik olacaktır” diyor.
İçinde bulunduğumuz ortamda, aşılanma oranlarının yurtdışında yüksek oluşu, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik büyüme gidişatı gibi faktörlerin, yurtdışma satış yapan şirketleri bir adım öne çıkardığını da hatırlatan Aydın, ayrıca salgında çıkışın en net hissedileceği havacılık, petrokimya gibi sektörlerde en kötünün görülmüş olmasının orta vadeli bakış açısında fırsat yaratabileceğini düşünüyor. Bu nedenle de yatırımcıların dönemsel etkiler dışında yatırımcılara her zaman, operasyonel karlılığı güçlü ve sürdürülebilir olan, rekabet avantajı yüksek ve büyüyebilen şirketlere yatırım yapmalarını öneriyor. İlk kez hisse senedi almak isteyen yatırımcılara ise öncelikle risk profillerini, risk algılarını belirlemelerini tavsiye ediyor.
“HİSSELER OLDUKÇA UCUZ SEVİYELERDE”
Önümüzdeki dönemde borsada yaşanacak tepki alımları ile endeksin tekrardan 1340 puan ile 1440 puan arasında hareket edeceğini düşünen Tera Yatırım Araştırma Uzmanı Hüseyin Emre Tavacı, orta ve uzun vadede ise gerek endeksin, gerekse de hisselerin oldukça ucuz seviyelere gerilediğini söylüyor. Endekste satış baskısının artması ile 1.275-1.250 seviyelerinin söz konusu olmasından endişe eden Tavacı, “Öte yandan risk ve belirsizliklerin azalmasıyla endekste tepki alımları görmemiz durumunda ise 1450-1475 seviyeleri hedef konumunda bulunuyor” diyor.
Tavacı, geri çekilmelerden faydalanarak özellikle ilk kez hisse senedi almayı düşünenlere BIST-100 içerisinde yer alan ve işlem hacmi yüksek hisseleri seçmelerini öneriyor. Sektör bazında alım yaparak portföy çeşitlendirmesi yapmanın ve temettü verimi yüksek hisseleri tercih etmenin de önemine vurgu yapan Tavacı, “Yatırımcılar spekülasyona açık ve işlem hacmi düşük hisselerde işlem yapmaktan kaçınmalı. Ayrıca kulaktan duyma bilgiler yerine aracı kuramların ve analistlerin önerdikleri hisselere yatırım yapmalı.En önemliside işlem yaparken ‘Kar Al’ ve ‘Zarar Durdur’ seviyelerini belirleyerek bu seviyeler geldiğinde pozisyonlarını kapatmalılar” şeklinde konuşuyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
İlk kez borsaya gireceklere öneriler
Faaliyet raporu okumanın önemine dikkat çeken İnfo Yatırım Menkul Değerler Analisti Yunus Şahin, “Bir hisse senedi raporunda al-sat tavsiyesi görmeseniz bile o şirkete ilişkin ulaşılması kolay olmayan bilgilere erişebilirsiniz” diyor ve ilk kez borsaya gireceklere şu önerilerde bulunuyor:
- İlk kez borsaya girecek yatırımcıların mutlaka bilanço okumayı öğrenmesi gerekir.
- Pozisyon almadan önce şirket faaliyet raporları okunmalı.
- Faaliyet raporu okunmadan hisse senedi almanın istenmedik sonuçlara yol açabileceği unutulmamalı.
- Bakış açısını geliştirmek için aracı kurum raporlarını okuyarak profesyonellerin o hisselere hangi açıdan yaklaştığını anlamaya çalışılmalı.
- Portföy oluşturulurken mutlaka çeşitlendirme yapılmalı, bütün para tek bir hisseye yatırılmamalı.
- Hisse senedi alma kararı verildiğinde de alınacak miktarın tamamı tek günde alınmamalı.
- Orta vadeli yatırımda kademeli alım ve satım yapmak yatırımcıyı her zaman koruyacaktır.
- Portföydeki çeşitlendirmede sektörel ayrımlara dikkat edilmeli.
Fiyatı çok düşmüş hisse ucuz olmak zorunda değildir!..
Sermaye piyasalarında çoğu kişinin fiyatı çok düşmüş hisse senedini ucuz diye tanımladığını fakat bunun yanlış olduğunu belirten Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Direktörü Altan Aydın konuyla ilgili şu önerilerde bulunuyor:
Bir hissenin ucuz olması, hissenin ederinin altında fiyatlandığı anlamına gelir. Hisse tarihi zirvesinde ucuz olabileceği gibi, fiyat olarak tarihi dipteyken pahalı da olabilir. Bir şirketin hisse senedinin ederi temel analiz yöntemleriyle bulunur. Temel analize nispeten uzak olan yatırımcılar, araştırma raporlarından edinebilecekleri F/K, FD/FAVÖK, PD/DD, özkaynak karlılık oranı gibi oranlara göre şirketin ucuz yada pahalılığı konusunda fikir edinebilir.
İki şirket daha halka arz için SPK’ya başvurdu
Geçtiğimiz hafta Başkent Doğalgaz Dağıtım GYO ve Escar Turizm Taşımacılık Ticaret A.Ş halka arz için SPK’ya başvurdu. Türkiye’nin en büyük özel gaz dağıtım şirketi Başkent Doğalgaz, 2013’te 1 milyar 162 milyon dolar karşılığında özelleştirilmişti. Firma Torunlar Enerji bünyesinde faaliyet gösteriyor. Başkent Doğalgaz’ın 2020 cirosu 5.035 milyon TL. Grubun enerji sektöründeki en önemli yatırımı olan Başkent Doğalgaz Dağıtım GYO, toplam 1.897.564 milyon aboneye ve yıllık 3.6 milyar metreküp gaz dağıtım hacmine sahip. Ankara Büyükşehir Belediyesi mücavir alan sınırları dâhilinde (Polatlı, Kızılcahamam ve Beypazarı ilçeleri hariç] münhasır doğalgaz dağıtım hakkına sahip olan şirket, hali hazırda Ankara’nın 25 ilçesi arasından nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu 17 ilçesine doğalgaz dağıtımı yapıyor.
2037’e kadar doğalgaz dağıtım lisansına sahip olan firma, Ankara’nın büyümesine paralel her yıl yaklaşık 70 bin yeni aboneye ulaşıyor. Halka arzın Garanti BBVA Yatırım liderliğinde kurulacak konsorsiyum ile gerçekleştirilmesi planlanıyor. Şirket, SPK onayına paralel Türkiye’de gaz dağıtım alanındaki ilk halka arzı gerçekleştirmiş olacak.
Türkiye’de 39.6 milyar TL’ye ulaşan operasyonel araç kiralama sektörünün yüzde 91’lik oranla “en yüksek sözleşme yenileme oranına” sahip şirketi Escar (Escar Turizm Taşımacılık Ticaret A.Ş) da 20’nci yılında halka arz için SPK’ye başvurdu. Şirket paylarının yaklaşık yüzde 20’sinin halka arzı için çalışmalarını sürdüren Escar, halka arzdan elde edeceği gelirin yüzde 70’ini şirketin büyüme hedeflerine bağlı olarak filosunu geliştirmeyi, kalan kısmı ile de fınansal borçları ödeyip işletme sermayesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Konu ile ilgili olarak Escar’dan yapılan açıklamada, 2020’de pandemi nedeniyle piyasada zorlanmalar yaşanmış olsa da sundukları kaliteli hizmet sayesinde müşteri kaybı yaşanmadığı, bunun da gelir ve kara yansıdığı belirtildi. Escar 2020’yi 317.1 milyon TL gelir ve 78.3 milyon TL net kar ile kapattı. Şirketin bir önceki yıl geliri 301.2 milyon TL ve net karı ise 26.5 milyon TL olarak gerçekleşmişti. 2001’de kurulan Escar, ulusal ve uluslararası kurumsal şirketlere filo kiralama hizmeti veriyor. Sadece uzun dönemli araç kiralama hizmeti veren şirketin toplam 4.300 araçlık filosu ve 210 adet kurumsal müşterisi bulunuyor.
“Salgından etkilenmeyen şirketler takip edilmeli”
Yatırımcıların hisse seçiminde özellikle döviz pozisyonları yüksek veya döviz borcu az ya da olmayan şirketlere öncelik vermelerini tavsiye eden Ahlatcı Yatırım Genel Müdürü Tuncay Karahan portföy oluşturacaklara şu uyarıları yapıyor:
- Geçen yıl son çeyrek finansal tablolarında büyüme eğiliminde olan hisselerin bu yıl ilk üç aylık finansal tablolarına dikkat edilmeli.
- Salgın sırasında yurtdışı projelerine veya ihracata devan eden kar marjını arttıran şirketler takip edilmeli.
- Salgın ile birlikte piyasa değerleri ortalamaların çok altında kalan sosyal hayat normalleşmesi sonrası eski kar marjına ulaşabilecek halka açık şirketler incelenmeli.
- Dünya ticaretinde salgından etkilenmeyen özel ürün üreterek yurtiçi ve dışına hizmet veya mal temin eden şirketlerin gelişimleri yakından takip edilmeli.
“Daha stabil ve istikrarlı temellere göre hareket edilmeli”
Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz, BIST’te her ne kadar kısa vadeli dalgalanmalar dönemsel olarak değişebilen taktiksel kararlar almayı gerektirse de orta, uzun vadeli portföy tercihleri için şu uyarıları yapıyor:
- Portföy tercihlerinde daha stabil ve istikrarlı temellere göre hareket edilmeli.
- Bu perspektifle güçlü ve sürdürülebilir finansal performans sunan, temettü verimi yüksek, büyümeden yüksek pay alan, makro dalgalanmalardan sınırlı etkilenen, portföyünü çeşitlendirmiş şirketlere odaklanılmalı.
- Finansal tablolar önemli ipuçları sunabilir fakat yeterli finansal analiz bilgisi olmayan yatırımcılar kurum raporlarına ve uzun vadeli değerlemeler ile önerdiği şirketlere yoğunlaşmalı.
- 2021 ilk çeyrek sonuçları ve bu sonuçlarla beraber şirket yönetimlerinin paylaşabileceği yıllık tahminler yatırım kararları açısından destekleyici olacaktır.
“Halka arzdan hisse alacaklar biraz daha dikkatli olmalı”
Al Capital Genel Müdürü Atilla Esen, yatırımcılara şu uyarıları yapıyor:
- Halka arzdan hisse alacak yatırımcılar biraz daha dikkatli olmalı.
- Aracı kuruluşlardan görüş alarak işlem yapmalı
- Hisse tercihinde seçici olmakta fayda var.
- Hissenin büyüme hedefi olmalı.
- Şirket ihracat ağırlıklı satış yapmalı.
- Karlılığı iyi olmalı.
- Temettü potansiyeline sahip olmalı.
- Halka arz gelirini borç kapama yerine yatırıma yönlendiren hisseler tercih edilmeli.
Ziraat GYO’dan son yılların en büyük halka arzı
Ziraat GYO geçen hafta son yılların en büyük halka arzını gerçekleştirdi. Talep toplama tarihlerini 28-29-30 Nisan olarak belirleyen Ziraat GYO, hisselerinin yüzde 25’ini Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin konsorsiyum liderliğinde ve sabit fiyatla talep toplama yöntemiyle gerçekleştirdi. Pay başına 1.60 TL ile sermaye artışı yoluyla yapan Ziraat GYO, 1.17 milyar TL nominal tutarlı halka arzdan sonra ulaşacağı 7 milyar TL öz kaynak büyüklüğü ile sektörde üçüncü sıraya yerleşecek. Şirket, Geri Alım Taahhüdü ile halka arzdan Ziraat GYO payı alıp, borsada işlem görmeye başlamasından itibaren 33 gün süre ile aralıksız ellerinde tutan yatırımcılara, talep etmeleri durumunda sahip oldukları payların tamamını Ziraat Bankası’na 1.63 TL fiyat üzerinden geri satma hakkı da veriyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat GYO Genel Müdürü Peyami Ömer Özdilek, firmanın 2020’de başarılı bir performans sergileyerek aktif büyüklüğünü 5.4 milyar TL’ye çıkardığını, net dönem kârının 378 milyon TL olarak gerçekleştiğini söyledi. Şirket öz kaynaklarının 5 milyar TL’yi aştığını ifade eden Özdilek, pandemi döneminde de şirketin büyümeye devam ettiğini belirtti. Kuruluşunun beşinci yılına girdiklerini ve ulaştıkları aktif büyüklükle sektörün en önemli oyuncuları arasında yer aldıklarını söyleyen Özdilek, yüzde 19 oranla en büyük paydaşı oldukları İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nde yer alan 40 ve 46 katlı Ziraat Kuleleri kaba inşaatının yüzde 99 oranında tamamlandığını vurguladı. Özdilek, şirketin portföyünde ı Türkiye, Almanya ve Bosna-Hersek olmak üzere üç l ülkede, 11 farklı şehirde, toplam değeri 4.7 milyar TL’ye ulaşan, yüzde 91 doluluk oranına sahip 32 kira getirili gayrimenkulü, 15 projesi ve önemli lokasyonlarda üç arsası bulunduğunu, kiralık gayrimenkullerden 2020’de 63.4 milyon TL kira geliri elde ettiklerini ifade etti. Özdilek, şirketin ofis, perakende ve konuttan oluşan karma bir portföye sahip olduğunu ve bu yapısıyla gelir istikrarı sağlamanın amaçlandığını da sözlerine ekledi.
Atilla ESEN / Al Capital Genel Müdürü
“Doğru hisse ve sektör seçimi ön plana çıkacak”
2020 ve 2021 ilk çeyreği borsalar açısından çok olumlu geçti. Ancak 2021’in ilk çeyreğinden itibaren ABD ekonomisine ilişkin gelen kuvvetli veriler ve faizlerde dip seviyelerden başlayan artış süreci borsalarda yükseliş trendini yavaşlatmış görünüyor. Son bir yıllık dönemde oluşan piyasalarda ne alırsan kazanırsın algısı aslında anormaldi ve bundan sonra kolay para kazanma dönemi bitti.
Normal dönemlerde olduğu gibi doğru hisse ve sektör seçimi ön plana çıkacaktır. Tabii yurtiçinde enflasyon ve buna bağlı faizlerin seyri, jeopolitik risklerin yansımaları, hareketlenen iç siyasi gündem yatırımcıların normalleşme döneminde dikkat etmeleri gereken hususlar olacaktır.
Pandemi sürecinde herkes çok sıkıldı ve hayatı yaşayamadığı düşüncesine kapıldı. Yaz döneminde hava sıcaklıklarının artması ile Covid-19’un etkisinin azalacağı beklentisinin yanı sıra, devam eden aşılama çalışmaları sebebiyle yaz aylarında insanların asıl aktivitelerine daha çok döneceklerini tahmin ediyoruz. Bu nedenle borsaya ilgi yaz aylarında azalabilir.
Yeni pozisyon almak için de endekste 1300 seviyesinin altı daha mantıklı görünüyor. 1250-1300 band aralığı alım için takip edilebilir. Yükselişlerde ise 1450-1500 bandı önemli direnç konumunda.
Portföy oluştururken de her zaman olduğu gibi kişisel risk algısı önemli. Daha fazla risk almak isteyenler portföyünün yüzde 30-40 bandına kadar hisse taşıyabilir. Ancak burada seçici olmaları ve yeni pozisyon alımları için aslında endeksin destek seviyelerini beklemeleri mantıklı olacaktır. Kısa vadeli pozisyon almak isteyen yatırımcılar ise 2021 ilk çeyrek bilançolarını göz önünde bulundurarak ve aracı kurumların araştırma birimlerinden faydalanarak portföy oluşturmalı. Öte yandan 2021 yılı ilk çeyrek bilançoları pandeminin daha yoğun ve zor geçtiği dönemi kapsayacağı için iki çeyrek bilanço performansı yılın kalanı açısından daha önemli olacak. Bu nedenle ilk iki çeyrek iyi kar getiren şirketler yılın geri kalanında da ön plana çıkabilir.
Atilla Esen’in tavsiyeleri
Atilla Esen, Arçelik, Aselsan, Alkim Kimya, Aygaz, BİM, Doğuş Oto, Ereğli Demir Çelik, Ford Oto, Koza Altın, Kardemir, Migros, Otokar, Petkim, Selçuk Ecza Deposu, Şişecam, Tofaş Oto Fabrika, TAV Havalimanları, Türk Traktör, Türk Telekom,Tüpraş ve Şok Marketler hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Yunus ŞAHİN / İnfo Yatırım Menkul Değerler Analisti
“Alarko Holding’in yılsonu net kârı 1 milyar TL’ye ulaşabilir”
ALARKO HOLDİNG: 2020’yi 802 milyon TL’lik rekor net kârla bitiren Alarko Holding için 2021’de de yüksek karlılık bekliyoruz. Kurak geçen mevsim hidroelektrik santrallerin üretim kapasitesi üzerinde baskı yaratıyor ve bu da elektrik fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Kömürden üretim yapan Alarko Holding için bu durum avantaj sağlıyor. Diğer taraftan dağıtım alanında dördüncü dönem 2021 itibariyle başladı ve Alarko enerji dağıtım kolunda çok daha geniş bir varlık tabanıyla bu döneme giriyor. Yılsonu için net kârın 1 milyar TL’ye yaklaşabileceğini düşünüyoruz ve mevcut piyasa değerine göre baktığımızda bu 4.2 F/K oranına işaret ediyor. Oldukça düşük çarpanlarda seyreden Alarko Holding’i 12.42 hedef fiyat ve yüzde 27 yükselme potansiyeliyle öneriler listemizde tutuyoruz.
TEKFEN HOLDİNG: Pandemi döneminde hem şirketler, hem de devletler yatırım harcamalarını azalttı ve taahhüt sektörü büyük darbe aldı. Diğer yandan petrol fiyatlarındaki sert geri çekilmeler Tekfen’in müşteri portföyünü oluşturan petrol üreticisi ülkelerinin bütçelerini de zora soktu. Ancak aşılanmanın başlamasıyla TEKFEN küresel toparlanma ve petrol fiyatlarının yeniden yüksek fiyatlarda denge bulması sonrası Tekfen yeni işler almaya başladı.
2020 ortasında Katar ve arkasından Azerbaycan’dan gelen yeni işlerin devamında yılın son aylarında Kazakistan ve Azerbaycan’dan yeni proje haberleri geldi. 2021’de inşaat ve taahhüt iş kolunun hızlı şekilde toparlanmasını bekliyoruz. Taahhütçülük tarafındaki toparlanmanın katkısıyla Tekfen Holding hisslerinde yüzde 34 yükseliş potansiyeli ile 22.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz ve alım öneriyoruz.
ASELSAN: 2020 yılını pandemi etkisine rağmen yüzde 24 ciro artışıyla kapatan şirket 2021 için yüzde 40-50 büyüme öngörüyor. Kurun yüksek seyrinden olumlu etkilenen Aselsan, FAVÖK marjında da yıllardır koruduğu yüzde 20-22 bandını hedeflemiş durumda. Nakit akış problemlerinin yaşanması dolayısıyla tarihi ortalamalarının çok altında çarpanlarla işlem gören şirketin önümüzdeki süreçte pozitif ayrışma göstermesini bekliyoruz. Son çeyrekteki yüksek nakit tahsilatıyla yılı net nakit pozisyonda kapatan şirket 2021 ilk çeyreğinde 1.233 milyon TL net kâr açıkladı. 7.22 F/K oranıyla işlem gören şirket hisselerinde 12 ay vadeli hedef fiyatımız 21.50 TL ve yüzde 48 yükseliş ı potansiyeli öngörüyoruz.
Yunus Şahin’in tavsiyeleri
İnfo Yatırım Menkul Değerler Analisti Yunus Şahin, Garanti BBVA, Akbank, Türk Telekom, Turkcell, Tekfen Holding, Alarko Holding, İş Yatırım Menkul Değerler, Petkim, Tüpraş, BİM Birleşik Mağazalar, Şişecam, Vestel Elektronik, Aselsan, Kardemir, Teknosa, Doğuş Otomotiv, Brisa, Ereğli Demir Çelik, Migros ve Çemtaş.hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Tuncay KARAHAN / Ahlatcı Yatırım Genel Müdürü
“Halka arzda en az bir bilanço dönemi geçmeli”
Geçtiğimiz yıl sekiz adet halka arz gerçekleşti. Bu süreçte yatırımcı sayısı artarken başlangıçta yatırımcılara sınırlı sayıda hisse ulaştı ve halka açıldıktan sonra yatırımcıların hisseleri almak için fiyatı yükselttiği dikkat çekti. Bu yıl ise ilk dört ayda geçen yıl halka açılan şirket sayısına ulaştık. Ancak borsa performansı çeşitli nedenlerle geçen yılın çok altında kaldı. Yatırımcılar halka arzlara katılmaya devam edebilir. Ancak halka açıldıktan sonra oluşan fıyatlamalarda geçen yıla göre daha düşük seviyelerde dengelenme olabilir ve halka açıldığı esnada borsa performansı da yeteri kadar pozitif görünmezse oluşacak fıyatlamalar o günün açılış fiyatı ile sınırlı kalabilir. Dolayısıyla bu sene yatırımcılar halka açılan şirketlere uzun vadeli yatırım yapmayı düşünüyorsa öncelikle hissenin fiyatının bir aşamada dengelenmesini ve en az bir bilanço döneminin geçerek şirketin nasıl performansa sergilediğini görmesini tavsiye ederim.
Öte yandan Borsa İstanbul’da bir süre daha küresel borsalardan ayrışan bir görüntü olabileceğini düşünüyorum. Yurtdışında borsa yükselişleri zaman zaman hız keserek düzeltmelere uğrasa da yıl genelinde pozitif kalmaya devam edecektir. Yurtiçinde ise faiz ve kur hareketleri borsaya alternatif olmaya devam ederken, beklenenden hızlı ve yüksek oranda yeni şirketlerin Borsa İstanbul’a kote olmak için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin almaları, yerli sermayenin de bölünmesine ve belirli bir süre teminat ayrılma gerekliliğinden işlem hacimlerinin azalmasına ve olumsuz ya da riskli haber akışları ile birlikte hisse değerlerinin düşmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla kısa vadede yatay, yükselişlerin sınırlı kaldığı fakat orta/uzun vade de fiyatların çok cazip hale gelmesinden dolayı olumlu görüntünün etkili olacağını düşünüyorum. Yılsonuna doğru özellikle yurtdışı ile ilgili ilişkilerin normale dönmesi, aşı çalışmalarının yeni aşı tedarikleri ile artması ve ekonomik hedeflere doğru beklentilerin karşılanması ile yaz ayları sonrasında bir toparlanma ve yurtdışı piyasaları tekrar yakalamak için yatırım ortamı oluşabilir.
Yaz aylarında özellikle yurtiçinde ekonomik belirsizliklerin devam etmesi nedeni ile yabancı yatırımcılar da Türkiye’yi takip edecektir. Diğer taraftan yatırım için yaz sonunu bekleyeceklerini düşünüyorum. Bu nedenle işlem hacmi düşük, yatay 1300 ile 1500 endeks seviyeleri arasında git gel yaşayacaktır. Öte yandan yıl genelinde tüm negatif gelişmelere rağmen fiyatların uygun olmasından dolayı portföylerde yüzde 30-40 hisse senedi tutmanın uygun olacağını düşünüyorum.
Tuncay Karahan’ın tavsiyeleri
Tuncay Karahan, Şişecam, Aselsan, İskenderun Demir Çelik, Enka İnşaat, Arçelik, Örge Elektrik, Aksa Akrilik, Eczacıbaşı İlaç, Deva Holding, İndeks Bilgisayar, Tekfen Holding, Koza Altın, Alarko Gayrimenkul, TAV Havalimanları, Doğuş Oto, Alcatel, Alkim Kimya, Kordsa, Despec Bilgisayar ve Aksa Enerji hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Ömer ERYILMAZ / Yatırım Finansman Genel Müdürü
“Her 50 puanlık gerilemede hisse ağırlığı yüzde 10 artırılabilir”
Küresel ekonomiler açısından, 2020 pandemi yılından sonra 2021’in kapsamlı parasal teşviklerin de desteği ile güçlü bir büyüme yılı olacağını düşünüyoruz. Yılbaşında 2021 sonu için 1700-1800 civarında paylaşılan BIST-100 endeks hedeflerinin 10 yıl vadeli TL tahvil faizinin yüzde 18-19 bandında kalması ya da daha yükselmesi halinde 1400-1500 bandına revize edildiğini görebiliriz. Bu değerler de, mevcut faiz oranlarına göre cazip bir getiriye işaret etmediğinden BIST’te yıl genelinde yüzde 10 civarında yatay bant içinde bir seyir ve haber akışına bağlı dönemsel volatilite beklenebilir. Yaz aylarına girerken küresel piyasalarda öne çıkan en kritik soru Fed’in varlık alımlarını ne zaman kısacağı ya da bu yönde ilk sinyali ne zaman vereceği. Pandeminin seyri, artan jeopolitik riskler, makro verilerin güçlü temposunun ne zaman ritmini kaybedeceği ise diğer önemli konu başlıkları. Önümüzdeki birkaç ay için konuşursak, mevcut TL faiz oranları gerilemeden 1450 üzerinde tutunma olasılığını çok düşük görüyoruz.
Dengeli risk profilinde ve uzun vadede birikim oluşturma stratejisi ile hareket eden bir yatırımcının endeksin 1350-1400 bölgesinde olduğu seviyelerde yüzde 30 civarında hisse senedi taşımasını; endekste her 50 puanlık gerilemede ise hisse ağırlığını yüzde 10 oranında artırmasını uygun bir strateji olarak görüyoruz. Portföyde taşınacak hisseler için ise yüksek temettü verimi sunan, güçlü büyüme beklentisi olan, zayıf TL’ye karşı dirençli veya bundan fayda sağlayabilecek ve değerleme olarak olası bir revizyonda dahi yüksek potansiyel sunabilecek şirketler tercih edilebilir.
Öte yandan halka arzların yoğun olduğu bu dönemde yatırımcıların dikkat etmesi gerekiyor. Bu kapsamda ana unsur doğru değerleme ve uygun halka arz iskontosu olup olmadığıdır. Elbette, halka arz edilen şirketlerin faaliyet alanları, fınansal geçmişleri, halka arz modelleri, elde edilecek gelirlerin kullanılacağı alanlar, ileri dönem planları, fınansal sürdürülebilir iş modelleri ve karlılık yapıları gibi parametreler de titizlikle incelenmelidir. Ancak, asla bir furyaya kapılarak ya da modaya uyarak zorlukla elde edilen birikimlerin sadece geçmişte çok başka faaliyet alanlarındaki şirketlerin halka arz sonrası performansları olumlu olduğu için halka arzdan hisse alınmamalı.
Ömer Eryılmaz’ın tavsiyeleri
Ömer Eryılmaz Anadolu Efes, Alarko Holding, Anadolu Sigorta, Arçelik, BİM Birleşik Mağazalar, Coca-Cola İçecek, Ereğli Demir Çelik, Mavi Giyim, Migros, Medical Park Sağlık Hizmetleri, Petkim, Pegasus Hava Taşımacılığı,Şok Marketler, TAV Havalimanları, Turkcell, Tekfen Holding, Tofaş Otomobil Fabrikaları, Türk Telekom, Tüpraş ve Ülker Bisküvi hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Ali Kerim AKKOYUNLU / Gedik Yatırım Araştırma Müdürü
“Arçelik hisse fiyatı önemli ölçüde iskontolu”
ARÇELİK: Avrupa’nın ikinci büyük beyaz eşya şirketi ve Türkiye’de beyaz eşya pazarında yaklaşık yüzde 50 ve televizyon pazarında yaklaşık yüzde 27 payla lider. Bir Ürün ve servislerini 130’un üzerinde ülkede satmakta ve m gelirlerinin yaklaşık yüzde 65’ini yurtdışından elde etmekte. Şirket, Arctic markasıyla Romanya’da, Defy markasıyla Güney Afrika’da ve Dawlance markasıyla Pakistan’da pazar lideri. Beko markasıyla Avrupa solo beyaz eşya pazarının ve Doğu Avrupa, İngiltere ve Polonya beyaz eşya pazarlarının lideri. Değerleme çarpanları, global benzer şirketlerle kıyaslandığında hisse fiyatının önemli ölçüde iskontolu olduğunu göstermekte. İskontolu hisse fiyatına karşın benzerlerine kıyasla şirketin daha yüksek büyüme potansiyeli, kar marjları, öz sermaye getirisi ve temettü verimi beklentisi bulunmakta. Geçmiş 10 yılda hissenin ortalama olarak 7.8x FD/FAVÖK ve 12.0x F/K çarpanlarından işlem görmüş olması, şirketin 2021, 2022 ve 2023 değerleme çarpanlarının ve hisse fiyatının ciddi ölçüde iskontolu olduğunu düşündüren bir başka göstergedir. Şirket hisselerinde yüzde 20 yükseliş potansiyeli ile 42.36 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
MAVİ GİYİM: Pandemi sonrası döngüsünde fırsat arayan yatırımcılar için uygun bir yatırım aracı olduğunu düşünüyoruz. Kapanmalardan etkilenen operasyonlar nedeniyle hisse Mart 2020’den beri BIST-100’ün yüzde29 gerisinde kalmış durumda. Şirketin 2021 ikinci yarısında güçlü bir fınansal toparlanma yaşamasını ve yılın tümünde satışlarının yüzde 26, FAVÖK’ünün ise yüzde 57 artmasını bekliyoruz. Normal trendinde beş yıllık sürdürülebilir büyümesinin yüzde 20’lerin üzerinde gerçekleşmesini öngördüğümüz Mavi, 2021 beklentilerimize göre oldukça cazip 4.4x FD/FAVÖK (2022: 3.7x) çarpanlarından işlem görmekte. “Endeksin Üzerinde Getiri” tavsiyemizi koruyoruz ve pandemiden dolayı hissenin kısa vadeli görünümünde belirsizliklerin oluşabileceğini, dolayısıyla hissenin uzun vadeli yatırım amacı ile zayıf dönemlerde kademeli olarak alınmasını tavsiye ediyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 75 yükseliş potansiyeli ile 68.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
MİGROS: Portföyümüzdeki en beğendiğimiz şirketlerden biri. Finansal borçluluğunu, beklentilerimizin üzerinde yarattığı nakit akışı ile (yıllık beklentimiz 2 milyar TL) hızla azaltmakta. Döviz cinsi borcunu 2019 sonundan bu yana 430 milyon euro’dan 50 milyon euro’ya, 2019 sonunda 2 milyar TL olan net fınansal borcunu da 2020 sonunda 600 milyon TL’ye düşürdü. Tahminlerimize göre şirketin 2021’in ilk yarısı sonunda fınansal borcu kalmayabilir. Net karı baskılayan fınansal giderlerin, 2021 içerisinde azalması hisse için katalizör olabilir. Büyüme beklentileri ele alındığında, Migros enflasyon üzerinde ciro büyüme sürdürülebilirliği ile BIST dahilindeki en güçlü şirketlerden biri. Önümüzdeki dönemde, fınansal borçluluğundaki düşüş trendinin piyasa değerine olumlu katkı yapmaya devam etmesini bekliyoruz. 3.6X 2021T FD/FAVÖK çarpanı ile işlem görürken, aynı sektörde işlem gören ve güçlü net nakit pozisyonu olan BİM’in 7.7 FD/FAVÖK çarpanıyla işlem gördüğünü belirtmekte fayda var. Migros hisselerinde “Endeksin Üzerinde Getiri” beklentimizle alım veriyoruz. Yüzde 73 yükseliş potansiyeli ile 60.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Ali Kerim Akkoyunlu’nun tavsiyeleri
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Ali Kerim Akkoyunlu, Arçelik, Anadolu Efes, Mavi Giyim, Turkcell, Türk Telekom, Ereğli Demir Çelik, Migros, Şok Marketler, Sabancı Holding, Koç Holding, Yapı Kredi, Petkim, Koza Anadolu ve Ülker Bisküvi hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Altan AYDIN / Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Direktörü
“Şişecam yüzde 50’nin üzerinde iskontolu”
ŞİŞECAM: Tüm faaliyetleri tek çatı altında toplayan şirketin, birleşme sonrası maliyet yönetimi avantajı ve verimlilik artışı ile orta-uzun vadede fınansallar üzerinde olumlu katkı bekliyoruz. Avrupa’da salgınla mücadele kapsamında getirilen kısıtlamalara rağmen güçlü açıklanan PMI verileri ve toparlanma beklentileri şirketin ihracatı açısından pozitif olacaktır. Ayrıca yurtiçinde yılbaşından bu yana devam eden güçlü düz cam talebinin de şirket fınansalları üzerinde olumlu etki yaratacağını düşünüyoruz. Şirket son olarak Yenişehir düz cam tesisinde 400 milyon TL yatırımla yenilediği 240 bin ton kapasiteli fırınını ateşleyerek devreye aldı. Şişecam için 12 aylık hedef fiyatımız 10.10 TL ile yüzde 39 yükseliş potansiyeli sunuyor. Öte yandan şirket hisseleri 7 F/K ile değerleme çarpanları bazında yurtdışı benzerlerine göre yüzde 50’nin üzerinde iskontolu işlem görüyor.
KARDEMİR: 2020’nin son aylarında toparlayan ve 2021’de de güçlü seyrine devam eden demir-çelik sektöründe yılın ilk iki çeyreğini güçlü, ikinci yarıyı ise daha sakin bekliyoruz. Yükselen çelik fiyatlarının ve artan talep ile beraber fiyatlara yansıtılmasıyla Kardemir’in birinci ve ikinci çeyrekte güçlü fınansallar açıklamasını bekliyoruz. Şirkette FAVÖK/ton, 4Ç20’de 132/ ton olarak gerçekleşirken bu oran geçen yılın aynı dönemine göre beş kat artış gösterdi. FAVÖK/ton oranının ilk çeyrekte 188/ton olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Öte yandan 2020 yılsonunda açık döviz pozisyonunu yarıya indiren şirketin, bu çeyrekle beraber yaratılan nakit akışı ile birlikte net nakit pozisyonuna geçmesi de muhtemel. Kardemir hisseleri için 12 aylık hedef fiyatımız 8.40 iken yüzde 15 yükseliş potansiyeli sunmakta. Ancak ilk çeyrekte beklenen güçlü fınansalların gerçekleşmesi halinde piyasada analist hedefleri revize edilebilir.
TAV HAVALİMANLARI: Salgından en çok etkilenen sektörlerin başında yer alan havacılık sektörü, salgından çıkışta da en sert tepkiyi verecek sektör olarak değerlendirilebilir. Her ne kadar dünya çapında ve yurtiçinde vaka sayıları yüksek seyretse de yaz aylarında aşılanma ve kısıtlamaların etkisiyle turizmin canlanmasını bekliyoruz. TAV Havalimanları’nı bu ortamda oluşacak trafikten en olumlu etkilenecek şirketlerden biri olarak değerlendirilebilir. Öte yandan son haber akışının da şirket için olumlu beklentiler yarattığı kanısındayız. Buna göre DHMİ salgının sektör üzerindeki negatif etkisini azaltmak üzere TAV Havalimanları Holding’in işlettiği Antalya, Ankara, Alanya, İzmir ve Milas havalimanlarının işletme hakkı süresini iki yıl uzattı. DHMİ havalimanlarının 2022 yılındaki kira ödemelerini de 2024 yılına erteledi. Bu durum şirket değerlemelerini hisse başı yaklaşık 7 TL pozitif etkiliyor. Ayrıca TAV Tunus finansman koşullarını yeniden yapılandıran bir anlaşma imzalandı, anlaşma sonucunda TAV Tunus’un banka kredisi 371 milyon eurodan 233.6 milyon euro’ya geriledi. Yılın ilk çeyreğinde kısıtlamaların devam etmesi trafikte düşüş yaratırken, Tunus’tan dolayı oluşacak olan bir defaya mahsus gelir sebebiyle birinci çeyrek bilançosunda net kar bekliyoruz. Şirketin mevcut salgın ortamından dolayı hak ettiği değerin altında işlem gördüğü kanaatindeyiz ve işletme hakkı uzatılması, kira ertelemeleri ile Kazakistan-Almatı havalimanı anlaşması beklentisiyle hisselerinde 12 aylık hedef fiyatımız 27.55 TL ile yüzde 43 yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
Altan Aydın’ın tavsiyeleri
Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Direktörü Altan Aydın, Akbank, Garanti BBVA, Halkbank, Yapı Kredi, BİM Birleşik Mağazalar, Migros, Turkcell, Tav Havalimanları, Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Taşımacılığı hisselerinin orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunduğunu belirtiyor.
Borsa şirketlerinde neler oluyor?
ASELSAN: Şirketin üç aylık cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 büyüyerek 3.2 milyar TL’ye ulaştı. FAVÖK geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23 artış göstererek 761 milyon TL’ye yükseldi.
TAV HAVALİMANLARI: Pandemi nedeniyle getirilen uçuş kısıtlamaları sonucunda yılın ilk üç ayında iç hatlarda 3.3 milyon, dış hatlarda 1.1 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirket 2021 ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını da açıkladı. Konsolide verilere göre şirket, yılın ilk üç aylık döneminde 552.858.000 TL net kar elde etti. Bir önceki yılın aynı döneminde ise 376.696.000 TL konsolide net zarar açıklamıştı.
DOĞTAŞ KELEBEK MOBİLYA: Senegal’de “Doğtaş Kelebek Mobilya Senegal Ltd. Şti.” ünvanlı şirket kurulmasına karar verdi.
TOFAŞ OTO: Şirketin İÇ net karı yıllık yüzde 45 artışla 617 milyon TL olarak açıklandı. Gerçekleşen net kar 467 milyon TL seviyesindeki piyasa tahmini üzerinde gerçekleşti.
THY: Şirket Özbekistan’ın Fergana ve Ürgenç şehirlerine, Kazakistan’ın Türkistan ve Somali’nin Hargeia şehirlerine tarifeli sefer başlatılmasına karar verdi.
TUĞÇELİK ALÜMİNYUM: Şirket farklı üç projeden toplamda 50 milyon euro [yaklaşık 500 milyon TL) tutarında sözleşme imzaladı. Söz konusu tutar şirketin 2020 hasılatının yüzde 266’sına karşılık geliyor.
OTOKAR: Şirketin İÇ net karı piyasa beklentisine paralel. lÇ’de 107 milyon TL net kar açıkladı, geçen sene aynı dönemde şirketin net karı 22 milyon TL seviyesindeydi. Açıklanan kar 108 milyon TL olan piyasa tahmini ile uyumlu gerçekleşti.
İDİL TARAKLI