Uganda da firmalar ve girişimciler için büyük fırsatlar var
Büyük petrol rezervlerine sahip Uganda, rafineri ve enerji santralleri gibi milyar dolarlık projelere start verdi. Kahveden fındığa yüzlerce çeşit meyve ve sebzenin yetiştiği ülkede, Türk firmaları ve girişimciler için büyük fırsatlar var…
TÜRKİYE’NİN Sahra Altı Afrika ülkeleriyle siyasi ve ekonomik ilişkileri son yıllarda hızlı bir şekilde gelişiyor. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasetçilerin bölge ülkelerine yaptıkları ziyaretlerin bu gelişmede kuşkusuz büyük bir payı var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta da Uganda’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. İş dünyası temsilcilerinin de katıldığı ziyaret kapsamında iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek üzere bazı anlaşmalar imzalanırken, Türkiye Uganda İş Forumu da düzenlenerek, özellikle Uganda’da hayata geçirilebilecek projelere Türk iş dünyasının yapacağı katkılar ele alındı. Cumhurbaşkanının ziyareti vesilesiyle Türkiye Uganda arasmdaki ekonomik ilişkileri ve bu ülkenin ekonomik potansiyelini araştırdık.
“BURADA YAŞAYAN” ÜLKE
Afrika’nın doğu kesiminde bulunan ve denize kıyısı olmayan Uganda’nın kuzeyinde Güney Sudan, doğusunda Kenya, güneyinde Tanzanya ve Ruanda, batısında ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti bulunuyor. Ülke ismini güneydoğu bölgesinde yer alan ve özerk bir krallık olan Buganda Krallığı’ndan alıyor. Bantu dilinde “burada yaşayan” anlamına gelen “ganda” dan türetilen Buganda, “Bu-gandalılar’m yaşadığı yer”i ifade ediyor. Kelime AvrupalIlar tarafından ise Uganda olarak kullanılmaya başlanmış.
Uganda’yı diğer Sahra Altı Afrika ülkelerinden farklı kılan özelliklerinden belki de en önemlisi topraklarının büyük bölümünün ılıman bir iklime sahip olması. Bu sayede tarım ürünlerinin çeşitliliği ve verimliliği bakımından ciddi bir avantaja sahip. Üstelik verimli topraklarında yılın büyük bölümünde meyve ve sebze üretimi yapılabiliyor. Afrika’nın bir numaralı meyve üreticisi konumunda bulunan ülke, mango, narenciye ve ananas üretiminde dünyanın da en büyük üreticileri arasında. Kahve ve muz üretiminde de söz sahibi ülkelerden biri. Aynı zamanda çay, pamuk, mısır, darı, tütün, şeker kamışı, patates, domates, hububat, soya, fındık ve ayçiçeği üretiminde de ilk akla gelen ülkelerden. Bunun yanı sıra başta orkide olmak üzere çiçekçilik ve ipekçilikte de söz sahibi. Uganda çiçek üretiminde Afrika kıtasında ilk beş ihracatçı ülke arasında bulunuyor.
HAYVANCILIK DA ÇOK YAYGIN
Ancak bu büyük üretim potansiyeline rağmen, işlenmiş tarım ürünleri üretimi çok az. Bu yüzden meyve ve sebze tarımının yanı sıra meyve suyu, kurutma, şişeleme ve etiketleme alanlarında yatırım yapılabilir.
Son yıllarda Afrika’nın en hızlı büyüyen ülkelerden biri olan Uganda’nın ekonomisinde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın da önemli yeri var. Dünyanın en büyük ikinci gölü olan Viktorya Gölü’nün yarısı Uganda’nın sınırları içinde. Bu yüzden balıkçılık da önemli iş kollarından biri haline gelmiş durumda. Ülkenin sembolü olan Taçlı turna kuşunun bu gölün kıyılarında çokça bulunduğunu da belirtelim.
ENERJİDE POTANSİYELİ YÜKSEK
Zengin su kaynaklarına sahip olan ülkede hidroelektrik santrallerinin kurulması konusunda çok büyük bir potansiyel var. Uganda aynı zamanda Afrika’da en fazla petrol rezervine sahip ülkelerden biri. Uganda hükümeti hem rafineri hem de hidroelektrik santrallerin kurulmasını yatırım programına almış durumda. Bu projelerin kamu özel sektör ortaklığı şeklinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Uganda’nın önümüzdeki dönemde enerji sektöründe büyük oranda yabancı yatırımcı çekmesi bekleniyor. Çünkü özellikle dağlık bölgelerde hidroelektrik santraller açısından ciddi bir potansiyel var. Diğer taraftan güneş enerjisi santrallerinin kurulması da yatırım programının ilk sıralarında göze çarpıyor.
Birçok Afrika ülkesi gibi egzotik yapısıyla turizm sektörü açısından son derece cazip bir destinasyon olan Uganda’ya yabancı turistlerden henüz yeterince ilgi yok. Bunda elbette donanımlı otellerin olmamasının büyük etkisi var. Ancak bu alanda da çeşitli yatırımların yapılması planlanıyor. Örneğin Uganda hükümeti 30 yeni otelin inşa edilmesi kararını almış durumda.
SANAYİ BÖLGELERİ KURULUYOR
Uganda imalat sektöründe de ciddi adımlar atmayı planlıyor. Bu amaçla 22 sanayi ve iş bölgesinin kurulması gündemde. Altın, fosfat, demir cevheri, bakır, kobalt, kireç taşı gibi madenler bakımından zengin olan ülke, kurulacak bu sanayi bölgelerinde bu hammaddeleri işleyerek ihraç edebilecek. Pamuk üretimi nedeniyle tekstil sektöründe de yatırım imkanının bulunduğu Uganda’da özellikle Çinli ve Hintli firmalar bu alana girmiş dürümdalar.
Nitekim son yıllarda ülkede tekstil ve hazır giyim üretiminde artış görülüyor. Bu açıdan bakıldığında Türk tekstil ve hazır giyim firmalarının Uganda’yı yatırım yapılabilecek bir ülke olarak incelemelerinde yarar var.
DIŞ TİRACET HACMİMİZ ÇOK DÜŞÜK
Türkiye ile Uganda arasmdaki ekonomik ilişkiler diğer Sahra Altı Afrika ülkelerine göre çok daha geri seviyelerde. Öyle ki Türkiye’nin İhracatı 22, ithalatı ise sadece 7 milyon dolar düzeyinde. Uganda’da 150 civarında Türk vatandaşının yaşadığı tahmin ediliyor. Bu girişimcilerin daha çok gıda, hazır giyim, inşaat, restoran işletmeciliği alanlarında iş yaptıkları görülüyor. Türkiye’nin Kampala Büyükelçiliği’nin 2010 yılında, Uganda’nın Ankara Büyükelçiliği’nin ise 2011 yılında faaliyete geçtiğini ve iki ülke arasında vize uygulamasının olduğunu da hatırlatalım.
Tamer TAŞKIN / DEİK Afrika Bölgesi Koordinatör Başkanı
Dev yatırımlar yapacaklar
Uganda her şeyden önce huzurlu bir ülke. Büyük yatırım projeleri başlatılmış durumda. Bunların başında petrol rafinerileri ve boru hatları geliyor. Petrol fiyatlarının gerilemesi bu projelerin bir miktar ertelenmesine neden oldu ancak bunlar eninde sonunda yapılacak. Türk firmaları bu projelerde mutlaka yer almalı. Ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için karşılıklı olarak sürekli gidip geliyoruz. Ülkenin toplam milli gelirinin sadece yüzde 10’u sanayi üretiminden, geri kalanı tarım ve madencilikten. Uganda, Marmara Denizi’nin beş katı büyüklüğünde olan Viktorya Gölü’nün çevresindeki altı ülkeden biri. Dolayısıyla gemi inşa sanayi için büyük bir potansiyel taşıyor. THY başkent Kampala’ya direkt uçuyor. Bu, Uganda’yla iş yapmak isteyen işadamlarımız için büyük bir avantaj. Vize var fakat Türk vatandaşlarına vizede büyük kolaylık sağlıyorlar. Türkiye’deki üniversitelerde burslu olarak dört bin Afrikalı öğrenci eğitim görüyor. Türk firmaları bu öğrencileri iyi değerlendirmeli, bunlara staj imkanı tanımalı. Çünkü bu öğrenciler mezun olduklarında o firmalara ülkelerinde iş yaratabilir, onların partneri olabilirler. Afrika’da İngilizceden Portekizceye birçok uluslararası dil konuşulduğu gibi yüzlerce de yerel dil konuşuluyor. Türkiye’de eğitim gören Afrikalı öğrenciler bu dillerin hepsine hakimler.