Türkiye’de Turizm Sektörünün Büyümesi
Turizm sektörü, son 15 yılda dünya sıralamasında altıncılığa çıkma başarısını gösterdi. Yatak sayısı 1 milyonu aşarken gelir seviyesi de üç kat arttı. Turizmciler yeni başarı hikayeleri yazmaya hazır…
TURİZM, milli gelire olan katkısının yanında döviz kazandırıcı yönü, ödemeler dengesindeki açıkları kapatma pozisyonu ve sağladığı iş olanakları açısından, ekonomik ve sosyal dengelerin merkezindeki sektörler arasında başı çekiyor. Turizm aynı zamanda, ülkemiz için etkin bir pazarlama ve tanıtım aracı. İhracattan sonra en büyük döviz kaynağı sektörü olan turizm, etkilediği ve etkilendiği sektörler açısından son derece hayati bir konumda. Ekonomi içinde turizm, başta gıda, yeme içme, ulaştırma gibi 54 sektörü doğrudan etkiliyor.
Turizm gelirlerinin GSMH İçindeki payı 2015 yılı için yüzde 6.2 olurken, ihracata oranı da yüzde 21.9 olarak gerçekleşti. Kısa adı AKTOB olan Akdeniz Turistik Otelciler Birliği’nin “2023’e Doğru Türkiye’de Turizmin 100 Yılı” başlıklı raporuna göre, sektör gelirinin ihracat gelirine oram da yüzde 10’dan yüzde 20’lere kadar yükseldi. Dış ticaret açığım kapatma payı da benzer eğilimle yüzde 60 ortalamaya kadar gelişme gösterdi. Yine aynı rapora göre dünya turizminde 300 milyona yakın insana iş sağlayan sektör, Türkiye’de de 1 milyon 2 binden fazla insanın ekmek kapısı.
BU YIL UMUTLAR YÜKSEK
Turizm bu yıl geçen yıla oranla umutların yüksek olduğu sektörler arasında gösteriliyor. 2015 yılının sonlamda en çok turist çektiğimiz ana pazarlar başında gelen Rusya ile yaşanan uçak krizi nedeniyle geçen yıl kayıp yaşansa da, bu ülkeyle sorunun çözülmesiyle yine yükseliş trendine giriyor. Son dönemde başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinden bazılarıyla yaşanan siyasi sorunların etkileri şu günlerde rezervasyonlara yansıyor. Ancak Rusya gibi güçlü bir pazarın rakamlarının bile üzerine çıkarak yükselişe geçmesi turizmcileri sevindiriyor. Beklentiler Türk turizminin her şeye rağmen Türk ekonomisinin lokomotif sektörleri arasındaki yerini koruyacağı yönünde.
Turizm Yatırtmaları Demeği (TYD) Başkanı Oya Narin, son 15 yıldaki turist sayısı ve gelirlerine bakıldığında gerçekleşen büyüme rakamlarının turizm sektörü için göz kamaştırıcı olduğunu vurguluyor.
2001 yılında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısının 11.6 milyon kişi iken 2014 yılında 36.8 milyon kişiye ulaştığını söyleyen Narin, 2016 yılında ise 25.4 milyon kişiye gerilemesine rağmen turist sayısındaki büyüme oranının ortalama yüzde 7.8 ile dünya trendlerinin üzerinde gerçekleştiğinin altım çiziyor.
İKİNCİ HAMLEYE HAZIRIZ”
Global bir bakışla, Türkiye’de son 25 senede toplam 65 milyar dolar tutarmda turizm yatırımı gerçekleştirildiği bilgisini veren Narin, Türkiye’deki maddi yatırımların yaklaşık yüzde 4’ünün turizm sektöründe yer aldığının altını çiziyor. Narin şöyle konuşuyor: “Türkiye’yi dünya sıralamasında önemli bir yere getiren 2001-2016 yılı arasında başardığı üstün performans, birkaç yıllık bir daralma ve sonrasında bir düzelme döneminden sonra tekrar dünya büyüme trendlerine yaklaşacağımıza eminiz. 2030 yılma kadar dünya turizminin ortalama yüzde 2.9 oranında büyümesi öngörülüyor.” Turizm yatırımlarının 1997-2006 arasında ortalama yüzde 19,2007-2016 yılları arasında da yüzde 28 büyüdüğünü açıklayan Narin, 2018 yılında durağanlıktan dönüşün başlayacağına ve 2023’e kadar olan yıllarda yüzde 20 oranında artacağına inandıklarını bildiriyor. Narin şöyle konuşuyor:
“Öncelikle, bizimle birlikte tüm mesleki kuruluşların da uzun yıllardır savunduğu, turizmde başarılı olmuş ülkelerin turizm modelleri ile benzer bir ‘Türkiye Turizm Platformu’nu bir master plan çerçevesinde mutlaka hazırlamalıyız. Yatınmcılanmızın, işletmecilerimizin ve turizm sektöründeki tüm paydaşların, sektörün düşüş trendine girdiği bu dönemde, sorunların çözümü için ivedilikle bir araya gelip kısa vadeli acil eylem planım hazırlayıp ve akabinde hükümetimizle işbirliği içerisinde dönüşüm ve ‘2. Hamle’ dönemini başlatmakta fayda görüyoruz.”
DÜNYADA ALTINCI SIRADA
Türk turizmin 1980’li yılların başlarında başlayan planlama çalışmaları ile önemli bir büyüme potansiyeli gösterdiğini hatırlatan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜR-SAB) Başkanı Başaran Ulusoy da, turizm gelişim projeleri, arazi tahsisleri, alt yapıda kaydedilen gelişmeler, özel sektöre sağlanan son derece geniş teşvik olanakları ile konaklama alanında artan yatırımlar, arz kapasitesinin hızla artmasını sağladığını ve Türkiye’yi turizm açısından ciddi bir destinasyon haline getirdiğini vurguluyor.
Türkiye’nin bu dönemde, zaman zaman sektör dışmda oluşan olumsuz faktörlere, ağır kriz dönemlerine ve konjonktürel olumsuzluklara rağmen genelde çok hızlı bir büyüme trendini yakaladığmı ifade eden Ulusoy, 2001 itibariyle dünya turizminde ziyaretçi sayısı bakımından 17’in-ci sırada olan Türkiye’nin 2015 yılı sonunda turist sayısı bakımından dünyada altıncı sıraya yükseldiğini kaydediyor. Türkiye’nin turizm alanında özellikle son yıllarda dünyada en hızlı büyümeyi gerçekleştiren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Ulusoy, turizmin temel unsuru olan seyahat acentelerinin son 15 yıldaki gelişimim de şöyle yorumluyor:
“1972 yılında Harbiye Cumhuriyet Caddesi’nde kiralanan bir büro ve 200 dolayında üye ile yaşama başlayan TÜRSAB’ın üye sayısı, 2001 yılında 4 bin 376’ya, 2010yılında 6 bin 35’e ulaştı. Bugün itibariyle TÜRSAB, 9 bin 412-üyesiyle dünyanın en büyük seyahat acenta-ları birlikleri arasında yer alıyor.”