Türkiye İçin Kazanç Vakti Kampanyası
“Son dönemde yaşanan döviz kuru artışının etkilerine rağmen ekonomimize sağladığımız katma değeri artıracağız”
Yarım Milyon Liralık Fırsat!
Türkiye’de özellikle 2006-2015 yılları arasında gayrimenkul sektöründe her şey yolunda gidiyordu. Hatta o kadar iyiydi ki durum, merkez bankasının verilerinde kârlılıkta inşaat sektörü diğer sektörleri en az ikiye katlamıştı. Sanayinin önde gelen patronları da bir bir bu sektöre giriyor ve peyderpey yeni projelerini lanse ediyordu.
2016’dan sonra ise işler biraz zorlaştı. Siyaset ve ekonomideki gerginlik bir süre sonra konut kredi faiz oranlarını ve inşaat maliyetlerini baskılamaya başlayınca ve peyderpey seçim dönemleri yaşayınca tüketici ev talebini beklemeye aldı. Bu süreç özellikle kredi ile proje geliştiren şirketlerin nakit akışında negatif bir baskı oluşturdu. Yabancıya satış gibi formülü de iyi kullanamayan birçok ünlü marka maalesef tarihe karıştı, hem de arkasında mağdurlar bırakarak. Fakat inşaat sektörünün, 250 alt sektörü domine ettiğini bilen hükümet, Emlak Konut GYO başta olmak üzere GYODER, Konutder, İNDER gibi sektörün önde gelen STIC’ları aracılığı ile dev kampanyalar planlayarak sektöre hareket getirmeyi başardı. Hükümetin tapu harcında, KDV oranlarında ve damga vergisinde uygulamaya aldığı özel indirimlerin de etkisiyle inşaat sektörü 2015’te de, 2016’da da, 2017’de de yeni konut satış rekorlarına imza attı. Bu sene de ilk yedi ay konut satış rakamları geçen yıl ile aynı seviyede: 770 bin adet.
Konut kredi faiz oranının yüksekliğine rağmen geçen sene ile benzer rakamın yakalanmasının, Türkiye’deki ev talebinin organik olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri bu sene de artık yeni bir rekor kırılabileceğine tekrar inanmaya başladı. Geçtiğimiz hafta ortasında yine Emlak Konut GYO önderliğinde başlayan ‘Türkiye îçin Kazanç Vakti’ kampanyası ile satışlarda yine bir ivme bekleniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat ICurum’un bizzat açıkladığı kampanyaya göre; ev fiyatlarında önce yüzde 10 indirim yapılacak. 500 bin TL’lik evin değeri 450 bin TL’ye indiriliyor, akabinde yüzde 10 peşinat isteniyor. Kurum, peşinatın altın ve döviz gibi birikimlerden sağlandığı belirtildiğinde süreç içerisinde döviz veya altında artış olur ise oluşan kaybın evin fiyatından ek indirim olarak düşüleceğini kaydetti. 45 bin TL peşinat veren tüketici, 12’nci ve 24’üncü ayda yüzde 15’lik ara ödeme yapacak. Geriye kalan 450 bin TL’nin yüzde 60’lık kısmı için ise firma bünyesinde yüzde 0,98 faiz oranı ile taksit yapılıyor. Yani 270 bin TL, aylık 3 bin 836 TL olacak şekilde 120 ay vadeye bölünüyor. Böylece evin toplam maliyeti vatandaşa 640 bin TL’ye geliyor. Halihazırdaki banka kredili yöntem ile ise 500 bin liralık evin toplam maliyeti 1 milyon 140 bin liraya ulaşıyor.
Kampanya ile yaklaşık 500 bin liralık bir fırsat oluşturulmuş durumda. Şu an için 33 Emlak Konut ortaklıklı projeyi kapsayan kampanyada fedakarlık Emlak Konut ile projenin ilgili şirketi arasında bölüşülüyor. Ancak Emlak Konut GYO ile ortaklı olmayan projelerin kampanyaya katılması konusunda markalı konut üreticileri biraz temkinli. Nitekim, ‘kendi içlerinden çıkan’ bir bakandan zaten zorda olan nakit akışları için rahatlatıcı bir adım beklerken tekrar fedakarlık istenilmesi biraz hayal kırıklığı oluşturmuş durumda. Fakat bu endişeli patronların üye oldukları STK’ların temsilcileri pozitif mesaj vermeyi sürdürüyor. Kampanyanın açıklandığı toplantıda konuşan Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Altan Elmas, gayrimenkul sektörünün öncü rolünü hissederek kur ve faiz üzerinden yürütülen spekülatif atağı bir kampanya ile aşmaya niyet ettiklerini söyledi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin de sektörün, son yıllarda farklı nedenlerden kaynaklanan olumlu veya olumsuz her türlü gelişmeye karşı edindiği bilgi, birikim ve deneyim sayesinde oldukça esnek bir yönetim tarzı sergilemeyi başardığını kaydetti. Yetgin, döviz kurundaki dalgalanmalardan tüm sektörlerin etkilendiğine işaret ederek, “Gayrimenkul sektörü temsilcileri olarak son dönemde yaşanan döviz kuru artışının etkilerine rağmen ülkemize olan sorumluluk bilinciyle daha çok çalışarak ve üreterek ekonomimize sağladığımız katma değeri artıracağız” dedi. Çalışanlarına maaşlarını iki taksitte ödemeye başlayan, işçi çıkaran, müdürlerine tahsis ettiği araçları geri çağıran inşaat sektörü patronları da bu pozitif cümleleri bir ümit ayakta alkışladı. —Arif Bayraktar
SÖZÜN ÖZÜ Kampanyayla beraber Türkiye inşaat sektörü, dövizdeki oynaklığa rağmen elini taşın altına koyuyor.