Turizm Bakanlığından Türkiye’nin Tanıtımı İçin Görülmemiş Pazarlama Stratejisi
Turizm Bakanlığından Türkiye’nin Tanıtımı İçin Görülmemiş Pazarlama Stratejisi
Beni de kat, anlayayım
Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin tanıtımı içön yeni bir pazarlama taarruzu başlatıyor. İşte görülmemiş kampanya…
STRATEJİK planlama her geçen gün daha da önem kazanıyor. Artık şirketler ve ülkeler pazarlama kampanyalarını tıpkı bir askeri harekât gibi planlıyor.
Rakiplerine nasıl taarruz edeceklerini, kanatlardan-ortadan nasıl saldıracaklarını ve en nihayetinde kendi mevzilerini nasıl koruyacaklarını öğreniyorlar. Ayrıca müşteri üzerinde kontrolü ele geçirmek için verilen savaşın asla sona ermeyeceğini de biliyorlar. Ve bu yüzden her geçen gün yeni bir pazarlama stratejisini uygulamaya alıyorlar.
Biz de bu hafta Turizm Bakanlığı’nın yeni bir pazarlama taarruzunu yazacağız. Müşteri odaklı bu pazarlama taarruzu iki ayaklı. İlki Avrupa ülkeleri üzerinde olanı. Bu noktada hedef ülkeler belirlendi. İlk ülke Almanya. Bakanlık, bu proje kapsamında Berlin şehrini stratejik pazar ilan etti.
Ve Hertha Berlin kulübüyle bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma çerçevesinde Hertha Berlin maçlarında devre arasında yapılacak çekiliş sonucu iki kişi Türkiye tatili kazanacak. Bu kişiler ilk etapta İstanbul’da misafir edilecek. Sonraki günlerde programa İzmir, Antalya ve Bodrum da alınacak.
Bunun karşılığında Hertha Berlin maçlarında 60 saniyelik tanıtım filmleri dönecek. Dev monitörlerde ve saha içi reklam panolarında Türkiye’nin tanıtımı yapılacak. Hertha Berlin teknik direktörü ve futbolcuları röportaj verirken, arkalarındaki panoda Türkiye logosu olacak. Kulüp devre arası kampını Türkiye’de yapacak. Ve son olarak Hertha Berlin’in bütün etkinliklerine Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı davet edilecek.
İkinci sırada ise İngiltere’nin Liverpool şehri ve takımı var. Bakanlık Hertha Berlin’le yapılan anlaşmanın bir benzerini Liverpool ile yapacak.
Bu müşteri odaklı stratejinin bir diğer ayağı ise ABD. Benzer anlaşma bir NBA takımıyla planlanıyor. Bu konuda NBA’de devam eden lokavtın sonuçlanması bekleniyor.
Bakanlığın bir başka stratejik pazarlama kampanyası ise Ortadoğu ve bazı Arap ülkelerinde olacak. Kampanya önümüzdeki yıl ramazan ayı için planlanıyor.
2012 yılında İstanbul’da ramazan için birçok etkinlik planlanıyor. Bu yıl ilki gerçekleşen ‘Ramazanda Caz’ da bu etkinlik zincirinin ilk ayağı olarak planlandı.
Ayrıca Talimhane ve Sultanahmet’te farklı dinlerden turistler için de etkili olabilecek çok özel gösteriler planlanıyor. Kampanyanın tanıtımı için ön hazırlık olarak broşürler bastırılacak. Ayrıca kampanyayı tanıtmak için Arap ülkelerinden bir grup gazeteci Türkiye’ye davet edildi. Kampanyanın temeli ‘İstanbul Ramazanda da Gezilir’ teması üzerine kuruluyor. Bakanlık bu amaçla THY ile bir anlaşma yaptı.
Kampanya döneminde bu ülkelerden İstanbul’a özel indirimli tarifeler konulacak. Bakanlık yeme içme konusunda da bir paket hazırlıyor. Ramazanda Türkiye’ye geleceklere özel indirimler uygulanacak.
Ve son kertede 23 Ağustos’ta bu yıl bir ilk gerçekleşecek. Turizm Bakanlığı, İstanbul Sultanahmet’teki Yeşil Ev’de farklı dinlere mensup bir grup turiste iftar verecek. Bu iftar geleneksel hale getirilecek. Otel yönetimlerince belirlenen bu turistlere ‘İstanbul Ramazanda da Gezilir’ sloganı anlatılacak.
“Anlatırsan, unuturum.
Gösterirsen, anımsayabilirim.
Beni de katarsan, o zaman anlarım…”
Sözler yaklaşık 200 yıl önce söylenmiş. Sahibi Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluş bildirgesini imzalayan üç isimden biri olan Benjamin Franklin…
Turizm Bakanlığı’nın tıpkı Franklin’in söylediği gibi tanıtıma insanı da katarak başlattığı bu pazarlama stratejisinin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
Para Dergisi