Tüm Sektörler Blockchain’e Hazırlanıyor
Başta finans kesimi olmak üzere tüm sektörler blockchain’e hazırlanıyor. Kişi ve kurumlar artık hiçbir aracıya ihtiyaç duymadan özel bilgilerini, para, evrak gibi değerli varlıklarını, transfer edebilecek. Teknoloji, hızlı, ucuz, güvenli ve şeffaf…
İçeriğe Ait Başlıklar
Blockchain Teknolojisi
DÜNYADA milyonlarca insan blockchain teknolojisini kripto para bitcoin ile tanıdı. Yılbaşından bu yana değeri yüzde 1900 başka deyişle 19 kat artarak 20 bin doları aşan bitcoin milyonlarca insanın gündeminin ilk sırasına oturmuş durumda. Bu arada bitcoin’in işlem platformu olan blockchain’de hayatımıza girmiş oldu. Kripto para bitcoin’den çok “asıl teknoloji bu” denen blockchain önemli. Bugün tüm dünyada birçok alanda blockchain teknolojisinin kullanımına ilişkin hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Bu konuda finans kesimi ilk sırada demek çok da abartısız olmaz.
ARACISIZ TRANSFER İMKANI
Peki blockchain teknolojisi nedir? Kısaca özetlemek gerekirse, blockchain aslında kişi veya kurumlara ait özel bilgilerin, para, evrak, hisse senedi gibi değerli varlıkların transferini sağlayan dijital bir teknoloji. Tüm e-devlet işlemleri, sağhk hizmetleri, e-ticaret, bağış sistemleri de yine blockchain zincirine dahil olabiliyor. Üstelik güvenlik duvarı oldukça yüksek. En temel özelliği ise aradan aracıyı kaldırarak kişiden kişiye veya kurumdan kuruma hareketi sağlayan basit, hızlı ve güvenli yapısı. Bu nedenle özellikle son birkaç yıldır finans kesiminin odak noktasına oturmuş durumda. Blockchain teknolojisinin özellikleri ve avantajları bununla sınırlı değil.
“BEŞTE BİR UCUZ”
Bugün finans kesimi uluslararası para transferlerini ağırlıklı olarak “Swift sistemi” üzerinden yürütüyor. Ancak swift çoğumuzun bildiği gibi oldukça maliyetli bir yöntem. Üstelik maliyetinin baştan bilinmemesi de bir diğer risk.
Aracısız kıymet transferine imkan tanıyan blockchain’in swift’e göre çok daha ucuz bir teknoloji olduğunu söyleyen Akbank Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, “Blockchain’in swift’e göre maliyetleri ne kadar aşağı çekeceğine yönelik bir araştırma yaptık. Swift’e göre dörtte bir hatta beşte bire gelen bir indirim söz konusu. Ama ben bu network büyüdükçe blockchain işlemlerinin maliyetinin çok daha fazla ineceğini düşünüyorum” diyor. Blockchain’in finansal sistemde en büyük varlık nedeninin para transferi olduğunu söyleyen Ulutaş, bu sistemin bankalara, işlemi yapan kişi ve kuruluşlara avantajlarını ise şöyle özetliyor:
“Blockchain aracısız varhk transferine imkan sağladığı için öncelikle çok hızlı. Ayrıca birebir karşılıklı işlem yaptığınız için netlik var. Arada birçok aracı olduğunda para gitti mi, ne zaman gidecek belirsizliği ortadan kalkıyor. Tabii bir de arada ne kadar aracı olursa maliyet de o kadar artıyor. Yani blockchain hızı, ucuz olması ve netliği ile varlık transferlerinde çok daha fazla tercih edilir hale gelecek.”
İşte, tüm bu özellikleri nedeniyle blockchain’in önümüzdeki dönemde değerli varlıkların transferinde ve özellikle uluslararası ticaretin finansmanmda rakipsiz olması bekleniyor.
HANGİ İŞLEMLER YAPILABİLİR?
Blockchain sadece varlıkların transferini sağlamıyor. Aslında kıymetli evrakların güvenli biçimde saklanmasını da sağlayan bir yapı.
Ancak Türkiye bu konuda bir adım geriden geliyor. Dünyada ABD Merkez Bankası Fed başta olmak üzere birçok merkez bankası ve borsanın blockchain teknolojisi kullanarak ufak çaplı da olsa işlem yapmaya başladığı bilmiyor. İlk sırada ABD borsaları Nasdaq, Wall Street ve İngiltere borsası geliyor. Türkiye’de ise Merkez Bankası bu konuda bir çalışma grubu kurmak üzere. Halihazırda bankalarla ve ilgili kurum ve kişilerle blockchain ve bitcoin konusunda temaslarım sürdüren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nm 2018 yılı içinde bir aksiyon, alması bekleniyor.
Bankacılık sektörü de Merkez Bankası’ndan bu konuda bir regülasyon ve netlik bekliyor. Öte yandan Türk bankacılık sektörü blockchain’li yeni döneme ilişkin son hazırlıklarını tamamlamak üzere. Hatta Akbank blockchain tabanlı Ripple üzerinden para transferlerini başlatmış durumda. 2018 yılında diğer bankaların da bunu takip etmesi bekleniyor.
AKBANK
İlk para transferini Almanya’ya yaptı
Akbank Türkiye’de bir ilke imza atarak Blockchain tabanlı Ripple üzerinden uluslararası para transferi başlattı. Ripple üzerinden Almanya ve Türkiye arasında bir ağ kurduklarım söyleyen Akbank Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, “Türkiye’deki en büyük para hareketleri iki ülke arasındaki ticaret nedeniyle Almanya ile yapılıyor. Bu nedenle Almanya ile başlamayı tercih ettik. Ayrıca bizim Akbank AG’miz de var. Şimdi ağımızı büyütebilmek için diğer global bankalarla konuşuyoruz. Muhtemelen dünya çapında 20-30 banka ile uluslararası para transferimizin yüzde 80-90’ını çözmüş oluruz gibi görünüyor. ” diyor. Blockchain’in son iki üç senede olgunlaştığını ve kurumsal yapıların işlerinin bir kısmını alabilecek bir hale geldiğini söyleyen Ulutaş, sistemin faydalarını şöyle sıralıyor:
“Aklınıza gelebilecek para dahil tüm değerlerin transferlerinde kullanılması akıllıca olan bir yapı. Blockchain’in ilk uygulamasının da bitcoin olması çok rasyonel. Bu finansal sistemlerin kalbini oluşturan para transferlerini hedefleyen bir teknoloji. Bugün dünyada para transferi için genelde swift kullanılıyor. Blockchain onun üzerine ne getiriyor. Bir kere hız getiriyor. Çocukken kulaktan kulağa oynardık. Ben svvift’i bu yapısı nedeniyle ona benzetiyorum. Şimdi Blockchain aradakilere gerek yok, sen ne söyleyeceksen sonuncuya söyle diyor. Bu hız demek, çünkü aracılar yok. İkincisi birebir karşılıklı işlem yaptığınız için netlik var. Çünkü arada birçok aracı olduğu için para gitti mi, ne zaman gidecek belirsizliği ortadan kalkıyor. Tabii bir de aradaki tüm aracıları çıkardığı için uygun maliyetli. Dolayısıyla bu kulaktan kulağa oyununu bitiren bir teknoloji.” Akbank uluslararası para transferinin ardından şimdi de blockchain üzerine farklı ürünler çıkartmak için çalışıyor. Hali hazırda iki farklı ürün üzerine odaklandıkları bilgisi veren Ulutaş, “Birinci alan ve hali hazırda üzerinde çalıştığımız şey dijital kimlik. Teknoloji ortamında veya internet ortammda ‘Ben, benim’ diyeceğiniz gerçek bir kimlik yaratmak için yola çıktık. Blockchain bunu mümkün kılıyor. Şimdi ufacık bir şey almak için bile internet sitelerine 40 tane bilgi giriyorsunuz. Bu kimlik sayesinde kullanıcı, kimliğinin bütün detaylarım paylaşmadan internette birçok şey yapabilecek, datasınm dağılmasını kontrol edebilecek, zaman kaybını engelleyebilecek, şifreyi unut yeni şifre yarat derdinden kurtulacak.
Çalıştığımız ikinci alan ise uluslararası ticaretin finansmanı. Orada da kulaktan kulağa bir yapı var. Yurtdışmdan örneğin bin tane buzdolabı alacaksınız. Karşı taraf kredi mektubu çıkartın akreditif açm diyor. Binlerce evrak ve dokümanla dosya hazırlamanız gerekiyor. Oysa ki Blockchain kendi üzerinden anlaşma yapılmasını da sağlıyor. Ben bütün verilerimi yazsam, tüm taraflar da kendi verilerini aynı yere yazsa ve yf herkes yazacağı bilgileri ve anlaşmaları bunun üzerine koysa tek noktadan kimin ne yapacağı belli olur. Blockchain işte bunu çözüyor. Tek bir kontrat üzerinde lojistiğinden muhabirine, alıcı ve verici bankalar ile alıcı ve satıcıliar arasındaki tüm ilişkiyi koordine ediyor. Çalıştığımız bir diğer senaıryo da bu. Burada müşterilerimize daha hızlı, ucuz ve basit para transferi sağlamak için çalışıyoruz.”
Akbank önümüzdeki bir yıl içinde dijital kimlik 1.5 yıl içinde de ticaretin finansmanına ilişkin çalışmalarım hayata geçirmeyi planlıyor. Ancak burada diğer tüm partnerlerin hazır olması gerektiğime dikkat çeken Ulutaş, “Burada sadece bizim hazırlanmamız önemli değil. Bu işlemlerin yapılabilmesi için diğer bankalar, lojistik firmaları, sigorta firmaları vb. gibi tüm partnerlerin de hazır olması gerekiyor” diyor.
Ulutaş’a göre, blockchain önce en maliyetli alan olan uluslararası para transferinde kullanılacak, “ilerde diğer alanlara da sirayet edecek. Eft’lerde görebiliriz. Bankalararası tüm transferlerde, 7/24 düşük maliyetli işlem imkanı yaratacak. Bankacılık sektörünün kendi arasında gü ven ağı kurmak ve bu ağ içinde kayıtların doğru tutulmasına hizmet edebilir. Üstelik bunların gerçek zamanlı yapılması sağlanabilir. Bu arada hisse transferleri ve takas mekanizmalarında da blockchain teknolojisini görebiliriz. Yine telif haklan, uluslararası ticari anlaşmalar olabilir” diyor.
YAPI KRED İ
“Prosedür ortadan kalkacak”
Yapı Kredi blockı hain üzerine çözüm sunan firmaların bazıları ile pilot çalışmalar yapmaya başladı. Dünyada blockchain üzerine iki farklı yaklaşımın hakim olduğuna dikkat çeken Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, şunları söylüyor:
“Birinci yaklaşım, blockchain’i öncelikli olarak para transferleri ve ödemeler için kullanmak. İkincisi ise, para transferleri dışında kalan daha operasyonel işlemlerin ve kimlik tanıma gibi daha niş özelliklerin blockchain altyapısına taşınması. Biz her iki yaklaşım üzerinde de araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle kimlik tanıma ve müşteri olma süreçlerinde yeni hayata geçireceğimiz iyileştirmeleri, blockchain yaklaşımı üzerine kurguluyoruz. Ayrıca, ana hissedarlarımızdan UniCredit ile işbirliği içerisindeyiz.
UniCredit’in üye olduğu blockchain netvvork know-how’ma da erişmemiz mümkün oluyor. Blockchain ile ilgili araştırmalarımızdan gerçekten verimli sonuçlar ortaya çıkmaya başladığı noktada, bu teknolojiyi hayata geçirmeyi ve müşterilerimizle paylaşmayı hedefliyoruz.”
Doğan, blockchain teknolojisinin Türkiye’de ve dünyada gerçek anlamda yaygınlaşmasının zaman alacağı görüşünde. Teknolojinin bankacılık sektöründe özellikle zaman kaybettiren pek çok prosedürü ortadan kaldırılabileceğine de vurgu yapan Doğan, “Blockchain sayesinde tüm taraflar mutabakat kapsamında paylaşılan verilerden haberdar olabiliyor. Böylelikle her türlü mutabakat zorunluluğunu, onayı, gözden geçirmeyi, ikincil kontrolü ortadan kaldırabilecek özelliğe sahip. Blockchain, bu yaklaşım ile süreçlerin daha hızlı olmasının yanında daha şeffaf ve güvenli bir yapıyı da beraberinde getiriyor” diyor. Doğan, blockchain teknolojisinin banka müşterilerine sağladığı avantajları ise şöyle sıralıyor:
“Bilgi ve veri transferlerini hızlı ve güvenli bir şekilde yönetebilen blockchain, kullanıcılara diledikleri her yerden ulaşılabilirlik sağlayacak. Akıllı kontratlar ve operasyonel süreçlerde müşterilerin aldığı hizmeti daha da hızlandıracak. Böylece müşteriler, zamandan tasarruf edebilecek. Dijital işlemlerde, güvenli ve sağlam, merkezi sisteme bağımlı olmayan bir altyapı oluşturulacak. Bununla birlikte blockchain altyapısı sayesinde yönetim ve operasyonel maliyetleri azalacak, firmalar bu sayede piyasaya daha hızlı ürünler sunabilecek.”
TÜRKİYE İŞ BANKASI
“2020’den sonra yaygınlaşır”
İş Bankası blockchain teknolojisi konusunda yalnız banka içinde değil, grup şirketleri ve yurtdışı teşkilatları üe birlikte bazı deneysel çalışmalar yürütüyor. Bir blockchain çalışma grubu oluşturduklarını ve aynı zamanda şirket içi oylama uygulaması geliştirilmesi yönünde kavram doğrulaması düzeyinde bir çalışma yaptıklarım söyleyen Türkiye Iş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran,
“Ayrıca bu konuda bir Hackathon etkinliği düzenledik ve olası kullanım senaryolarının neler olabileceğini ortaya çıkarmaya çalıştık.
Şimdi değerli birkaç fikri eş zamanlı olarak hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmaları işbirlikleri şeklinde yürütmeye özen gösteriyoruz” diyor. Geçmişte internet için yapılan tartışmaların benzerinin şu an blockchain üzerinde gerçekleştiğine dikkat çeken Aran, iki teknolojinin birbirinden farklı olduğunu hatırlatıp şöyle konuşuyor:
“Blockchain teknolojisinin internet teknolojilerinden farklılaşan özelliği dağıtık olması. Yani dijital gelecekte yer alacak blok zinciri dünyasmda veriler sadece belirli bir otorite ve kurumun kaydı altında olmadan, dağıtık yapıda herkes tarafından erişilebilir olacak. Bunun sonucu olarak da dijitalleşme ile ortaya çıkan aracısızlaştırmanm gelecekteki en önemli gelişiminin, blok zincirlerin yaygınlaşmasıyla gerçekleşeceğini öngörüyoruz.”
Blockchain’i henüz gerçek anlamda olgunluk dönemine girmemiş bir teknoloji olarak niteleyen Aran, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bundan dolayı şu andaki kullanım çabalarım deneysel olarak değerlendirmek uygun olur. Kullanımının artması, yaygınlaşması ve insanların güven duymasıyla birlikte blockchain teknolojilerinin 2020 yılından soma günlük hayata adapte olacağmı öngörüyoruz. Örneğin, cep telefonlarının ilk çıktığı dönemde sınırlı sayıda cep telefonu varken, sizin cep telefonunuz olsa bile arkadaşlarınızda yoksa çok fazla kullanma şansınız olmuyordu. Ancak bugünkü iş yapış şekillerimizi değiştirecek bir teknoloji olan blockchain’in yaygınlaşma hızının mobilden daha hızlı olacağını düşünüyoruz. 2018-2020 arası dönemde dijital kimlik, sağlık ve ithalat-ihracat alanlarında başarılı örneklerin ortaya çıkacağım öngörüyoruz.”
Blockchain’in özellikle kurumlar arası mutabakat gerektiren işlemlerde basitlik ve verimlilik açısından büyük bir fayda sağlayabileceğine de dikkat çeken Aran, özellikle bu teknolojinin etkilerinin önümüzdeki iki, üç yıllık süreçte daha iyi anlayıp değerlendirileceği görüşünde. Aran, ayrıca gerekli altyapıların kullanımına dair yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde blockchain’in kimlik doğrulama ve para transferleri alanında hem bankalar hem de müşterileri nezdinde olumlu etkilerinin görüleceğini öne sürüyor.
DENİZBANK
“Maliyetler kuruşlara İnecek”
Denizbank, blockchain teknolojisinin katabileceği potansiyel faydalar nedeniyle bankacılık sektörünün en çok takip edilen trendlerden biri olduğu görüşünde. Blockchain’in bankacılığa kazandıracağı teknolojik altyapı sayesinde banka müşterilerinin çok sayıda avantaja kavuşacağım vurgulayan DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik, şu bilgiyi veriyor:
“Blockchain teknolojisi ile kurumlar arası mutabakat işlemlerini tüm kurumlan dahil eden bir sistem altında ‘Smart Contract’larla çözebiliriz. Böylelikle uzun vakit alan bankacılık işlemleri saniyelere, bu işlemlerin kullanıcıya yansıyan ve rahatsızlık hissi uyandıran maliyetlerini ise kuruşlar seviyesine indirebiliriz. Yeni güvenlik ve paylaşım protokolleri ile şeffaflık ve takip edilebilirlik ilkeleri üzerine çalışan blockchain sayesinde uluslararası parayı aynı gün içinde çok daha hızlı ve az maliyetli transfer edebiliriz, uzun işlem süreleri olan akreditif gibi işlemleri şifreli otomatizasyon ile optimum hale getirebilir ve kripto paralar ile ekosistemde yeni bir dönem başlatabiliriz. Özet olarak kurulacak blockchain tabanlı finans ekosistemi, ‘legacy’ dediğimiz eski ürün ve hizmetleri ortadan kaldıracak. Fintech ve bankaların elini çabuk tutması gerekiyor.”
Çelik’e göre, blockchain sayesinde bankalar işlemlerini çok daha hızlı, güvenli ve hatasız yapabilecek. Ancak madalyonun diğer tarafı olan müşteri tarafmda da çok sayıda avantaj bulunuyor. Çelik bu avantajları şöyle sıralıyor:
“Banka müşterileri bu teknoloji sayesinde para transferi işlemlerini 7/24 yapma imkanına sahip olurken, yurtdışı transferlerde oluşan kar kayıplarım minimize ederek, yüksek komisyon paylarından kurtuluyor. Bu sayede müşteriler yüksek komisyon ödedikleri aracı firmalardan da kurtuluyor. Bunlara ek olarak bankalar, kendi aralarında kuracakları konsorsiyuma üye olacak kurumlar arasında güvenli olarak KYC paylaşımı yani “Müşterini Tanı” gerçekleştirebilecek. Bu süreç bankaların veri altyapısını güçlendirirken, müşterilerin de yeni banka hesabı açarken imzaladıkları sayfa sayısını sıfıra indirecek. Veri dolaşımı güvenli, şeffaf ve kolay olacak.”
Blockchain sayesinde banka müşterilerinin, uluslararası para gönderme işlemlerinin 15-20 dakika arasında gerçekleşebileceği ve bu parayı uçtan uca kontrol edebileceği bir platforma kavuşacağı bilgisini veren Çelik, “En keyifli tarafı da müşterinin fazladan bir şey ödemeden bu imkanların hepsine çok basit ara yüzlerle ulaşabilmesi” diyor.
QNB FİNANSBANK
“Çalışmalar sürüyor”
Blockchain teknolojisini yakından takip eden ONB Finansbank, banka için kapsam-kamt çalışmalarını sürdürüyor. Blockchain’in birçok fırsatı ve riski içinde barındırdığını söyleyen ONB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanallar ve İş Geliştirme Genel
Müdür Yardımcısı Kürşad Demirkol, bu nedenle belli bir süre daha izlemede kalacaklarını belirtip şunları söylüyor:
“Bu teknoloji, herhangi otorite veya merkezi bir kuruma ihtiyaç duymaması, sistemin kendisinin güvenlik temelli olması, kendi kendini veri tutarsızlığına karşı çoklu ortamlarda koruyor olması ve finansal bir değer yaratması nedeniyle tüm finans sektörünün ilgisini çekiyor. Dünyada bazı hızlı girişimler var. Ülkemizde ise özellikle bankacılık sektöründe benzer güçlü bir motivasyonla, belki de otorite kurumların yönlendirmesiyle uygun ürün ve çözümler üretilebilir” diyor.
Demirkol, blockchain teknolojisinin yaygınlaşmasında en önemli engeli ise, tüm tarafların ve süreçlerin aynı anda yeni teknolojiye uygun hale getirilmesi olarak görüyor. Bunun çok mümkün olmadığına dikkat çeken Demirkol, “Blockchain teknolojisinin diğer teknolojilere göre en büyük dezavantajı yaygın uygulama alanı bulacak uygulamalar için ekosistemin aynı anda devreye girmesi gerekliliği. Merkezi bir otorite kararı veya biraraya gelecek kurumların liderliğinde, çerçevesi çizilmiş belli konular tespit etmek şart” diyor.
Blockchain’in çok sayıda uygulama alanı bulunduğunu hatırlatan Demirkol, örneğin kurum ve fatura ödemeleri blockchain teknolojisi üzerinden olsaydı, kurumlar ile mutabakat gibi bir sürece hiç gerek kalmayacağım söylüyor. Mevcut altyapıyı tamamen böyle yeni bir sisteme geçirmenin kısa vadede hiçbir kurumun önceliği olmayacağını öne süren Demirkol, blockchain kullanım alanlarıyla ilgili şu örnekleri veriyor:
“Şubede ya da bir kanalda müşterimizin iletişim, adres, gelir gibi bilgilerim tek tek almak yerine eğer blockchain üzerinde duran dijital kimlik sistemimiz olsaydı müşterimizin onayı ile buradan en son ve en güncel bilgileri her zaman alabilecektik. Hem kurumlar her müşteri kaydını her sistem üzerinde güncellemek zorunda kalmayacak, hem de verinin güncelliği ve doğruluğu sağlanacaktı. Lâkin yine mevcutta bu bügileri alabildiğimiz farklı kanallar var; bu kanallar ileride altyapılarım yenilemek istediklerinde tek bir elde konsolide olmayı ve alternatif olarak bu teknolojiyi kullanmayı düşünebilirler. Mesela son günlerde gündeme gelen Türkiye genelinde her şehirde metro, otobüs, vapur gibi ulaşım araçlarında kullanılabilmesi planlanan Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemi bu teknoloji üzerine inşa edilebilir.”
Blockchain’in avantajları neler?
Blockchain ile varlık transferi yapmak isteyenler aracı kullanmak zorunda kalmayacak. Aracılar aradan çıktığı için zamandan tasarruf sağlanacak. Örneğin, uluslararası para transferi 15-20 dakikada sonuçlanabilecek.
Bugün uluslararası para transferinde kullanılan swift’e göre blockchain’de maliyetler dörtte bir hatta beşte bir e kadar inecek. Zincir yayıldıkça bu maliyetin daha da düşmesi bekleniyor. 7/24’ işlem yapma imkanı sunulacak.
Aracı ortadan kalktığı için değerli varlıklar zamanında gitti, gidemedi gibi bir sorun kalmayacak. Yapı çok daha şeffaf c acak.
Bir ileriki aşamada uluslararası ticaretin finansmanı da blockchain üzerinde yapılacak. İhracata konu tüm aktörler bürokrasi ve evrak peşinde koşmaktan kurtulacak. Dijital kimlik, akıllı kontratlar hayata geçecek.
Para, kripto para, evrak, hisse senedi, tahvil, gibi değerli varlıkların transferinin yanı sıra takas ve saklaması da yapılabilecek. E-devlet işlemleri, sağlık hizmetleri gibi kişiye özel bilgiler de saklanabilecek. Blockchain, verilerin bozulmayacak bir blok oluşturacak şekilde bir araya gelmesi. Sistemde tüm bloklar birbirine bağlı olduğu için herhangi bir veride değişikliği diğer blokların da onaylaması gerekiyor. Böylece dışarıdan müdahaleye kapalı ve güvenli bir sistem.
Bankacılık bitecek mi?
Aracısız para transferi imkanı sağlayan blockchain teknolojisi akla ilk “bankacılık sektörü bitecek mi?” sorusunu getiriyor.
Bu soruya hem evet hem de hayır yanıtı verilebilir. Evet, çünkü aracısız para transferi bankacılık sektörünün para transferi faaliyetlerini sekteye uğratabilir. Bireyler ve şirketler aracılık maliyeti ödemeden para transferi gerçekleştirebilirler. Ancak bankacılık sektörü blockchain’e ciddi hazırlık yapıyor ve yeni döneme adapte olacak yatırımlara yöneliyor. Ayrıca blockchain’in yaygınlaşması halinde bankaların ana işlevleri olan risk yönetimine odaklanacakları belirtiliyor.
“Bankacılığın özü para transferi değil, risk yönetimidir” diyen bankacılar, elindeki parayı değerlendirmek isteyenlerin bankaya gitmeye devam edeceğini, bankanın da risk yönetimi yaparak o parayı belli yatırımlara plase edeceğini söylüyor. Blockchain yaygınlaşsa bile bankaların borç alanlara borç, borç verenlere ise gelir sağlamayı sürdüreceğini söyleyen bir bankacı, “Böyle bakınca bankacılık sektörü dışındaki sadece para transferi yapan kurumlar zorlanır mı, evet zorlanır. Ama onların da blockchain’de kendi çözümlerini üretmeleri durumunda zorlanmayacaklarını düşünüyorum. Örneğin Swift sistemi yarın blockchain’i kendi altyapısına entegre edip daha hızla çalışabilir” diyor.
Güvenli altyapısı var
Teknoloji danışmanı ve melek yatırımcı Ali Rıza Babaoğlan, blockchain’in güvenli olup olmadığı konusunda şunları söylüyor: “Blockchain’e yeni nesil bankacılık diyebiliriz. Tek bir bankaya doğru giden merkezi bir banka olarak düşünebiliriz. Bankacılık sistemindeki bazı kısıtlamalardan çıkan, kullanıcıların yaşadığı problemleri çözen daha güvenli, merkezi bir banka yapısı gibi düşünülebilir ve oldukça da ucuz. Güvenliği konusunda ise çok tartışma var. Ama güvenlik nereden baktığınıza göre değişen bir konu. Blockchain güvenlikli bir altyapı.
Dünyada hackerlarm en fazla atak yaptıkları sistem olmasına karşın blockchain özelinde önemli bir olay yaşanmadı. Ancak güvenlik konusunda bilinçli değilseniz sorun yaşayabilirsiniz. Örneğin, birçok kişi şifrelerini telefonlarına kurdukları bir uygulama içinde tutuyor. Bunu yapıyorsanız blockchain’in ne kadar güçlü ve güvenli olduğu sizin için önemli olmuyor. Altyapıdan ziyade üzerinde ortaya çıkan ürünler ve servislerin güvenliği de ayrı bir konu. Güvenli olmadığının düşünülmesinin bir başka nedeni ise işlemlerin tek yönlü ilerlemesi ve merkezi bir otoritenin olmaması. Banka kartınızda herhangi olumsuz bir işlem görürseniz, kredi kartım çalındı diyorsunuz, banka konuyu çözüyor. Blockchain’de bu yok. Blockchain ve bitcoin tek taraflı bir işlemdir geri döndürülemez. O para oraya gitti, geri verin diyemezsiniz. Bu uygulamaları kullanırken kullanıcılar hata yapmamaya ve güvenlik açıkları oluşturmamaya özen göstermeli.”
Dr. Soner CANKO / BKM [Bankalararası Kart Merkezi] Genel Müdürü
”Henüz yeterli olgunluğa ulaşmış değil”
Blockchain teknolojisi sağlık, bankacılık, sigorta, finans gibi birçok sektörün ilgisini çekmiş durumda. Potansiyelini keşfetmek için tüm dünyada yapılan test amaçlı çok sayıda çalışma ile teknoloji için doğru kullanım alanlarının araştırıldığını görüyoruz. Ancakyapılan çalışmalarda ulaşılan sonucun, blockchain teknolojisinin henüz yeterli olgunluğa ulaşmadığı yönünde olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşın uluslararası para transferi, bankalar arası ödemeler, ticaretin finansmanı, dijital kimlik gibi alanlar teknolojinin gelecek vadettiği alanlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca sağladığı hız, maliyet avantajı ve güven çeşitli alanlarda işlemleri eskisine kıyasla daha verimli hale getirecek. Bu süreçte bankaların ve teknoloji şirketlerinin öncülüğünde kurulan konsorsiyumlar oluştuğunu görüyoruz. Ancak yine de olgun bir teknolojiye dönüştüğünü görmek için biraz sabırlı olmamız gerekiyor. 4-5 yıl sonra farklı bir noktaya ulaşırız gibi görünüyor.
BKM olarak yeni nesil teknolojileri yakından takip ediyor ve doğru kullanım alanlarını bulduğumuzda kendi içimizde test edip deneyimlemek istiyoruz, tap Kendimizi hazır hissettiğimiz an blockchain tabanlı bir dijital kimlik çalışması yapmaya kararı verdik. Bu projemizi, çalışma arkadaşlarımızın da günlük hayatlarında kullanabilecekleri bir uygulama olarak şekillendirdik. Bu uygulamamızla dağıtık defter yapısı, akıllı sözleşmeler ve kripto para kavramlarını test etmeye başladık. İsmini, ‘Bay Say Nakit’ sloganımızdan alan BBN isimli Türkiye’nin/ilk blockchain projesi olma özelliğini taşıyan projemiz, yaklaşık bir yılı geride bıraktığımız bu günlerde ikinci faza geçmeye hazırlanıyor. Ayrıca bir diğer platform olan Ethereum üzerinde de çalışacağız.
Esin Çetinel