TÜBİTAK’ın Yeni Destek Programları
2018 yılı destek bütçesi 2.8 milyar TL olan TÜBİTAK, yeni destek programlarını belirledi. Kurum dijital dönüşüm sürecinde etkin rol alacak. Kritik ve öncü teknolojilerde hedef odaklı Ar-Ge çalışmalarını artıracak…
BİLİM merkezi, teknoloji üssü, ileri sanayi ülkesi Türkiye” hedefine ulaşmak için harekete geçil di. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 2023 yılı hedefleri doğrultusunda yakm dönem destek programlarım belirledi. 2018 ve ötesine ilişkin planlanan adımlar çerçevesinde yedi başlıkta destek programı açıklayan TÜBİTAK, bilim kurulundan geçen bu destekler için art arda çağrıya çıkacak. İlk olarak yenilenen Girişim Sermayesi Destekleme Programı kapsamında Tech-InvesTR çağrısı’na çıkan TÜBİTAK, çağrı kapsamında bu yıl 100 milyon TL’lik bir kaynak aktaracak. TÜBİTAK’ın çağrı kapsamında her bir kuruluşa aktaracağı hibe destek tutarı ise asgari 2 milyon TL, azami 20 milyon TL olacak.
TÜBİTAK ayrıca 4 Haziran’da Avrupa Birliği Ufuk2020 Programı kapsamında SOLAR-ERA.NET Co-fund 2 Projesi Güneş Enerjisi Ar-Ge Projeleri 2018 Çağnsı’na da çıktı. Çağrı ile fotovoltaik ve konsantre güneş enerjisi teknolojileriyle ilgili alanlardaki Ar-Ge projeleri desteklenecek.
Önümüzdeki dönem stratejilerinde katılımcılık, şeffaflık ve esnekliği ön plana çıkaracak olan TÜBİTAK, tüm bilim, teknoloji ve yenilik ekosistemi paydaşlarıyla işbirliğini artıracak, dijitalleşme ve yapay zeka başta olmak üzere birçok konuda ortak akıl toplantıları yapılacak. TÜBİTAK, dijital dönüşüm sürecinde etkin rol alacak. Kritik ve öncü teknolojilerde yetkinlik kazanılmasını sağlayacak hedef odaklı Ar-Ge çalışmaları artırılacak. TÜBİTAK, Dünya Ekonomik Forumu 4. Sanayi Devrimi Merkezi’ne üye olacak. Dünyadaki dijital dönüşüm hareketleri yakından takip edilecek. Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi’ne geçişine yönelik olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hazırlanan “Dijital Türkiye Yol Haritası” devreye girecek.
TÜBİTAK’A 2.8 MİLYAR TL
Hatırlanacağı üzere bilgi üreten ve bilgiyi nitelikli bir biçimde kullanarak ticari değere dönüştürebilecek bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemini oluşturma hedefi çerçevesinde 2018 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge’ye 4.9 milyar TL kaynak ayrılmıştı. TÜBİTAK’ın 2018 yılı destek bütçesi büyüklüğü ise 2.8 milyar TL olarak belirlenmişti.
TÜBİTAK’ı bilim politikasının merkezi ve beyni olarak ifade eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, yeni TÜBİTAK olarak tarif ettikleri yapılanmanın temel olarak, daha esnek ve aktif, daha çözüm odaklı, daha kapsayıcı ve üretken bir bilim politikası olduğunu kaydetti.
Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Özlü, TÜBİTAK’ın ürettiği bilim ve teknolojinin sadece bugün için değil, gelecek için de belirleyici ve yol gösterici olacağını kaydetti. Yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemleri gibi dijital dönüşüm kapsamındaki teknolojilere öncelik vereceklerini belirten özlü, bunların sanayi ürünlerine entegrasyonun çok önemli olduğunu, üniversite sanayi işbirliğinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Dünya Ekonomik Forumu’nun hesaplarına göre, gelecek 10 yılda dijitalleş-menin, dijital dönüşümün ekonomik ve sosyal etkisinin yaklaşık 100 trilyon dolar olacağını açıklayan Bakan Özlü, hedeflerinin dünyadaki dijital dönüşüm pazarından 1 trilyon dolar pay almak olduğunu kaydetti.
YENİ DESTEK PROGRAMLARI
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Haşan Mandal, TÜBİTAK’ın yeni destek programlarını hazırlarken, TÜBİTAK benzeri kurumların kendilerini nasıl geliştirdiklerini incelediklerini belirterek, yapılan istişareler sonrasında yeni destek programlarını oluşturduklarını ifade etti. Yeni destek programlarının tanıtımında yaptığı açıklamada Mandal, TÜBİTAK’ın temel destek programları kapsamında 2017 yılında toplam 1.6 milyar TL’lik kaynak aktarımı yapıldığını belirterek, desteklere ayrılan kaynağın önemli ölçüde arttığını kaydetti. Küresel Rekabetçi-lik Endeksi’nde (2017-2018), Türkiye’nin 137 ülke arasında 53. sırada bulunduğunu vurgulayan Mandal, Türkiye’nin yüksek teknoloji odağının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bilim kurulundan geçen TÜBİTAK’ın yeni destek programları şöyle…
■ Girişim Sermayesi Ekosisteminin Teşvik Edilmesi Destek Programı
Teknoloji tabanlı erken aşama girişimlere kaynak sağlayacak sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak amacıyla, Girişim Sermayesi Destekleme Programı yeniden düzenlendi. Bu kapsamda, Hazine Müsteşarlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, çeşitli üniversite Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO), teknoparklarınm yanı sıra girişim sermayesi fon yöneticileri ile görüşmeler gerçekleştirildi ve gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması sağlandı.
Teknoloji tabanlı girişimlerin çoğunlukla çıkış yeri olan TTO, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) ve Araştırma Altyapılarının (AA) diğer özel yatırımcılar ve Hazine Müsteşarlığı ile birlikte girişim sermayesi fonlarına katılımını sağlayan yeni bir yapı tasarlandı. Tasarlanan yeni yapı ile Ar-Ge sonuçlarının daha hızlı ve kolay şekilde ticarileştirilmesi, değer zincirinde bilgi transferinden sorumlu TGB. TTO ve AA’larda ti-carileştirmeye ilişkin tecrübe birikiminin sağlanması ve orta/uzun vadede TGB’ler, TTO’lar ve AA’ların uzmanlaşmış girişim sermayesi fonlarının oluşması hedefleniyor.
■ Mükemmeliyet Merkezleri Destek Programı
Araştırma üniversiteleri ve yeterlik alan araştırma altyapılarının, kritik teknoloji alanlarında geliştirdikleri teknolojilerin özel sektöre etkin bir biçimde aktarılmasına izin verecek şekilde ihtisaslaşmalarını sağlayacak yeni bir destek programı açıldı. Destek kapsamında üniversite/araştırma altyapılarının özel sektör Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile ölüm vadisi olarak da nitelendirilen teknoloji hazırlık seviyesi 3-6 arasındaki fazda stratejik iş birlikleri yapmaları teşvik ediliyor. Destek ile dışa bağımlılığın yüksek olduğu sektörlerde ve yüksek teknoloji alanlarında geliştirilecek ürün ve teknolojilerin özel sektöre transfer edilmesi sağlanacak; büyük çaplı Ar-Ge ve yenilik projeleri desteklenecek. Projelerde geliştirilen teknolojinin özel sektöre transferinin teminine yönelik kilit adımlar teknoloji kazanım yol haritaları aracılığıyla izlenecek; araştırmaların ticarileşmesi sağlanmış olacak.
■ Sanayi Yenilik Ağları Destek Programı
İthalat bağımlılığının giderecek, cari açığın düşürülmesine ve yüksek teknolojili ürün ihracatının artırılmasına katkı verecek çalışmalar yürütmek üzere özel sektör liderliğinde oluşturulacak sanayi yenilik ağları desteklenecek. “Sanayi Yenilik Ağları” kapsamındaki temel gaye, odak sektörlerde hedeflenen teknoloji tabanlı ürünlere yönelik araştırmaların son kullanıcı ile etkin işbirliği içinde gerçekleştirilerek ticarileştirmenin sağlanması olacak. Bu kapsamda özel sektör firmalarının hedeflenen ürün/ürün grupları bazında tedarik zincirlerindeki diğer firmalar, son kullanıcılar, TGB’ler ve üniversiteler ile oluşturdukları Ar-Ge ve yenilik tabanlı işbirliği ağları ve büyük çaplı konsorsiyumlar desteklenecek.
■ Sanayi Doktora Programı Destek Programı
Türkiye’nin öncelikli alanlarında sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversi-te-sanayi işbirliği ile yetiştirilmesine yönelik Sanayi Doktora Programı açıldı. Program kapsamında özel sektörde daha fazla araştırmacı istihdam edilmesini teşvik etmek amacıyla özel sektöre yönelik istihdam desteği de veriliyor. Bu sayede, hibe destekler ve yatırım destekleriyle hedeflenen teknolojik dönüşümün sağlanması ve değer zincirinde istenilen seviyelere ulaşılması için kritik öneme haiz insan kaynağının nicelik ve nitelik olarak iyileştirilmesi sağlanacak. Bunu yaparken firmaların ihtiyaçları merkeze alınacak. Firmalar ile işbirliği içinde kritik insan kaynağı kitlelerinin oluşturulması sağlanacak. îlk çağrısının yakında yapılması bekleniyor. Üniversite kurumsal olarak sanayi kuruluşu ile yaptığı protokol ile TÜBİTAK’a başvuru yapacak. Ülke öncelik alanları doğrultusunda başvuru yapılacak. TÜBİTAK doktora öğrencileri için burs ve istihdam desteği sağlayacak.
■ Uluslararası Ar-Ge ve Yenilik İşbirlikleri Destek Programı
Bilim, teknoloji ve yenilik alanında ülke olarak küresel düzeyde daha güçlü bir konuma ulaşmak için uluslararası Ar-Ge ve yenilik işbirliklerinin ülke grupları bazında stratejik düzeyde yönetileceği yeni bir destek programı tasarlandı. Bu program kapsamında hem bilim ve teknoloji alanında küresel çapta lider ülkelerle yeni gelişen teknolojilerde yapılacak yüksek bütçeli işbirlikleri, hem de sanayinin ihtiyaçlarını karşılamak adına yurtdışından tamamlayıcı yetkinliklere erişilebilecek ihtiyaç bazlı şekillenen uluslararası Ar-Ge ve yenilik işbirlikle-rine ayrı önem atfediliyor. Bununla birlikte, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerle kalkınma odaklı işbirliği ve teknoloji transferi projeleri ayrı olarak desteklenecek. Öte yandan, dış politika hedefleri kapsamında işbirliğinin stratejik olarak algılandığı ülkeler ile Ar-Ge’yi bir araç olarak kullanıp iletişime geçilmesine yönelik adımlar atılacak.
■ Teknoloji Tabanlı Girişimlerin Desteklenmesi Yönelik Destek Programı
Girişimcilerin, teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmesi amaçlayan projeleri desteklenmeye devam ediliyor. Fikirden pazara kadar olan yenilikçi faaliyetlere Teknogirişim Sermayesi Desteği sağlanarak, uluslararası rekabet gücü olan, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve hizmetleri geliştirebilen başlangıç firmaları ekonomiye kazandırılıyor. Program süreçlerinin ön aşamasında biri banka 19’u üniversite Teknoloji Transfer Ofisi olmak üzere 20 uygulayıcı kuruluştan yararlanılıyor. Uygulayıcı kuruluşlar girişimcilere eğitim, mentörlük, kuluçka, işbirliği ağlarının kullanımı ve müşteri doğrulama desteklerini içerecek şekilde hızlandırıcı hizmeti sağlıyor. İş fikri ve iş modeli uygun bulunan girişimcilere firmalarını kurmaları sonrası 150 bin TL sermaye desteği sağlanmakta ve talep eden her girişimciye iş rehberi atanıyor. 2017 içinde açılan iki çağrı döneminde toplam 6 bin 635 girişimci teknoloji tabanlı iş fikri başvurusu yapıldı. Bu başvurulardan 2 bin 733 girişimci Programa hazırlık amaçlı teorik ve pratik çalışmalardan geçerek teknolojik girişimcilik dünyasına adım attı. İki aşamalı değerlendirmeler sonucunda 426 girişimcinin Teknogirişim Sermayesi Desteği alması uygun bulundu. Desteği almaya hak kazanan 426 girişimciden 402’si şirketlerini kurarak 150 bin TL’ye kadar olan bütçeleri ile projelerini gerçekleştirmeye başladı.
■ Burs programları aracılığıyla disiplinler arası yetkinlik oluşumuna katkı
2205 Yurtiçi Lisans Bursu kapsamında desteklenen bir bursiyerin, lisans eğitimi aldığı alanda devam etme şartı aranmaksızın başka alanlarda da (diğer temel bilim ve mühendislik alanları) 2210-E Doğrudan Yurt İçi Yüksek Lisans Burs Programı ve 2211-E Doğrudan Yurt İçi Doktora Burs Programı’ndan faydalanabilmesi mümkün. Temel bilimlerde eğitim görmüş öğrencilerin bilgi birikimlerini mühendislik dallarına taşıyarak disiplinler arası alanlarda yetkin nitelikli insan kaynağı oluşturulması sağlanmış olacak. Öte yandan lisans ve lisansüstü burslarının bütünleşik bir şekilde yönetilmesine katkı sağlayacak.
Bu arada TÜBİTAK, 2205 Yurt İçi Lisans Burs Programı kapsamında burs verilen temel fen bilimleri alanlarına astronomi ve uzay bilimlerini de dâhil etti. Buna göre üniversite sınav sıralamasında ilk 25 bine girip astronomi ve uzay bilimleri bölümüne yerleşip programa 2018 ikinci dönem başvuru yapan lisans öğrencilerine, başvuru şartlarını sağlamaları durumunda burs tahsis edilecek.
100 MİLYON TL’LİK ÇAĞRI
TÜBİTAK, önceki hafta “Girişim Sermayesi Ekosisteminin Teşvik Edilmesi Destek Programı” kapsamında Tech-Inves TR Girişim Sermayesi Destekleme Programı 2018 Yılı Çağnsı’na çıktı. TÜBÎTAK ile Hazine Müsteşarlığı arasında 14 Haziran 2018’de imzalanan iş birliği anlaşması ile yürürlüğe giren yeni Tech-InvesTR programı kapsamında TÜBİTAK, toplam 100 milyon TL’lik kaynak aktaracak.
Kurumun çağrı kapsamında her bir kuruluşa aktaracağı hibe destek tutarı asgari 2 milyon TL, azami 20 milyon TL olacak. TÜBİTAK, erken aşama teknoloji tabanlı girişim şirketlerine, fondan yapılacak yatırım için kuruluşlar tarafından ödenecek girişim sermayesi katkı payını yüzde 50 oranında hibe şeklinde destekleyecek. Fon büyüklüğünün yüzde 20’sin-den fazlası tek bir girişim şirketine veya grup şirketine yatırılmayacak.
Tech-InvesTR Programı ile ülke ekonomisine katma değer sağlayabilecek nitelikte KOBİ ölçeğindeki erken aşama teknoloji tabanlı şirketlerin Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan ürün ve teknolojilerini ticarileştirme süreçlerinde ihtiyaç duyacakları sermayenin girişim sermayesi fonları aracüığıyla karşılanması amacıyla, bu fonlara yatırım yapan ITO, TGB ve yeterlik kararı verilmiş AA’lar geri ödemesiz olarak desteklenecek. Program kapsamında kurulacak girişim sermayesi fonlarına yatırımcı olarak katılan TTO, TGB ve AA’ların erken aşama teknoloji tabanlı girişimler için ödeyeceği katkı paylarının yüzde 50’si TÜBİTAK tarafından hibe şeklinde desteklenecek. Ayrıca Kuruluşlara katkı paylarının yüzde 10’u kadar genel gider desteği de sağlanacak. Talep edilmesi halinde desteklenen kuruluşların fona taahhüt ettiği toplam tutarın yüzde 20’sine kadar teminat karşılığı ön ödeme yapılacak.
Tech-InvesTR Programı TÜBİTAK ve Hazine Müsteşarlığınca eş zamanlı yürütülecek. Bu program kapsamında ino-vasyon ve teknoloji odaklı girişimciler ve KOBİ’lere Hazine Müsteşarlığı tarafından girişim sermayesi fonları aracılığıyla kaynak aktarılacak. Hazine Müsteşarı Osman Çelik’in yaptığı açıklamalara göre bu kaynağın minimum 200 milyon TL olması öngörülüyor. Bu kapsamda toplam fon büyüklüğünün ise minimum 500 milyon TL’yi bulması hedefleniyor.
SON TARİH 30 EYLÜL
Tech-Inves TR Programı 2018 yılı çağrısı için başvurular 30 Eylül 2018 günü mesai bitiminde sona erecek. Program için TTO’lar, teknoparklar, yeterlilik kararı verilmiş araştırma altyapıları proje başvurularını imzalı basılı evrak biçiminde elden veya posta/kargo ile TÜBİTAK’a gönderecek. Başvuru belgeleri TEYDEB internet adresinden edinilecek ve bu adreste yer alan açıklamalar doğrultusunda düzenlenecek. Proje başvuruları, “TÜBİTAK Girişim Sermayesi Destekleme Programı Uygulama Esasları” uyarınca değerlendirilecek. İnceleme sonrası biçim olarak yeterli bulunan başvurular, panel değerlendirmesine alınacak. Uygun bulunan proje sahibi kuruluşlar için “Kuruluşların katılacağı fona Hazine Müsteşarlığının katılması şartıyla desteklenmesi yönünde şartlı destek kararı oluşturulacak. TÜBİTAK tarafından şartlı destek kararı verilen kuruluşların katılacakları fonlar, Hazine Müsteşarlığının fonlara kaynak sağlamak amacıyla yayımlayacağı duyuruya başvuruda bulunacak. Hazine Müsteşarlığının katılmayı uygun bulduğu fonlara ilişkin protokol imzalama kararı Müsteşarlık tarafından TÜBİTAK’a bildirilecek. Müsteşarlık ile fonlar arasında protokol ve TÜBİTAK ile kuruluşlar arasında proje sözleşmesi eş zamanlı imzalanacak.
FONLARIN FAALİYET ALANLARI
Girişim sermayesi fonunun temel özellikleri ve faaliyet alanları şöyle olacak: “Türkiye’de yerleşik sermaye ihtiyacı olan erken aşama teknoloji tabanlı girişim şirketlerine yatırım yapılacak. Erken aşama teknoloji tabanlı girişimlerde Ar-Ge ve yenilik sonuçlarının ticarileştirilmesine yönelik yatırım yapılması gerekecek. Fon yöneticisi en az yüzde 1 oranında fona katılacak. Fonun tüzel kişilik olması halinde, ödenmiş sermayesinin kuruluş tarafından karşılanan kısmı, kuruluşun fona katkısı kapsamında değerlendirilecek. Fon taahhüt büyüklüğünün yüzde yirmi 20’sinden fazlası tek bir girişim şirketine veya grup şirketine yatırılmayacak. Girişim sermayesi fonunun süresi azami 12 yıl, yatırım dönemi azami beş yıl, çıkış dönemi azami yedi yıl olacak.”
Fon taahhüt büyüklüğü 50 milyon TL’nin altına inmeyecek. Çağrıda erken aşama teknoloji tabanlı girişim şirketlerinde aranacak kriterler de belirlendi. Buna göre erken aşama teknoloji tabanlı girişim şirketlerinin, fonun girişime ilk yatırım yaptığı tarih itibarıyla kuruluş tarihi üzerinden en fazla yedi takvim yılı geçmiş olması ve son beş takvim yılı içerisinde TÜBİTAK TEYDEB, ARDEB, KOSGEB, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Avrupa Birliği Çerçeve Programı’ndan Ar-Ge ve yenilik projesi desteği almış olması gerekecek. Tabii ki bu projelerin başarı ile tamamlayan veya proje desteği devam eden KOBİ ölçeğindeki şirketler olması şartı aranacak.
GÜNEŞ ENERJİSİ ÇAĞRISI
TÜBİTAK’ın şu günlerde çıktığı bir çağrı daha bulunuyor. Avrupa Birliği Ufuk 2020 Programı kapsamında, TÜBİTAK’ın da katıldığı bir proje olan SOLAR-ERA.NET Cofund 2 projesi kapsamında açılan uluslararası çağrı ile fotovoltaik ve konsantre güneş enerjisi teknolojileriyle ilgili alanlarda Ar-Ge projeleri desteklenecek. Çağrı kapsamında belirlenen bu alanlarda desteklenecek proje konuları şöyle olacak:
“Gelişmiş endüstriyel PV teknolojileri, gelişmekte olan PV teknolojileri, bina ve altyapıya entegre PV teknolojileri, PV santrallerinde performans artırıcı teknolojiler, düşük maliyetli ve yeni nesil yoğunlaştırıcı güneş enerji teknolojileri.”
Proje çağrısına en az bir katılımcının endüstriden olması kaydı ile en az iki farklı ülkeden iki katılımcıyı içeren tüm konsorsiyumlar katılabilecek. Bu projenin seçilebilmesi için en az iki ülke tarafından desteklenmesi gerekecek.
Çağrıya katılan ülkeler arasında Türkiye, Avusturya, Belçika-Flaıııan ve Valon Bölgeleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Fransa, Almanya ve Kuzey Ren Vcstfal-ya, Yunanistan, İsrail, Hollanda, İtalya, İspanya, İsveç ve İsviçre yer alıyor.
Program ile Avrupa ülkeleri arasında güneş enerjisinden elektrik elde edilmesi konularında araştırma ve geliştirme ortaklıklarının kurulması, bu alanda sanayi uygulamalarının arttırılması, tema-tik alanların belirlenmesi, fotovoltaik ve konsantre güneş enerjisi üzerine uluslararası Ar-Ge işbirlikleri için ayrılan yerel ve bölgesel desteklerin yönlendirilmesi ve ulusal destek mekanizmaları arasında uzun süreli işbirliklerin geliştirilmesi amaçlanıyor.
BAŞVURU SÜRECİ
Çağrıya katılan Türk firmaları 1509 Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı’na başvuracak. Hibe şeklinde desteğin verileceği 1509 programına, sektörüne ve büyüklüğüne bakılmaksızın, firma düzeyinde katma değer yaratan, Türkiye’de yerleşik tüm sermaye şirketleri başvuru yapabilecek. Destek oranı büyük firmalar için yüzde 60, KOBİ’ler için yüzde 75 olacak. İlk aşama olan ön öneri aşamasında sadece ön kayıt yapılması gerekecek. 1509 Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı’na başvuruları için son tarih 10 Ekim günü saat 17.30 olacak. Çağrıya katılan Türk araştırmacıların uluslararası başvuru ile eş zamanlı olarak, projelerde yer alan Türk ortaklardan ERA-Nct çağrılarına özel olarak hazırlanan ARDEB 1001 ERA-NET birinci aşama başvuru formunu elektronik ortamda doldurmaları gerekecek. (9 Ekim 2018, saat 17.30’a kadar) Projelerde yer alan Türk araştırmacılar TÜBİTAK tarafından 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kurallarına uygun şekilde desteklenecek. Ancak; 1001 Destek Programından farklı olarak, TÜBİTAK tarafından bir proje için verilebilecek maksimum bütçe 1001 Programı kapsamında verilen 360 bin TL’nin üç katı 1 milyon 80 bin TL olabilecek. Altyapı oluşturmaya yönelik olan projeler desteklenmeyecek. Bilimsel toplantılara katılma, çalışma ziyaretleri vb. faaliyetler kapsamında gerçekleştirilecek yurtiçi ve yurtdışı seyahat giderleri için 1001 programında sağlanan 10 bin TL’lik bütçeye ilave olarak, ERA-NET projesi kapsamında gerçekleştirilmesi uygun görülen yurtiçi ve yurtdışı toplantı, çalışma ziyareti, networking vb. çalışmalar için yapılacak seyahatlere ise ayrıca 30 bin TL destek sağlanacak.
SOLAR-ERA.NET Cofund 2 başvuru süreci, proje ön başvurusu ve proje öneresi olmak üzere iki adımda gerçekleştirilecek. Proje ön başvurusu için son tarih 2 Ekim 2018 olacak. Ulusal uygunluk kriterlerini sağlayan ve bilimsel açıdan uygun bulunan adaylardan ikinci aşama için tam öneriler istenecek. Proje önerilerinin son başvuru tarihi ise 25 Şubat 2019 olacak.
ORTAK AKIL TOPLANTILARI
TÜBİTAK’ın yeni dönem stratejilerinde katılımcılık, şeffaflık ve esneklik esas olacak. Üniversite, özel sektör, kamu ve STK paydaşlarıyla yapılan ortak akıl toplantılarına devam edilecek. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge ve tasarım merkezleri ve üniversiteler bünyesinde araştırma yönetimi ve stratejik araştırma planının oluşturulması yetkinliğinin kazandırılması, TÜBİTAK proje değerlendirme sisteminin iyileştirilmesi, sosyal bilimlerin mühendislik alanları ile bütünleşik bir şekilde ele alınması ve bu sayede yapılan çalışmalardaki katma değerin artırılması, dijitalleşme ve yapay zeka başlıklarında ortak akıl toplantıları düzenlenecek.
TÜBİTAK, şu an kadar yapılan paydaş toplantıları sonucu alman geribildirimler ışığında birçok iyileştirme yaptı. Bu çerçevede TÜBİTAK projelerindeki üst destek limitleri artırıldı. TÜBİTAK değerlendirme süreçlerinde görev alan kişilerin ücretlerinde artışa gidildi. TÜBİTAK proje değerlendirme sistemi kapsamında panelistlerin seçimi süreci iyileştirildi. Burs verilen alanlarda çeşitliliğe gidildi.
ÇİFT BURSİYERLİK
Doktora öğrencilerinin herhangi bir kurum veya kuruluşta çalışmaması ve TÜBİTAK tarafından tanımlanmış başarı ölçütlerini yerine getirmesi şartıyla TÜBİTAK Yurtiçi Doktora Burs Programı’ndan faydalanırken eş zamanlı olarak YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı ve diğer kamu kurum/kuruluşları tarafından verilen burs ve öğrenim kredilerinden faydalanabilmesinin önü açıldı.
1513- Teknoloji Tranfer Ofisi (TTO) Destekleme Programı’nda değişikliğe gidildi. TTO Destekleme Programı kapsamında verilen destek TTO’ların gelişim aşamaları dikkate alınarak “Kapasite Geliştirme Aşaması” ve “Hedef Odaklı Gelişim Aşaması” olarak iki farklı faza ayrıldı. İlk fazda destek oranı yüzde 80 iken, ikinci faz olan “Hedef Odaklı Gelişim” aşamasında destekleme oranı ise TTO’ların performansları dikkate alınarak desteklenecek. Yurtiçinde eğitim veren üniversitelerin yurtdışmdan bir üniversite ile ortak protokolleri kapsamında eğitim görerek çift diploma sahibi olacak öğrencilerin sayısının artırılmasına özel önem verilecek.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM HARİTASI
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde, kamu ve özel sektör paydaşlarıyla yürütülen çalışmalar çerçevesinde hazırlanan “Türkiye’nin Dijital Dönüşümü Yol Haritası” açıklandı. Türk sanayisinin dijital dönüşümü insan, teknoloji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişimi odağı olmak üzere altı bileşenden oluşacak. İmalat sanayinin dijital dönüşüm yol haritası kısa, orta ve uzun vade olmak üzere üç aşamadan meydana gelecek. İlk 1-2 yıl içinde imalat sanayinin dijital dönüşümüne ivme kazandıracak somut adımlar atılacak. Kısa süre içerisinde odak sektör yol haritalarının ve öncelikli projeler açıklanacak. Üç ile beş yıl içinde yetkinlikler ve altyapı daha da güçlendirilecek, dijitalleşmc yolculuğunda, Türkiye’den önde olan ülkelerle aradaki açık kapatılacak. Yol haritasının uzun vadeli (6-10 yıl) vizyonu ise Türkiye’nin imalat sanayinin küresel değer havuzlarından daha fazla pay alması ve seçili teknoloji alanlarında bölgesel veya küresel lider olması olacak.
300 BİN KİŞİ YETİŞTİRİLECEK
Yol haritasının insan bileşeni çerçevesinde eğitim altyapısı geliştirilecek ve nitelikli işgücü yetiştirilecek. Dijital teknoloji eğitimi veren 100 tematik kolej kurulacak. Üniversitelerin dijital teknoloji geliştiricileri yetiştiren programları çoğaltılacak. Dijital teknoloji eğitimi verecek, eğiticilerin eğiticisi olacak 400 teknoloji öğretmeni, 100 bin dijital teknoloji eğitimi almış teknisyenle, 5 bin dijital teknoloji alanında doktoralı personel yetiştirilecek. Dijital teknoloji alanlarında 30 bin doktora öğrencisi eğitim görecek. Dijitalleşme konusunda yaklaşık 50 sürekli eğitim merkezi açılacak. 10 bin sanayi işletmesi farkındalık programına katılacak. İmalat sanayinde dijital yetkinlik kazandırılmış nitelikli 300 bin kişilik iş gücü yetiştirilecek. Dijital dönüşüm merkezlerinde verilecek deneyimsel eğitimlerde imalat sanayi işletmelerinin eğilimlerinin bir kısmım ulusal tedarikçilerden almaları sağlanacak.
Dijital dönüşümün meslekleri ise şöyle olacak: “Endüstriyel veri uzmanı, robot koordinatörü, IT/IoT çözüm mimarı, endüstriyel bilgisayar mühendisi, bulut hesaplama uzmanı, veri güvenliği uzmanı, şebeke geliştirme mühendisi, endüstriyel kullanıcı ara yüzü tasarımcısı, giyilebilir teknoloji tasarımcısı.”
50 MERKEZ KURULACAK
Teknoloji bileşeni çerçevesinde teknoloji ve yenilik kapasitesi geliştirilecek. Teknoloji ve yenilik kapasitesini geliştirmek için öncelikli olarak odak teknoloji alanlarına (bulut bilişim, büyük veri, yapay zekâ, otonom robotlar vb.) yönelik teknoloji yol haritaları, uygulamalı Ar-Ge stratejisi hazırlanacak. Girişimcilerin yenilikçi fikirlerini pazara sunmak için dijital girişimcilik destek programı başlatılacak. Odak teknoloji alanlarında uygulamalı 50 araştırma merkezi kurulacak. Dijital Teknolojiler Programı başlatılacak. Dijital teknoloji alanlarında tescilli 250 patent üretilecek, öncelikli teknolojilerde ihtisaslaşmış 60 bin Ar-Ge personeli yetiştirilecek. Ar-Ge merkezlerinde 2 bin 500 uygulamalı dijital yenilik projesi yapılacak.
Altyapı bileşeni çerçevesinde dijital dönüşüm sürecinde imalat sanayinin ihtiyaç duyacağı veri iletişim altyapısı güçlendirilecek. Veri altyapısının güçlendirilmesine yönelik bu çalışmalar Ulusal Gcnişbant Stratejisi ve Eylem Planı ile koordineli bir şekilde yürütülecek. Sanayicilerin ve teknoloji geliştiren firmaların yüksek hızlı internete erişmeleri sağlanacak, veri iletişim standartlarıyla ilgili uluslararası çalışmalara entegre olunacak ve standartların yaygınlaşmasına destek olunacak, endüstriyel siber güvenliğin sağlanması konusunda önlemler alınacak. İşletmelerin tamamı siber güvenlik önlemini alacak.5G mobil haberleşme teknolojileri yurt içinde geliştirilecek.
Sanayi bölgesinde yer alan işletmeler ve TGB’lerin gigabit/sn düzeyinde erişim hızına sahip olacak. İlk ulusal endüstriyel bulut platformu kurulacak ve veri merkezlerine yönelik endüstriyel talebin artması sağlanacak. Bulut teknolojisi kullanan sanayi işletmelerin arasından ulusal endüstriyel platformunu kullananların oranı yüzde 50 artırılacak.
YERLİ TEDARİKÇİYE DESTEK
Tedarikçi bileşeni çerçevesinde yerli teknoloji tedarikçileri desteklenecek. Kritik teknolojilerin yerli imkânlarla geliştirilip üretilmesi dışa bağımlılığın azaltılmasını ve dijital teknoloji üreten yerli işletmelerin sayısının artması sağlanacak. Bu kapsamda, yerli dijital teknoloji firmalarının envanteri çıkarılacak. Teknoloji edinim ve geliştirme imkânları güçlendirilecek. Teknoloji firmalarının 1 milyar dolar sermaye yatırımı alması sağlanacak. Yerli tedarikçilerin ürün ve hizmetlerinin müşteriye erişimi desteklenecek. Bu çerçevede bin adet orta ve büyük dijital teknoloji üreticisi yetiştirilecek ve desteklenecek. 10 dijital teknoloji mükemmeliyet merkezi kurulacak. Her yıl düzenlenecek fuarlarla teknoloji firmaları sanayicilerle buluşacak.
Kullanıcı bileşeni çerçevesinde dijital teknoloji kullanıcıları desteklenecek. 10 dijital dönüşüm merkezi açılacak. KO-Bİ’lerin dijital dönüşümlerini destek olacak 500 danışman yetiştirilecek. Dijital dönüşüm destek programı ile imalat sanayi işletmelerinin dijitalleşme yolculukları kolaylaştırılacak. 7 bin imalat sanayi işletmesi dijital dönüşüm merkezlerinden faydalanacak. Dijital dönüşüm destek programı ile imalat sanayi işletmelerinin dijitalleşme yolculukları kolaylaştırılacak. 2 bin 500 imalat sanayi işletmesi dijital olgunluğa erişecek. Bu destek programı ile başta kimya ve ilaç, motorlu kara taşıtları, makine ve teçhizat, yarı iletkenler ve elektronik ile gıda ve içecek ürünleri olarak belirlenen odak sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’ler olmak üzere imalat sanayi işletmelerinin üretim değer zinciri üzerinden dijital dönüşüm süreçlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Kümelenme modclli destek programı ile ulusal ve uluslararası orijinal ürün üretiçileri, tedarikçiler, ulusal teknoloji sağlayan şirketler, mükemmeliyet merkezleri, üniversiteler, danışmanlık firmaları, büyük işletmeler ile küçük işletmeler arasındaki dijital etkileşimin güçlendirilmesi sağlanacak. 81 ilde dijital dönüşüm bilgi merkezi oluşturulacak. Dijital dönüşüm pilot uygulamasına Gaziantep’ten başlanacak.
KURUMSAL PLATFORM
Yönetişim bileşeni çerçevesinde “Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu” kurumsallaştırılacak. Platform içinde daimi komiteler kurulacak. Dijital müfredat takip ve tavsiye, veri iletişim standartları ile odak dijital teknoloji komiteleri kurulacak.
Farklı kurum ve kuruluşların çalışma alanlarına giren belirli konularda (örneğin, eğitim müfredatı) çalışma gruplarının (komite, kurul vb.) sürekliliği sağlanacak. Sanayi Bakanlığı’nın sekre-teryasmı yaptığı platformda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜ-SİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TGV) yer alıyor.
Verdiği destekler 15 yılda 14 kat arttı
TÜBİTAK, özel sektöre yönelik yürütülen destek programlan kapsamında 1995-2002 yılları arasmdaı bin 159 proje için toplam 490 milyon TL destek sağladı. 2003-2017 arasında sağlanan destek miktarı ise, yaklaşık 14 kat artarak, 13 bin 187 proje için 6.7 milyar TL’ye yükseldi. Aynı dönemde TÜBİTAK aracılığıyla 10.8 milyar TL lik Ar-Ge hacmi oluşturuldu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün yaptığı açıklamalara göre, 2017’de özel sektöre yönelik destek programları kapsamında 2 bin 306 projeye, toplam 494 milyon TL hibe desteği sağlandı. Teknogirişim Sermaye Desteği Programı ile genç ve yenilikçi girişimci adaylarının hayalleri gerçekleştirmeye devam ettiklerini ifade eden Bakan Özlü, bugüne kadar 2 bin 335 teknogirişim firmasının desteklendiğini açıkladı.
Girişim sermayesi fonlarına kaynak aktarımı
Sermaye şirketlerine veya projelere finansman sağlayan girişim sermayesi fonlarına Hazine Müsteşarlığı bütçesinden kaynak aktarılmasına İlişkin usul ve esasları belirleyen Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’nin 5 Haziran 2018 tarihli mükerrer sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, Hazine Müsteşarlığı tarafından 31 Aralık 2023’e kadar girişim sermayesi fonlarına taahhüt edilecek toplam kaynak tutarı 2 milyar TL’yi geçemeyecek. Müsteşarlık bu tutarı bir defada birden fazla dilimler halinde kullanabilecek. Hazine Müsteşarlığının girişim sermayesi fonuna taahhüt ettiği tutar, fona taahhüt edilen toplam tutarın yüzde 30’unu geçemeyecek. İlk defa kurulacak girişim sermayesi fonları için taahhüt tutar, fona taahhüt edilen toplam tutarın yüzde 50’sini aşamayacak. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakan bu oranları yüzde 50’sine kadar arttırmaya yetkili olacak.
Müsteşarlığın kaynak sağladığı girişim sermayesi fonları “tütün ve alkollü içecek üretimi, savunma sanayii hariç silah ve cephane üretimi ve ticareti, ana faaliyet onusu gayrimenkul olan alanlar, altyapı yatırımları, kanunlarla yasaklanmış faaliyetler, protokolde yasaklı faaliyetler” olarak belirtilen alanlarda doğrudan veya dolaylı olarak faaliyet gösteren ya da bu alanlarda Ar-Ge faaliyeti yürüten şirketlere doğrudan veya dolaylı yatırım yapamayacak.
Mega endüstri bölgeleri kuruluyor
Türkiye’de, sanayide ve teknolojide sıçrama yaptıracak beş mega endüstri bölgesi kurulacak. Bunlar, Doğu Karadeniz Bölgesi (Trabzon), Batı Karadeniz (Filyos Endüstri Bölgesi civarı), Güney Marmara Bölgesi (Bandırma-Çanakkale arası), Kuzey Ege (Çandarlı Limanı arka bölgesi), Doğu Akdeniz Bölgesi (Hatay-Adana-Mersin) olacak. Trabzon’da arazi sorunu deniz doldurularak çözülecek. Yaklaşık 2 bin 700 dönümlük bir alan oluşturulacak. Endüstri bölgesinde yaklaşık 10 bin çalışan olacak. Bu bölgelerde ilk aşamada 45 milyar TL’iik yatırım yapılacak. Mega endüstri bölgeleri ilk aşamada 35 bin kişiye istihdam oluşturulacak. Özlü’nün yaptığı açıklamalara göre tamamlandığında yaklaşık 135 bin istihdam ve toplam 140 milyar TL’iik yatırım öngörülüyor.
“Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği” çağrısına çıktı
KOSGEB veri tabanına kayıtlı, imalat sanayinde faaliyet gösteren ve KOSGEB desteklerinden yasaklı olmayan İşletmelerin kullanacakları yerli ve yeni makine teçhizat alımları için uygun koşullarda fınansal destek sağlanması amacıyla “2018 Yılı Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği Programı” çerçevesinde çağrıya çıktı. Program çerçevesinde işletmelerin kullanacakları kredilerde işletme başına en fazla 300 bin TL’ye kadar olan faiz/kâr payı bedelinin tamamı, KOSGEB tarafından karşılanacak. Kredi programı; sıfır faizli, ilk 6 ayı ödemesiz, kalanı üçer aylık eşit taksitler halinde ödemeli toplam 36 ay vadeli olarak uygulanacak. Makine teçhizat kredi faiz desteğinden yararlanmak isteyen işletmeler için son başvuru tarihi 1 Ağustos 2018 olacak. KOSGEB’in çağrı kapsamında destek bütçesi 100 milyon TL olarak belirlendi. 2016 yılı Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği Programı’ndan yararlanan işletmeler bu destekten yararlanamayacak.
İhracatta yüksek teknolojinin payı yüzde 15’e çıkacak
Dijital Türkiye Yol Haritası’na göre odak sektörlerde gerçekleştirilecek öncü projeler d|jitalleşmeyi de kapsayacak şekilde uygulamaya koyulacak. Oluşturulan önceliklendirme modeli sonucuna göre; Türkiye’nin önümüzdeki dönemde odaklanacağı sektörler kimya ve ilaç, motorlu kara taşıtları, makine ve teçhizat, yarı iletkenler ve elektronik ile gıda ve içecek ürünleri olacak. Yol haritasına göre, önümüzdeki 10 yıl içinde katma değer 143 milyar dolardan 293 milyar dolara ulaşacak, 150 milyar dolarlık katma değer artışının yarısından fazlası odak sektörlerden gelecek. Bu kapsamda en yüksek katma değer artışı 24 milyar dolarla kimya ve ilaç sektöründen gelecek. İhracat 135 milyar dolardan 338 milyar dolara ulaşacak. Bu artışın yaklaşık 135 milyar dolarlık kısmı bu odak sektörlerden gelebilecek. Bu kapsamda ihracat artışına en fazla katkı yapacak sektör yaklaşık 40 milyar dolar ile makine ve teçhizat sektörü olacak. İhracatta yüksek teknolojili sektörlerin payı yüzde 3 seviyesinden yüzde 15’e çıkarılacak. İmalat sanayi toplam istihdamı 4.4 milyon kişiden 8.3 milyon kişiye yükselebilecek. Bu kapsamda bu odak sektörler 2.1 milyon ilave istihdam oluşturabilecek ve toplam istihdam artışının yüzde 54’ü bu odak sektörlerden gelebilecek.
Faruk İNALTEKİN / Bilkent Cyberpark Genel Müdürü
“Öğrencilerin kurduğu şirketlerin başarı yüzdesi daha yüksek”
Bilkent Üniversitesinin teknoparkı Bilkent Cyberpark, 16 yaşında. Halihazırda 250 Ar-Ge firması bulunuyor. Bunların 35’i akademisyenler, 32’si öğrenciler tarafından kurulmuş.
Lisans seviyesinde bile öğrencilerin kurduğu şirketler var. Kuruluş aşamasında daha ince elenip sık dokunduğu için bu şirketlerin başarı yüzdesi daha fazla. 250 firmanın yaklaşık 60’ı kuluçka firması. Cyberpark’ta yaklaşık 6 milyar TL’nin üzerinde şu ana kadar bir ciro gerçekleşmiş durumda. Bu rakam lisans ve prototip satışını içeriyor.
Seri üretim rakamları bunun dışında. İhracat 400 milyon doları geçmiş durumda. Dolaylı ihracat bunun içinde yok. Devlet destekler konusunda oldukça cömert. Ar-Ge’nin bir riski var ancak devlet başarısız olma ihtimaline karşı hibe desteklerle riskimizi paylaşıyor. Öğrenciler bu desteklerden yararlanıyor.
Özellikle TÜBİTAK’ın yeni girişimleri destekleyen programları var. Bu program sadece parayı al git demiyor. Eğitim, danışmanlık, mentörlük, danışmanlık hizmetleri alınmasını sağlıyor.
Başarısızlık oranını azaltıp, hayatta kalma oranını artırıyor. Genel çerçeveden verilen destekler yerine, alan odaklı desteklerin yararlı olduğu görüldü. Örneğin elektrikli otomobilin bataryasını yapmaya yönelik olarak destek verdiğinizde, bu alanda ilgisi, tecrübesi olan birileri geliyor.
Herkes gelmiyor. Bu sonuç alma anlamında çok da anlamlı. İthalatın önünü keseceksek buradan ilerlemek daha önlemli. Üniversite sanayi bağının güçlenmesi noktasında bu destekler çok kıymetli.
İlyas YILMAZYILDIZ / Hacettepe Teknokent Genel Müdürü
“Bir fikrim var diyen büyüyecek”
Hacettepe Teknokent, bu yıl 15. yıldönümünü kutladı. Teknokentte 250 civarında firma faaliyet gösteriyor, yaklaşık 2 milyar TL cirosu var. 3 bin 500 çalışan istihdam ediyor.
Mevcut düzenlemede, 15 Ar-Ge personeli olan Ar-Ge Merkezi açabildiği halde, firmalarımız Hacettepe Üniversitesi akademisyenlerinin hem bilim hem teknolojik araştırma kapasitesinden dolayı, bu şartların çok üstünde istihdam kapasitesine sahip. 50 kişi, 100 kişi hatta 200 kişi çalıştıran firmalar Hacettepe Teknokent’ten Ar-Ge ofisleri almaya devam ediyor. Özellikle iyi bir ön kuluçka ve kuluçka merkezimiz var. Kuluçka merkezlerinden çıkan fikirlerin ticarileşebilmesi, firmaların ayakta durabilmesi için ‘inovasyonda ölüm vadisini’ geçmeleri gerekiyor. Bunun için bazı desteklere ihtiyaç vardı. TÜBİTAK’ın son açıkladığı 1514 Girişim Sermayesi Destekleme Programı bunu kapsıyor. Bu destek programı, Türkiye’de pek çok startup yatırımcının oluşmasını, ortaya çıkmasına ve bu ekosistemin güçlendirilmesine yardımcı olacak. Diğer destek programları ise Ar-Ge ve inovasyonda desteklenmesi gereken ama yeterince destek bulunamayan alanları kapsamasından dolayı önemli. Zaten markalaşma, pazar, fuar desteği mevcut. Ar-Ge’sini devam ettirmek isteyen firmalar için de teknoloji geliştirme bölgelerinde pek çok vergisel ve sigorta prim teşviki var.
Orhan AYDIN / OSTİM OSB Başkanı
“5G için milli takım hazır”
Yerli ve milli telekomünikasyon sistemlerini geliştirmek amacıyla 2017’de OSTİM bünyesinde kurduğumuz Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK), TÜBİTAK ve telekomünikasyon şirketleriyle birlikte 5G Baz İstasyonu ve Telekomünikasyon Sistemleri Projesi’ni yürütüyoruz. İmzalar atıldı. Haberleşme teknolojilerinin yerli ve milli olması gerekiyor. O nedenle 5G projesi Türkiye için stratejik bir öneme sahip.
4.5G’de yüzde 45 yerlileşme şartı konulmasına karşı maalesef yüzde 2’lerdeyiz. Yeni strateji değişikliği ile 5G’nin yüzde 100 yerli yapılması için firmalar bir araya getirilerek, kümelenmeye gidilerek bir milli takım oluşturuldu. Bu konuda Türkiye’nin imkan ve kabiliyetleri, teknik yeterliliği var. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, TÜBİTAK ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu projenin yanında durması, kümelenmeyle ^ işbirliği yapılması sonucunda önemli bir ^ aşama kaydedildi. İnşallah 2020 yıllarında dünyayla birlikte Türkiye de kendi imkan ve kabiliyetleriyle, milli firmalarıyla kendi 5G’sini yapıyor ve kullanıyor olacak. Endüstri 4.0, dijitalleşme, siber güvenlik bu altyapının üzerinde gerçekleştirilecek. Projede 17 nitelikli firma, üç GSM operatörü, haberleşme teknolojilerinde çalışan 10 üniversite, altı teknokent ve OSTİM OSB yer aldı. TÜBİTAK bir TEYDEB projesi kapsamında bu projeye destek verdi.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA