Tübitak’ın Blockchain Gündemi
Blokzincir (Blockchain) konusunda Türkiye’nin geleceğinin çizildiği yerlerden biri de TÜBİTAK’ta kurulan Blokzincir Araştırma lafooratuvarı. TÜBİTAK Bilgem Üş Geliştirmeden sorumlu Başkan Yardımcısı Orhan İMuratoğlu, “Madencilikle umumlu uluslararası platformda güven veren yerli bir kripto paranın çıkarılması ufuk açıcı olacaktır” diyor.
TÜBİTAK Bilgem Iş Geliştirmeden sorumlu İBaşkan Yardımcısı Orhan Muratoğlu, İBlokzincir Araştırma Laboratuvarı’nda jyapılan çalışmaların ayrıntılarını İTurkishtime’a anlattı…
TÜBİTAK Blockchain konusunda neler yapıyor?
TÜBİTAK BİLGEM olarak blokzincir teknolojisinin ülkemiz için birtakım önemli fırsatlar ve riskler taşıdığım değerlendiriyoruz. Söz konusu fırsatların değerlendirilmesi ve risklerden kaçınabilmemiz için bu teknolojinin teknik detaylarının da çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu teknolojinin ekosistemdeki paydaşlar tarafında doğru bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlamak bizim kurumsal görevlerimizden biri olduğunu düşünüyoruz. TÜBİTAK Bilgem ülkemizin güvenlik unsurlarına ve sivil kuruluşlarına 20 yıldan fazladır, kriptografik güvenlik ürünlerini ve hizmetlerini sağlıyor. Kendi algoritmalarına sahip bir elin parmağı kadar ülkeden birisiyiz. Buradaki kriptoloji uzmanlarımız 3 yıldır konuyu yakından takip ediyorlar idi. Ancak son zamanlarda yaşadığımız insan kaynağından dolayı çalışmalarımız son 6 aya ertelenmiş oldu.
İşte bu düşünceler ile BİLGEM Başkanımızm da desteği ile Kriptoloji, matematiksel hesaplamalar ve mühendislik alanlarında yetkin bir kadro ile Blokzincir Araştırma Laboratuvarmı yaklaşık 3 ay önce kurduk.
Blockchain, finansı ve ekonomiyi nasıl değiştiriyor, nasıl değiştirecek?
BİLGEM, bilişim ve bilgi güvenliği alanında ileri teknolojileri çalışan bir AR-GE merkezi olduğundan dolayı finans ve ekonomi bizim uzmanlık alanımıza girmiyor. Ancak blokzincir teknolojisinin finans dünyası ve ekonomi ile çok yakından ilişki olduğunun farkındayız; dolayısı ile sektörün önde gelen kurumlan ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Biz kendilerine blokzincir teknolojisi ile ilgili teknik bilgi birikimimizi ve kendi sektörleri için gördüğümüz fırsatları ve tehditleri aktarıyoruz. Yaptığımız araştırmalar ve görüşmelerimizde blokzincir teknolojisinin finans sektörü ve ekonomiye devrimsel etkilerinin olabileceğini görüyoruz. Gelecekte para transferleri için, banka ve diğer aracı kuramların tamamına ihtiyaç kalmayabilir. Bir şirkete ortak olmak ve ortaklıktan çıkmak anlık bir işlem olabilir. Taraflar arasındaki değer transferleri ve sözleşmeler artık aracılara ihtiyaç kalmadan yapılabilmektedir. Bu durum da bankaların rolünün değişmesine sebep olabileceği kanaatini oluşturmaktadır. Uzun bir zamandan beri blokzincirin bankacılık sistemin omurgasını oluşturan SWIFT sisteminin yerini alacağı konuşuluyor.
Türk finans sektörü ve ekonomisi sizce Blockchain’e hazır mı?
Türk finans sektörünün FinTek konusunda dünyada öncülerden olduğunu söylesek abartmış olmayız. Ancak blokzincir uygulamalarında takip edebildiğimiz kadarı ile ön plana çıkan fazla bir uygulama henüz yok. Bir bankamızın Silikon Vadisi merkezli Ripple isimli girişimle iş birliğine giderek Blokzincir teknolojisini uluslararası para transferi işlemlerinde kullanmaya başlayacağını duyurusunun ötesinde kamuoyuna yansıyan pek bir haber yok. Ancak buna rağmen bankalarımızın teknoloji altyapılarının gelişmiş olduğunu ve bu alanda da kısa zamanda ortaya çıkaracakları yenilikçi uygulamalar ile ön plana çıkacaklarına inanıyoruz.
Türkiye, Blockchain devriminin neresinde yer alabilir?
Uluslararası mekanizmanın bir parçası olabiliriz. Blokzincir teknolojisini yapısı itibari ile ulusal bir yapı olarak düşünmek yanlış. Uluslararası dijital birliğinin bir parçası olmamız gerekir. Zincir tüm dünyaya yayılırsa anlamlı oluyor, bilgiler bu şekilde yedekli, kriptolu ve dağıtık bir yapıya ulaşıyor.
Çok farklı blockzincir ağları mevcut, farklı sektörlerin farklı ağları var (IOTA, OMG, NEO, LUMENS, RIPPLENET vb).
Bu ağlar ile beraber ekosistem içerisinde bulunarak hem kabiliyet kazanma hem de strateji belirlenebilir. Strateji belirleme ile kastımız bir Türkzincir oluşturmanın adımlarının atılma süreçleri bu işbirliklerinden elde edilen deneyimler ile başlatılmasıdır. Kabiliyetle kast edilen ise özellikle kontrat tabanlı yazılım geliştirme çabalarının yoğunlaştırılması gerekliliğidir. Madencilikle uyumlu uluslararası platformda güven veren yerli bir kripto paranın çıkarılması ufuk açıcı olacaktır.Burada en önemli noktalardan birisi, ekonomik güvenliğimizdir. Yani halkımızın parası bir yere doğru akıyor, bazı kripto paralara doğru akıyor, ancak biz farkına varmazsak ciddi bir ekonomik zarara uğramamız mümkündür. Bu kripto paraların büyük bir bölümünün arkasında maalesef kimlerin olduğu belli değildir. Burada trende karşı gelmek yasaklamak da bir çözüm olamayabilir. Yani tamamen bağımsız ancak günün sonunda devletin garantörlüğünde olacak bir alternatif gerekli. Biz ülkenin öncü teknolojilerini takip eden icat eden ve uyarlayan bir kurum olarak teknolojik destek sağlayabiliriz.
Orhan Muratoğlu;
“Gelecekte para transferleri için, banka ve diğer aracı kuramların tamamıma ihtiyaç kalmayabilir. Bir şirkete ortak çıkmak anlık bir işlem olabilir.”
DİPLOMA, TAPU, HİSSE SENEDİ İÇİN YENİ ALTYAPI
Blokzinciri teknolojisi ile finans, bankacılık, kimlik yönetimi, dağıtık varlık yönetimi, hukuk, tedarik zincirleri, sağlık eğitim gibi pek çok sektörde çözüm vadetmektedir. Kıymetli her varlık sertifikası blokzincire tanımlanabilecek. Diploma, kimlik kartı, tapular, hisse senetleri… Zaten ICO denilen modellerle belli bir kripto paraya dayanan, Token adı verilen bir nevi kripto hisse senedi de diyebileceğimiz enstrümanlarla ortak olma veya ortaklıktan çıkma, blokzincire çoktan taşındı. Tabii ciddi çözülmesi gereken sorunlar da var; örneğin varislerinize nasıl miras bırakacaksınız. Özel anahtarınızı (private key) kaybederseniz ne olacak? Bu konular konuşuluyor. Sistemlerin kaynak kodlarında zafiyetler çıkabiliyor. Tüm bunlar artık internetin hayatımızdaki açtığı çığır gibi herkesin ve her şeyin dönüşümüne yol açacak.