Teknoloji şirketlerini yöneten 17 kadın yönetici
İş dünyasında kadın yönetici oranı giderek düşerken, bilişim sektöründe durum tam tersi. Başarılarıyla dikkat çeken kadınlar tepe yönetim kadrolarına transfer ediliyor. İşte, teknoloji şirketlerini yöneten onyedi kadın yönetici…
BAĞIMSIZ denetim, vergi ve danışmanlık firması Grant Thornton tarafından 36 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, global ortalamada her üç şirketten birinin yani yaklaşık yüzde 33’ünün üst yönetiminde hiçbir kadın yok.
Türk şirketlerdeki kadın yönetici oranı, son beş yıldır düşüyor. 2012’de yüzde 31 olan kadın yönetici oranı 2016’da yüzde 20’ye kadar geriledi. Araştırmaya Türkiye’den katılan şirketlerin yüzde 43’ünde hiçbir kadın yönetici yer almıyor. Bu haliyle Türkiye yüzde 20’lik kadın yönetici oranı ile sözü geçen 36 ülke arasında 27. sırada yer alıyor.
Kadınların yönetimde söz sahibi olması söz konusu olduğunda tablo gördüğünüz üzere hiç iç açıcı değil. Şirketlerin gündemini meşgul eden en önemli konulardan biri şüphesiz daha çok kadının üst düzey yönetimde yer alması. Daha fazla kadının şirketlerin geleceğine yön vermesi istenirken durumun tam aksi yönde ilerlemesi sadece Türkiye’ye özel bir durum değil.
Grant Thornton’ın araştırmasına göre, örneğin Japonya, yüzde 73’lük ‘yönetimde kadın olmayan şirket’ oranı ile ligin en kötü skoruna sahip ülkesi. Kadın şansölye tarafından yönetilen Almanya, yüzde 60’lık ‘yönetimde kadın olmayan şirket’ oranı ile Japonya’nın ardından ikinci en kötü karneye sahip. Sanılanın aksine, G7 ülkeleri, kadın yönetici oranları açısından dünyanın birçok bölgesinden daha geri durumda. Dünya ortalaması yüzde 24 iken, G7 ülkeleri yüzde 22’lik ortalama ile global ortalamanın da altında.
Rusya, yönetimdeki yüzde 45’lik kadın oranı ile araştırmanın en iddalı ülkesi. Baltık ve Doğu Avrupa ülkeleri, en yüksek kadın yönetici oranlan konusunda Rusya’ya en yakın bölgeler.
KADIN YÖNETİCİ AZALIYOR
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Grant Thornton Türkiye Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Hilal Baltacı, “En çarpıcı sonuç gelişmiş ülkelerdeki kadın yönetici oranları ile görece henüz gelişmekte olan Baltık ve Asya Pasifik gibi ülkelerdeki oranlar arasındaki fark. Eğitim ve ekonomik refah düzeyi arttıkça kadın yönetici oranı azalıyor ve tam tersi durumda ise artıyor. Çalışan çeşitliliği ve cinsiyetler arası fırsat eşitliği konularına en çok vurgu yapan gelişmiş ülkelerin söylemleri ile pratikteki uygulamaları arasında bir tutarsızlık var” diyor.
Rapor sonuçlarını değerlendiren Baltacı’ya göre, gelişmekte olan veya başka bir ifade ile kişi başı gelirin görece daha düşük olduğu ekonomilerde kadınlar üretime ortak olmayı tercih ediyor veya kendini buna mecbur hissediyorken, ortalama gelir düzeyi arttıkça yönetim kademelerine gelecek kadar uzun soluklu bir kariyer planına gerek görmüyorlar.
TÜRKİYE DÜŞÜŞTE
Grant Thornton’un araştırmasının Türkiye sonuçları ise düşündüren bir düşüşe işaret ediyor. 2012’de üst düzey yönetimde kadın yönetici oranı yüzde 31 iken oran 2016’da yüzde 20’ye geriliyor. 5 yıl içinde kademeli olarak yaşanan 11 puanlık düşüş dikkate değer bir konu. Araştırmanın 2013, 2014 ve 2015 tekrarlarında Türkiye ortalamaları G7 ülkeleri ortalamaları ile global ortalamalardan birkaç puan daha yüksek iken son düşüşle birlikte 2016’da Türkiye, 36 ülkelik listede 27. sıraya kadar geriliyor. Bu sonuçta, son yıllardaki ekonomik daralmanın etkili olmuş olabileceğini ifade eden Baltacı, tam tersi yönde sonuçların elde edilmesi içifı daha fazla teşvik ve pozitif ayrımcılık uygulamalarının devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Türkiye’de kadının çalışma hayatı, annelik deneyimi ile birlikte bir yol ayrımına geliyor. Baltacı, bu yol ayrımına gelen kadınların işgücünden ayrılmaması için devreye sokulacak ‘çocuklu aile destek programlarının’ belirleyici rol oynayacağına dikkat çekiyor. Türk şirketlerdeki kadın yönetici rolleri, yüzde 25 ile finans direktörlü-ğü/CFO’luk, yüzde 14 ile pazarlama direktörlüğü ve yüzde 14 ile satış direktörlüğü rolleri olarak öne çıkıyor.
CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ
Pek çok bilimsel çalışmanın ortak sonucuna göre, kadınların üst düzey karar alma mekanizmalarının bir üyesi olmaları durumunda şirketlerin iş performansları yükseliyor, verimlilik artıyor. Ne var ki, üst düzey yönetim pozisyonları söz konusu olduğunda, işyerlerinde cinsiyet eşitliğini gerçekten sağlayabilmek için hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Yönetim dünyası erkeklerin egemenliğinde. Kimi sektörler var ki erkek egemen yönetim zihniyetinin varlığı çok daha belirgin. Teknoloji ve bilişim bu sektörlerin başında geliyor. Erkek yöneticilerin ve çalışanların ağırlığını koyduğu sektörde, kadınlara hiç yer yok değil elbette. Özellikle Türkiye’de bilişim şirketlerinin üst düzey yönetiminde kadınların varlığı umut vaat ediyor. Teknolojinin dinamizmi şüphesiz kadınlar için farklı alanlar açıyor.
BAŞARILI ÇOK ÖRNEK VAR
Kadınlar her sektörde olduğu gibi IT alanında da çok başarılı projelere imza atıyorlar. Dünyadan müthiş örnekler de bunu doğruluyor. Örneğin, yıllarca Go-ogle’ın arkasındaki gizli güç olarak nitelendirilen bugün Yahoo’yu başarıyla yoneten CEO Marissa Mayer. En büyük akıllı telefon markaları arasında sayılan HTC’nin kurucusu ve başkanı, Califor-nia Üniversitesi mezunu bir kadın girişimci Cher Wang. IBM’in CEO’su Vir-ginia Rometty, şirketin ilk kadın CEO’su. Sheryl Sandberg, Facebook’un global çapta operasyonlarım yürüten ve pek çoğuna göre Zuckerberg’un dev başarısının sırrı. Daha önce eBay’in CEO’su olan HP’nin Harvard mezunu CEO’su Meg Whitman. 30 yıl çalıştığı Xe-rox’un başına 2009’da ilk Afrikalı Amerikalı olarak geçen Ursula Bums. Ve daha niceleri… Türkiye’de de teknolojiye yön veren kadın liderlerin sayısı artıyor. Şimdilik bir elin parmaklarını geçmese de erkeklerle anılan bilişim sektöründe kadınlar çok iyi işler çıkarıyor.