Tarım Alanında İş Fikirleri

Farklı girişimlerde tarımsal nitelikli olanlar başı çekiyor. Makul sermayeyle sıra dışı işlere rahatça yatırım yapabilirsiniz…

Yoğun talep üzerine yine tarım alanından dört örnek daha veriyoruz. Bu hafta size yeni proje önerilerimizi sunacağız.

Tarımsal iş fikirleri

Önerilerimiz herkesin uyguladığı geleneksel işlerden biraz farklı. Bunlar meraklı girişimcilerin başarabileceği sıra dışı işlerden. Büyük yatırım gerektirmiyor. Biraz özen, biraz hayal gücü yeterli.

Derinlemesine araştırma yapmak ise ön şart. Anahtar bizden, kapıyı açıp yenilikleri keşfetmek sizden…

DİKEY TARIM (TOPRAKSIZ TARIM)

Topraksız tarım yeni iş modeli ve ürün yetiştiriciliği olarak popüler olmuştur. Dikey tarım olarakta isimlendirilen bu yeni uygulama şartlar sağlandığında her yerde yapılabilmektedir.

Geçmişi pek eski değil. Temel özelliği kat kat yükselmesi ve arazi fiyatlarının pahalı olduğu metropol bölgelerinde kurulması.

İkincil bir kullanım alanı daha var: Yeni nesil yüksek konutlarda ikamet edenlere anında taze sebze ve bol yeşillik sağlıyor.

Batıda ‘vertical farming’ olarak bilinen uygulama Türkiye için şimdilik pek cazip görünmeyebilir. Ancak yakın geleceğinin çok parlak olacağı kesin.

Bu teknikle çevreyi rahatsız etmeden çok katlı teraslarda nadide bitkiler için kent içi yetiştiricilik yapmanız mümkün.

Uygulama, yüksek katlı konutlarda peyzaj ağırlıklı olarak da kullanılabilir.

Artan nüfus, çevre kirliliği, iklim değişikliği gibi bugün karşı karşıya kaklığımız sorunlar bu yeni tarım tekniğini eninde sonunda geliştirecek, ekonomik hale getirecek.

Dikey tarımın kendine has özelliklerinin başında katların zeminine döşenen toprağın niteliği geliyor. Toprağı özel sistemlerle havalandırmak ve yenilemek mümkün. Organik yetiştiricilik rahatlıkla yapılabilir.

Dikey tarım artan taşıma giderlerini azaltıyor, ulaşım yüklerini kontrol altına alıyor. Akaryakıt fiyatları dikkate alındığında önemli bir tasarruf, sağlıklı ve güçlü ekoloji için yepyeni bir adım.

En azından İstanbul çevresinde pahalılaşan tarım arazilerine farklı bir alternatif ve de ilginç bir seçenek.

HALKA AÇIK MEYVE VE SEBZE BAHÇELERİ

Meyve ve sebzeyi kaynağından hasat etmeyi sağlayan sıra dışı bir fikir! Üstelik hafta sonları için harika bir dinlenme egzersizi.

Kent yakınlarında kuracağınız sebze meyve bahçesinde hem satış yapabilir, hem de ufak bir fiyat farkı karşılığında dalından meyve toplatabilirsiniz.

Yöntem Amerika’da epey moda! Yol boyu çiftliklerine gelen tüketiciler tarlaya girip en taze sebzeleri hasat ediyor, alışveriş sepetlerine kütür kütür meyveleri dolduruyor. Seçim serbest! Hem alışveriş hem de kentin gürültüsünden bunalmış insanlara ‘recreation’ (yenilenerek dinlenme) fırsatı!

Aracı, komisyoncu, taşımacı yok. Nerede yetiştiğini, nasıl bir ağaçtan hasat ettiğinizi görüyor, biliyorsunuz. Toprakla haşır neşir olan doğayla iç içe bir alışveriş imkanı! Üstelik satış yoğunluğu yüksek kazançlı bir uğraş…

Slogan ise belli: ‘Kendi elinizle tarladan sofraya!’

Ufak bir satış reyonu, otantik bir restoran ya da kafeyle manzarayı tamamlama olanağınız da var. Reçel, marmelat, jöle satışları da unutulmamalı.

ŞİFA KAYNAĞI KIZILCIK

Yukarıdaki iş fikri ilginizi çektiyse sıra dışı bir işe daha imza atabilirsiniz. Müşteriler sadece mutfak alışverişi için değil, sağlık amacıyla da sempatik çiftliğinizi ziyaret edebilir.

Şifa kaynağı ürünleri yetiştirmek şimdi Amerika’da yeni bir moda. Sıradan gibi görünen albenili yabani meyveleri kültüre almak önemli bir kazanç kapısı.

Taşınması zor, taze olarak tüketilmesi gereken kızılcığın birçok çeşidi var örneğin, özütünden akla hayale gelmeyecek iksirler üretilebiliyor. Kurutulmuş çeşitleri de cabası.

Amerikalılar ‘blueberry’ (yabanmersini) türünden başka çeşitler de üretiyor. Reçel, marmelat ve özel soslar bu meyvelerin önemli ayrıcalıkları arasında.

Yabani meyveler sadece lezzet değil, aynı zamanda güçlü antioksidan kaynağı.

C vitamini, manganez ve lif içermeleri onları eşsiz kılıyor. ‘Kızılcık’, ‘blueberry’ ya da ‘cranberry’ dikkat ve bakım isteyen hassas bitkilerden. Ekolojistlere göre bu işin tarımı için genellikle nemli koşullarda kumlu ve asil bakımından zengin topraklara ihtiyaç var.

Kulaktan kulağa yayılacak ve marka olmanızı sağlayacak sıra dışı bir iş!

GÜLYAĞI ÜRETİMİ ÇOK KAZANÇLI

Kilosu 4 bin 500 euro civarında bulunan saf gülyağı Türkiye’nin önemli ihraç ürünleri arasında.

Dünyaca ünlü yağlık gülün Isparta’da yetişmesi bir tesadüf değil elbette. Toprağın kalitesi ve iklim önemli! Ancak Anadolu’da benzer karakteri gösteren birçok yer var. Bulgaristan bu tür toprakları zamanında kendi ülkesinde araştırıp buldu ve tüm dünyada meşhur oldu. Oysa Bulgaristan menşeli ‘rosa damascena’ türü yağ verimi yüksek gülleri Türkiye’de birçok yerde yetiştirmek mümkün.

İlk başlarda kalite İsparta düzeyine ulaşamayabilir ama ‘hibrit’ türlerin yetiştirilmesiyle başarı yakalanabilir. ‘Damescena’ sözcüğünden Suriye ve Şam kökenli olduğunu tahmin ettiğim bu ilginç türün toprak isteği önemli. Bakımı için beceri ve sabır gerekiyor. Toprağın 7 ila 5.5 pil düzeyinde olması yeterli. Kompostlama şart. Drenaj sistemi yararlı olabilir. Güneş ışığı alan topraklarda verim çok daha yüksek. Gül yetiştiriciliğinde budama tekniklerini bilmek bu işi bir ustalık haline getiriyor. Büyük arazilerde damıtma tesisleri kurulması işin tamamlatıcı unsurları arasında. Buna rağmen merkezi İsparta’da bulunan büyük firmalarla çalışmak fiyat oluşturma açısından önemli bir ayrıntı. Yetiştiricilik için bilgileri kaynağından almakta yarar var.

Kaynak: Para Dergisi – Nur Demirok