Solucan Çiftliği Kuran Tema Vakfı Köylülere Para Kazandırıyor
TEMA Vakfı, çevreci projeleriyle bir taşla iki kuş vuruyor. Karacabey’de 2.5 milyon liralık solucan çiftliği kuran vakıf, hem atıkları topluyor hem de köylülere para kazandırıyor
Toprak ve üstündeki doğal bitki örtüsüne sahip çıkmak için 20 yılı aşkın süredir projeler yürüten Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Bursa Karacabey’de köylüleri heyecanlandıran yeni bir çalışmaya daha imza atıyor. Projeye katılan kadın ve çocuklar ellerinde çuvallarla topraktan solucan çıkarmak için sabahın erken saatlerinde tarlanın yolunu tutuyor. Solucanları kilo başına belli bir bedel ödeyerek köylüden alan TEMA, bunları yeni kurduğu gübre fabrikasına götürüyor. Burada dünyanın en değerli toprağı olarak bilinen ve organik tarımda kullanılan trüf üretiliyor.
HEDEF BİN TON
TEMA Yönetim Kurulu Üyesi Murat Gigin, hedeflerinin çevredeki atıkları yeniden ekonomiye kazandırmak olduğunu vurguluyor. Karacabey ve çevresinde yerel yönetimle de işbirliği yaparak tüm bitkisel ve hayvansal atıkları toplayan vakıf, gübre üretimi sırasında oluşan atıktan da biyogaz üretiyor. TEMA’nın projesiyle 3 köyde yeni bir kazanç kapısı oluşmuş. Gigin tesiste daha çok kadınların istihdam edildiğini söylüyor.
Plantasyonda 1.7 milyon ağaç
Türkiye’nin mobilya gibi hammaddesi ağaç olan sektörlerde kullanılmak üzere ciddi bir kereste ithalatı yaptığını söyleyen Murat Gigin, TEMA olarak 8 yıl önce başlanan plantasyon çalışmalarının hızlandığını ve 1.7 milyon ağaca ulaşıldığını belirtiyor. Bu proje için kurulan ENAT adındaki şirket, hızlı yetişen ağaç tarımını (plantasyon) Karacabey, Ezine ve Gelibolu civarındaki bin 400 dönümlük arazide yürütüyor. Proje kapsamında ağırlıklı olarak sahil çamı ve kızılçam dikiliyor.
Karadeniz’i çay tekelinden çiçekle kurtaracak
TEMA’nın bir başka projesi de Karadeniz’de başlatıldı. Karadeniz ikliminin öne çıkan çiçek türleri kamelya, orman gülü (Rhodendron luteum) ve azelea üretimi için pilot çalışmalara başlandı. TEMA yönetimi, çay bahçelerinin küçük bir köşesinde fidan üretimi yapacak aileleri eğittiklerini ve yüksek katma değere sahip ikinci bir gelir kapısı yarattıklarını ifade ediyorlar.