Şirketlerde İç Denetim Uzmanlığı
Denetim uzmanlığı; Şirketlerin kendi kendini bilmesini sağlayan iç denetim uygulaması giderek yaygınlaşıyor. Zorunlu olarak uygulayanların yanı sıra holdingler ve büyük ölçekli şirketler de uygulamaya ilgi gösteriyor. Halen yaklaşık 800 şirkette iç denetim uygulanıyor…
İçeriğe Ait Başlıklar
Denetim Uzmanlığı
DOĞU felsefelerinde altıncı duyuya ‘üçüncü göz’ denir. İçe doğru bakan bu göz sayesinde kişi kendi içsel yolculuğunu başlatabilir. Diğer bir deyişle üçüncü göz kendini bilmeyi, kendini olduğu gibi görmeyi sağlar. İnsanların olgunlaşmak için nasıl ki üçüncü göze ihtiyacı varsa, şirketlerin de nesilden nesile kurumsal varlıklarım aktarabilmek için artık üçüncü göze ihtiyaçları var. Peki şirketlerdeki ‘üçüncü göz’ü kimler temsil ediyor dersiniz? Belki birçoğunuzun akima şirket dışındaki bağımsız denetçiler gelebilir ama bize göre şirketlerin kendilerini tanımalarını sağlayan asıl görevliler, iç denetçiler…
Türkiye ‘iç denetim’ kavramını ilk olarak 1990’ların ortalarında duymaya başladı. 2000 yılında yapılan bir dizi yasal düzenlemeyle bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri, diğer finansal şirketler, halka açık şirketler ve kamu kurumlarmda iç denetim zorunlu olarak uygulanmaya başlandı. Dernekler Kanunu gereğince derneklerde de iç denetimin yapılması gerekiyor. Ancak iç denetim zorunluluğu bulunmayan birçok holding ve orta ölçekli şirkette de iç denetim faaliyetleri yürütülüyor. ‘İç Denetim Kurumu kuran bu şirketler genellikle iç denetçi istihdam ediyorlar. Bazı şirketler ise bu hizmeti şirket dışındaki uzmanlardan alıyor. Türkiye’de 800’e yakın şirkette iç denetim faaliyeti olduğu tahmin ediliyor.
TÜRKİYE’DE YENİ
Türkiye iç denetimle tanışalı 20 yıl olmadı ama dünyada modem iç denetimin standartlarım belirleyen Uluslararası İç Denetim Enstitüsü, Amerika’da 1941’de kuruldu. Türkiye’ye iç denetim çalışmalarının gelişmesine öncülük eden isimlerden olan ve mesleki yaşamının 30 yılını iç denetime veren Ali Kamil Uzun, “Ülkemizde modem iç denetim konusunda misyon üstlenmiş sivil mesleki organizasyonu Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nü bir gurup arkadaşla 19 Eylül 1995 tarihinde kurduk. Aynı yılın ekim ayında da İstanbul’da ilk Uluslararası İç Denetim Sempozyumu’nu gerçekleştirdik. Girişimlerimiz meslektaşlarımızdan büyük ilgi gördü; bu da cesaretimizi artırdı” diyerek hikayesini anlatmaya başlıyor.
Türkiye’de iç denetim uygulamalarının uluslararası standartlara kavuşmasını sağlamayı amaçlayan TİDE (Türkiye İç Denetim Enstitüsü), halen 750 kurumu temsil eden yaklaşık 2 bin 300 üyeye sahip. TİDE nin üyeleri arasında holdingler, bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri, kamu kuruluşları başta olmak üzere pek çok sektördeki kurumda çalışan iç denetim yöneticileri, iç denetçiler, iç kontrol, uyum ve risk yönetimi birimleri yönetici ve çalışanları bulunuyor.
TİDE, 190 ülkede 180 binden fazla üyesi olan Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün (The Institute of Internal Auditors-IIA) Türkiye’deki tek temsilcisi konumunda. TİDE, bu enstitü tarafından geliştirilen, “Uluslararası İç Denetim Standartlarını güncel olarak Türkçe’ye çevirip yayınlıyor. Düzenleyici otoriteler, iç denetim konusunda yapılan düzenlemelerde de bu standartları esas alıyor.
YÖNETİM KURULUNA RAPORLUYOR
İşin uzmanlarına göre, iç denetim, “Bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyeti” olarak tanımlanıyor. İç denetimin tarafsız ve bağımsız bir şekilde yerine getirilmesi için de şirketlerde oluşturulacak İç Denetimin Kurumu’nun Yönetim Kurulu’na doğrudan bağlı olarak faaliyet göstermesi gerekiyor. İcraya yani genel müdüre bağlı olması durumunda bağımsızlığın sağlanması mümkün olmuyor.
Yine son yayınlanan standartlara göre, iç denetim faaliyetine yönelik kurum içinde bir iç denetim yönetmeliğinin hazırlanması ve bu yönetmeliğin yönetim kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi gerekiyor. İç denetim yönetmeliğinde, iç denetim faaliyetinin amacı, yetkisi ve sorumluluğunun tanımlanması gerekiyor.
Türkiye İç Denetim Enstitüsü Başkanı Gürdoğan Yurtsever dünyada ve Türkiye’de iç denetimin öneminin giderek arttığını belirtiyor. Bunun nedenleri arasında ise, büyüyen, çeşitlenen ve karmaşıklaşan işlemler, iletişim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler, faaliyetlerde etkinlik ve verimliliğin ön plana çıkması, hileli finansal raporlama skandalları, iflaslar ve büyük şirket zararları, ticari alanda tüm dünyada artan düzenlemeler, iç kontrol, risk yönetimi ve kurumsal yönetim konularının önem kazanması gibi konuları görüyor. Yurtsever, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin de iç denetimin Türkiye’de öneminin anlaşılmasına neden olduğunu belirtiyor.
KULÜPLERDE İÇ DENETİM
Yurtsever, iç denetimde gelinen noktayı yeterli görmese de şu değerlendirmeyi yapıyor: “Türkiye’de iç denetim alanında özellikle son 10-15 yılda çok önemli gelişmeler sağlandı. İç denetim faaliyetini uluslararası standartlarda yerine getirmenin katma değerinin farkına varıldı. Şirket sahipleri, hissedarları ve yönetimleri tarafından konunun önemi daha iyi anlaşıldı. İç denetim departmanlarına yapılan yatırımlar arttı. İç denetim birimi kurma zorunluluğu bulunmayan birçok şirket ve kurum ihtiyaç olduğunu görerek iç denetim departmanı kurdu, iç denetçiler görevlendirdi. Bu noktada çarpıcı bir gelişme olarak üç büyük spor kulübü Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın son dönemde iç denetim birimleri kurduğunu ifade etmek isterim.”
15 BİN İÇ DENETÇİMİZ VAR
Türkiye’de 15 bin kişinin iç denetim alanında çalıştığı tahmin ediliyor. Bunların 10 bine yakınının kamu kuruluşları ve finans kuruluşlarında çalıştığı tahmin ediliyor. İç denetçi olmak için üniversitelerin dört yıllık eğitim veren iktisadi ve idari bilimler, işletme, iktisat, hukuk, maliye, siyasal bilgiler fakültelerinden mezun olmak gerekiyor. Bunların yam sıra bilgi teknolojileri veya risk yönetimi denetimi gibi teknik alanlarda görev yapacak iç denetçilerin mühendislik, ekonometri veya istatistik gibi branşlardan mezun olmaları önem taşıyor.
Büyük şirketler genellikle seçme sınavı ile iç denetçi istihdam ediyor. Yazılı ve sözlü aşamalardan oluşan sınavda başarılı olanlar “yardımcı” olarak mesleğe başlıyor. Daha sonra iç denetim ekiplerinde çalışarak tecrübe kazanıyor ve meslekte ilerliyorlar. Orta ve küçük ölçekli şirketler ise daha çok tecrübeli iç denetçileri dışarıdan alarak istihdam etme yöntemini tercih ediyor.
İç denetçi olmak için bazı özel yetkinliklere sahip olmak gerekiyor. Sektördeki uzmanlara göre, iletişim, problem çözme, organizasyon becerisi, gizlilik, olaylara objektif bakabilme, muhakeme etme, etik hassasiyet, takım oyuncusu olma gibi özelliklere sahip olmak önem taşıyor. Bunun yanı sıra iç denetçilerin finansal analiz, muhasebe, bilgi teknolojileri, hukuk, risk analizi, süreç ve veri analizi, araştırma ve adli beceriler gibi teknik yetkinliklere sahip olması da gerekli görülüyor.
SERTİFİKA ARTI DEĞER
İç denetçilerin yetkinliklerini kanıtlamak için sertifikasyon büyük önem taşıyor. Dünya üzerinde kabul görmüş İç Denetçi Sertifikası (CIA/Certified Internal Auditor) 1974 yılından beri Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) tarafından veriliyor. CIA sertifikası dışında iç denetimle ilgili IIA tarafından smavları gerçekleştirilen dört uzmanlık sertifikasyonu daha bulunuyor. Bunlar, Sertifikalı Finansal Hizmetler Denetçisi (Certified Financial Services Auditor/CFSA), Kontrol Özdeğerlendirme Sertifikası (Certification in Control Self Assessment/CCSA), Sertifikalı Kamu Denetçisi (Certified Government Auditing Professional/CGAP) ve Risk Yönetimi Güvencesi Sertifikası (Certification in Risk Management Assurance/CRMA).
IIA’nm sertifikasyonlarından almak için yapılan sınavlara Türkiye’den TİDE aracılığıyla girilebiliyor. Türkiye’de yaklaşık 650 kişi CIA sertifikası almış durumda. Toplamda yaklaşık bin civarında iç denetçinin uzmanlık sertifikalarına sahip olduğunu belirtelim. TİDE Mesleki Gelişim Akademisi (TİDE Akademi) bünyesinde sertifika hazırlık ve sürekli mesleki gelişim seminer programlan düzenleniyor. Bu eğitimler genel katılıma açık olarak düzenlenebildiği gibi, şirketlerin ve kurumların ihtiyaçlarına ve taleplerine göre kuruma özel de düzenlenebiliyor.
BT BİLGİSİ ARANIYOR
Ancak şunu da belirtmekte fayda var ki iç denetçi olmak için bu sertifikaları almak zorunlu değil. Herhangi bir sertifika olmadan da iç denetçi olarak çalışmak mümkün. Ancak giderek daha fazla şirket sertifikalı ve yetkinliği kanıtlanmış iç denetçi ile çalışmak istiyor. Sertifikalı iç denetçiler daha iyi pozisyonlarda, daha iyi ücretlerle çalışabiliyor. Bunlarin yanı sıra bilgi teknolojilerinin denetimine yönelik Sertifikalı Bilgi Sistemleri Denetçisi (Certified Information Systems Auditor/CISA) sertifikasyonu bulunuyor.
Bu sertifikayı da dünyada Bilgi Sistemleri Denetim ve Kontrol Derneği (Information Systems Audit and Control Association/ISACA) veriyor. Türkiye’de de yapılanması olan demeğin verdiği bu sertifikaya bilgi teknolojileri denetimi yapacak iç denetçilerin sahip olması önemli görülüyor. Ayrıca sermaye piyasaları gibi alanlarda çalışan iç denetçilerin SPK lisanslarına sahip olması da şart. Bu nedenle iç denetçilerin meslekleriyle ilgili sertifikaları edinmeleri önem taşıyor.
ÖDÜL ALANLAR ARTIYOR
Türkiye’de iç, denetim faaliyetinde bulunan şirketleri ödüllendirmek de TİDE’ye düşüyor. TİDE, 2011 yılından beri ‘İç Denetim Farkındalık Ödülleri’ veriyor. Mayıs ayı tüm dünyada ‘İç Denetim Farkındalık Ayı’ olarak kutlanıyor. TİDE’de her yıl ‘İç Denetim Farkındalık Ödülleri’ törenini Mayıs ayında yapmaya özen gösteriyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen ödül töreni 28 Mayıs 2014 Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nde (BÜMED) gerçekleştirildi. Törende Kurumsal Farkmdalık, Bireysel Farkındalık ve Akademik Farkındalık ana kategorilerinde toplam 22 ödül verildi. Ayrıca bu yıldan itibaren enstitünün kurucusu ve onursal başkanı Ali Kamil Uzun adına Ali Kamil Uzun Yaşam Boyu Meslek Üstün Hizmet Ödülü verilmeye başlandı.
Ödül alan kuruluşlardan biri de Finansbank. 2011 yılında TİDE tarafından gerçekleştirilen Farkındalık Ödül Töre-ni’nde ‘En Fazla Sertifikalı İç Denetçi Bulunduran Kuruluş’ kategorisinde ödül almaya hak kazanan Finansbank Teftiş Kurulu, son olarak 28 Mayıs 2014 tarihinde ‘İç Denetim Kalite Değerlemesi’ni Başarı ile Tamamlayan Kurumlar’ ve ‘TİDE Akademi’den En Fazla Seminer Alan Kurumlar’ arasında yer aldı.
KURUMSAL FARKINDALIK YÜKSELDİ
Finansbank Teftiş Kurulu Başkanı Ersin Emir, “Finansbank’ın iç denetim faaliyetleri, geçen yıl PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından yapılan değerlendirmeyle uluslararası kalite standartlarına uygun bulunmuştu. Bu değerlendirme ile tüm paydaşlarımıza Finansbank’ta uluslararası standartlarda denetim yapıldığına dair bir güvence verdik. Ayrıca uzunca bir süredir zaten uygulamakta olduğumuz denetim metodolojimizin uluslararası standartlarda olduğunu kendi içimizde de teyit ettik. Başarılarımızı, iç denetim personelimize verdiğimiz çok sayıda eğitim ve seminer ile onların mesleki ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesini sağlayarak perçinledik” diyor.
Otomotiv sektöründe ‘iç denetim kalite güvence değerlendirmesi’ yaptıran ilk şirket olan Doğuş Otomotiv’in İcra Kumlu Başkanı Ali Bilaloğlu ise, aldıkları ödülle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Bu yıl Türkiye İç Denetim Enstitüsü tarafından, iç denetim konusundaki yüksek standardımız ve kalitemiz nedeniyle 2014 İç Denetim Farkmdalık Ödülü’ne layık görüldük. PwC firması tarafından Doğuş Otomotiv İç Denetim Departmanı’nda uzun süren incelemelere tabi olduk. Yapılan incelemelerde, faaliyetlerimizin, İç Denetim Enstitüsü (IIA, Institute of Internal Auditors) tarafından belirtilen en üst uygunluk derecesinde olduğu belirlendi. Ayrıca otomotiv sektöründe ‘iç denetim kalite güvence değerlendirmesi’ yaptıran ilk şirket olmanın gurunu yaşadık.”
RAHİME BAŞ UÇAR