Şifalı Mantar Yetiştirmek Çok Kazançlı
Şifalı mantarlarımızı ihraç edebiliriz
Küresel oyuncular arasına katılmamız mümkün. Tüketici ilgisi dünyanın dört bir yanında genişliyor. Şifalı mantarlar sadece gıda olarak tüketilmiyor; sıra dışı fonksiyonel ürünlerin formülüne de giriyor…
GEÇTÎGIMÎZ günlerde ajanslara düşen ilginç bir haber ilgimi çekti: ‘Kuzey Kore Güney Kore’ye 2 ton ‘matsutake’ mantarı göndermiş. Haberde dünya ortalaması kilo fiyatı 800 ila 1000 dolar civarında olan bu doğal mantarın şifa verici özelliklerine değiniliyor; Kuzey Kore’nin önemli ihraç ürünlerinden biri olduğuna dikkat çekiliyor. Bu anlamlı jest her iki Kore’nin aynı tarihlerde kutladığı geleneksel bir bayram nedeniyle gerçekleşmiş.
Matsutake mantarı Uzakdoğu’da yalnız lezzeti için değil, şifa verici nitelikleriyle de tanınan bir tür. Özellikle Japonya’da yayınlanan literatüre göre antioksidan niteliği cn yüksek şifalı mantar türlerinden. Bazı ülkeler bu mantarı kendi kodekslerine ekleyerek tıbbi sağaltım amacıyla da kullanıyorlar.
Bizde çam türleri ile sedir ağaçlarının gölgesinde doğal olarak yetişen bu mantarı kurutup ihraç eden birkaç girişimcinin olduğunu duydum. Bu konu vesilesiyle yalnız lezzetiyle değil; tıbbi nitelikleriyle de öne çıkan mantar çeşitlerine şöyle bir değinmek istiyorum. Başta Uzakdoğu olmak üzere Batı’da epey ilgi gören şifalı mantarların bizde henüz bilinmeyen birçok çeşidi var. Bunlar tüm dünyada başlı başına birer sağlık iksiri olarak değerlendiriliyor, yüksek fiyatlarla ihraç ediliyor.
İÇERİĞİNDE ÖZEL BİLEŞENLER VAR
Bu türden mantarların ortak özellikleri şöyle: Protein yapıları kendilerine özel. Amino asit konsantrasyonları hayli farklı. Antioksidan içerikleri olağanüstü yüksek. Mevsimsel alerjiler, soğuk algınlığı, bronşit gibi bir dizi rahatsızlığa çare oluyor, insanların immün sistemini onarıyorlar.
Mantarlar bugün sıradan yiyecek olarak tüketilmiyor; mantar bazlı fonksiyonel gıdaların da esasını teşkil ediyor. Tüketici ilgisi doğudan batıya doğru genişliyor, bu amaçla doğal niteliklerinin korunması kaydıyla sürekli kültüre alınıyorlar.
Tüketici kitlesi şimdiden bu tür mantarların en sadık müşterisi haline gelmiş. Örneğin ABD’de sağlık mağazaları ve bazı süpermarketlerde bu ürünler çeşil sıralamasında cn başlarda görülüyor. Dahası, sosyal medya ve basılı yayınlarda sıra dışı mantarlar adeta birer iksir gibi sunuluyor.
Yine de yoğun ilgiye paradoks oluşturacak bir ufak ayrıntı dikkat çekiyor: Uzakdoğu hariç Amerika ve Batı’daki bazı kaynaklar henüz bunları tıbbi bitki olarak kabul etmiyor. Öyle ki, yapılan bilimsel yayınlarda özellikle mantar özütlerinin sağlıkta yeri olduğuna ilişkin yayın sayısı talebe göre çok da fazla değil. Hatta resmi otorite tıbbi mantarların mucize kabul edilen özelliklerini eleştirebiliyor.
Araştırmacılar bu mantarlardaki farmakolojik özelliklerin ikincil derece yarar sağlayan içeriğe sahip olduğunu iddia ediyor; resmi ‘farmakope’lerde yer almasına karşı çıkıyorlar. (‘Farmakope’ ilaç üretiminde kullanılan etkin maddelerin özelliklerinin yer aldığı resmî belge ve yayın serisi)
GİRİŞİMCİLER İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Tüm bunlara rağmen biraz da Uzakdoğu geleneksel tıbbının etkisiyle ABD. Avrupa ve Avustralya’da tıbbi nitelik taşıdığı iddia edilen sağlık mantarları büyük ilgi görüyor. Belli periyotlarda büyük paraların döndüğü bu pazar şimdi Türkiye için mükemmel bir fırsat olabilir. Önemli olan ayrıntı şu: Hangi cins mantarın hangi ülkenin sağlık pazarına hitap ettiğini saptayarak modern usullerle bunları kültüre alıp işlemek.
Ülkemizin doğal florası ve iklim özellikleri bu mantarların kültür ortamında yetişmesine çok müsait. Ama önce tıbbi mantarların genel kabullerde yerini bilmek önemli. Daha da önemlisi bu mantarlardaki fiyat hareketlerini izlemek, talep diyagramlarını çıkarmak başlangıç için ilk adımlardan.
Girişimcilerin önce eğitim ve araştırmanın anahtar faktör olduğuna inanmaları gerekiyor. Dünya ticaretinde yer alacak girişimci adaylarının çok okuması, bazı türlerin üretimini yerinde görmesinde yarar var. Uzmanlaşmış işletmeler modern üretim tekniklerinin anahtar faktör olduğuna inanıyor. Bu işletmeler, müşterilerinin sağlık yardımı taleplerinin neler olduğunu öğrenip ürünleri nasıl tüketecekleri konusunda eğitim de veriyorlar.
Şifalı mantar ihracatının global hacmine gclince: 2018 için en başta ‘Reishi’ türü var. Onu ‘Chaga’ ve ‘Cordiceps’ izliyor. (Cordiceps mikro mantarlara verilen isim) Bunların tümü genelde sağlık amaçlı tüketilen mantarlar. Ancak hem sağlık hem de mutfak odaklı olarak tüketilenleri de var. Literatürde (lentinula edodes) olarak yer alan ‘Shiitakc’; (grifola frondosa) ailesinin tipik temsilcisi ‘Maitake’ ve (ganoderma lucidum) serisinden ‘Mannentake’ bu grubun çok bilinenleri. Bunların önemli bölümü özel proseslerle özüt haline getiriliyor, başta yeni nesil diyet takviyeleri olmak üzere birçok gıdanın formülüne giriyor.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR TALEP EDİYOR
Pazarın büyüme hızı yıllık yüzde 6 civarında. Projeksiyonlar önümüzdeki beş yıl içinde 48 milyar dolar civarında total pazar hacmini işaret ediyor. Pazarın hammadde kaynağını oluşturan ana merkezler Uzakdoğu ve Asya-Pasifik bölgesine özgülense de iklimi bize benzeyen ülkelerde de yetiştiriliyor olması Anadolu topraklarına büyük şans veriyor. Ayrıca üretimin önemli bölümü özel dizayn edilmiş çiftliklerde yetiştiriliyor.
Şifalı mantarların tıbbi özelliklerini kabul eden ülkelerin çoğu ithalatçı. Özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’daki bazı gıda üreticileri bu mantarların özütlerini kahve, çay, etsuyu ürünlerine ekliyor, tonik ve bazı içeceklere koyuyorlar. Bu türden mantar takviyeli markaları lanse edenler son iki vıl içinde satışlarını yüzde 350 düzeyinde arttırmış durumda. Aynı artış mantar özü içeren sabun ve kozmetik ürünlerinde de görülüyor. Ayrıca kapsül, sıvı ve toz halinde eczane raflarına giren popüler ürünler de var. Bunlar bağışıklık arttırıcılar ile cilt bakım ürünlerinin yeni türleri.
Tekrar vurgulamış olalım: Endüstriyel imalatçıların bazıları bu tür mantarların birçok sağlık özelliği bulunduğunu iddia etmiş olsa da bilimsel odaklar bunları giderek azalan bir ihtiyatla karşılamaya devam ediyor. Yine de oluşan şaşırtıcı talebin doğal ürünlere yönelik yeni bir trend olduğunu söylemek mümkün.
Konuyu derinlemesine incelemek isteyenlerin öncelikle Uzakdoğu’daki geleneksel yetiştiricilik tekniklerini araştırmalarında yararlı olabilir. Bu türlerin yetiştiriciliği klasik türlerin yetiştiriciliğinden daha farklı. Etik açıdan temizlik, hijyen ve bilgi birikimi bu aşamaya geçişte oldukça önemli.
Şunu da söyleyelim: Mantar yetiştiriciliğini profesyonel dünyada anlaşmalı ekim haline getirmiş birçok kurum var. Bunların çoğu gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Ufak bir araştırma girişimci adaylarına yeni fırsatların kapısını aralayabilir. ‘New Roots Herbal Inc.’, ‘Nyishar’ ‘Oriveda BV’, ‘Amax Nutra Source’, ‘NAMES’ gibi yüzlerce kuruluş bunlardan bazıları.
NUR DEMİROK