Şifa arayanların tatil adresi Oylat

İnegöl’ün en önemli marka değerlerinden biri Oylat Kaplıcaları, şifalı sularının yanı sıra doğal güzellikleri ve havasıyla dikkat çekiyor. 40 derece sıcaklıktaki kaplıca suları cilt hastalıklarından böbrek rahatsızlıklarına, kireçlenmeden nevrolojiye birçok sağlık probleminin tedavisinde yardımcı oluyor.

Bursa-Eskişehir karayolu üzerinde bulunan ve İnegöl’e 27 kilometre uzaklıktaki Oylat Kaplıcaları, Uludağ’ın eteklerinde, 840 metre yükseklikte yer alıyor. Dağ ve iklim tedavisi için gerekli bütün özelliklere sahip Oylat Kaplıcaları doğal güzellikleri, havası ve şifalı sularıyla alternatif bir tatil adresi oluyor. Oylat yakınlarındaki Saadet Köyü’nde bulunan para ve kalıntılardan, kaplıca kullanımının Romalılar zamanına kadar uzandığı anlaşılıyor, inşaat tarzının Roma hamamlarına benzerlik göstermesi de Oylat Kaplıcalarının Romalılarca kullanılmış olduğunu doğruluyor.

Banyo-cilt ve içme kürleri konusunda dünyada kabul edilen özelliklere sahip Oylat Kaplıcaları romatizmal ağrılar, kireçlenme, böbrek rahatsızlıkları, cilt ve kadın hastalıkları, sinir ağrıları ve iltihaplan, siyatik, sinir uyuşukluğu, nevroloji, beyin yorgunluğu, eklem civarı iltihaplanmaları, düşük ve yüksek tansiyon rahatsızlıkları, katılaşmış ve spastisite olmuş felç durumlarında tedaviye yardımcı oluyor. Kaplıcanın en büyük özelliği suyun kaynağından vücut sıcaklığında 40 derecede çıkması… içme kürü olarak kullanıldığında mide ve bağırsak rahatsızlıklarının giderilmesi ve böbrek taşlarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı oluyor. Arıtma tesisi de mevcut Oylat Kaplıcaları İnegöl’ün marka değerlerinden biri… Bölgede sürekli yeni oteller yapılıyor. Yeni Çağlayan, Çağlayan ve Aşiyan Otelleri yarım pansiyon olarak hizmet veriyor. Aşiyan Apart Otel’in her odasında balkon, mutfak, ocak, buzdolabı, televizyon ve 24 saat kaplıca suyu bulunuyor. Tesisler barkavizyonlu üç ayrı toplantı salonu, SPA merkezleri, saunalar, masaj salonları, cilt bakımı ve güzellik merkezleri, spor salonlarıyla hizmet veriyor.

Çevre düzenlemeleri, şelale, yürüyüş parkurları, 300 araç kapasiteli katlı otopark ve yapılan en önemli yatırımlardan biri de Oylat Arıtma Tesisleri… Tesisin 4 bin kişilik su kullanımını arıtma kapasitesine sahip olması çevre sağlığı için büyük önem taşıyor. Yıllar önce projelendirilen hidroelektrik santrali ise Oylat’ın kendi elektriğini üretmesine imkan sağlıyor.

Tekfurun kızının derdine derman oldu

Bizans imparatorluğu zamanında bölgeye hakim tekfurun bir kızı vardır. Baba kızını çok sevmektedir ama kız bir gün ansızın hastalanarak yatağa düşer. Amansız hastalık çok uzun sürer. Tekfurun kızının derdine derman bulmakta aciz kalan hekimler, kızcağızı babanın gözü önünden uzaklaştırmak ve son bir tedavi şansı vermek üzere orman içindeki, o zaman adsız olan bu kaplıcaya gönderilmesi için öneride bulunur. Çünkü artık hastanın bu dertten kurtulamayacağına inanırlar. Hasta kızı buraya getirip “Yat-öl, öl-yat” diyerek bırakırlar. Çaresiz bir hastalığa tutulduğuna inanılan tekfurun kızı, her gün bu şifalı sularla yıkana yıkana iyileşmeye başlar. Kısa zamanda eski sıhhatine ve güzelliğine kavuşup babasının sarayına geri döner. O zamandan itibaren Ölyat Kaplıcası yöre halkı tarafından bir şifa kaynağı olarak tanınır. Bu şifalı su yine o sudur, fakat zaman geçtikçe “Ölyat”, “Oylat”a dönüşür.

Ekonomist