Savunma Sanayi Fuarı ve Yerli Yapım Silahlarımız
Türkiye’nin yerli savunma sanayisi yapılan yatırımlarla gelişmektedir. Gururumuz olan yerli silahları kendi imkanlarımızla üretmemiz ayrıca bir gurur meselesidir. Elin gavurundan aldığımız savaş uçaklarını onların izni olmadan uçuramıyorduk mühendislerimiz kendi yazılımımızı geliştirdi ve artık istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. Bu sadace bir örnekti dahası kendi füzemizi, savaş uçağımızı, savaş gemimizi, helikopterimizi, piyade tüfeğimizi, roketimizi derken say say bitmiyor bitmesinde daha yolun çok başındayız. Uzay teknolojimizi ve nükleer silah yapımını da inşaallah yapacağız. Savunma sanayi fuarında sergilenen yerli yapım silahlarımız hakkında bilgi veriyoruz.
FNSS’nin, Endonezyalı PT Pindad firması ile ortak bir çalışma kapsamında geliştirdiği orta ağırlık sınıfı tank KAPLAN MT, testlere hazır prototipi ile IDEF 2017’de ziyaretçilerin karşısına çıktı.
KAPLAN MT, hassas doğrudan ateş kabiliyeti, geniş mühimmat seçenekleri, üstün taktik ve stratejik hareket kabiliyetiyle muharebe sahasında güçlü bir oyuncu olarak yer almaya hazırlanıyor. KAPLAN MT’de aracın arka kısmında bulunan ve “20 BG/ton” mertebesinde güç/ağırlık oranı sağlayan güç paketinden yer alıyor. Motor, bu gücü, çift pinli paletleri süren ve burulabilen mil üzerine kurulan, 6 tekerlekli, anti-şok süspansiyon sistemine sahip, yürüyüş sistemine aktarıyor. Aracın ateş gücünü ise yüksek basınçlı 105 mm Cockerill topu entegre edilmiş ve gelişmiş bir otomatik doldurucuya sahip CMI Cockerill 3105 kulesi sağlıyor. Bu kule sayesinde KAPLAN MT, düşük ağırlığına rağmen, yüksek tahrip gücüne ulaşıyor.
Aracın iç kısmı, mürettebatın ergonomisi ve taktiksel koşulların yanı sıra sürüş, silahın ateşlenmesi ve mühimmatın yüklenip çıkarılması gibi, muharebe sırasında karşılaşılan şartlar dikkatlice göz önünde bulundurularak tasarlandı. Sürücü koltuğunun özel tasarımı, kullanıcının yeterli bir görüş alanına sahip olmasını ve kabin içindeki tüm ekipmanlara ulaşabilmesini sağlıyor. KAPLAN MT’de, araç komutanına taktiksel farkındalık sağlayan muharebe alanı yönetim sistemi ve lazer ikaz sistemi de bulunuyor.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, KAPLAN MT’ye ilişkin değerlendirmesinde aracın yeteneklerine ve geliştirme modeline dikkati çekti.
KAPLAN MT’nin çok özel bir araç olduğunu vurgulayan Kurt, şunları kaydetti:
“Projenin ilerleyen safhalarında, aracın performansını sahada gösterdiğimizde, bu tasarımın etkinliği, daha net bir şekilde gözler önüne serilecek. Bu aracı, Endonezyalı ortağımızla geliştirmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. FNSS, farklı iş birliği modellerini yıllardır başarıyla uyguluyor. Malezya’da, iş ortağımız DEFTECH ile AV8 projesini yürütüyoruz. Suudi Arabistan’da, ortak girişim şirketimiz FNSS ME üzerinden, devlete ait bir fabrikayı işletiyoruz. Endonezya’da ise farklı bir model uyguluyoruz, ortak ürün geliştiriyoruz. FNSS, sahip olduğu teknolojisi ve tecrübesiyle dost ve müttefik ülkelerle farklı iş birliği modelleri altında çalışmaya hazır.”
MİLLİ MOBİL LAZER SAHAYA ÇIKIYOR
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, BMC’nin yeni nesil zırhlı aracı Amazon’a başarıyla entegre edilen milli mobil lazer savunma sisteminin, 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF 17) tanıtılacağını bildirdi. Özlü, AA muhabirine, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinin (BİLGEM) geliştirdiği, mobil lazer savunma sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜBİTAK’ın son yıllarda çok önemli projelerle milli ve yerli teknolojiler geliştirdiğini anlatan Özlü, özellikle savunma sanayisi projelerinde büyük aşama kaydedildiğini söyledi.
Mobil lazer savunma sisteminin özellikleri hakkında bilgi veren Özlü, “TÜBİTAK’ın milli olarak geliştirdiği lazer sistemi özellikle el yapımı patlayıcıları uzaktan imha etmek amacıyla tasarlandı. Geçen yıldan bu yana gerçekleştirilen saha testlerini başarıyla tamamlayan sistem, BMC firmasının yeni araçlarından Amazon’a başarıyla entegre edildi.” dedi. Özlü, geliştirilen ilk ürünün çeşitli savunma uygulamalarına yönelik işlevsel özelliklerle farklı platformlarda kullanılabildiğine işaret ederek, “Mobil lazer savunma sistemi, kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefleri algılayıp, takip ederek lazer ışını sayesinde etkisiz hale getirecek. Kara platformunda testleri başarıyla geçen lazer sistemi, deniz ve hava platformlarında da denenecek.” ifadelerini kullandı. Mobil lazer savunma sisteminin, sınır güvenliği, insansız hava araçları ve el yapımı patlayıcılara karşı savunma araçları arasında maliyet etkin bir seçenek olarak öne çıktığını belirten Özlü, IDEF’te tanıtılacak sistemin seri üretiminin teknoloji transferi aracılığıyla yerli firmalara devredilmesinin planlandığını, iş birliği konusunda istekli yerli savunma sanayii firmalarına kapılarının açık olduğu kaydetti.
TSK 24 TANE BİRDEN SİPARİŞ VERDİ
Kanat ve gövde altında milli mühimmatlardan Roketsan tarafından geliştirilen Cirit, UMTAS füzeleri ile HGK-3, KGK-82 gibi bombaları taşıyabilen uçağın ilk testi geçen ay başarıyla tamamlanmıştı. Test aşamasının hızla tamamlanmasından sonra Kara Kuvvetleri için üretim başlayacak.
Taarruz helikopterlerine göre çok daha hızlı olan Hürkuş, F-16’larla yapılan operasyonların daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilmesini sağlayacak. 12 uçağın teslimatından sonra ikinci 12 uçaklık paketin de kesin siparişe çevrilmesi hedefleniyor.
Tek motorlu, turboprop motorlu bu tür savaş uçakları, pahalı uçaklar alamayan veya operasyon maliyetlerini düşük tutmak isteyen ülkeler tarafından tercih ediliyor. Pilotajı kolay olan bu uçaklar, uçuş eğitimlerinde de kullanılıyor. Hürkuş’un rakipleri arasında Amerikan T-6 Texan II ve Brezilyalı Emrbraer Super Tucano uçakları bulunuyor.
Proje Geçen yıl Hürkuş’un ilk modeli ‘A’, Avrupa Havacılık ve Uzay Ajansı EASA’dan onay olan ilk Türk hava aracı olmuştu.
Halen TAI, Hürkuş’un ‘B’ olarak Hava Kuvvetleri başlangıç eğitim uçağı olarak 15 adetlik siparişi imal ediyor. Bu uçakların teslimatları, önümüzdeki yıl haziran ayından bu yılın sonuna çekilmesi planlanıyor.