Sanayi üretimi verileri sevindirici
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TtJÎK) Hanehalkı işgücü Araştırması’nda Ocak ayından itibaren Avrupa Birliği ülkeleri ile eş zamanlı olarak, yeni düzenlemelere gitti. Tanım ve kavramlarda uluslararası standartlar sağlandı. Daha önce üçer aylık hareketli ortalamalar olarak aylık yayımlanan işgücü istatistikleri, 2021 Ocak’tan itibaren bağımsız aylık tahminler olarak açıklanmaya başlandı. Buna göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı Ocak’ta bir önceki aya göre bin kişi azalarak 3 milyon 861 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0.4 puanlık azalış ile yüzde 12.2 oldu. Yıllık bazda ise işsiz sayısı 213 bin kişi, işsizlik oranı 0.6 puan geriledi. Ocak’ta mevsim etkisinden arındırılmamış işsizlik oranı yıllık 0.7 puan azalarak yüzde 13.4 oldu, işgücü istatistiklerinde yapılan değişiklikle klasik işsizlik oranına yenilerini eklendi. Buna göre zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı Ocak’ta aylık 0.7 puan artarak yüzde 29.1 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19.7 iken, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 22.5 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı Ocak’ta bir önceki aya göre 822 bin kişi artarak 27 milyon 706 bin kişi, istihdam oranı ise 1.2 puanlık artış ile yüzde 43.8 oldu, işgücü Ocak’ta aylık 821 bin kişi artarak 31 milyon 567 bin kişi, işgücüne katılma oranı 1.2 puanlık artış ile yüzde 49.9 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta işsizlik oranı 0.7 puanlık azalışla yüzde 24.7, istihdam oranı 0.5 puan artışla yüzde 30.1 oldu.
SANAYİ YILA ARTIŞLA BAŞLADI
Sanayi Üretim Endeksi Ocak’ta aylık yüzde 1, yıllık yüzde 11.4 artış gösterdi. TÜIK verilerine göre takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi yıllık bazda madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 15.4, imalat sanayi sektöründe yüzde 12.1 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlen-dirme üretimi ve dağıtımı sektöründe yüzde 0.1 azaldı. Sanayi üretimi Ocak’ta yıllık bazda orta-yüksek teknoloji alanında yüzde 20.9, yüksek teknoloji alanında yüzde 3.6 oranında artış gösterdi. Arındırılmamış verilerle sanayi üretimi Ocak’ta yıllık yüzde 7.5 artarken, aylık yüzde 19.3 oranında geriledi. Geçen hafta takip edilen verilerden bir diğeri ise perakende satış endeksleri oldu. TÜIK verilerine göre sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Ocak’ta yıllık yüzde 2, aylık yüzde 0.3 artış gösterdi. Cari fiyatlarla perakende ciro Ocak’ta yıllık yüzde 16.7, aylık yüzde 1.7 arttı. TÜIK verilerine göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi ise, Ocak’ta yıllık yüzde 30.2, aylık yüzde 2.1 arttı. Ocak’ta yıllık bazda sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 40.5, inşaat ciro endeksi yüzde 3.7, ticaret ciro endeksi yüzde 33.2, hizmet ciro endeksi yüzde 8.2 arttı. (İş dünyasının sanayi sektöründeki büyümeye ilişkin değerlendirmelerini “Ne varsa sanayide var!..” başlıklı piyasa haberimizde okuyabilirsiniz.)
CARİ AÇIK 1.87 MİLYAR DOLAR
Türkiye’nin cari işlemler hesabı 2021 Ocak’ta 1.87 milyar dolar, 12 aylık dönemde 36.6 milyar dolar açık verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre bu gelişmede, hizmetler dengesi kaynaklı girişlerin 455 milyon dolara gerilemesine rağmen, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının 1.9 milyar dolara gerilemesi etkili oldu. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 2021 Ocak’ta 1.18 milyar dolar fazla verdi. Seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler Ocak’ta 487 milyon dolar oldu. Bu dönemde birincil gelir dengesinden kaynaklanan net çıkışlar 89 milyon dolar artarak 472 milyon dolar, ikincil gelir dengesi kalemi kaynaklı net girişler ise 31 milyon dolar azalarak 63 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Ocak’ta doğrudan yatırımlarda 194 milyon dolar, portföy yatırımlarında 4.8 milyar dolar net giriş kaydedildi. Ocak’ta resmi rezervler 3.57 milyar dolar net artış gösterdi.
Eral KARAYAZICI / Gedik Portföy Fon Yönetim Müdürü
“Gelişen ülke para birimlerinde değer artışı olabilir”
Şubat ortasından bugüne ABD tahvil faizlerinde yükselişin hız kazanması fiyatlamalarda belirleyici faktör oldu. Son bir aydır gelen öncü veriler enflasyonun çok hızlı yükselebileceği, merkez bankalarının da bundan rahatsız olabileceği kaygısı yarattı. Aşılama süreci makul bir hızla devam ediyor. Yaz aylarından itibaren Covid-19’un ekonomi üzerindeki etkisinin minimize olacağı herkesin ortak beklentisi. Bu nedenle bir süre sonra dengeleri sarsmayacak bir hız ve zamanlama ile merkez bankalarının ekonomilere verdikleri desteği kestiklerine şahit olacağız. İlk hamle de FED’in varlık alım programını kademeli biçimde azaltması olacak. Ben bu sinyalin 16-17 Mart tarihli toplantıda gelmeyeceği, ancak en geç 16 Haziran’daki toplantıda geleceği ve gelişen ülkelerde geçici de olsa hissedilir bir metcezirin yaşanabileceği görüşündeyim. Nisan sonuna kadar borsa endekslerinde ve gelişen ülke para birimlerinde değer artışının sürdüğüne şahit olabiliriz.
Prof. Dr. Berrin Ceylan ATAMAN / Altınbaş Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı
“Yeni destek paketleri tanımlanmalı”
TÜİK işgücü verilerinde mevsim etkisinden arındırılmış ‘atıl işgücü oranı’ verilerinde ‘geniş işsizlik’ tanımına geçilmesi açısından önemli. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan ‘atıl işgücü oranı’ 2021 Ocak’ta yüzde 29.1. Oysa ki, sadece iş arayanların oranı yüzde 12.2. Atıl işgücü oranı sadece iş arayanları değil, potansiyel olarak işgücünden yararlanılmayan nüfusu ifade ediyor.
Geniş işsizlik tanımı Türkiye’de işsizlik sorununun yanı sıra bir eksik istihdam sorunu olduğuna da işaret ediyor. Kısa çalışma uygulamasının Mart sonunda sona ermesi, nakdi ücret ve işten çıkarma yasağının ise sadece iki ay uzatılması işsizlik ve istihdamın seyrini olumsuz etkileyecek. İşsiz sayısındaki artışın önlenmesi için geçiş döneminde devlet işletmelere yeni destek paketleri tanımlanmalı.
Faiz artışı bekleniyor
Bu hafta gözler TCMB’nin 18 Mart’taki Para Politikası Kurulu [PPK] toplantısında olacak. Ekonomistlerin ağırlıklı beklentileri TCMB’nin politika faiz oranında 100 baz puan artışa gideceği yönünde. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, kur hareketlerine bağlı | enflasyon beklentisiyle TCMB’nin 100 baz puanlık faiz artışına gideceği görüşünde. Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman da 100 baz puan faiz artışı bekleyen ekonomistlerden. Gedik Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, TCMB’nin 50 veya 100 baz puanlık bir faiz artırımı yapma olasılığının görece daha yüksek olduğunu ifade ederken, Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da 100 baz puan faiz artırımı bekleyenlerden.
Piyasalar faiz artışı istiyor ve bekliyor” diyen 3. Göz Danışmanlık CEO’su Hikmet Baydar ise TCMB’nin faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceği görüşünde. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çekinkaya ise 150 baz puanlık faiz artışı beklentisinde.
Prof. Dr. Murat ÇETİNKAYA / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Büyümenin istihdama katkısı yetersiz”
Pandemi sonrası en hızlı toparlanma sanayi üretimde görüldü ve yılın ilk ayında da beklentilerin üzerinde bir artış gerçekleşti. İmalat tarafında ekonomik aktivitelerin yıla güçlü başlaması önemli. Perakende satışlarda önceki aylara göre ivme kaybı söz konusu. Kredi hacminde daralma ve dış talepte ortaya çıkan düşüş ekonominin talep tarafının zayıfladığını gösteriyor. Toplam ciro endeksinde artış devam ediyor. İnşaat sektörü de dâhil tüm sektörlerde artış önemli. Pandeminin en ağır etkisini işgücü piyasasında gördük. Dar tanımlı işsizlik yüzde 12.2 olarak gerçekleşirken geniş kapsamlı işsizlik diyebileceğimiz atıl işgücü oranı yüzde 29.1 seviyesine ulaştı. Bu oranlar, küresel ortalamaya, gelişmiş ülke oranlarına ve gelişmekte olan ülkelerin ortalamalarına kıyasla yüksek. Büyüme dinamiklerimiz yüksek ama ne yazık ki büyümenin istihdama katkısını göremiyoruz. Ekonomik ve sosyal hayatın normalleşmeye başlamasıyla hizmetler sektöründeki toparlanma ile ekonominin istihdam yaratma kapasitesi artacaktır.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA