Reklam izlemek karşılıklı alışverişe dönüşüyor
Reklam izlemek karşılıklı alışverişe dönüşüyor. Online ticaret geliştikçe reklam izleyenlerin kazancı artacak. Tüketici kendisine bir “değer” veren reklamı izleyecek…
“Reklamlarımızı izleyin ödülünüzü alın!”
DAHA önce bir ölçüde değinmiştik; gelinen son noktayı açıklamakta yarar var: Televizyon deyince olumsuz etkilerin başında kısa süre içinde yinelenen reklamlar geliyor. Araştırmalara göre insan beyni sık tekrarla verilen mesajlara daha az ilgi gösteriyor.
Zihinsel kayıt için beyinde ilginç bir algılama eşiği var. Tekrarlama periyodunun sık frekanslarla artması yerine zamana yayılması gerekiyor.
Bu teşhis hemen her reklam için geçerli. Üstelik izleyici kaçamasın diye aynı dakikalar içinde birkaç kez geçilen televizyon reklamları çoğu kez bıktırıcı oluyor. ABD’li reklam ajansları şimdi reklam tekrarlarının tüketici için ‘hazmedilebilir’ olmasına çalışıyor.
Örneğin, televizyonlarda reklam başlar başlamaz kanal değiştirme alışkanlığı da başlı başına bir problem. Bunun ciddi bir sorun olduğunu kabul eden reklamcılar şimdi çok sayıda inovatif yöntem arayışı içinde.
Bilinen gerçekler bir süredir bilimsel olarak incelenmiş: Reklamlar son dönemlerde ancak belli bir kitleyi ilgilendiriyor. Bu olgu internetin devreye girmesinden sonra iyice artmış. Araştırmaya göre daha fazla reklam izlenmesi için verilen mesajların izleyen kişiye bir ‘ödül’ sunması gerekiyor.
Televizyon reklamında ödül kazanmak için reklamın izlenme sürecine,kamt olarak bir görsel gönderimi yeterli. İnternet için ise tıklama sayısı tespit edilerek sonuca varılıyor. Şimdi yoğun olarak kesin ispatı sağlayacak kolay yöntemler üzerinde çalışılıyor.
îlk uygulamalar sosyal medya reklamcılığının buluşlarıyla daha da zenginleşmiş. Bazı sitelerde reklam izlemek ya da tıklamak bundan böyle iyice karşılıklı alışverişe dönüşmüş durumda.
Online ticaret geliştikçe reklam izlemenin ödülü ya da parasal karşılığı zamanla televizyon reklamlarına daha çok yansıyacak. Böylece her reklam için izleyicinin ayırdığı süre karşılığında bir ödül hakkı doğacak.
SOSYAL MEDYA YÜKSELİYOR
Yanılmıyorsak pazarlamanın ünlü yorumcusu ‘Jack Trout’ şöyle söylemişti bu gelişmeden önce: “Amerika’da katalogla alışveriş dönemi yakın gelecekte cazibesini yitirecek. Elektronik, beyaz eşya, gıda, optik, kozmetik gibi onlarca sektörde hem reklam izleyip; hem de bilgi almak külfet haline gelecek. En azından sanal mağazaların reklam izleme karşılığı indirim yapması daha yaratıcı uygulamaları gündeme getirebilecek.”
Yenilikler az da olsa şimdilik sanal âlemle sınırlı. Fakat oluşmaya başlayan hacimler ümit veriyor. Bugün Amerika’da internet platformu üzerinden satış yapan site sayısı perakende sektörünün yüzde 30’unu yakalamış durumda. Yakın gelecekte ‘reklamımı izle; ödülünü al’ yoluyla pazarın hacmi daha da büyüyecek. Sistemin zirve yapacağı yıl ise 2025 olarak tahmin ediliyor.
Bazı uzmanlar klasik alışkanlıkların tümüyle değişeceğini söylüyor. Dev perakendeciler görece küçülecek ama vazgeçilmezliklerini daha uzunca bir zaman sürdürecek.
Asıl sorun dayanıklı tüketim maddeleri satanlar arasında olacak.
Çoğu marka kendi istek ve yönlendirilerini ‘karşılıksız
beyin yıkama yöntemiyle’ tüketiciye artık kolayca dikte edemeyecek. Böylece kitlesel reklamların bedava izlenmesi yavaşça tarihe karışmış olacak.
KAZAN KAZAN FORMÜLÜ
Manzaraya bakınca klasik tanımların epeyce değişeceği görülüyor. Internet pazarı küresel alanda genişledikçe perakendenin devleri hızlı tüketim malları dışında üreticilerden reklam bedeli talep edemeyecek.
Kendi koşullarını dikte etmekte epey zorlanacaklar.
Amerika’da olduğu gibi hemen her yerde sigortacılar, turizm acenteleri, elektronik mağazaları ve kitapçıların yanı sıra, diğer sektörlerin çoğu internete taşınmayı sürdürecek.
Onlarca iş kolunda ‘klasik mağazacılık’ biçimi sona ermese de bir ölçüde küçülecek, işin ilginç tarafı; sanal alışveriş hareketleri kitlesel reklamları da çokça etkileyecek. Örneğin, arama kutusuna ‘banka’ yazan bir kişi önemli bir ödül karşılığında kendi profiline uygun mesajı izledikten sonra kararım verecek.
Başta banka ve finans kurumlan olmak üzere kimi reklam verenler yayınlayacakları görüntüleri tüketiciye bir ‘değer’ ödeyerek izletebilecekler.
Örnekler bankaların perakende dünyasını kullanarak ‘ödül karşılığı reklam yapması’ anlamını içeriyor.
Hatırladığımız kadarıyla ‘Harvard Business School’ öğretim üyelerinden ‘John P. Kotter’ın kehaneti de bu yönde olmuştu.
Tüm bu gelişmeler televizyondaki kitlesel reklamların gelecek on yılda bir ölçüde küçülmesi demek. Bir başka deyişle herkese haber ya da dizi film karşılığında reklam izletilmesi devri yavaşça kapanacak.
Aynı durum basın için de geçerli. Bu yola girişin ilk uygulamaları basılı değil ‘elektronik katalog’ kullanma alışkanlığıyla ortaya çıkacak. Yakın gelecekte sadece katalog ve sanal indirim kuponları yayınlayan internet siteleri reklam izleme karşılığı yüksek kazanç vaat edecekler.
Ana konsepti katalog yayını olan yeni tip sosyal medya siteleri ise gözle görülür şekilde büyüyecek. Daha yüksek indirim kuponu ve ödül yayınlayan siteler yüksek ‘tirajlar’ alırken; salt haber içeriğini taşıyanlar kendi haber mecralarına çekilecek.
GELECEK SANAL ÂLEMDE
Gerçek olan şu: Orta ve orta üst gelir grubunu temsil eden tüketiciler artık sineması, restoranı, eğlence üniteleri olmayan yerlere gitmek istemiyor.
Klasik mağazacılık eğlenceli yerler dışında ciddi biçimde küçülürken, tüketim arzı yapan grupların büyük bölümü sanal âleme taşınıyor.
Peki, yeni uygulamada sanal mağazacılık nasıl bir görüntü sergileyecek? Bunu fütüristik gözlemleriyle ünlenen Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden Warren Bennis açıklıyor: “Yakın gelecekte internet ortamında kurulan mağazalar teknolojinin getirdiği imkânlarla daha geniş konfor sunacaklar. Böylece sanal nitelikte bir duygu dünyası yaratılmış olacak. Sanal satış temsilcileriyle karşılıklı görüşülerek ödüllü reklamlar izlenebilecek.”
Son aşama ise bazı sektörlerin geleneksel görünümlerini değiştirerek bu sahaya el atmaları. Sanal mağazaların kurumsallaşması ve büyümesi onların da yeni stratejiler üretmesine yol açıyor.
PARA KARŞILIĞI REKLAM SATIŞI!
Özel indirimli ya da bir bölümü ödemesiz alışveriş için de reklam izleme zorunluluğu getirilecek. Fazladan bedava ürün kazanmak için ‘önce benim reklamımı izle!’ kampanyaları açılacak. Kısacası her reklam için harcanan süre internette paraya dönüşecek.
Gelişmeler vitrinlerin de sanal âleme taşıması anlamına geliyor. Daha da önemlisi büyük reklam verenler klasik mecralarda boy göstermek adına kitlesel reklam devrini kapatıp hedef kitleyle buluşmak üzere internetin derinliklerinde vitrin açıp müşteri arayacaklar.
Şunu unutmamak şart: ‘Müşteri bağlılığının temelinde reklamların gücü varsa, onun ‘ödüllendirme uzantısını’ atlamamak gerekiyor, insanların boş zamanlarını reklamla değerlendirmesinin bir ödülle taçlandırılması özellikle internet reklamcılığını hızla geliştirecek.
Böylece internet üzerinde yapılan alışverişler daha kolaylaşacak; iş bilir şirketler için müşteri bağımlılığı yaratılıp ilgili kurumların bilanço rakamları iyiden iyiye parlatılmış olacak.
Tıpkı 1990’larda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü profesörlerinden ‘Michael Hammer’ın söylediği gibi: “Tüketici dediğimiz o muhteşem unsur bir kurumun bilanço tablosunda yer almasa bile o kurumun en değerli varlığı haline gelecek!”