Profesyonellerden Girişimcilik Dersleri
Profesyonel Girişimcilik
Son 5 yıldır Türk iş dünyasında profesyonel yöneticiler birer birer girişimciliğe soyunuyor. Kariyer basamaklarında üst basamaklara tırmanmış yöneticiler, bazen kişisel nedenlerle bazen de uzun dönemli bir strateji olarak kendi işini kuruyor.
Giderek yaygınlaşan bu trendi Cem Yalçınkaya’dan Sina Afra ’ya Ersin Pamuksüzer’den Savaş Ünsal’a kadar pek çok deneyimli isim takip etmiş durumda. Bu isimlerin ortak özelliği ise girişim hayatlarına tecrübe sahibi oldukları sektörlerde devam etmeleri… Yaşadıkları zorluklar ise girişimciliğe adım atmak isteyen her kesim için önemli ip uçlan içeriyor.
Girişimcilik iyi bir gelecek yaratır. Kurduğum işle torunlarıma örnek olmak ve iyi bir gelecek kurulabileceğini göstermek istedim.” Bu sözler McDonalds’ın eski CEO’su Ed Rensi’ye ait. Rensi, profesyonel yöneticilikten sonra hayatına kendi işini kurarak devam etmeyi tercih eden isimlerden biri… Geçen yıl Tom& Eddie’s burger restoran zincirini kurdu. Rensi, uzun yıllar çalıştığı sektörde bile yeni işini kurarken zorlandığını itiraf ediyor. “Bugün girişimcilerin önündeki en önemli engel, hükümetlerin getirdiği kanun ve düzenlemeler… Bürokrasiyi artırıyor, işlerin büyüme hızını düşürüyorlar” diyor. Türkiye’de de Rensi gibi profesyonel kariyerini yarıda bırakıp patron olmayı seçen pek çok yönetici mevcut.
Özellikle son 5 yılda finanstan hazır giyime, enerjiye kadar pek çok alanda sektörün deneyimli yöneticileri, kendi ayakları üzerinde durmayı, işlerini kurmayı seçti. 2005 sonrası “girişimci” niteliğini kazanmış çok sayıda profesyonel eski yönetici bulunuyor. Örneğin Ak Portföy eski genel müdürü Cem Yalçınkaya, Divarese eski genel Müdürü Sinan Emııl, Superon-line’ın eski genel müdürü Savaş Unsal gibi sektörlerinin öncü isimleri kendi şirketlerini kurdular.
Profesyonel yöneticilikten girişimciliğe geçen isimler, bu süreçte girişimcilik kararını nasıl aldıklarını, geçiş sürecini ve yeni iş kurarken onları en çok zorlayan noktaları açıkladı:
B PLANI ŞART
Kendi işini kurmak isteyen profesyonellerin profiline bakıldığında her birinin farklı nedenlerle girişimciliği seçtiği görülüyor. Kimi tamamen kişisel sebeplerle, kimi de kariyerinin en üst basamağı olarak gördüğü için bu yolu seçiyor.
Ericsson Türkiye’nin eski genel müdürü ve Mehmet Emin Karamehmet’in sağ kolu olarak görülen Ersin Pamuksüzer, tamamen kişisel nedenlerden girişimciliği seçenlerden. Yoğun iş temposundan kendisine ait bir iş sistemine geçmeyi tercih etmiş. Turkcell yönetim kurulu üyeliğini bırakarak The Life Co’yu yaratan Pamuksüzer, kendi işini kurmadan önce de gayrimenkul geliştirme gibi işlerle kendini girişimciliğe hazırladığını söylüyor. Pamuksüzer, kendisini girişimci olmaya yönelten süreci şöyle anlatıyor:
“7 gün 24 saat çalışma ortamından ayrılıp bir çeşit keyifli yaşama ve çalışma düzenine geçmek istedim, bu yönde karar aldım. Bir de ilgilendiğim konularda faaliyet gösteren şirketler olmadığını fark ettim. Profesyonel yöneticilikten girişimciliğe geçişte bence en zor konu, eleman çalıştırıyorsanız onların sorumluluklarını sırtınızda taşımak. Her işi bir çalışana havale etmek yerine ekibe, insanlara öğretmek zor bir iş.”
Tüm bu zorlu süreçte Pamuksüzer, girişimcilerin bir B planının olması gerektiği düşüncesinde. Pamuksüzer, “İşler ters gittiğinde düşüş planı yapmalı. Bu, kenara para koymaktan, yeniden profesyonelliğe dönüşe kadar farklı planlar olabilir. Hayaller yani girişimler çok mantıklı olmayabilir ama çalışmazsa yarı yoldan dönmeyi bilmek gerek.”
Kendilerinin patronu oldular
İTİBAR OLUŞTURMAK GEREK
Yıllarca Divarese’in genel müdürlüğünü üstlenen Sinan Emül ise Pamuksüzer’den farklı olarak, kendi işini kurmayı daha kariyerinin başında planlamış bir isim. İtalya’nın ünlü ayakkabı markası ToscaBlu’yu Türkiye’ye getirip ToscaBlu BSO Group ile eski şirketine rakip olan Emül, geçiş sürecinin yorucu olduğunu itiraf ediyor.
“Aslında bir yanda olanak, fırsat, itibar, kurumsal saygı gibi vazgeçmek zorunda kaldığınız bir sürü değer diğer yandaysa sadece geleceğe yönelik sonucunun ne olabileceğini henüz tahmin edemediğiniz hayalleriniz var. Bu, önemli ve keskin bir viraj… Bu süreç, benim için ciddi bir zorlanma dönemi oldu. Böyle bir kariyer elde etmişken görevden ayrılıp kendi işinizi kurmak zorlaşıyor. Çünkü tüm altyapının oturmuş olmasına rağmen işin ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. Bu ciddi anlamda korkutuyor” şeklinde konuşuyor.
Emül, kendi işini kurarken yaşadığı zorlukları ise şöyle anlatıyor:
“En çok zorlandığım, kendi işinizi kurduğunuzda işinizin sadece yöneticisi olmuyorsunuz, en alt birimden en üst birime kadar her safhada sizin de çalışmanız gerekiyor. Büyük bir şirkette altyapı hazır olduğundan bilginizi her safhada kullanabiliyorsunuz ancak kendi işinizde sadece bilginizle yönetemiyorsunuz, kendi iş gücünüzü de kullanmalısınız. Ayrıca itibarınızın büyük bir kısmı da profesyonel olarak çalıştığınız şirketten geliyor. Bu yüzden, kendinizi olmasa da şirketinizi ispat aşamasında, kişisel olarak tanınıyor olmanız yetmiyor. Kurumsal olarak da tanınma ihtiyacı duyuyorsunuz.”
FİNANSAL ORTAKLIKLAR ÖNEMLİ
Profesyonel yöneticilikten girişimciliğe geçen tüm örneklerde, yöneticilerin kendi bildikleri sektörde devam ettikleri dikkat çekiyor. Çukurova Grubu ve Superon-line’da uzun yıllar genel müdürlük ve CEO’lıık yaptıktan sonra geçen yıl internet televizyonu kuran Savaş Unsal da bu örneklerden biri… Ünsal’ın hayata geçirdiği Hot İnternet TV, gençlerin kendilerini duyurabilecekleri ve yaratıcılıklarını artırarak eğlenebilecekleri bir platform. İlerde ise bir televizyon kanalı olması planlanıyor.
Savaş Unsal, internet televizyonu kurma fikrini “üniversitede okuyan” çocuklarından almış. Aslında Ünsal’ın kendi işini kurma planları oldukça eskiye dayanıyor. Ünsal işini kurma hikayesini şöyle anlatıyor:
“Kendi danışmanlık şirketimde yaklaşık 10 yıl Malezya’da kendi işimi yönettim. Dolayısıyla ‘girişimcilik ruhu’ her zaman bende canlı kaldı. Türkiye’de Turkcell ve Su-peronliııe bünyesinde yürüttüğüm yöneticilik kariyerimden sonra, geçen yıl başlattığım webTV plafoı-mu ve danışmanlık şirketlerimle tekrar ‘girişimci’ safına geçtim. Yöneticilikte belirli bir süre sonunda, kurumsal kimlikle yapamadıklarınızı yapabilmeniz ve yaşamınızı kendi istediğiniz doğrultuda planlamanız, yöneticilikten girişimciliğe geçiş kararını almanızda önemli etken oluyor. Girişimciliğin belli zorlukları var tabii. Kendi adıma bu zorlukları yeni girişimlerimde de tekrar görüyorum, ancak bu kez daha hazııiıklıyım. Artık girişimlerin uzun süre ayakta kalmasını sağlayacak stratejik ve fınansal ortaklıkların geçmiş dönemlere kıyasla daha önemli hale geldiğini düşünüyorum. Yeni işe soyunanların bu ortaklık yapılarını daha dikkatli kurmaları gerekiyor.”
MELEK YATIRIMCI DOKUNUNCA
Deneyim noktasında sorun yaşamayan bu eski profesyoneller, Ünsal’ın da değindiği gibi girişimciliğin önemli bir ayağı olan sermaye bulma noktasında zorluklarla karşılaşabiliyor. Sermaye arayışında dünya ve Türkiye’deki finan-sal ortaklık olanakları, özel sermaye ya da risk sermaye fonları gibi farklı alternatiflerin seçimi önem kazanıyor. Zürich Sigorta’nın genel müdürlüğünü üstlenen Ertuğrul Bul, aynı alanda kendi şirketini kurarken sermaye konusunda önemli bir dönemeçten geçtiğini söylüyor.
Bul, genel müdürlükten ayrıldıktan sonra eşiyle birlikte kurduğu Sigorta Dükkanım projesine geçiş sürecini şöyle dile getiriyor: “Benim gibi profesyonel sigorta üst yöneticisi olan eşim Ayçan Bul, sigorta sektöründeki aracıların bireysel müşterilere daha etkin şekilde ulaşmalarını ve yönetmelerini sağlayacak teknolojik bir pazarlama altyapısı kurguluyordu. Zürich Sigorta’yla sözleşme süremin dolmasına kısa bir süre kala, ‘Neden bu iş modelini yaratacağımız kendi müşterilerimiz için kullanmayalım’ dedik ve bu vizyon doğrultusunda fizibilite çalışmalarına başladık. Hemen ardından bu iş fikrimizi çekirdek ekibimizdeki arkadaşlarla paylaştık. Onların da evet biz de varız demesi üzerine konu, vizyonumuzdaki planları gerçekleştirmek üzere sermaye bulmaya geldi. Bir-iki büyük grup ve fınans sektöründe tanınan isimlerden bir kısmı ile görüştük. Görüşmelerde hızlı hareket eden bir melek yatırımcı ile, inşaat sektöründe faaliyet gösteren Mete Eripek ile bir araya geldik.”
“TÜRKİYE’DE İŞ KURMAK RİSKLİ”
Yeni girişimcilerden Mar-kafoni Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra ise deneyim ve sermaye problemleri aşılsa da Türkiye’de belli bir yaşa gelip yönetici olduktan sonra işi bırakmak ve kendi işini kurmanın yıırtdışına oranla çok daha riskli olduğunu düşünüyor.
Afra, 2008 yılında Markafoni’yi kurma sürecini şöyle anlatıyor:
“eBay’de strateji ve şirket alım satımından sorumluydum. Pozisyonum gereği, belirli bir büyüme hızı olan şirketlerle görüşür ve neyin doğru gittiğini anlamaya çalışırdım. 2006- 2008 yılları arasında farklı tarzda girişimcilerin olduğunu gözlemleme ve 100’den fazla iş modelini yakından inceleme şansım oldu. 2007’de melek yatırımcı sıfatıyla çeşitli e-ticaret yatırımları yaparak işe başladım. Ardından Markafoni kuruldu. Mar-kafoni’ye dahil olduğumda daha önce global ölçekte farklı girişim tarzlarını görmüş ve iş modellerini yakından incelemiş olmanın çok faydasını gördüm.” Afra, Markafoni’yle başladığı girişimcilik öyküsünde farklı bir yöne de dikkat çekiyor: Girişimciliğin aile kültürüyle ilintili olduğunu savunuyor ve ekliyor: “Girişimci olmak gibi bir planım yoktu. Doğru yerde ve internet penetrasyonu-nıın hızla artmaya başladığı bir dönemde ve doğru kişiler yani ortaklarımla buluşunca girişimcilik yolu açıldı. Girişimcilikten aldığını heyecan ve zevkin bu kadar büyük olacağını bilseydim, çok daha önce bu yola girerdim. Ticaret kültürü olan bir aileden gelmiyorum. Belki girişimci bir aileden gelseydim, dikkatim daha evvel girişimciliğin üstünde olurdu.”
YENİ GİRİŞİMCİLERE ÖĞÜTLER
BÜYÜK ŞİRKET ALIŞKANLIKLARINI UNUTUN ÇÖPE Hayat tarzını yansıtan The Life Co’yıı hayata geçiren Ersin Pamuksüzer, “Eğer girişimciler büyük şirketlerden geliyorlarsa buradaki tecrübelerinden arınmalarını, özellikle kolay para harcama eğilimleri varsa bu alışkanlıklarını bırakmalarını öneririm. Bir de iyi donanımlı arkadaşlarla yola çıkmaları ve kazançlarını paylaşmada tereddüt etmemeleri önemli” diyor.
PLANLAR ERTELENEBİLİR ToscaBlu BSO Group’un kurucusu Sinan Emül de profesyonellikten girişimciliğe geçerken tekrar tekrar iyi düşünmek gerektiğinin altını çiziyor. “Bu oluşumu, tüm zorluklarını kafalarında yaşamaları ve çözümlemeleri şart… Amaçları doğrultusunda inanarak ve yılmadan sabırla çalışmalarını ancak şartlar ve mevcut durum iyiye gitmiyorsa hemen başka bir aksiyon planı uygulamalarını tavsiye ederim. Operasyonu durdurup paniğe kapılmadan ve morallerini bozmadan daha doğru zaman ve şartlarda yeniden aksiyona geçebilirler” diye konuşuyor.
YILMADAN İLERLEYİN Zürich Sigorta’nm genel müdürlüğünü bırakıp Sigorta Dükkanım projesini hayata geçiren Ertuğrul Bul, “Şu ana kadaı ki tecrübelerimizden yeni girişimcilere şunu önerebilirim: Projenize inanıyorsanız, iyi bir hazırlık ve iş planı hazırladıy-sanız, önce eksikliklerinizi tamamlayacağını düşündüğünüz ekip arkadaşları bulun. Bugün artık Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyeli ve de inanılan işe sermayedar bulma konusunda geçmişe nazaran, pek çok kurumsal firma var. Bunu aklınızda tutarak durmayın, beklemeyin, yılmayın, ilerleyin” diyor.
Elçin Cirik
ecirik@capital.com.tr