Petrol fiyatlarında yukarı yönlü hareket devam ediyor
Petrol fiyatlarında yukarı yönlü hareket başladı. 80 dolar konuşuluyor. Hatta 100 doların fazla uzak olmadığını iddia edenler var. Petrol ithalatçısı ülkeler için söz konusu rakamlar ciddi bir bütçe yükü anlamına geliyor…
BUNDAN 10 yıl önce petrol fiyatları 147.27 dolarla tüm zamanların en yüksek değerini gördü. 2008’de bu rakamı gördükten sonra değer kaybeden petrol, geçen yıl 35 dolara kadar geriledi. Geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Donald Trump’m İran ile nükleer anlaşmadan çekilme kararı ve daha sert yaptırımların yolda olduğunu açıklaması ile Venezuela’da üretimin ekonomik ye siyasi nedenlerden dolayı düşmesi üzerine ham petrol fiyatı 75 doları geçti.
Biz bu haberi yazdığımız sırada küresel piyasalarda ham petrol 77.82 dolardan işlem görüyordu. Birçok uzman, petrolde 70 doların yeni normal olduğunu öne sürüyor. Öte yandan Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkelere fiyatların nasıl etki edeceği merak konusu. Türkiye bu konuda bir adım attı bile. Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak Hakkari’de petrol aramalarına başlandığını duyurdu. Sondaj gemimiz Fatih, Akdeniz’de aramalara başlayacak. Petrol fiyatları ve yeni dönemde ambargonun Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini enerji uzmanlarına sorduk.
“85 DOLARI GÖRÜR”
Petrol fiyatlarının yükselmesi en fazla üretici ülkeleri, petrol tacirleri ve finansörlerini sevindiriyor. Uzun süredir finansal sıkıntı çekmekte olan Suudi Arabistan, Irak, Nijerya, Rusya ve Venezuela gibi üretici ülkeler için fiyatların yükselmesi olabilecek en iyi haber. Daha çok gelir elde edilince yeni petrol yatırımları da hız kazanıyor. Artıştan en büyük zararı ise doğal olarak tüketiciler görüyor. Çünkü ham petrol fiyatının artışı rafine ürünlerin pahalılaşmasına neden oluyor.
The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, petrol fiyatlarının tabanı gördükten sonra yeniden yükselişe geçmesinin temel nedenini arz ile talep arasındaki dengesizlik olarak gösteriyor. Öğütçü, “ABD dahil yeni üreticilerin piyasaya girmesi, küresel ekonomik durgunluk, petrol dışı yakıtların çoğalması gibi nedenlerle, petrole talep düşerken arz beklenmedik düzeylere çıktı, envanterler doldu, stratejik rezervler yenilendi” diye konuştu. Öğütçü, bu dönemin geride kaldığını, talebin yükselişe geçmesinin, OPEC ve Rusya’nın arz kesintisine devam kararlan ve jeopolitik risklerin artmasının fiyatların artışına neden olduğunu belirtiyor. Öğütçü, ham petrol fiyatının 85 dolar civarına gelebileceğini öngörüyor. Suudi Arabistan’ın yılsonunda ham petrol fiyatlarının varil başına 100 dolar olacağını ileri sürdüğünü bu noktada hatırlatalım.
Öğütçü, İran’a karşı yaptırımların İran’ın günlük üretiminde yaklaşık 1 milyon varillik bir ticaret kaybına neden olacağını söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Suudi Arabistan’ın 2 milyon varillik yedek üretim potansiyeli var; bu hemen devreye alınabilir. ABD’nin fiyat sinyallerini aldıktan sonra kaya petrolü üretimini üç ay içinde attırmaya başlaması mümkün görünüyor.” Piyasada petrol arz sıkıntısı yaşanmayacağım belirten Öğütçü, böyle bir durum olursa Uluslararası Enerji Ajansı’nm 90 günlük ihtiyaca yetecek stratejik rezervlerini serbest bırakabileceğini söylüyor.
YAPTIRIMLAR KASIMDA
Trump’m İran’a yeniden ambargo kararını alması petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketine neden oldu. Bu kararın küresel ekonomi üzerinde yapacağı etkiler kadar Türkiye’ye de etkileri olacak. Öğütçü, geçtiğimiz yıl ortalama 1 milyon varillik ihtiyacımızın yaklaşık yarısını (515 bin varil) İran’dan aldığımızı hatırlatıyor. Yeni yaptırımların yılsonundan itibaren İran’dan alacağımız ham petrolün azalmasına neden olabileceğini söyleyen Öğütçü sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Reza Zarrab, Babek Zancani ve Hakan Atilla davaları büyük ölçüde îran yaptırımlarının ihlali ile ilgiliydi. ABD’nin İran’a karşı yeniden yürürlüğe sokacağı yaptırımlar içinde bizi de doğrudan ilgilendirenler para, altın, ham petrol ve petrol ürünleri ticareti ile ilgili olanlar olacak. Geçmişte de olduğu gibi, ithal edilen ham petrolün özellikleri de düşünüldüğünde İran’ın yerini başta Irak, Rusya ve Suudi Arabistan’ın dolduracağını beklemek yanlış olmaz. Şimdiye kadarki tek ithalatçı Tüpraş’a ek olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinden itibaren Socar’m Aliağa’daki yeni rafinerisinin de devreye girmesiyle ithalat daha da artıracak. ABD’nin açıklamasında, para ve altın ticareti için 90 gün, ham petrol ve petrol ürünleri ticareti için ise 180 günlük geçiş süreci öngörülüyor. Yani yaptırımlar tam anlamıyla 4 Kasım 2018’de yürürlüğe giriyor.”
“OPEC YÜKSEK FİYAT İSTİYOR”
Petrol fiyatlarındaki artışı 2014 ve 2015 yıllarındaki petrol fiyatlarındaki düşüşün durdurulması, Suudi Arabistan ve Rusya gibi üreticilerin anlaşıp üretimi kısması ile sağlanabilmişti. Enerji ekonomisti Dr. Gürcan Gülen, fiyatların dibi gördükten sonra tekrar yükselişe geçmesinin ancak jeopolitik sarsılmalarla mümkün olabileceğini belirtiyor. Gülen, “ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi, İsrail ve İran’ın Suriye’de çatışmaları fiyatı yükselten etkenler. Henüz arzda bir değişiklik yok. Üstelik artan fiyatlar ABD’de üretimin artmasına neden olabilir. Diğer taraftan Suudilerin, Rusya’nın ve diğer OPEC ülkelerinin de daha yüksek fiyat istedikleri kesin. Son iki üç senede ihracat gelirlerindeki düşüş bu ülkelerin ekonomilerini ve sosyal dengelerini sarstı” diye konuştu.
Petrol fiyatlarının 80 dolara yükselmesinin Türkiye’de vergiler yüksek olduğu için tüketicileri zorlamaya başlayacağını belirten Gülen, Türkiye’ye etkileri konusunda şu bilgileri de veriyor:
“Petrol fiyatlarındaki artış ithalata bağımlı ve petrol ürünlerindeki vergi oranı yüksek ülkeleri etkiler. Türkiye’nin de bu grupta. 90-100 dolar bandı ise bütün ithalatçı ülkeleri sarsar. Bu durumun alternatif enerji kaynaklarına geçişi ve enerji verimliliğini hızlandıracağını düşünüyorum. Yükselen petrol fiyatları, artan faiz oranları ile aynı zamana denk düştü; bu durum dünya ekonomisini zorlar.”
“ARAMALARI CESARETLENDİRİR”
MÜSIAD Enerji ve Çevre Üst Kurulu Başkanı Gökhan Yetkin, fiyatlardaki bu artışın piyasa şartlarından ziyade siyasi gelişmeler kaynaklı olduğunu belirtiyor. Yetkin, “Siyasetin etkisi daha baskın ama tüm gelişmeleri dikkate aldığımızda, kısa vadede fiyatlarda geriye dönüş olacağını düşünmüyoruz. Bu fiyat artışları Türkiye’yi iki türlü etkileyecek. Birincisi kur artışı nedeniyle iç tüketime yansıyan bir maliyet artışı var. İkincisi petrole bağımlı bir ülke olduğumuz için bu artışlar bütçeye ek bir yük getirecek” dedi.
Yetkin, petrol fiyatlarındaki artışın ülke üzerindeki etkisini azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelmenin önemli olduğunun altım çiziyor. Yekin fiyatlardaki artışın petrol ve doğalgaz araştırmaları için ülkemizi daha çok teşvik edeceğini düşünüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Herkesin gözünü diktiği Akdeniz havzasındaki arama faaliyetlerini hızlandırmamız gerekiyor. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla harekete geçirmeliyiz. Güneş ve rüzgarda iyi gidiyoruz ama ülkemizde biokütle, atık yönetimi ve jeotermal alanlarında yapacağımız daha çok şey var.”
Eda Gezmek