Pazarlamanın Matrix dönemine gerçekten hazır mıyız?..
Apple’ın Siri’si ile Samsung Galaxy S8’in dijital asistanı çarpışmaya hazırlanırkent, pazarlama dünyasında büyük değişim var.
DİJİTAL teknolojiler konusunda 2016, yeniliklerin gün yüzüne çıktığı bir yıl oldu. Yılın sonuna doğru ise herkesin sorusu, “Peki, 2017’de nelerle karşılaşacağız?” oldu. Verilen yanıtlar ise ortak: Yapay zekâ. Son yıllarda önemini artıran yapay zekânın önümüzdeki beş yılın dijital ekonomisine de damgasını vuracağına kimsenin şüphesi yok.
“Konumuzla ne alakası var yapay zekânın” diye merak edenler için hemen açıklayalım. Teknolojiye dijitalleşme denildiğinde akla gelen yapay zekâ alanındaki araştırmalar ve global devlerin bu konudaki çalışmalarından pazarlama sektörü de nasibini alıyor. Öyle ki yapay zekânın pazarlamanın geleceğini şekillendireceklerin başında olacağını söylersek, hiç de abartmış olmayız.
Bu alandaki gelişmeler devam ederken pazarlamanın geleceği de bu doğrultuda şekilleniyor, insan yerine robot tercihi tartışmaları hızla devam ederken, dünya gündemi de yapay zekânın avantajları ile dezavantajlarını tartışmayı sürdürüyor. Sorular kısa zamanda yanıt bulacak; ama pazarlama departmanları bunu bile beklemeden iletişim ve pazarlamada yapay zekânın alametifarikalarından yararlanmaya başladı bile.
YÜZDE 64’Ü PAZARLAMADA KULLANIYOR
Yapay zekâ, Apple’m Siri’si ile başka bir anlam kazanarak, günlük hayatımıza girmişti. Şimdi diğer global dev teknoloji firmaları da yapay zekâ destekli teknolojilerini kullanıcılarla buluşturmaya başladı. Mesela Amazon Echo ve Ale-xa’yı tanıttı. Microsoft, laptop ve mobil cihazlardaki işletim sistemlerini destekleyen asistanı Cor-tana’yı geliştirdi. Google’ın Google Asistant’ı, Samsung’un ise Galaxy S8 ile birlikte tanıtacağı dijital asistanı ile birlikte işin boyutu daha da dönüşecek. Öyle ki 2015 yılında 2.5 milyar dolar olan yapay zekâ pazarının, takvimler 2020’yi göstermeden 15 milyar dolara yaklaşması öngörülüyor.
En başa dönersek… Yapay zekânın sundukları ve sunacakları ekonomide adeta bir dönüşüm yaratacak. Pazarlama dünyasında ise şimdiden taşlar yerinden oynamaya başladı bile. IBM’in yaptığı bir araştırma, kurumlarm yüzde 64’ünün yapay zekâyı pazarlama amacı ile kullandığını ortaya koyuyor. Şirketler, yapay zekâyı en çok yeni müşterilerle etkileşim sağlamak, büyüyen hacmi analiz etmek ve hedef kitleyi tavlamak için kullanıyor. Resmin şimdiden en çok göze batanları ise dijital asistanlar. Amazon Alexa, Google Asistan, Apple Si-ri ve benzeri dijital asistanlarla konuşmak için daha fazla zaman harcayan tüketicilerin ilgisini çekmek için pazarlamacılar, reklam ve içerik konusunda çalışmaya başladı bile. Ve bu trendin de giderek yükseldiğini söylemek mümkün. Dünya genelinde bugün 500-milyon dijital sanal asistan kullanıcısı olduğu hesaplanıyor. 2020’de ise rakamın 1.5 milyarı aşması bekleniyor. Anlaşılan o ki yapay zeka ile birlikte akıllanan pazarlama dünyasında artık asistanın da sanalı makbul olacak.
Bu da yerli yapay zekâ
Bu arada hemen ekleyelim; sadece global firmalar değil Türkler de yapay zeka üzerinde çalışmaya başladı.
Hatta kurumsal yazılım çözümleri üreten Etiya’dan ilk Türk yapay zekâ uygulaması haberi geldi bile. Silikon Vadisi’ndeki ofisiyle Türkiye’deki ofisin ortak çalışması olan bu yapay zekâ, bir Türk GSM firması tarafından kullanılmaya başlayacak. Ürün henüz sadece okuduğunu anlıyor; ama Etiya yakın zamanda görüntü ve ses işleme konusunda da çalışmalarını sonuçlandıracak.
