Organik Un ve Makarna Üretebilirsiniz
Organik un ve irmik daha çok görünecek
Bugünkü organik ürün yaklaşımlarıyla makarna ve irmik üretmek mümkün. Önemli olan husus, üretimle ilgili prosesin ötesinde, doğrudan organik sertifikalı buğdayı belgeleyerek , kullanabilmekte. Organik buğdayların yetiştiği toprakların kirlenmemiş, sentetik gübrelerle bulaşmamış olması önkoşul. Maalesef suni gübre kullanmayan çiftçi sayısı yok gibi. Neyse ki, yüksek rakımlı yerlerde yetişen makarnalık buğday türlerinde yapay maddelerin kullanılma oranı daha düşük. Verim açısından fazla para kazandırmasa da halen organik sert buğday (triticum durum) yetiştiriciliği yapan yerler var. Bunlar raflarda yeni yeni boy göstermeye başlayan organik bulgurun temel kaynağı.
Organik sert buğdaydan yapılan bulgurların daha lezzetli olduğu bilinen bir gerçek. Sertifikalı olma koşuluyla bu aşamadan sonra organik un ve irmik üretmek de mümkün. Bu tür ürünlerde nişastayla beslenen küfler bulunmadığı gibi, unların hiç biri klorlu maddelerle ağartılmış değil. Genellikle “benzoil peroksit”, “klor dioksit” gibi kimyasallar artık pek kullanılmıyor. Evlerde un tüketiminin artması organik un segmentini de etkiliyor. Gelecekte organik unlara talebin daha fazla olacağı kesin.
Makarna ise proses itibariyle hiçbir katkı maddesi içermediği için genelde yalın nitelikli bir üretim faaliyeti sayılabilir. Ancak kullanılan sert durum buğdayının organik sertifikasına sahip olması önemli. Organik buğdaydan üretilen makarna ve irmiklerin glüten niteliği de çok iyi oluyor. Bilindiği gibi “glüten” bir çeşit buğday proteini ve makarna dokusunu iyileştiren en önemli madde. Aynı durum sert buğday unları için de geçerli. Pazarda sert buğdaydan üretilmiş unlar özellikle ev baklavası yapımında kullanılıyor. Bu nedenle organik niteliğe sahip sert buğday unlarının piyasada şansları daha fazla…
Organik un, makarna ve irmiklerin ihracat aşamasında önemli bir üstünlük kazandığı da unutulmamalı. Çünkü en büyük makarna üreticisi İtalya’da bile artık organik sert buğday bulmak mümkün değil. Kanada’dan ithal edilen buğdayların bir bölümü organik vasıflar taşısa da her zaman aynı koşullarda belgelenmesi mümkün olmuyor. Dolaysıyla, Anadolu’nun yüksek yaylalarında yetiştirilen organik durum buğdayının gelecekte altın kadar değerli olacağı söylenebilir. Bu amaçla organik buğday yetiştiriciliğinin yanı sıra, organik bulgur, makarna ve irmik üretmek Türkiye’ye daha fazla prestij kazandıracaktır. Unutulmamalı ki, farklılaşmak adına dünyada ünlü markaların pizza hamurları bile artık organik unlardan yapılıyor. Tespitlerimize göre yakın gelecekte organik un ve makarna ayrı bir segment oluşturacak, büyük bir alt pazar haline gelecek. Girişimcilerin konuya bir de bu gözle bakmasında yarar var.
Nur Demirok / Para Dergisi