Öğretmenler Günü yine ezber nutuklar
Öğretmenler Günü yine ezber nutuklar, bildik yakınmalar ve cilalanmış hatıralarla geldi geçti!
Yılda bir gün medya ve öğrencileri tarafından hatırı sorulan fakat geri kalan günlerde ya veliler ya da alacaklılar tarafından sürekli hesap sorulan öğretmenler bu günü gerçekten seviyorlar mı?
Bankalarından gelen “Öğretmenler Gününüz kutlu olsun” mesajlarıyla mutlu olmuşlar mıdır?
Bunlardan pek emin değilim.
Bir de tabii her 24 Kasım’ta kamuoyunda alevlenen “Nerede o eski öğretmenler ve öğretmenlik!” nostaljisi var.
İyi de nostalji dediğimiz şey bir yerden sonra günümüz öğretmenlerinin somut dertlerini perdeliyor!
Televizyonları, gazeteleri geçtim…
Günümüzde bir de “sosyal medya” denilen mecra var, malum!
Baktım, birçok insan Twitter’da, Facebook’ta ilk bakışta “Ah, ne hoş!” denilecek yorumlar yapmış öğretmenler hakkında. Yaşını başını almış olanlar ilkokul öğretmenlerini hatırlayıp anlatmışlar.
Ama bu madalyonun arka yüzü de var.
Mesela “İlkokul öğretmenimi ziyaret ettim; çok yaşlanmış ama benim çocuk halimi bugün gibi hatırlıyor” diye tatlı hikâyeler yazan adamı gözüm bir yerden ısırdı.
Daha geçen gün öğretmen arkadaşımı “okulunuza tonla para veriyorum, gerekiyorsa oğlumun haylazlığını da çekeceksiniz” diye azarlayan kalantor veli, o değil miydi!
***
Nihayetinde ne oldu o eski öğretmenlere?
Şairin dediği gibi; o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler mi?
Hayır! Öğretmenler yine aynı öğretmenler!
Ama öğrenci profili değişti.
Veliler çoook değişti.
Üstelik “okul” da eski anlamını kaybetti.
Hangi sosyal sınıftan gelirse gelsin öğrenci için ilk ve orta öğrenim artık “hedef ihtiyaç” niteliği taşımıyor. Sadece “mecburi bir aşama” artık!
Üniversiteyi hedeflemeyene posa veya “serseri” gözüyle bakılıyor.
Söyleyin…
Böyle bir eğitim ortamında öğretmenin “yeri” ve “değeri” eskisi gibi olabilir mi?
“Hayat bilgisi” ve “gündelik ahlak” konusuna gelince…
Televizyon, internet ve popüler kültür tarafından zihni tıka basa doldurulan öğrenciye bir öğretmen ne verebilir, nasıl verebilir?
Emin olun, bizim o elleri öpülesi eski zaman öğretmenlerimiz de bu kadar ağır bir işin altından kalkamazlardı.