Ofis Dedikodusu O Kadar Da Kötü Değildir
Ofis kurallarını hepimiz biliriz. Söylenti çıkarmak ve en son dedikoduları yaymak hiç hoş karşılanmaz ve hatta bir çok şirkette yasaklanmıştır. Ancak Kentucky Üniversitesi’nde yapılan güncel bir araştırmaya göre, ofis dedikodusu o kadar da kötü bir şey değildir. Aslında bazı dedikodular kariyeriniz için iyi faydalı bile olabilir. Nasıl mı?
Daha Hızlı Bilgi
Bazen en son dedikodular bize bazı şeyler resmi olarak açıklanmadan önce, iş anlaşmalarında işimize yarayacak bilgiler sağlayabilir. Bilgi resmi olmayan yollarla yayılınca, resmi yollarla olan bilgilendirmeden çok daha hızlı bir yayılma süreci izler. Gelen bir bilginin güncelliği ondan faydalansak da, faydalanamasak da çoğu zaman çok büyük farklılıklar yaratır.
Örneğin biri firmadan ayrılıyor ve sizin çalışmak istediğiniz bir pozisyon boşalıyor. Bu tarz bir bilgi sayesinde bu pozisyona getirilebilecek en uygun aday imajı çizebilmek için hazırlık yapma şansı kazanmış olursunuz.
Başkalarını Tanımak
Bazen ofis dedikodusu sayesinde şirket içindeki sevilen ve başarılı insanların kim olduklarını öğreniriz. Bu iyi bir şeydir çünkü sadece sevilen X kişisinin iyi bir imaja sahip olmasını sağlamakla kalmayıp, Y kişisinin de motivasyonunu arttırıp X kadar başarılı olmasının olasılığını da arttırır. Bu şekilde hem kariyerinize bireysel açıdan katkı sağlamış, hem de şirketinizin başarısını arttırmış olursunuz.
Bu sayede, ayrıca firma içinde yükselen kişilerin de kimler olduğunu öğrenebilir ve elinize bir imkan geçtiğinde onlara yardımcı olabilirsiniz. Bu tarz bir yardım ileride kariyerinizin gelişimine dolaylı da olsa katkı sağlayacaktır.
İnce Çizgiye Dikkat Etmek
En son dedikodulardan faydalanabileceğiniz gibi, bu durumdan zararlı da çıkabilirsiniz; çünkü en son bilgileri paylaşmak ve ofis kurallarını çiğnemek arasında çok ince bir çizgi vardır. Negatif dedikodular başkalarının başarısı ve karakterleri hakkında etik olmayan yorumlar içerir. Başka birine saldırı veya hakaret içeren herhangi bir dedikodu kesinlikle affedilmezdir.
Firma içerisindeki insanlarla ilgili dedikodu çıkaran veya yayan biri olarak tanınmak istemezsiniz. Bu durum hem firmanıza, hem sizin saygınlığınıza, hem de kişisel markanıza büyük zararlar verir.
Ayrıca yapılan araştırmalar gösteriyor ki dedikodu yapmaya yatkın adaylar, yöneticilerinin yaptığı değerlendirmelerde hep kötü puanlar alırlar. Dedikodu sayesinde iş arkadaşlarınız üzerinde resmi olmayan bir güç elde etmiş olabilirsiniz ancak yöneticinizin gözünde tamamen negatif bir imaj oluşturursunuz. Beladan uzak kalmak için sadece “beyaz” dedikodular diyebileceğimiz, kimseye zararı olmayan, dedikodulardan daha ileriye gitmeyin.
Nabız Ölçmek
Dedikodu pozitif de olsa, negatif de olsa, yöneticiler ve süpervizörler için çalışanlarını tanımak açısından önemli araçlardır. Çünkü dedikodular, çalışanların firma için ne hissettiklerini ve düşündüklerini çok net bir biçimde ortaya koyarlar.
Örneğin, büyük bir organizasyonel değişikliğin ardından dedikodulara kulak vermek çalışanların bu değişiklik hakkında ne düşündüğünü ve ne hissettiğini öğrenmek, ayrıca bu değişikliğe uyum sağlayıp sağlayamadıklarını anlamak için yapılabilecek en mantıklı harekettir.
Efsane Yaratmak
Yöneticiler de dahil herkes dedikodu yaptığı için dedikodudan tamamen uzak kalabileceğinizi düşünmek pek de gerçekçi bir bakış açısı değildir. Dedikodunun bir firmanın sınırlarından tamamen atılması da pek mümkün değildir. Ancak faydalı dedikodu, insanları birbirine yakınlaştırır, firmanın amaçları üzerine fikir birliği sağlanmasını sağlar, firma içi aktivitelerin nasıl yapılması gerektiğine dair çalışanlara yol gösterir ve çalışanları daha büyük işler yapmaları adına cesaretlendirebilir.
Bu tip bir yaklaşım mantığa aykırı görünebilir, ancak unutmayın ki “zararsız” dedikodulardan bahsediyoruz.
Bir çalışanın muhteşem performansıyla ilgili yapılan dedikodular firma içinde bir efsaneye dönüşebilir. Bu tip dedikodular şirket içerisinde, çalışanların nasıl sıra dışı iş yaptığı, başarısızlığa doğru ilerleyen bir projeyi kurtardığı ve firmaya getirdiği yeniliklerle ilgili efsaneler yaratır. Ve bu efsaneler söylene söylene firmanın bir parçası haline gelerek firmanın değerlerini ve hedeflerini yansıtmaya başlar.