Makineler Arası İletişim M2M ve Teknolojik İş Modelleri
Sessiz Sohbetler
Cihazların birbirleriyle haberleşmesini sağlayan teknolojiler, sadece hayal gücüyle sınırlı iş modellerinin yolunu açmış durumda.
Şu anda operatörlerin konuşma gelirleri kadar büyük bir hacim tutmasa da hızla büyüyen bir başka gelir kalemi gelecek vaat ediyor. Bu, sektörde M2M diye kısaltılan makine-makine (M-M diyelim) iletişimi alanı. Kısaca tarif etmek gerekirse, bilgisayarlar dışındaki iki cihaz arasında veri alışverişiyle kurulan bağlantı bu. M-M kapsamına örneğin RFID etiketleri ile okuyucuları arasındaki de giriyor ama biz SİM kartlarla operatörlerin sağladığı platformlar üzerinden gerçekleşen iletişime bakalım. Makine-makine iletişiminin en yaygın örneklerini araç takip, güvenlik, sayaç okuma, POS sistemleri oluşturuyor. Yani bu sistemler artık günlük hayatın çok içinde bir kullanıma karşılık geliyor. Şu anda Doğu Avrupa ve Ortadoğu bölgesinde M-M projelerinde kullanılan 15 milyona yakın hat bulunuyor ve bu rakam yıldan yıla yüzde 30’un üzerinde büyüyor.
BTK verilerine göre Türkiye’de 2013 sonu itibarıyla 2 milyon 113 bin cihaz konuşuyor. Cihaz sayısı açısından iki yılda iki katma çıkan, 2012-2013 arasında yüzde 24,84 büyüyen M-M pazarı 201 l’de 49, 2012’de 64 milyon liralık gelir oluşturdu. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, şirketin 1 milyon 390 bin adet M-M cihazının olduğunu söylüyor. Bunun Türkiye pazarında karşılığı yüzde 65,78’lik bir pay. Avea Kurumsal Pazarlama Direktörü Haşan Başol’un açıklamasına göre Avea’nm 600 bin cihazı (yüzde 28,39) bulunuyor. Vodafone rakam açıklamıyor ama bu hesaba göre onlara 123 bin cihaz (yüzde 5,82) kalıyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, operatörün dünya çapında 44 ülkede, M-M iletişimde kullanılan 11 milyondan fazla SİM kartı bulunduğunu ve araştırma şirketi Machina Research’ün dünyada Vodafone Grubu’nun makineler arası iletişimde ilk sıraya yerleştirdiğini belirtiyor.
Yani aslında her üç operatör de bu alanda gayet iddialı. Ama M-M, gelir anlamında operatörlere en azından şimdilik çok şey vaat etmiyor. Avea’dan Hasan Başol, “Şu anda operatörler için M-M, toplam ses ve data gelirleri içinde küçük bir yer tutuyor. Ama uzun vadede büyümesini, özellikle hat sayısının ciddi artmasını bekliyoruz” diyor. Turkcell’den Selen Kocabaş pazarın büyüklüğünün sadece bağlantı fiyatlarından operatörlerin elde ettiği gelirler üzerinden he-saplanamayacağım söylüyor. Kocabaş, M-M hizmetlerinin çözüm ortaklıkları yoluyla ve katma değerli paketler halinde sunulduğunu ve eldeki rakamlardan çok daha büyük bir değere karşılık geldiğine işaret ediyor. “Türkiye M-M pazarı üç ila beş yılda 150 milyon cihaza çıkabiliyor” diyor. Bu rakamı telaffuz ederken dayanağı, maliyetleri etkin ve doğru yönetmenin gündemde ön sırada bulunması. Kocabaş, sadece 2013’te M-M uygulamalarının sağladığı tasarrufla ekonomiye 1,5 milyar lira kazandırdığını savunuyor.
Peki, bu nasıl oluyor? Kocabaş, kuramların araç filolarını daha verimli şekilde yönetmelerini sağlamak için SİM kart içeren izleme cihazları sayesinde yalnızca Turkcell ve iş ortaklarının yakıt harcamalarını yüzde 15 azaltarak 2012’de 750 milyon, 2013’te de 1 milyar lira tasarrufta bulunduklarını anlatıyor. M-M sayaç okuma sistemleri üzerinden de, illere göre yüzde 6 ile 70 arasında değişen ve Türkiye ortalaması yüzde 15 olan kaçak elektrik kullanımının da sıfıra yak-laştırılması mümkün olacak. Aynı şey su için de geçerli: Yüzde 25 ile 70 arasında değişen ve Türkiye ortalaması yüzde 46 olan kaçak su kullanımı da sınırlanabilecek.
Tabii bunlar potansiyele ilişkin rakamlar. Turkcell’in M-M çözümlerinden ikisi pazarın sunduğu fırsatlar ve yaratılan katma değer konusunda daha net ipuçları veriyor. Bunlardan biri operatörün çözüm ortağı Vektör ile araç tele-matiği alanında yaptığı çalışma. Araç telematiği şimdiye kadar kurumsal tarafta, araç filolarının verimli işletilmesi amacıyla kullanılıyordu. Vektör ve Turkcell’in ortaklaşa geliştirdikleri çözümle bu sistem artık bireylerin ve KOBİ’lerin kullanımına da açılıyor. Sistem şöyle çalışıyor:
Bu cihazlar, motorlu araçların elektronik sistemlerinden (CAN ağları) gelen verilerle takip cihazına bağlı diğer algılayıcılardan (ısı, konum, ivme vb) gelenleri Turkcell M-M platformu üzerinden, belli bir iş için görevlendirilmiş uygulama yazılımına aktarıyor. Bir arabirim üzerinden ilgili kişi araçla ilgili performans bilgilerine erişebiliyor.
Bu alandaki yenilik, araçların kullanım bilgilerinin de ayrıntılı olarak raporlanabilmesi sayesinde şirketlerin kurumsal kaynak planlama bölümlerinin dışına taşarak artık sigorta şirketlerinin de ilgi alanına giriyor. Zira sigorta şirketleri, araçların kötü kullanımından kaynaklanan prim değişimlerini ve değer kayıplarını daha net ve zamanında görmek istiyor. Vektör yöneticisi Kerem Tiryakioğlu, 2006’da uluslararası nakliye filolarından kazandıkları deneyimi son iki buçuk yıldır bireysel ve hafif ticari araçlar için çözüm üretmeye yönelttiklerini söylüyor. “Çünkü Türkiye’de dünyanın en pahalı yakıtı kullanılıyor. Trafik de çok yoğun” diyen Tiryakioğlu “VDrive” adlı ürünlerinin küçük şirketlere ve bireylere cep telefonuyla bile erişilebilen raporlama olanağı sunduğunu anlatıyor. VDrive’m özelliği ayrı bir kurulum gerektirmemesi. Bir kibrit kutusundan biraz büyükçe olan VDrive, SİM kart, ivmeölçer, GPS birimi, 500 Hertz’lik bir işlemci ve bellek modülü içeriyor. Bu so-ketten aracın yakıt tüketimi, motorun çalışma verileri almıyor ve VDrive’m kendi birimlerinden gelen verilerle birlikte Turkcell platformu üzerinden servis sağlayıcının uygulamasına yollanıyor. Arabirim üzerinden aracın kullanım tarzı, arızalan, yakıt tüketimi, çalındığında coğrafi bilgileri ya da kaza yapıp yapmadığı görülebiliyor. Üzerinde çalışılan bir uygulamayla kaza yaptığı anda bunu acil yardım birimlerine, kazanın şiddeti bilgisiyle birlikte iletmesi özelliği de katılacak. Tiryakioğlu “Araç telematiği PC kullanmak gibi bir şey artık” diyor.
VDrive’in 600 liralık fiyatı 24 aylık taksitlerle ödeniyor ve sonra yalnızca küçük bir bağlantı bedeli söz konusu oluyor. Turkcell M2M Mobil Servisler Müdürü Ürün Müdürü İbrahim Öz-türk bu sistemlerle sağlanacak yüzde 15’lik tasarrufun, cihazın fiyatının üç katma karşılık geldiğine işaret ediyor. Ama tek yararı yakıt tasarrufu sağlamak değil, başka türlü elde edilemeyecek bilgileri de verebiliyor. Öztürk ortalama rölanti süresini analiz eden bir müşterinin, sürücüsünün yaz günlerinde frigorifik aracı bir kenara çektiğini ve kapısını açıp önünde oturarak serinlediğini bulduğunu anlatıyor.
Tabii M-M’nin yükselen kullanım alanı enerji. Örneğin elektrik kompanzasyon sistemleri geliştiren Entes’in cihazlarının SİM kart içiren bir birimle Turkcell platformuna bağlanması yoluyla, 9 KW üzerinde kurulu güçleri olan tüketiciler boşu boşuna endüktif ve kapasitif reaktif bedel ödemekten kurtuluyor. Reaktif bedeli, fiili bir ceza olarak kabul etmek mümkün. Alternatif akımın kullanıldığı ve elektrik motoru, kondansatör gibi cihazların bulunduğu her yerde, hatlarda oluşan bu zararlı yük, birkaç elektronik parçadan oluşan kompanzasyon cihazlarıyla giderilebiliyor.
Entes Elektronik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Tarık Uzunkaya, “Enerjiyi verimli olarak kullanmak için ne kadar tükettiğinizi ve ne kadara ihtiyacınız olduğunu bilmeniz lazım” diyor. Entes ürettiği reaktif güç kompanzasyon rölesi cihazı için gereken ölçüm aletlerini yapıyor ama ölçülen verileri de onu değerlendirecek ortama aktarmak gerekiyor. Entes bunun için Turkcell’in platformunu kullanıyor. Uzunkaya bin liranın üzerinde fatura ödeyen kuramların kompanzasyonu düzgün yapmadıklarında reaktif cezayla karşılaşacaklarını söylüyor. Bu ceza, faturanın yüzde 20 ila 30’una varabiliyor. Pratik yararlardan biri, reaktif güç kompanzasyon rölesi kullanan bir okulun ölçüm verilerinin analizinde ortaya çıkmış. Hafta içi 24 KWh elektrik tüketen bir okulun hafta sonu, kimse yokken 12 KWh çektiğini görmeleri üzerine gidip incelemişler. Sonuçta kışın gerek olmadığı halde yosun tutmasın diye yüzme havucu pompasının sürekli çalıştırıldığını fark etmişler.
Türkiye’nin M-M gündeminde şimdilik enerji sektörü öne çıkmaya başlıyor. Mekanik sayaçların yerlerini elektroniklere bırakması pazarı hareketlendirecek. Ama bu pazarın küçük bir bölümü, akıllı ağlara giderken hem M-M baş rolü oynayacak hem de M-M ile ağlar akıllanacak…
ERSUN ERDİNÇ