Dünyadan ve Türkiyeden Güncel Haberler

Kuraklık ve Buğday

Son dört ayda yağışlarda yüzde 50’ye yakın azalma söz konusu. Yaşanan kuraklık en çok buğday ve arpayı vurdu. Erken hasat yapılan Çukurova’da rekoltede yüzde 30-50 arasında düşüş beklentisi var. Şubat, mart ve nisan aylarında beklenen yağışlar olmazsa tehlikenin boyutu artacak. Kalite sorunu nedeniyle şimdiden ekmeklik buğday ithalatı gündemde.

bugday kuraklik

Doğanın ‘gizli’ tehlikesi olarak tanımlanan kuraklık son aylarda Türkiye’yi etkisi altına aldı. Bölgelere göre değişmekle beraber bu yıl yağışlarda geçen yılın aynı dönemine klyasla yüzde 50’ye yakın azalma oldu. Kuraklıktan şu aşamada en çok etkilenen ürünler buğday ve arpa. Bu ürünlerde geçen yıl olumlu iklim koşullarına bağlı olarak son yılların en yüksek rekolteleri gerçekleşmişti. Geçen yıl buğday üretimindeki artış oranı yüzde 9,7 idi ve rekolte 22 milyon tonun üzerinde gerçekleşmişti. Arpa üretiminde ise yüzde 11,3 oranında artış olmuş ve 7,9 milyon ton ürün elde edilmişti. Bu sezon ise arpa ve buğdayın köklenme ve çimlenme döneminde yoğun bir kuraklık yaşanması nedeniyle rekolte düşüşü beklentisi var.

Yağış oranlarındaki düşüşün tarımsal kuraklık riskini doğurduğunu belirten sektör temsilcileri, “Ocak ayı sonları ve şubat başındaki yağışlar durumu şimdilik kurtardı. Iç Anadolu, Ege, Marmara gibi bölgelerde şu an için tehlike yok. Ancak sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi endişe verici. Şubat, mart ve nisanda yağış olmazsa tehlike yeniden ortaya çıkar. Özellikle de geçen yıl Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakalayan buğdayda yüzde 20 oranında rekolte düşüşü olabilir” değerlendinnesinde bulunuyor.

Bugünkü tabloya göre erken hasat yapılan Çukurova Bölgesi’nde özellikle Amik Ovası’ndaki zarar büyük. Burada geçen yıla göre rekoltede yüzde 30 ile 50 arasında düşüş bekleniyor.

FİYATLAR ARTABİLİR

Buğdayda Türkiye’nin iç tüketimi 18-19 milyon ton arasında değişiyor. 2013’te verimli bir yıl geçiren buğdayda 22 milyon tonun üzerinde rekor bir üretim gerçekleşti. Bu yıl ise kuraklığın verdiği zarar ve gelişim zayıflığı nedeniyle rekoltede bir miktar düşüş yaşanacağını belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, ancak şu aşamada iç tüketimin altına düşme gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurguluyor.

Öte yandan kuraklıktan ötürü bitki gelişimi zayıf olacağı için kalitede sorunlar olacağını dile getiren Yetkin, bunun Türkiye’deki buğday üretiminin en büyük sorunu olduğunu dikkat çekiyor. Yetkin, şunlan da ekliyor: “Doğal olarak rekoltesi düşen bir ürünün fiyatı artar. Özellikle de rekolte iç tüketimin altına düşerse ithalat gündeme gelir. Bu da dış fiyatlara bağlı olarak fiyat artışlarına yol açabilir. Ayrıca bir miktar kaliteli buğday ithal edilebilir.”

ÜRÜNLERDE KURUMA VAR

Türkiye’de hemen hemen her bölgede yetişen ve stratejik bir ürün olan buğday, genellikle sulanamayan alanlarda yetiştiriliyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde yaygın yetiştiriciliği yapılan buğday üretiminde iyi bir sonuç alınabilmesi için, gelişme devrelerinin ilki olan çimlenme ve sürme devresi oldukça önemli. Tohumun çimlenmesi için sıcaklık, hava ve su olmak üzere üç faktör gerekli. Serin iklim tahıllarının çimlenme devresinde bu üç faktörün optimum düzeyde olması şart. Kış mevsimine rastge-len çimlenme ve sürme devresi dönemindeki düşük sıcaklıklar ve yetersiz yağışlar, ekili alanların zarar görmesine neden oluyor. Genellikle sulama imkânı olmayan tarım arazilerinde tamamen toprakta depolanmış ve yağışlarla gelecek suya bağımlı olarak üretilmekte olan buğdayda, yağış miktarı ve yağış rejiminin yıldan yıla değişiklik göstermesi üretimde sap-malan da beraberinde getiriyor.

1 2Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu