Koronavirüse Karşı Son Buluşlar
Koronavirüs solunum cihazı, tanı kiti, tıbbi cihaz, aşı çalışmaları
KORONAVÎRÜS bilim dünyasını tek hedefte birleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden araştırmacılar, hocalar, teknoparklar, bilim insanları ve mühendisler el ele verdi. Tanı kitinden aşı çalışmalarına, dezenfeksiyondan tıbbi cihazlara, sağlıkçılara özel 3D baskı ile üretilen kalkan maskelerden antikor projelerine kadar akla gelebilecek hemen her konuda Ar-Ge, tasarım, üretim ve kolektif çalışmalar yapılıyor.
Boğaziçi Üniversitesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TUSEB) ile uzman bilim insanlarının koronavirüs aşısı için 17 Mart’ta kurduğu konsorsiyumda yer aldı. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Haşan Mandal’ın başkanlığında hayata geçen konsorsiyum ile koronavirüs aşısı için kısa zamanda laboratuvar çalışmalarına geçilecek. Bu konuda en büyük sorumluluklardan birini de Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören ve araştırma ekibi üstlenmeye hazırlanıyor. Özören ve ekibi, kendilerine ait patentli ’mikrokürecik1 teknolojisini koronavirüs aşısı için de kullanacak. Özören, aşı geliştirilmesinin bir yıl süreceğini belirterek, “Koronavirüs mutasyon geçirerek daha da ölümcül hale gelebilir. Ancak yaz aylarında bulaşıcı etkisinin azalması bekleniyor” diyor.
PATENTLİ ‘MİKROKÜRECİK TEKNOLOJİSİ’
Prof. Özören tarafından geliştirilen “Dayanıklı Aşı Taşıyıcı Protein Mikrokürecik Teknolojisi” 2019’da Avrupa Patent Ofisi, Japonya ve ABD’den sonra Çin Patent Ofisi’nden de patent alarak, Türkiye’nin uluslararası alanda ilk ve tek biyoteknoloji patenti olmuştu. Tüm aşılarda kullanılabilecek buluşun, aşıların bağışıklık yanıtını güçlendirdiği, kuş gribi, domuz gribi, zika ve denge gibi dünyayı sarsan yeni virüslere karşı da etkin olacağı belirtilmişti. Mikrokürecik teknolojisi, vücudun kendi ürettiği bir proteinin biyoteknolojik ortama taşınması olarak tanımlanıyor. Özören şu bilgileri aktarıyor: “Koronavirüs için patentli ve gelişmiş ASC proteininden oluşan ‘mikrokürecik’ teknolojimizi kullanacağız. Bunun üzerine koronavirüsün taç gibi görünen ‘Spike’ adındaki dış yüzey protein parçalarını ekleyeceğiz. İki ay içinde hayvan deneylerine başlamayı hedefliyoruz. Enjekte ya da burun yoluyla verilen bu mikroparçacıklar, sanki virüs varmışçasına bağışıklık sistemini tetikleyecek ve buna karşı bağışıklık yanıtının oluşması sağlanacak. Daha sonra gerçek virüs geldiğinde de vücudumuz onu tanıyabilecek. Boğaziçi Üniversitesi’ne virüsün canlısı değil, onun kodlama molekülü gelecek ve bulaşma riski yok.”
“ACİL EYLEM EKİBİ”
Hızlı sonuç veren kitler konusundaki soruları da yanıtlayan Özören, “Biyolojide en kısa sonuç veren test en iyi diye bir kural yok. iki buçuk saat süren ve güvenirliği çok yüksek kitlerin piyasada iş görmesi beklerim. Bu testler bir arada ve sırasıyla kullanılmalı. İmkan olduğu kadar çok kişiye test yapılmak. Bu yaklaşımla Biyologlar İnisiyatifi ve Korona Acil Eylem Ekibi adı altında beş dernek bir araya geldik. Sosyal medyada kitlerin uygulanmasıyla ilgili bir gönüllüler listesi oluşturduk. Hedefimiz yetkililere uzman iş gücünün hazır olduğunu söylemek. La-boratııvarlarımızda gerekli cihazlar var. İstendiğinde bu kompakt cihazlar pandemi merkezlerine taşınabilir. Buna hazırız” diyor.
Virüsün mutasyon modellemeleri için de projeleri olduğunu ifade eden Özören’e göre, koronavirüs daha da ölümcül hale gelebilir. Peki, bunu nasıl yapabilir? Akciğerimizin üzerine yapıştığında bağışıklık sistemimiz ona cevap veriyor. Virüse yakalananların yüzde 97’si şu an kurtuluyor. Ama virüs bağışıklık sistemini de yıkabilecek bir yapıya kavuşursa, o zaman çok zararlı olabilir. Bundan korkuluyor. Buna neden olabilecek potansiyel mutasyonlar yüzlerce örnekle, istatistikçilerle modellenebiliyor.
“Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Derneği önderliğinde virüslerin potansiyel mutasyonlarıyla ilgili projemizi TUSEB’e sunacağız” diyen Özören, kritik bir uyarıda bulunuyor: “Son yıllarda iklim değişikliği buzulları eritiyor. Orada donarak kalan bir mikroorganizma denizlere karışabiliyor. O da canlıları ve nihayet bizi de etkileyebilir. Çevremiz değiştikçe değişik virüsler ortaya çıkacaktır.”
BOĞAZİÇİLİLERİN KİTLERİ
Boğaziçi Üniversitesi mezunu üç uzman, Elif Akyüz, Serhat Pala ve Onur Bilenoğlu, geliştirdikleri koro-navirüs tespit kitlerini salgın başlayana kadar dünyaya ihraç ediyordu. Bilenoğlu, genel müdürlüğünü yaptığı İstanbul merkezli ‘Al Yaşam Bilimleri’ firmasının geliştirdiği kitin yaklaşık 15 ülkeye ihraç edildiğini söylüyor.
Salgının altı ay daha devam edeceğini tahmin eden Bilenoğlu, “Yaz aylarında virüsün etkisini kaybedeceği düşünülüyor. Ancak şu anda yaz mevsimini yaşayan, Güney Yarımküre ülkelerinde de salgın sürüyor” diyor.
İstanbul merkezli Anatolia Geneworks’un kurucu ortağı ve Ar-Ge Direktörü Elif Akyüz de koronavirüse karşı gece gündüz çalışan bir diğer Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Akyüz’ün geliştirdiği kitler de gerçek zamanlı PCR (Poliemeraz Zincir Reaksiyonu) tekniğiyle çalışan yüksek teknolojiye sahip. Akyüz, hastadan elde edilen RNA örneği eklendiğinde koronovirüsün 1 saat 40 dakika içinde tespit edilebildiğini söylüyor. İtalya ve İran dahil çeşitli ülkelerde 200 bine yakın hastada kullanılan kit, yüzde 100 doğruluk oranına sahip. Aralık 2019’da Çin’den ilk salgın haberleri geldiğinde harekete geçtiklerini belirten Akyüz, üç hafta içerisinde kiti geliştirdiklerini aktarıyor. Lombardiya’da tüm sağlık kurumlarında, hatta İtalya Parlamento-su’ndaki testlerde Anatolia Gcneworks’un kitleri kullanıldı. Kitler İngiltere, Fransa, Polonya, Romanya, Ukrayna, Portekiz, Gürcistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Pakistan, Azerbaycan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkmenistan, Umman, Katar, Bahreyn ve İran’da da kullanılıyor.
Boğaziçi mezunlarının koronavirüsle mücadelesi Türkiye ile sınırlı değil. 1998’de ABD’ye yerleşen Serhat Pala, 2008’de eşi Zeynep İlgaz ile San Diego merkezli tıp ekipmanları firması ‘Confirm Bioscience’ı kurdu. Birçok girişimcilik ödülü kazanan şirketleri, bugün koronavirüs için kit üretiminde ABD’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Pala, salgın Çin’de ortaya çıktığında, Çin Hükümetiyle çalıştıklarım ve geliştirdikleri kitin 3-5 dakika içinde sonuç verdiğini söylüyor. ABD’de perakende olarak en çok geliştirdikleri kitlerin satıldığını vurguluyor.
İNOVATİF ÇÖZÜMLER
ITÜ ARI Teknokent bünyesinde yer alan ve İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle kurulan dijital tasarım ve üretim merkezi ITÜ Magnet Fab ise, 3D modelleme ile sağlık çalışanlarını koruyan kalkan maskeler tasarlayıp üretimine başladı. Çınar To-paloğlu ve Sultan Nur Bulut’un kurduğu Tridi Atölye prototipleme merkezi tarafından 3D yazıcıda üretilen kalkanlar, bu hafta içerisinde kargolarla hastanelere teslim edilmeye başlandı. Yerli 3D yazıcı üreticisi Zaxe 3D ve 3D baskı hizmeti veren Fibilo 3D firmaları da tüm makina kapasitelerini kalkan üretimini desteklemek için ayırdı. Üretime filament desteğini ise Porima 3D sağlıyor. Siperlerin hastanelere ulaştırılması için gereken lojistik desteği, motosiklet taksi firması Scotty üstleniyor.
ITÜ ARI Teknokent firması Bioeksen, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Viroloji Laboratuvarı ile ko-ronavirüs tanısını 90 dakika gibi kısa bir sürede koyabilen patojen kiti geliştirdi. Kitin seri üretimine başlandı. Tespit kitini iki hafta içerisinde geliştirdiklerini ifade eden Bioeksen’in Kurucusu Canan Zöhre Ketre Kolukırık, “Geliştirdiğimiz kitin dünyadaki diğer muadillerinden farkı, virüsün kesin tanısında klinik olarak doğru sonuçları yaklaşık 90 dakika gibi kısa bir sürede vermesidir. Bioeksen’in tespit sistemleri SARS-CoV-2’nin (salgın koronavirüsü) negatif olduğu durumlarda, hastalığa neden olabilecek diğer 24 viral etken tipinin taranmasını sağlayarak, hastalığın nedeninin ortaya konmasında büyük bir avantaj sağlamakta. Geliştirilen ürünün WHO acil durum listesine girmesi söz konusu; süreç halen devam ediyor” diyor.
TEMASSIZ DEZENFEKSİYON MODÜLÜ
ITÜ ARI Teknokent firması Money Shovver, kağıt paraları bakteri ve virüslerden arındırma amacıyla ATM’lere uygulanan kağıt para dezenfeksiyon modülü geliştirdi. Firmanın Kurucu Ortağı Furkan Eruçan, kağıt paraların bir ayda 150 farklı insanın eline değerek kirlendiğini belirterek, “Yapılan araştırmalara göre, Avrupa ülkelerindeki kağıt paralar üzerinde ortalama 500 farklı çeşitten oluşan 26 bin bakteri bulunuyor. Türkiye’deki paralar da aynı miktarlarda bakteri barındırıyor. Bu sayılar insanları hasta etmek için yeterli. ATM’den para çekmek isteyen müşteriler entegre ettiğimiz modül ile yüzde 99 oranında dezenfekte edilmiş şekilde paralarını çekebiliyor diyor.
UVC ışığın tüm bakteri ve virüsleri yok ettiğini öğrenerek bir iş fikri geliştirmeye başladığını anlatan Eruçan, şirketin diğer kurucu ortağı Kübra Karakoç’un mikrobiyoloji konusundaki desteğiyle birlikte UVC ışıktan verimli ve güçlü bir teknoloji geliştirmeyi başardıklarını, bu teknolojiyi ATM’ler üzerinde test edip, patentlerini aldıklarını söylüyor. Türkiye’nin önde gelen bankalarından birine ürün satışı gerçekleştirdiklerini ve pilot uygulamaların ardından 2023’e kadar öncü bankalarının ATM’lerine entegre olmayı hedeflediklerini aktaran Eruçan, ITÜ ARI Teknokent’in Innogate Programı ile dünyaya açılmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Eruçan, ATM’lerde kağıt para dezenfeksiyonu sağlayan ürünlerine ek olarak, Thing Shovver olarak isimlendirdikleri, cebe sığabilecek şekilde taşınabilir boyutta elektronik dezenfektan geliştirdiklerini vCÜ£ra de sözlerine ekliyor. Teknoloji özetle şöyle; Işık dalga boyunu 200-280 nanometre arasında tutarak mikrosani-yeler içerisinde dezenfeksiyon sağlanabiliyor.
YERLİ SOLUNUM CİHAZI
Hastaneler için biyomedikal cihazlar üreten ve Ankara Cyberpark’ta faaliyetlerine devam eden Biosys, hasta başı monitörleri ve solunum cihazı üretiyor. Dünyanın diğer ülkelerinde solunum cihazı yetersizliğinden dolayı çıkan problemleri gördükten sonra çalışmalarını hızlandıran firma, direkt olarak Sağlık Bakanlığı ile çalışmaya başladı. Firmanın Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, cihazın daha fazla üretilmesi için harekete geçmesi için bir kampanya başlattı ve 250 adet sipariş verdi. Ardından Aselsan Genel Müdürü Haluk Güngör de yerli cihazın üretimi için sipariş verdi.
Haberleşme ve bilgi teknolojileri firması Aselsan da savaşa dahil oldu. Aselsan Araştırma Merkezi Bi-yosavunma bölümünde, Covid-19’a hassas optik biyosensör yöntemiyle tanı koyulmasına ilişkin Ar-Ge çalışmasına başlandı. Araştırma merkezi daha önce Hepatit-B virüsünün tespit edilmesiyle ilgili çalışmalar yapmıştı. Topluma katkı ve sosyal sorumluluk alanında da sorumluluk alan Aselsan Sosyal İnovasyon Liderleri (ASİL) Yardımlaşma Derneği aracılığıyla sağlık çalışanlarımızın malzeme ve ekipman ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir yardım kampanyası başlattı.
Niğde Teknopark’ta faaliyet gösteren Çağrı Elektronik ise, koronavirüse karşı önlem amaçlı, toplu yaşam alanlarına girişte vücut ısısını ölçen ‘termal kontrollü te-massız geçiş sistemi’ geliştirdi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Teknopark’ta faaliyet firmanın geliştirdiği sistem, yüksek ateşi tespit ediyor. Başta hastaneler olmak üzere toplu giriş çıkışların olduğu yerlere kurulabilen sistem, aynı zamanda görevlinin koluna taktığı sisteme entegre saate uyarı gönderiyor ve yüksek ateşi olan kişinin fotoğrafını çekerek sisteme kaydediyor. Firmanın kurucusu Gülali Yıldırım, virüsün Türkiye’ye sıçramasının ardından ekibiyle gece gündüz çalışarak ürünü kısa sürede geliştirdiklerini belirtiyor. Sistem kamuya açık alanlara girişte kullanılacak.
ANTİKOR PROJESİ
Acıbadem Labcell Hücresel Tedavi Laboratuvarı sorumlusu, hematoloji uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekibi korona-virüs vakalarının, hastalığı yenen insanların kanındaki antikorlar aracılığı ile tedavi edilebilmesi için proje hazırladı. Aşı çalışmalarının başarısız olma ihtimaline değinen Prof. Ovalı, “Aşı koruyucu bir çalışma ancak başarısız olma ihtimali var. Hazırlamak kolay ama işe yaramayabilir, üzerine çalışmak gerekebilir ve bu zaman alır. Biz bakanlığa hiperimmün globalizm hazırlanması önerisini verdik. Hastalığı yenen insanların kanından bu hastalığı durduracak antikorların izole edilerek diğer insanların tedavisinde ve korunmasında kullanılması esasına dayanıyor. Hastalığı yenenlerin plazma ve hücre bağışında bulunması gerekiyor. Yoğun bakımda yatan hastalar için bağışık olan insanların hücrelerini ve kanındaki antikorlarını kullanacağız. Antiviral ilaçların yan etkileri çok fazla. İnsan kanından yapılacakların yan etkisi karşılaştırılmayacak kadar az” diyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
Girişimcilerde savaşa katıldı
Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, İstanbul Üniversitesi gibi okullar, konuyla yakından ilgilenen sivil toplum kuruluşları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve 80 girişimcinin Cûvid-19’a karşı online hackathon yarışması ‘Coronathon Türkiye’ online ortamda gerçekleştirildi. Coronathon’un amacı, Koronavirüs’ün etkilerine karşı çözümler geliştirmek, beyin fırtınası yapmak. Kazanan fikirler eş finansman ve hızlandırma programlarıyla desteklenecek. Hackathon kategorileri ise şunlar:
■ Sosyal çözümler: Psikolojik destek, mental sağlık, evde vakit geçirme, sosyal izolasyona bağlı sorunlar, sosyal medya ve benzeri platformlarda dezenformasyon, fiziksel aktivitenin sınırlanması, çevreye duyarlılık.
■ Lojistik çözümler: Gıda, sağlık ekipmanlarına erişim, yardımlaşmayı artıran gönüllülük bazlı oluşumlar.
■ Diğer çözümler: İşsizlik veya nakit akışı problemleri, eğitimin devamlılığı ile ilgili problemler.
4 bin biyolog göreve hazır
Prof. Nesrin Özören’in başkanlık yaptığı Moleküler Biyoloji Derneği öncülüğünde Biyologlar Dayanışma Derneği, Türkiye Biyologlar Derneği, Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Derneği ile Tıbbi Biyoloji ve Genetik Derneği, 22 Mart itibariyle Biyologlar İnisiyatifi/Korona Acil Eylem Ekibi’ni kurdu. Bu inisiyatif ilk adım olarak sosyal medya hesaplan üzerinden yaptığı çağrı ile Covid-19 testlerini yaygınlaştırmak amacıyla üç gün içerisinde 4 binin üzerinde kalifiye gönüllü topladı. Covid-19 diyagnoz testlerinin gerçekleştirilmesinde görev alabilecek gönüllü moleküler biyologlar hafta içinde göreve başladı.
Listeler qRT-PCR deneyimine ve klinik örnek çalışma tecrübesine göre sınıflandırılarak resmi laboratuvarlâra iletiliyor. Ayrıca yine bu testlerin yaygınlaştırılması amacıyla TÜSEB’e yazılan bir mektup ile pandemi merkezlerinde qRT-PCR cihazlarına ihtiyaç duyulması durumunda ilgili bölümlerdeki cihazların bu merkezlere taşınabileceği bilgisi de verildi. Hızlı test kitleri öne çıkmış olsa da, en güvenilir testler hala PCR cihazları ile yapılıyor. PCR ile yapılacak testlerde de yetkin personel oldukça kritik öneme sahip. Bu çerçevede 4 bin kalifiye gönüllüyü bir havuzda bir araya getirmek son derece kritik öneme sahip.
Orjinal çalışmalar
■ Yeşil Science kurucusu, biyokimyacı Dr. Yusuf Yeşil’in geliştirdiği Corona Check uygulaması, risk hesaplaması yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün kılavuzlarınaö göre hazırlanmış algoritma ile semptomlarınız için kendi kendinize risk değerlendirmesi yapabiliyorsunuz.
Uygulama, Türkçe ve İngilizce olarak, web sitesinde ve Android cihazlar için APK dosyası aracılığıyla çevrimiçi olarak kullanılabiliyor.
■ İtalya’da oksijen çıkışları yetmediği için hastalara oksijen verilemediği haberlere yansımıştı. Hatta Afrikalı hekimlerin stetoskoplarını sökerek oksijen için çoklaştırıcı yaptıklarına şahit olduk. Acil tıp hekimi İbrahim Sarbay, aynı oksijen kaynağından iki hastaya oksijen verilmesini sağlayacak bir cihaz tasarlayarak 3D baskıya hazır hale getirdi. Tasarım talaşlı imalat için de uygun.
■ Konya’da bir firma otellerde su tasarrufu sağlamak için geliştirdiği ‘İkarus’ adlı duş cihazını, koronavirüse karşı tedbirler kapsamında dezenfeksiyon aracına dönüştürdü. Firmanı sahibi Mustafa Bozkurt, “Cihazı yeniden tasarladık. Cihaz 100 litre dezenfektanla 500 kişiyi dezenfekte edebilir” diyor. İkarus’ta antibakteriyel ve korozyona dirençli kompozit gövde, kaydırmaz taban, yüksek basınçlı pompa sistemi ile solüsyonu partiküller halinde püskürtme özelliği, yönetici panelli kart okuma sistemi, 230 kilogram taşıma kapasitesi, 24 volt ile çalışma özelliği, 7 noktadan solüsyon püskürtme sistemi, harekete duyarlı sensör ile tekli ve ikili solüsyon dozajlama özelliği bulunuyor.
Kolektif çalışanlar
■ Evreka: Salgının çevre temizliği üzerine etkilerine odaklanan girişim, salgın süresince şehir temizliği alanındaki teknoloji ile harmanladığı tecrübesini ücretsiz sunmaya başladı. Özellikle dezenfeksiyon operasyonlarındaki süreç yönetimi ve süreç takibi teknolojileri ile ön plana çıkan firma, bu alanda çalışan girişimlerle kolektif çalışmalar yürütüyor.
■ 3 Boyutlu Destek: Sağlık personellerinin ihtiyaç duyduğu malzemeleri üç boyutlu yazıcılar ile üreterek sağlık kahramanlarına ulaştırmak için yola çıkan girişim, tüm Türkiye’deki üç boyutlu yazıcı sahiplerini örgütleyerek hızlı şekilde üretim yapmaya başladı.
■ Weneedventilators.com: Solunum cihazlarına ihtiyaç duyan hastalar için hızlı ve açık kaynaklı araçlar ile üretilebilecek solunum cihazı tasarımlarının yer aldığı bir platform. Dünyadaki örnekler ve halihazırda üretilen cihazlardan bilgilerin derlendiği siteden faydalanarak solunum cihazı yapmak mümkün.
■ Covid 19 TR Yetkinlik Haritası: Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Merkezi’nin oluşturduğu Yetkinlik Haritası ile Covid-19 hakkında tedavi, tanı, korunma ve tesisler gibi başlıklar altında toplanan paydaşların derlendiği bir doküman sunuluyor.
■ Covid 19 Radyoloji Veritabanı: Radyoloji alanında virüsü tanımlayan bir tür yapay zeka geliştiren Notrino Research isimli firma, hastalıkla mücadele eden doktorların daha hızlı ve daha doğru teşhis koymalarına imkan sağlamak için bir veritabanı geliştirdi. Doktorların ve veri bilimcilerin Covid-19 ile savaşması için geliştirilen topluluk destekli ve açık kaynaklı ‘Covid-19 Radyoloji Veritabanı’ tıp alanında uzman gönüllüler tarafından desteklenerek büyüdü.
■ Sabancı Üniversitesi: Üniversitenin Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, Covid-19 kiti üreticileri için bir platform oluşturdu. 24 stratejik ortak ile birlikte Nanosis isimli bir sanal işbirliği platformu kurgulayan üniversite, fizikokimyasal/biyolojik analizlerini yapmak, üretimlerini gerçekleştirmek için gereken cihazlara sahip olmayan kurum ve kuruluşlara alt yapısını açtı.
Tanı kiti ve solunum cihazı geliştiren yerli firmalar
Sabancı Üniversitesi patent vekili Mustafa Çakır, Covid-19 virüsü için tanı kiti ve solunum cihazı geliştiren yerli firmaların listesini paylaştı.
■ Anatolia Geneworks: Avrupa başta olmak üzere 20 ülkeye kit ihracatı yapıyor. “Real Time PCR” denilen ve virüs materyali ile hasta numunesinde gerçek zamanlı ölçüm yapabilen kitler geliştiriyor.
■ RTA Laboratuvarları: 2017’de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi belgesi verildi. Firma, moleküler biyolojikgenetik, immünolojikseroloji temelli çalışmalar yapmaya uygun Ar-Ge laboratuvarına sahip.
■ Bioeksen: İnsan ve hayvan sağlığı ve gıda güvenliği alanlarında viral ve bakteriyel partojenlerin hızlı tanısı için çözümler sunmasının yanı sıra, obezite, sporcu genetiği, fungal ve viral patojenlerin genotiplendirilmesi ve sahada cihazsız kullanılabilecek nanobiyoteknoloji temelli biyosensörlerin geliştirilmesi üzerine projeler üretiyor.
■ Genkord: Türkiye’de birçok kurum ve bilim insanıyla biyoteknoloji araştırmalarında katkıda bulunuyor ve bir biyoteknoloji, doku mühendisliği ve krioprezervasyon kurumu olarak hizmet veriyor.
■ Sentromer: Faaliyetlerini İTÜ AR! Teknokent’te yürütüyor. DNA teknolojileri, sentetik oligonükleotit ve hızlı tanı kitleri geliştirip üreten bir biyoteknoloji firması.
■ Diagen: İnsan, hayvan, gıda ve çevre sağlığı alanında araştırma ve tanı reaktiflerinin tasarımı, geliştirilmesi, üretimi, temini, depolanması, pazarlanması, satışı ve sonrası destek hizmetleri veriyor.
■ Nucleogene: Biyoteknoloji yöntemleri kullanarak tıbbi ve endüstriyel kullanım için ürünler geliştiriyor. Ayrıca sağlık ve gıda endüstrileri için ürün ve yüksek güvenlik teşhis yöntemleri üzerinde çalışıyor.
■ DS Bio ve Nano Teknoloji: Ankara merkezli firma nano teknoloji, genetik ve yazılım alanlarında hizmet veriyor.
■ Hibrigen: Türkiye’nin moleküler biyoteknoloji alanında üretim yapan ilk yerli firması. Çeşitli klinik ve araştırma laboratuvarlarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’mn ‘Teknogirişim Sermayesi Desteği’ ile 2010’da kuruldu.
■ Poîgen: 2016 yılında kurulan firma, biyoteknoloji alanında yenilikçi çalışmalar yürütüyor. Biyoinformatik analiz hizmetleri, yeni nesil dizileme hizmetleri, biyouyumluluk analizleri ve CRISPR teknolojisi ile biyoteknoloji alanında çalışıyor.
■ Yerli solunum cihazı ve aparatları geliştiren firmalar: Portföylerinde patentli teknolojileri bulunan ve solunum cihazı ekipmanı üretebilen Meditera [8 patent], Medicraft (4 patent), Foras (3 patent), Biosys, Modül grup, Respikon firmaları.
Kit çalışmalarına başladı
Üsküdar Üniversitesi kit geliştirme çalışmalarına başladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk, bu tip virüslerin belirlenmesine imkan sağlayan test kiti üzerinde çalışmalar yürüttüklerini, yetkili kurumiardan talep gelmesi halinde devletle işbirliği yapabileceklerini belirtiyor. Prof. Konuk, gelecekte mutasyona uğrayacak başka virüsler üzerinde çalışmalar yapılmasına imkan sağlanacak kitleri üretmeyi hedeflediklerini aktarıyor. Üniversite olarak bu işi yapan bir biyoteknoloji şirketiyle ortaklaşa faaliyetlerde bulunduklarını dHe getiren Konuk, “Çalışmalar neticesinde artık biz neredeyse yüzde 98’e varan oranda doğruluğu kesin sonuçlar veren kitleri üretme imkanına sahibiz. Eğer devletimiz sadece kamuya ait hastanelerde ve belirli hastanelerde yapılan bu testlerle ilgili moleküler test teknikleriyle bir çağrıda bulunursa Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü olarak biz bu testleri devletimize, devlet adına halkımıza sunmaya hazırız” diyor.
Aşı geliştirmeyle ilgili alt yapıya da sahip olduklarını da hatırlatan Konuk, “Slovakya’daki bir üniversiteyle ilgili olarak 9 hummasına karşı prototipini geliştirdiğimiz aşı var. Yani dolayısıyla eğer yine bu bağlamda devlet çok özel spesifik destekler sağlayabilirse hem Covid-19 hem de diğer mikroorganizmalara karşı aşı geliştirme konusunda gerekli altyapıya sahibiz.”
ÜRÜN DİRİER