ÇOK hızlı bir şekilde yayılan, vaka ve ölüm sayısının çok kısa sürede çok daha hızlı bir şeklide artabileceğinin öngörüldüğü bir atmosfer yakın tarihte görülmedi. Bu tablo, bazı sektörlerde daha vahim durumlar oluşturmakla birlikte, neredeyse sektör gözetmeksizin birçok alanda üretimlerin aksamasına, talebin yavaşlamasına neden olmuş durumda. Sürecin uzamasının, hammadde ve işgücü temini dahil, tedarik zincirlerinde daha kötü sonuçlar doğurabileceği endişesi şirketlerin de bireylerin de talep davranışlarını önemli ölçüde değiştirme eğiliminde. Daha önceki krizlerden farklı olarak bu süreç uzarsa daha ağır hasarlar oluşturmak riski taşıyor. Bu nedenle koronavirüs kaynaklı risklerin önceki krizlere nazaran çok daha kısa sürede, çok daha geniş bir kitleyi, çok daha sert bir şekilde etkilediğini gördük. Buna karşın sorunun biliniyor olması ve zamanlaması olmasa da çözümün (aşı, antikor vs.) biliniyor olması tek rahatlatan unsur. Bir süre sonra bu çözümün bulunması ve yaygınlaşması bu krizden çıkışın da oldukça hızlı olmasını sağlayabilir. Ancak süreç uzayacak olursa birçok sektörde duran nakit akışları şirketleri çok daha zor durumda bırakabilir. Bu kapsamda birçok ülkede devreye alman şirketlerin nakit akışlarını dengeleyebilecek önlemlere yenileri eklenmek zorunda kalınabilir. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta TCMB’den faiz indirimi ile likiditeyi artırıcı adımlar gelirken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında koronavirüs ile mücadele toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantı neticesinde, salgının olumsuz etkilerini azaltmak ve ekonomiyi desteklemek için 100 milyar TL’lik kaynak seti devreye alındığı ifade edildi.
VİRÜSÜN ETKİSİ İZLENİYOR
Sorun küresel olduğu için piyasalardaki reaksiyonları da küresel ölçüde değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz.
Şu an Çin’de virüsün tamamen kontrol altına alındığın dair verilen ve görüntüler paylaşılmakta buna karşın, tıpkı yayılma sürecinde olduğu gibi piyasalar buradan gelen iyimser havayı da fiyatlara yansıtmamakta. Avrupa’da ve ABD’de virüsün zirve yaptığı ve toparlanma emareleri başladığı görüldüğünde piyasalardaki toparlanmanın başlayacağı kanaatindeyiz.
Bu nedenle bu coğrafyaları ilgilendirecek pozitif haber akışlarına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Borsa İstanbul için de bu süreçten çok bağımsız olacak bir tablo beklemek gerektiğini düşünüyoruz. Değerlemeler açısından cazip olunan bölgelere gerilenmiş olunsa da bu sefer önceki içsel krizlerimizden farklı olarak bize alternatif olacak yerlerin de ucuzlamış olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ucuz olmamıza karşın, virüsle ilgili haber akışlarında henüz en kötüyü görmediğimiz düşünüldüğünde ve panik ile coşku dönemlerinde fiyatlamalarda oluşabilecek aşırılıkları da göz önünde bulundurduğumuzda aşağı yönlü hala marj olduğunu düşünmekle birlikte, bu marjın ne kadar olduğu konusunda bir tahmin yapmak zor.
ORTA-UZUN VADELİ STRATEJİ LAZIM
Virüs salgını nedeniyle küresel çapta etkili olan satış baskısı Borsa İstanbul üzerinde de hissediliyor. 125 binli seviyelerden 80 binli seviyelere gerileyen BIST-100 Endeksi, mevcut seviyeler itibariyle oldukça iskontolu bir seyir izliyor.
Borsa İstanbul içerisinde yer alan birçok sektör de önemli derecede iskontolu hale geldi. Bu salgın öncesinde BIST-100 şirketleri dışında kalan küçük-orta ölçekli şirketlerin hisselerinde oldukça güçlü yükselişler yaşanmıştı. Güçlü yükseliş kaydeden küçük-orta ölçekli şirketler virüs salgınındaki nedeniyle endekse kıyasla daha sert satışlara konu oldu.
Dolar/TL’de geri çekilmeler sınırlı kalıyor
Koronavirüs endişesinin artarak devam ediyor olması gelişmekte olan ülke para birimlerine de değer kaybettirmeye devam ediyor. Dolar/TL’de de bu süreçte değer kayıpları söz konusu. İki hafta önce 6.10 civarında bulunan kur geçen haftaya 6.30 civarından başlayıp, haftayı 6.55 civarından tamamladı. Kurdaki hareketlerin ana sebebi olan virüs kaynaklı gelişmeler bu haftada etkili olmaya devam edecek olmasına karşın bu hafta yurtiçinde artması muhtemel vaka sayısı nedeniyle biraz daha yurtiçi haber akışı ön plana çıkabilir. Teknik göstergelerin yukarı yönlü eğilimi devam ettirdiği kurda geçtiğimiz hafta test edilen 6.55’in aşılması, yeni haftada alım iştahını artırabilir. Bu durumda 6.73 ve devamında 6.84 civarı gündeme gelebilir. Küresel ölçüde merkez bankalarının aldığı önlemlerin ve hükümetlerin attığı adımların geçtiğimiz hafta panik havasını bir miktar yatıştırmasına karşın henüz, risk iştahının dengelendiğini söylemek mümkün değil. Kurda şu ana kadar olan aşağı yönlü hareketler sınırlı kalırken, olası bir geri çekilmede 6.42 ve 6.35 güçlü destek noktalan olarak izlenebilir. 6.35 altında kapanışlar teyit edilemediği sürece geri olası geri çekilmelerin piyasada alım fırsatı olarak değerlendirileceği kanaatindeyiz.
BIST-100’de 83.500-84.500 üzerinde tutunmaya çalışıyor
Geçtiğimiz hafta küresel ölçüde hisse senetlerinde sınırlı da olsa tepki çabaları dikkat çekmeye başladı. Salı günü yaşanan kısa vadeli sarkmayı göz ardı ettiğimizde BIST-100 de son yılların dip seviyelerinin bulunduğu 83.500-84.500 aralığı üzerinde tutunmayı başardı. Bu hafta içinde izleyeceğimiz en önemli destek bu bölge olacak. Geçtiğimiz hafta yaşanan dengelenme çabasına karşın bu hafta bu seviyelerin altında kapanışlar gerçekleşecek olursa yeni bir satış baskısı yaşanma olasılığı artacaktır. Diğer taraftan bu seviyelerin üzerinde tutunulması yavaş yavaş yeni alıcıları piyasaya çekebilir. Bu durumda kısa vadede tepki için yapılacak alım denemelerinde 83.500’ün aşağıda zarar kes seviyesi olarak izlenebileceğini düşünüyoruz. Yükselişlerde 89 bine kadar olacak hareketleri kısa vadeli ilk tepkiler olarak izleyeceğiz. 89 bin üzerinde kapanışlar görülecek olursa devamında 92 bin ve 98 bin civarı hedef konuma geçebilir. Bu nedenle 89 bin üzerindeki kapanışlarda, makul bir seviye stop olarak gözetilerek bu yönde pozisyon alımı düşünülebilir.
ÜZEYİR DOĞAN