Kına işi yapmak gözde meslek oldu
Kına işi yapmak. Geleneksel olarak saçta ve elde kullanılan kına, günümüzde form değiştirerek yepyeni bir trend haline geldi. Hint kınası düğünlerden doğum günlerine pek çok yerde kullanılmaya başlandı. Yeni bir meslek doğdu…
İçeriğe Ait Başlıklar
Kına yaptırmak
Eda Gezmek (Para) ; FOLKLORİK kültürün en geleneksel görüntülerden birisidir. Kına gecesinde evlenmeye hazırlanan genç kız sandalyede elleri kınalı olarak oturur, arkadaşları da çevresinde “Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar…” türküsünü söyleyerek oynar… Doğal olarak zaman değişti ve bu görüntü popüler kültürün bir parçası olarak kaldı. Kına yapma ritüeli de tarzı da modern hayatın koşullarına uydu. Son dönemlerde evlilik hazırlığı yapan genç kızlar kına gecelerine artık özel Hint kınacıları talep ediyor.
Avuç içlerine yakılan geleneksel kınalar yerine, çeşitli çiçek, yaprak ve geometrik desenlerin oluşturduğu kombinasyonlar bir aksesuar gibi kınayı deriye nakşediyor. Desenlerinden dolayı Hint kınası olarak adlandırılan desenli kınaya o kadar çok rağbet var ki, sadece kına gecelerine değil, hanımların özel toplantılarına, sünnet düğünlerine, doğum günü partilerine hatta çeşitli işletmelerin açılışlarına ve tanıtım günlerine de Hint kınacıları çağrılmaya başlandı.
Kına kültürümüzde oldukça önemli bir yere sahip. Kına gecelerinin bu kültürü yaşatmadaki rolü de küçümsenmeyecek boyutlarda. Geleneksel olarak önem verilen kına geceleri çok yakın zamana kadar organizasyon şirketleri tarafından görmezden geliniyordu. Şimdilerde ise düğünler kadar kına gecelerinin de eğlenceli ve şık olmasına dikkat ediliyor. Hint kınası yaptırma ritüeli artık bu gecelerin en dikkat çekici anlarından birisi olmaya başladı.
Türkler Yeniden Keşfetti
Hint kınacısı denilince akla gelen ilk isimlerden birisi Özlem Öztaş. Türkiye’de Hint kınası sektörünün ortaya çıkmasına yol açan isimlerden. Asıl mesleği ressamlık olan Öztaş, 2004 yılında çocuk kitapları hazırlarken kendini Dubai’de duvar dekorasyonu tasarlarken buluyor. 2008 krizinin hayli etkilediği Dubai’den 2009 yılında Türkiye’ye dönmek zorunda kalınca bu kentte yaygın olarak kullanılan Hint kınasını Türkiye’de uygulamaya karar veriyor.
Öztaş, Dubai’de Arap kadınlarının çok süslü olduklarını, dini bayramlarda kına sürerek süslendiklerini, kendilerine kına yaptırmak için özel salonları olduğunu aktarıyor. Burada bulunduğu zaman içerisinde kendisi de pek çok defa Hint kınası yaptırmış. Hatta Türkiye’ye geldikçe yakın çevresine de yapmaya başlamış.
2008-2009 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptığında kına gecelerinin Türkiye’de cansız olduğu tespitini yaptıktan sonra çeşitli organizasyon şirketlerine, kına gecelerinde beraber çalışmak için mail atmış. İçlerinden kendisine cevap veren bir firmayla beraber o yıl düzenlenen evlilik fuarına katılmış ve şaşırtıcı düzeyde ilgi görmüş. Kınanın desenleri ve hızla yapılabilmesi fuarda ilgi odağı olmuş. Öztaş, Türkler kınayı yeniden keşfetti diye yorumluyor bu durumu.
Aslında Hepsi Aynı
Öztaş, aslında bütün kınaların aynı olduğunu İran, Hint, Arap kınası gibi isimlendirmelerin yanlış olduğunu ifade ediyor. Kınanın hammaddesi genelde aynı fakat desenli olduğu için ve bu desenler de bölgelere göre farklılık gösterebildiği için farklı isimler alıyor. Öztaş kullandığı kınayı Dubai’de özel olarak hazırlatıp getiriyor ama bildiğimiz yeşil kınadan farkı yok. Öztaş, siyah kına olarak bilinen kınanın orijinali kullanılmadığı takdirde oldukça zararlı olduğunu ve Dubai’de devlet tarafından yasaklandığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
“Siyah kına oldukça alerjik olduğu için deriye temas etmemesi gerekiyor. Sadece saç için kullanılan siyah kına, içerisindeki parafenilendiamin ve peroksit maddeleri sebebiyle cildi aşındırıyor. Ciltle temas etmesi halinde cildi yakabilir, cilt su toplayıp kabarabilir ve yara olabilir. Hatta güneşle daha aktif hale gelen maddeler ciltte daha fazla tahribata yol açabilir.” İşte bütün bu nedenlerden dolayı Öztaş orijinal yeşil kınayı tercih ediyor. Hint kınası siyahtır algısının bu işi “ayaklara düşürdüğünü” ve sonrasında alerjik şikâyetler geldiğini ifade ediyor.
“Trend Değil Gelenek”
Yaptığı işten zevk alan Öztaş, günde minimum 100 kişiyle muhatap oluyor. Desenleri doğaçlama çiziyor, hatta müşterilerinin ruh halinfe göre yeni desenler yaratıyor. Gelen talebe göre, İstanbul’un Çırağan semtindeki lüks Fourseason Oteli’ne de, Bayrampaşa’daki mütevazı bir düğün salonuna da gidebiliyor. Son dönemde Pakistan ve Hindistan’dan gelip Antalya’da düğün ve kına organize eden gelinlerin davetlerine de katılıyor. Fiyatını ise mekana göre değiştirmiyor. Bütün misafirlerin tek eline, gelinlerin isteklerine göre ayaklarına Hint kınası uyguluyor.
Sanatçının eli de oldukça hızlı… Desene göre değişse de ortalama 45 saniyede çizimini tamamlayan Öztaş, “Kına elden silindikçe sevinmek lazım, çünkü deri yenileniyor. Bu sebeple gençlerde kına bir haftaya çıkarken, orta yaşın üzerindeki kadınlarda bu süre uzayabiliyor. Bazen 3-4 hafta deri üzerinde kalıyor” diyor.
Öte yandan Öztaş, Türkiye’deki Hint kınasının bu kadar popüler hale gelmesini geçici bir trend olarak görmüyor. “Kına İslamiyet’in doğuşundan beri kültürümüzde olan bir şey. Hiç bitmeyecek, modası geçmeyecek bir gelenek. Trend olarak görmüyorum” diye ifade ediyor. Fiyatım merak ediyorsanız, Öztaş organizasyonlar için kına yapılacak kişi sayısma bağlı olarak 850 TL’den başlayan bir fiyatlandırma sunuyor.
İstanbul’da Bir Hintli
Shivrama Singh, 11 yıldır Türkiye’de yaşayan bir Hintli. Hindistan’da doğup büyümüş, tekstil tasarım bölümünden mezun olduktan sonra tatil için gittiği İtalya’da bir Türk ile tanışmış, daha sonra da evlenme kararı almış. Evlendikten sonra eşiyle Türkiye’ye yerleşmiş. “Mezun olalı 2-3 ay olmuştu, evlenmeseydim muhtemelen Hindistan’da tekstil üzerine yoğunlaşacaktım. Türkiye’ye geldikten sonra Hint kınası yapmayı öğrendim ve yakın çevreme yapmaya başladım. Flindistan’da nerdeyse her iki haftada bir bayram olduğu için kadınların kına yakması için özel yerler vardır. Bu uygulamaya Türkiye’de işe dönüştürebileceğimi fark ettim” diyor.
Türkiye’de daha çok Shiva ismiyle bilinen Singh, yaklaşık üç yıl önce bir organizasyon şirketinde yarı zamanlı kınacı olarak çalışmaya başlamış. İş yoğunluğu nisan ayından itibaren artıyor ve haftanın her günü etkinliklere gitmeye başlıyor. Genelde kına gecesi organizasyonlarına katılan Singh doğum günü partilerine, sünnet düğünlerine, özel davetlere de gidiyor.
Ünlülerin Kınacısı
Singh, ünlüler arasında da oldukça rağbet görüyor. Çağla Şikel, Müge Anlı, Yonca Evcimik gibi isimlere Hint kınası yapmış. Desenlerini kendisi tasarlıyor. Hint usulü tasarımları çok dikkat çekiyor, çünkü herkese farklı bir desen tasarlıyor. “Temel bazı şekiller var, hangisini yapacağıma elin şekline göre karar veriyorum. Biraz doğaçlama yapıyorum. Fakat sonunda herkesin farklı bir deseni oluyor. Tek bir deseni etiket gibi kullanmamış oluyorum. İnsanlar da kendilerini özel hissediyor.”
Signh’in kullandığı kınalar Hindistan’dan geliyor. İçinde kimyasal madde bulunmuyor, tamamen doğal kına bitkisinden üretilen malzemeyi kullanıyor. Kına gecelerine gittiğinde genelde birkaç saat kalıyor ve ücret olarak 500 TL alıyor. Kişiye özel kına yapımında ise 100 TL olarak fiyat veriyor.
Kınası doğal olduğu için kalıcılığı çok fazla olmuyor. “Genelde bir hafta sonra kınanın silindiğini görebilirsiniz” diyor. Kınaya ne kadar su temas ederse silinme hızı o kadar artıyor. Singh’e göre Türk genç kızları desenli Flint kınasını daha şık buldukları için geleneksel kınadan vazgeçtiler.
Dövme Yenine Hint Kınası
Tokat’ta şirin bir handa dükkan işleten Saadettin Kaya da yeteneğini farklı bir mesleğe dönüştürenlerden. Öncesinde karakalem çizim yapan Kaya yaklaşık dört sene önce Hint kınası yapmaya başlamış. Kaya’ya kına yaptırmak için gelenler arasında kadınlar kadar erkekler de bulunuyor. Erkekler daha çok ‘tribal’ denilen modelleri tercih ediyor. Bu ilginin bir sebebi de derisine dövme gibi kalıcı ve bağlayıcı bir şey yaptırmak istemeyenlerin Hint kınasını tercih etmesi.
Hint kınasının geleceğine dair görüşlerini sorduğumuzda Kaya, “Hint kınası modasının geçici olduğunu düşünüyorum. İnsanlar yeniye olduğu kadar eskiye de çok rağbet gösteriyor. İnsanların estetik anlayışları ünlülerin neyi trend yaptığma göre değişiyor” diyor. Kınaları kendisinin hazırladığı katalogdan veya kişilerin özel desen isteklerine göre yapıyor. Desenine göre yapım ortalama bir dakika da, bir saatte de sürebiliyor. Fiyatı da doğal olarak desene göre değişiyor. Bugüne kadar yaklaşık 10 bin kişiye Hint kınası yaptığını tahmin eden Kaya, 1 TL’ye de 150 TL’ye de desen yaptığı bilgisini veriyor.
Meslek İsteyenlere Eğitim
Hint kınasına talep çok yoğun olunca meslek erbabı isimler bu işi meslek edinmek isteyenlere butik eğitimler vermeye başlamış. Moda tasarım mezunu olan ve altı yıl halk eğitim merkezlerinde nakış öğretmenliği yapan Nurgül Aksoy atölyelerle eğitim veren isimlerden yalnızca bir tanesi. Aksoy, Hint kınası bu kadar yaygın değilken, ellerin üzerine göz kalemleriyle çizim yaptığını, üç yıl önce Arabistan’dan getirttiği tüp kınalarla desen yapmaya başladığını ifade ediyor. Hint kınası eğitimlerine bu yıl başlayan Aksoy, şu ana kadar değişik gruplarla altı eğitim düzenlemiş. İstanbul’un değişik semtlerindeki çeşitli, sessiz kafe ve restoranlarda düzenlenen eğitim, talebe göre Yalova ve Ankara gibi şehirlerde de gerçekleşebiliyor.
Aksoy bu eğitimlerle yeteneğini mesleğe dönüştürmek veya yeni bir hobi kazanmak isteyenlere fırsat sunuyor, işin inceliklerini, tecrübelerini öğrencilerine aktarıyor. Eğitimlerinin amacını ise şöyle açıklıyor: “Amacım bu eğitimlerden para kazanmak değil. Herkesin aynı seviyeye gelmesini, aynı ayarda iş yapmasını arzu ediyorum. Herkesin rızkı ayrıdır. Eğer bu iş yapılıyorsa, merdiven altı yapanların ortadan kalkması, bilinçli ve kaliteli bir şekilde yapanların piyasada bulunması gerekiyor.” Eğitimi alanların kendi çabalarıyla kendilerini geliştirdiklerini söyleyen Aksoy, ilk eğitimlerinin sonuçlarının oldukça olumlu olduğunu, eğitim alan öğrencilerinin kendi işlerini almaya başladıklarım belirtiyor.
“Yakın Çevrenizden Başlayın”
Eğitimler sekiz saat sürüyor. Çizime yeteneği olan ama Hint kınasına dair hiçbir şey bilmeyenler eğitim sonucunda başkalarına kına yapar hale geliyorlar. Eğitimin ücreti ise 500 TL olarak belirlenmiş. Eğitime katılan öğrencilere katılım belgesi sertifikası veriliyor. Gruplar en az üçer kişiden oluşuyor, belli bir kişi sayısına ulaşınca Aksoy şehir dışındaki gruplara da eğitim düzenliyor.
Eğitimi alanlar, hem Aksoy’un yönlendirmesiyle hem de Armut.com gibi siteler aracılığıyla iş bulabiliyor. Kuaförlerle çalışanlar da oluyor. Aksoy, öğrencilerine önce kendi akrabaları veya tanıdıklarının kına gecesinde hediye olarak Hint kınası yapmalarını tavsiye ediyor. Bilinirlikleri artıkça iş tekliflerinin gelebileceğini söylüyor.
Hangi ele, ne tür desen daha uygun?
Hint kınası yaparken el yapısı, kına ve desen seçimi çok önemli. Aslında ustanın ustalığı da bu noktada ortaya çıkıyor. Uzun parmaklı ellere daha zarif ve yoğun desenli modeller giderken, daha küçük ellere daha göz yormayan desenler yapılıyor.
Ustanın, desen seçiminde kına yaptırmak isteyeni bu yolda yönlendirmesi büyük önem taşıyor. Uygulamacılar, kına bir hafta sonra çıkacak olsa da müşterinin abartılı taleplerine set çekmek gerektiğini söylüyor.
Bu işi meslek olarak yapan ustaların binlerce desenden oluşan kataloglan bulunuyor. Bu kataloglar her geçen gün zenginleşiyor. Yeni trendlerle birlikte yeni desenler de yaratılıyor.
Yeşilin sağlığa birçok faydası var
Kına, ayrık dallı, beyazımsı kabuklu kına ağacının dallarının özel bir yöntemle kurutulmasından elde ediliyor. Kına ağacının anavatanı Hindistan. Bu özel ağaç Arabistan’da ve Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde de yetiştiriliyor. Kınanın pek çok rahatsızlığa iyi geldiği söyleniyor. Yıpranmış saçlara, baş ağrısına iyi geldiğine, yaralar üzerine sürüldüğünde iyileştirici etkisi bulunduğuna da inanılır.
Siyah kına diye bilinen farklı bir tür olan Hint kınasının doğalını bulmak zordur. Siyah kınanın orjjinali yeşil kınaya göre daha nadir olduğundan bu nedenle pahalı oluyor. Bu kına nadir bulunduğu için de piyasada çoğunlukla sahte ürünler dolaşıyor. Kınayı siyahlaştırmak için içine konulan kimyevi maddelerin pek çoğu ise ciltte ciddi tahrişlere yol açıyor. Uygulandığında koyu sarıdan, turuncuya, bordodan ve kahve tonlarına sonuç veren yeşil kınayı ise yaygın olarak bulmak mümkün.
EDA GEZMEK
Ümraniye /İstanbul
Evde ek iş yapmak istiyorum.