Kim Bu Start Up’lar?
Türkiye’nin start up ekosistemi her geçen gün büyüyor Peki kim bu girişimciler? Nereden geliyorlar? Hedeflerinde ne var? Kimlerden ilham alıyorlar? Kaç kere yatırım aldılar? Kaç girişim kurdular? Yeni yatırıma ihtiyaçları var mı? 135 girişimcinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz “Start Up Profil” anketi, bu soruları sorguladı. İşte yanıtlar…
İçeriğe Ait Başlıklar
Start Up’lar
Türkiye’de start up ekosistemi büyümesini sürdürüyor. Henüz belki istenen seviyede değil ama gelecek vadediyor. Gerçekleştirdiğimiz ve 135 girişimcinin katıldığı “Start Up Profil” anketiyle işte bu ekosisteme can veren girişimcilerin kim olduğunu, nereden geldiklerini ortaya koymaya çalıştık? Kimlerden ilham aldıklarını, hayallerini, hedeflerini de sorguladık.
Ankete göre girişimcilerin yüzde 28,9’u İstanbullu, yüzde 13,3 u ise Ankaralı. En fazla start up çıkaran diğer şehirler ise Eskişehir, İzmir, Bursa, Samsun, Kayseri, Adana, Antalya ve Konya olarak sıralanıyor. ABD ve Almanya’da yaşayan Türkler de start up kurmak için Türkiye’yi tercih edebiliyor.
Artık oldukça iyi eğitim almış girişimcilerle karşı karşıyayız. Araştırmamıza katılan start up’ların yüzde 60’ı lisans mezunu, yüzde 31,1’i yüksek lisans, yüzde 6,7’si ise doktora derecesine sahip. Mezun olunan okullar arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ilk sırada yer alıyor. Start up’ların yüzde 15,9’u ODTÜ, yüzde 13,6’sı Boğaziçi Üniversitesi ve yine yüzde 13,6’sı Bilkent Universitesi’nden mezun. ITU ve Koç Üniversitesi de start up’ların mezun olduğu ilk 5 üniversite içinde yer alıyor.
Yurt dışında eğitim aldıktan sonra start up’ını Türkiye’de hayata geçirenlere baktığımızda ise eğitimde tercih edilen okullarda ilk 5 arasında Stockholm Üniversitesi, Viyana Üniversitesi, New York Üniversitesi, Emory Üniversitesi ve London School of Economics var.
En büyük hayal kırıklıkları
(Girişimci olarak yaşadığınız en önemli hayal kırıklığı nedir?)
- Yeterince para kazanamamak %24,2
- iş ortaklarıyla anlaşmazlık %22,0
- insan kaynaklan yetersizliği %18,2
- Yatırımcıyla anlaşmazlık %9,8
- Yatırımcı ve girişimci ekosisteminin derin olmaması %7,2
- Uzun süren siyasi ve ekonomik krizler ve belirsizlikler %5,8
- Müşterinin sözünü tutmaması %4,5
- Büyüme hızının düşük kalması %3,7
- Şirket potansiyelinin net anlaşılamaması %2,5
- Yoğun rekabet %1,9
Örnek aldıkları 10 girişimci
- Elon musk
- Steve jobs
- Nevzat aydın
- Melih ödemiş
- Richard branson
- Eren bali
- Jason lemkin
- Jeff bezos
- Brian jhesky
- Travis kalanick
TECRÜBE ŞART
Start Up Profil anketi, start up’ların büyük kısmının girişimci olmadan önce profesyonel hayatta deneyim kazandığım ortaya koyuyor. Start up kurucularının yüzde 84,6’sı daha önce profesyonel olarak deneyim kazanmış. Bunların yüzde 30,2’si ise 7-10 yıl aralığında başka bir şirkette çalıştıktan sonra girişimci olmuş. Her 3 start up kurucusundan l’i, ilk girişimini hayata geçirmiş durumda. Yine her 3 girişimciden l’i ise 2’nci start up deneyimini yaşıyor. Girişimcilerin kendi şirketlerini kurmak istemeleri start up’larını hayata geçirirken en büyük motivasyonları olmuş durumda. Girişimcilerin yarısı bu şekilde düşünüyor. Yüzde 16,6’sı profesyonel hayatın beklentilerini karşılamaması nedeniyle start up kurarken pazarda bir boşluk görüp çözme fikriyle harekete geçenlerin oram yüzde 11,1.
Bu isimlerden biri de Sinemia’mn kurucusu Rıfat Oğuz. Turkcell’deki yeni işler ve nesnelerin interneti müdürlüğünü bırakıp 2015’te Sinemia’yı kuran Oğuz, pazardaki boşluğu görüp harekete geçme kararı aldı. 2016’da Sinemia’yı yalnızca bir yıl içinde 14 kat büyüttü ve 2016 yılında İngiltere pazarına girdi. 2017 yılında girdiği ABD pazarında, ilk 3 ay içinde 50 eyalette hizmet sunmaya başladı ve sadece bu pazarda 6 aydan kısa bir sürede 1 milyon dolarlık gelir seviyesine ulaştı. Bugün Sinemia, Türkiye, İngiltere ve ABD’de ayda 5 milyon tekil sinemasevere ulaşıyor. Hayallerini gerçekleştiren Oğuz, İstanbul’daki merkez ofisin yanı sıra Los Angeles ve San Francisco’daki ofisleriyle de faaliyet gösteriyor.
YATIRIMA İHTİYAÇ VAR
Start up dünyasında yatırım, her zaman en çok konuşulan konuların başında geliyor. Zaten ekosistemin sağlıklı büyümesi ve kurulan start up’larm büyüme dönemlerini kaçırmaması için yatırım alması şart. Ankete katılan start up kurucularının yüzde 91,l’i daha önce yatırım aldığını söylüyor. Sadece yüzde 2,4 u 5 ve daha fazla tur yatırım alma başarısını göstermiş durumda. Yüzde 12,2’si 4 yatırım turu tamamladığını belirtirken 2 yatırım turu tamamlayanların oranı yüzde 26,8. Bu zamana kadar sadece 1 kez yatırım aldığını belirtenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 30.
Bu start up’ların yüzde 72,7’si ise yine yeni yatırıma ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Snapbuy Kurucusu Utkan Menteş de bu girişimciler arasında. Şu ana kadar sadece bir tur melek yatırımı aldığını belirten Menteş, ürün pazarlaması ve büyüme için yeni bir yatırım turu planladıklarını anlatıyor, ikinci yatırım turu için doğru zamanda harekete geçmeye dikkat ettiklerini ifade ediyor ve “Kritik büyüme eşiği aşmak için 1 milyon TL yatırıma ihtiyacımız var” diyor.
Tapu.com Kurucusu Emre Erşahin, bugüne kadar 3 turda toplam 2,9 milyon dolar yatırım aldı. En son yatırımlarını Nisan 2017’de aldıklarını dile getiren Erşahin, “Yeni bir yatırım turu için önümüzdeki aylarda karar vereceğiz” diye konuşuyor.
Peoplise Kurucusu Güçlü Özenci, şu ana kadar girişim sermayesi fonlarından 2 tur yatırım aldıklarını açıklıyor. Yeni bir yatırım turuna hazırlanan Özenci, “Şu ana kadar yaklaşık 2,5 milyon TL yatırım çektik. Yeni turla aşama aşama hedefe yaklaşacağız. 3,5 milyon TL kadar yeni yatırım bekliyoruz” diyor.
YENİ HEDEFLER
Start up kurucularının hedefleri de hayalleri de oldukça geniş. Ankete katılanların yüzde 95,6’sı işini yurt dışına taşımak istiyor. Bunların yüzde 68,9’u zaten daha önce yurt dışına açılma girişiminde bulunmuş. Avrupa, girişimcilerin en çok yer almak istediği pazar olarak öne çıkıyor. Start up girişimcilerinin yarısı daha fazla büyümek için Avrupa pazarına girmek istiyor. Amerika en gözde ikinci pazar. Girişimcilerin yüzde 26,7’si Amerika’ya açılma hayali kurarken yüzde 1,7’si ise Güney Amerika’yı hedefliyor. Almanya doğumlu lyzico CEO’su Barbaros Ozbugutu, kariyerine 1999’da telekomünikasyon devi Telefonica 02’nun çağrı merkezi operasyonunda başladı. Ozbugutu ve ortağı Tahsin Isın, Avrupa’da e-ticaret ve ödeme sistemleri alanlarında Firstdata, ClickandBuy, Klarna gibi saygın şirketlerde önemli deneyimler edindi. Iyzico’yu kişisel sermayelerinin haricinde, daha ilk aşamadan itibaren aldıkları yatırımlarla 2013’te hayata geçirdiler. Ozbugutu, “Geriye dönüp baktığımda, çok da keyifli bir hayat yaşadığımı söyleyemem.
Yaşamımın yüzde 85’ini lyzico kaplıyor. İyzico’yu 1 milyar dolarlık bir şirket haline getirene kadar çalışmaya kararlıyım” diyor.
Kendisi için etki yaratma, örnek olma ve iz bırakmanın çok önemli olduğunu ifade eden Ozbugutu, hedeflerini şöyle açıklıyor:
“Yaşam felsefemde ilham alınabilecek işlere imza atmak var. Bu ekiple birlikte Türkiye’deki bazı problemleri çözebileceğime, insanların hayatlarını kolaylaştırabileceğime inanıyorum. Önümüzdeki süreçte sadece Türkiye’de değil, bu bölgede bir ayak izi bırakmak ve ödeme sistemlerinde Iyzico’yu global bir oyuncu konumuna getirmek istiyoruz.”
EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
Start up Profil araştırmasına göre girişimcilerin en büyük hayal kırıklığı yeterince para kazanamamak. Her 4 katılımcıdan l’i yeterli para kazanamadığını ve bunun en büyük hayal kırıklığı olduğunu ifade ediyor. Start up’ların yüzde 22 si iş ortaklarıyla anlaşamadığında, yüzde 18,2’si ise kaliteli ve yetkin insan kaynağı konusunda sıkıntı yaşadığında hayal kırıklığına uğradığını dile getiriyor. Ayrıca yatırımcıyla anlaşamamak da girişimcilerin motivasyonunu etkileyen önemli bir sorun.
Örneğin Paraşüt CEO’su Sean Yu, yeterince para kazanamadığı için moral bozukluğu yaşadığını belirtiyor.
Bisu Kurucusu ve CEO’su Mehmet Ergin Üner, şirketinin potansiyelinin çok net anlaşılamamasmdan dolayı mutsuz. Bulutistan Genel Müdürü Orçun Özalp, tutkuyla çalışacak yetkin insan kaynağı bulamayınca büyük bir hüsrana uğradığını itiraf ediyor.
Fitwell Kurucu CEO’su Barış Özaydmlı, “İş ortaklarımla anlaşmazlık yaşamak en büyük hayal kırıklığım oldu” diyor. Insider Kurucu Ortağı ve CEO’su Hande Çilingir ise “Hayalleri ve tutkusu olan daha fazla gence ulaşamamaktan dolayı moral bozukluğu yaşadım” diye konuşuyor.
SOSSUN NEREDE?
Start up’lann bugün işlerini büyütürken onları en çok nelerin zorladığına gelince… Start up’ların yüzde 29,6’sı pazarın start up’m ürününü anlayamamasını çok zorlayıcı buluyor. Pazarlama için bütçe bulamamak ya da yaratamamak start up’ları zorlayan en önemli ikinci konu.
Yoğun rekabet ve müşterilerin düşük bütçelerle iş yapma alışkanlığı start up’ların özellikle fiyat belirlerken sıkıntı yaşama nedeni.
Örneğin Toptalent Kurucu Ortağı Ahmet Yüce, müşterilerin düşük bütçelerle iş yapma alışkanlığı yüzünden çok zorlandıklarını söylüyor. İşi hedeflenen ölçekte büyütememekten endişe duyan Yüce, “Sabırlı olup anlık heyecanlara kapılmadan yere basmaya çalışıyorum” diyor.
Bulutistan Kurucusu Orçun Özalp, işini büyütürken en çok finansman kaynaklarıyla ilişkilerde zorlandığını ifade ediyor.
Youthall Yönetici Ortağı Elis Yılmaz ise yatırım alamadığı için çok zorlandıklarını belirtiyor. Yılmaz ayrıca yeterince para kazanamamaktan ve olası bir ekonomik krizden endişeli olduğunu söylüyor. Segmentify Kurucusu Murat Soysal, zorlandığı konuları şöyle açıklıyor: “Rekabet çok yoğun. İşi hedeflediğim ölçekte büyütememek beni endişelendiriyor. Olası bir ekonomik kriz en korktuğumuz senaryo.”
TAYGA BALTACIOGLU MUTLUBİEV KURUCUSU
“GENÇ OLMANIN AVANTAJINI YAŞADIM”
İLK GİRİŞİMİM: Mutlubiev, benim ilk girişimim. Mutlubiev macerasına atıldığımda 23 yaşımdaydım. Genç yaşta girişimci oldum ve bunun avantajlarını kullandım. Bu yolculuğun her adımında gün geçtikçe daha iyi bir girişimci olduğuma inanıyorum.
KADIN HAREKETİ: Para kazanmak bir yana yaptığımız işin önemli bir katma değeri olduğuna inanıyorum. Günün sonunda insanların ihtiyaçları doğrultusunda hayatlarını kolaylaştıran, pratik ve güvenilir bir hizmet sunuyoruz. Online temizlik hizmeti sunan dijital bir platform olmanın yanı sıra Mutlubiev’i bir kadın hareketi olarak da görüyoruz.
YENİ YATIRIM: Şu ana kadar 3 tur yatırım aldık. Her yatırım turunda yatırımcılarımızın maddi, manevi her türlü desteği bizi çok motive etti. Şu an da yatırım turundayız. Şu ana kadar 850 bin dolarlık bir yatırım aldık. Şirketin şu anki değeri 20 milyon TL’nin üzerinde. Yurt dışı açılımımıza Milano ile başlayacağız. Önümüzdeki aylarda açılımın devamı gelecek.
MELİS GÜÇTAŞ MODACRUZ CEO’SU
”KADINLARA GÜÇ KATIYORUZ”
BOŞLUĞU DOLDURDUM: 15-23 yaş arasını ABD’de geçirdim. 8 yıllık maceradan sonra 5 yıl önce Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Döndüğümde bavullar dolusu eşyam vardı. Giymediğim kıyafetleri ABD’deki gibi elden çıkarabileceğim bir platform aramaya başladım. Bulamadım, bulamayınca ModaCruz’u kurmaya karar verdim. ABD ve Avrupa’da ikinci el trendi yükseliyordu. Ben de Türkiye’deki bu boşluğu doldurmak istedim.
FIRSAT YARATMAK: Hayattaki en büyük amacım kadınlar için fırsat yaratmaktı. ModaCruz sayesinde kadınlar istedikleri ürünleri daha uygun fiyata alırken kıyafetlerini satarak da ek gelir yaratıyor. Kazandığı parayla çocuğunun okul masraflarını karşılayan da var en çok gitmek istediği ülkeyi görme şansı bulan da… Kadınlara güç katmak ve bu sayede fırsatlar yaratmak en büyük motivasyonumuz.
UĞUR GÖKDERE BLESH KURUCU ORTAĞI
“ÖNCELİĞİMİZ BÜYÜME VE YAYGINLAŞMA”
NE YAPIYOR?: Mobil teknolojilerin sunduğu en yeni olanakları kullanarak son tüketicinin ihtiyaçlarına yönelik mesajların onlara en doğru zaman ve en doğru yerde ulaştırılmasını sağlamak amacıyla Blesh’in temellerini 2011’de attık. Yaklaşık 2 yıl süren bir yatırım sürecinin ardından Kasım 2013’te Blesh’i resmi olarak kurduk. Beacon cihazlarıyla etkileşimde olan yazılım çözümümüz, tüketicilerin mağaza içindeki gezinti rotasını ve süresini belirleyerek iş geliştirme ve stratejide önemli kazanımlar sunuyor.
GLOBAL HEDEF: 2018’de de öncelikli hedefimiz, büyüme ve yaygınlaşma olacak sonra da global pazarda daha etkin olmayı amaçlıyoruz. loT alanında yenilikçi projelerimizi sunmaya devam ederek teknolojimizi daha fazla sektöre ulaştırmayı planlıyoruz. Sadece anlık iletişim değil elde edilen verilerin artması ve bu verilerin anlamlandırılması konusunda da çalışmalarımızı hızlandıracağız.