Kilis’ten Japonya’ya gül reçeli satıyor
Faruk Güllü Baklavalaerı’nın İstanbul Başrampaşa’dan Kilis’e taşıdığı Güllüoğlu Gıda, yaş üzüm pekmezinden, el yapımı helvaya, reçele kadargeniş bir kahvaltılık üretimine imza atıyor. Kapasitesi 4 kat artırılan ve modernize edilen fabrika, Lalin ve Lalinella markaları ile 26 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Bu yıl iç pazarda geniş bir bayilik yapılanmasına giren şirket, Japonya’ya ağırlıklı gül reçeli satıyor. Adını baklava ile özdeşleştiren Güllüoğlu Aile-si’nin franchise yolu ile büyüme stratejisi izleyen temsilcisi Faruk Güllü’nün gıdadaifarklı bir yatırımı daha bulunuyor. Daha önce İstanbul Bayrampaşa’da faaliyet yürüten, dört yıl önce de Kilis’e taşınarak büyütülen reçel-pekmez-helva üretim tesisi, Faruk Güllü’nün iddialı girişimleri arasına girecek gibi görünüyor. Yeniden yapılanmanın ardından piyasaya hızlı bir giriş yapan fabrika, Lalin ve Lallinella markası ile 6 kategoride 26 çeşit ürünü piyasaya sürüyor.
Kilis’e taşındığından bu yana büyüme ve modernizasyon yatırımlarının gerçekleştirildiği tesis, yeniden yapılanmanın ardından ağırlıklı ihracata dönük olarak faaliyet yürüttü. 2015 ile birlikte iç pazara da odaklanan Güllüoğlu Gıda Sanayi, Türkiye’nin dört bir tarafında bayilik yapılanmasını genişletiyor. İstanbul Marmara, Güneydoğu ve Doğu Akdeniz’in ardından Türkiye’nin diğer bölgelerinde de etkin şekilde bayilik çalışmaları yürütülüyor.
Kilis Organize Sanayi Böigesi’nde 10 dönüm arazide, 4 bin metrekare alan üzerine kurulu Güllüoğlu Gıda Sanayi, Faruk Güllü’nün çocukluk arkadaşı Mehmet Kanar ile ortak yatırımı. Mehmet Kanar, aynı zamanda Kilis Organize Sanayi Bölgesi’nin de yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Babadan, hatta dededen fıstık ticareti ile uğraşan Kanar Allesi’nin bir ferdi. Gaziantep ve Kilis yöresinin en büyük fıstık tüccarları arasında yer alan Kanar, sahibi olduğu Derkan Gıda İle Güllüoğlu’nun fıstık tedarikçisi olarak da çalışma yürütüyor.
Lalin markası ile üretim
Aslında çocukluk arkadaşı olmaları kadar bu fıstık ticareti de Faruk Güllü ile Mehmet Ka-nar’ı yakınlaştırmış. Dört yıl önce de ortaklığa dönüşmüş bu yakınlık. Kilis OSB’dekl üretim tesisinin başkanlığını yürüten Mehmet Kanar, Kilis’e taşındıktan sonra tesisin kapasitesinin dört kat birden artırıldığını dile getiriyor. Silindir sistemi ile çalışan modern bir fabrika oluşturulmuş. Tüm satış ve pazarlama kendilerine ait Lalin ve Lalinella markaları altında gerçekleştiriliyor. Şirketin patentini aldığı özel cam ambalajlar kullanılıyor. Helva, reçel, pekmez, krokan, cevizli üzüm sucuğu, nar ekşisinin yanı sıra ta-hinli fındık kreması, yaş üzüm pekmezi gibi Gül-lüoğlu’na özel ürünler imal ediliyor.
Güllüoğlu Gıda’nın Bayrampaşa’daki üretimi faaliyetleri 2002 yılında başlıyor. Reçel, pekmez ve helva üretimi ile sektöründe önemli bir pazar payına ulaşıyor. Faruk Güllü 2009’da hammaddenin yani meyvenin merkezlerinden biri olan Kilis’te bir tesisin satışa çıkarıldığını öğreniyor ve Mehmet Kanar ile kurulan ortaklığın ardından Elkin Gıda satın alınıyor. Bayrampaşa’daki tesis Kilis’e taşınıyor. Modernizasyon ve kapasite artışı yatırımları gerçekleştiriliyor. Üretim bölümü 4 kat birden büyütülerek 4 bin metrekarenin üzerine çıkarılıyor.
Pekmez yaş özümden
Kilis ve civarında önemli bir meyve potansiyelinin de varlığı ile üretim çeşitlendiriliyor. Tesisin en iddialı olduğu sahalardan biri, üretimi, zorluğu yüzünden az tercih edilen yaş üzümden pekmez yapımı. Pek çok tesisin aksine, Güllüoğlu Gıda’da pekmez üretimi, kurutulmuş üzümden değil yaş üzümden yapılıyor. Bu durum aflotonsin gibi kuru meyvenin önündeki en önemli sorunlardan birinin gündemlerinde olmamasını sağlıyor. Yaş üzüm ile üretimde katkı maddesinin kullanılmadığı imalat süreci iki ay içinde tamamlanmak durumunda. Yaş üzümlerin traktörlerle getirildiği fabirkada günde 100 ton üzüm işlenebiliyor. Günde 20 ton da pekmez üretimi gerçekleştiriliyor. 15 kilo nardan 1 kilo nar ekşisi çıkarılıyor. Güllüoğlu Gı-da’da ayrıca, günde 3 ton helva, tamamen yoğurmacı ustalar tarafından el emeği ile imal ediliyor. Bir vardiyada bin 800’lık paketlerde ise günde 10 ton reçel işlenebiliyor.
Yöre insanıyla işbirliği
Fabrika, yörede önemli bir tarımsal üretim potansiyeli de yaratmış durumda. 50 işçinin çalıştığı tesis için gerekli meyveler sözleşmeli yollarla karşılanıyor. Mehmet Kanar, fidan ve fidecilik alanında da faaliyetlerinin olduğunu söyleyerek, “Fabrikamız için tarımsal üretim yapan yöre insanına dönük destek çalışmaları yaptık. Yüzlerce aileye fidan ve fide dağıttık. Özellikle böğürtlen ve çilek konusunda ciddi üretim destekleri verdik” diye konuşuyor.
Gaziantep ve Kilis yöresinde böğürtlen ve çilek üretimi için geniş bir kesime yayılan destekler meyvelerini vermiş durumda. Yöreden 10 ton böğürtlen alımı yaptıklarını belirten Kanar, “Bölgemizi yeni yeni ürünlerle tanıştırdık. Çilek fidesi dağıttık. Bu yıl mahsulü alacağız, ihtiyacımızın büyük bölümünü Bursa bölgesinden değil, yöremizden temin edeceğiz” diye konuştu.
Kilis’ten Japonya’ya gül reçeli
Kırsal kalkınma projesi çerçevesinde aldıkları destekler sayesinde -18 derecede çalışan soğuk hava depose kurduklarını belirten Kanar, “Bu sayede en modern şekli ile meyvelerimizi saklayabiliyoruz. Yılın her döneminde üretim gerçekleştirebiliyoruz” diye konuştu.
Güllüoğlu Gıda, satışlarının yüzde 50’sini iç pazara, diğer yarısını da ihracat pazarlarına gönderiyor. ABD’den Danimarka’ya Suudi Arabistan’a, Japonya’ya, Kore’ye uzanan 25’in üzerinde ülkeye ürün satışı gerçekleşiyor. Japonya’ya gül reçeli, ABD’ye reçel, helva, Danimarka’ya ise ağırlıklı tahin satışı yapılıyor. Bu yıl başından itibaren bayilijs yapılanmasını büyüten, kapasite artışının tamamlanması ile birlikte Lalin markası ile ihracata ağırlık veren Güllüoğlu, 2015 itibari ile 2 milyon dolar ihracat, 2 milyon dolar da iç pazar satışı hedefliyor.
Güllüoğlu Gıda, planlamasını her yıl bulunduğu pazarlarda yüzde 30’lar mertebesinde büyüme kaydetmek üzerine kuruyor. Mehmet Kanar, “Bizim İstanbul’dan Kilis’e gelmemizin en önemli nedeni, hammaddeye yakın olmaktı. En sağlıklı üretimin yapıldığı modern bir tesis kurduk. Ölçek ekonomisi üzerinde çalıştık ve tesisimizi dört kat büyüttük. Bölgemizde yeni yeni tarımsal üretimin yapılmasını sağlıyoruz. Hammaddenin gelişimi ile birlikte iç pazar ve ihracata dönük çalışmalarımızı artıracağız” diye konuştu.
Mehmet Kanar, antep fıstığının en önemli merkezleri Gaziantep, Kilis ve Nizip ağırlıklı tüccarlardan oluşan Antep Fıstığı Sanayicileri Derneği’nin de kurucu üyelerinden. 2013’te kurulan dernek, bölgedeki satışların yüzde 80’ini elinde tutan 40’a yakın üyesi ile faaliyet yürütüyor. Türkiye’de toplam 60 bin ton dolayında kabuklu antep fıstığı tüketiminin olduğunu belirten Mehmet Kanar, “Dernek olarak amacımız antep fıstığuun spekülatif bir tarımsal ürün olmamasını sağlamak. Sektöre bir disiplin getirmek, fiyat dalgalanmalarının önüne geçip üreticinin de mağdur olmamasını sağlamak” diyor.