Doğu Ekspresi’nin yanı sıra Demir İpek Yolu olarak da adlandırılan ve geçen yıl hizmete açılan Bakü-Tiflis-Kars (BTK] demiryolu hattı da şehre ekonomik açıdan canlılık kazandırmış durumda. Yine geçen yıl Dünya Mirası Listesi’ne alınan Anı Antik Kenti başta olmak üzere birçok tarihi ve doğal güzelliklere sahip olan Kars, inanç turizmi bakımından da büyük bir potansiyel taşıyor. Kışın buz tutan Çıldır Gölü, son dönemde yaz aylarında kano yarışlarına ev sahipliği yapmaya başladı. Arpaçay ilçesi sınırları içinde yer alan ve 213 kuş türünün yaşadığı Kuyucuk Gölü’nde kuş gözlem evi var. Şehir merkezinde 27’si turizm işletme belgeli konaklama tesisi olmak üzere yaklaşık 50 otel bulunuyor. Turizm yatırım belgeli 11 otelin de inşaatı tamamlanmak üzere. Bunun yanında Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan ve şehre bir saatlik mesafede bulunan Sarıkamış ilçesinde de tamamı turizm işletme belgeli 15 civarında otel hizmet veriyor. Kaşar ve gravyer peyniriyle ünlü Kars’ın mutfağı da çok zengin. Özellikle kaz eti çok meşhur. Bunun yanında hangel, ayranaşı, bozbaş, hörre (un çorbası) ve elma dolması gibi yemekler turistler tarafından da beğeniliyor.
Doğu Ekspresiyle yıldızı parlayan Kars, alternatif turizm arayanlara yeni seçenekler sunuyor. Bunlardan biri de mandıra ziyaretleri. Kaşar ve gravyeriyle ünlü şehirde birçok mandıra tur acentelerinin rotasına girdi…
Mandıra turizmi başlattılar
DOGU Ekspresi Kars’ı Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarından biri haline getirirken, coğrafi işareti alman ve yöreye ait olduğu tescillenen kaşar peyniri satışlarını da patlattı. Öyle ki daha birkaç yıl önce 3 bin ton civarında olan yıllık üretim, Doğu Ekspresi’nin popülerlik kazanmasıyla birlikte 15 bin tona çıktı. Kars’ta süt üretimi ise yıllık 500 bin ton düzeyinde. Fakat bunun sadece 200 bin tonu kaşar üretiminde kullanılıyor. Kaşara olan talebin artması nedeniyle birçok mandıra kapasitesini artırdı. Yeni yatırımların da planlandığı Kars’ta kaşar ve gravyer peyniri üretiminin daha da artması bekleniyor.
Donduğu için üzerinde atlı kızaklarla gezintilerin yapıldığı Çıldır Gölü, Ani Antik Kenti, Kars Kalesi, Kuyucuk Kuş Cenneti gibi tarihi ve doğal yerlere sahip olan şehir, Doğu Ekspresi’ylc seyahatin trend haline gelmesiyle alternatif turizm arayan gezginlerin görmek istedikleri yerler arasında ilk sıralara yerleşti. Turizm acentelerinin biletleri önceden almaları nedeniyle yer bulmanın zor olduğu Doğu Ekspresi’yle Kars’a her gün binin üzerinde ziyaretçinin gittiği tahmin ediliyor. Buna havayolu ve karayoluyla gidenleri de eklediğimizde bu rakam çok daha fazla artıyor.
Doğu Ekspresi bu kadar ilgi görmeden önce bin 200 civarında olan şehirdeki yatak kapasitesi şu anda 2 bin 100 civarında. Otellerin doluluk oranı kış aylarında yüzde 100’leri buluyor. Gerek turizm, gerekse alışveriş hareketliliği sayesinde kış mevsiminde şehirdeki ticaret hacminin 300 milyon TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Kars kendine özgü turizm potansiyelinin yanı sıra ‘yöresel ürünleriyle de ön planda olan bir şehir. Bu ürünlerin başında da kuşkusuz ilk olarak kaşar ve gravyer peyniri geliyor.
50’NİN ÜZERİNDE MANDIRA VAR
Kars’ta başta kaşar olmak üzere süt ve süt ürünleri üreten 50’nin üzerinde mandıra bulunuyor. Kars iliinin çeşitli yerlerine dağılmış olan bu mandıralar daha çok Kars’a birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Boğatepe ve Dikme köylerinde yoğunlaşmış durumda. Köylü kadınların doğal yöntemlerle kaşar ve gravyer ürettikleri bu köyler de son dönemde ziyaretçilerin uğrak yerleri arasına girmiş vaziyette.
Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen ziyaretçiler Çıldır Gölü, Ani Antik Kenti gibi tarihi yerleri ve doğal güzellikleri gezdikten sonra bu köylere de mutlaka uğruyorlar. Bu köyler turizm acentelerinin tur programları arasına da eklenmiş durumda. Ziyaret edilen mandıralarda kaşar ve gravyer peynirinin yapımı görüldükten sonra doğal şartlarda üretim yapılan peynirlerden satın almıyor.
YATIRIMCI DESTEKLENİYOR
Kars Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Alibeyoğlu, kaşar ve gravyer başta olmak üzere süt ürünlerine olan talebin artması nedeniyle mevcut mandıraların kapasitelerini artırdıklarını, bunun yanında yeni yatırımların da olduğunu belirtiyor. Bu yatırımlara kırsal kalkınmayı destekleme projesi kapsamında devletin çok ciddi teşvikler verdiğini söyleyen Alibeyoğlu, bir milyon TL’ye kadar hibe desteği sağlandığını vurguluyor. Kars’ta süt ve süt ürünleri satışı yapan 70’in üzerinde perakende mağazasının bulunduğunu kaydeden Alibeyoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Kaşar peyniri, mayıs ile eylül ayları arasında meralarda otlayan hayvanların sütünden elde ediliyor. Gravyer ise mayıs ayındaki sütten elde ediliyor. Üretilen peynirler soğuk hava depolarında en az altı ay bekletildikten sonra satışa sunuluyor. Doğu Ekspresi’yle yapılan seyahatlerin daha çok kış aylarında olması nedeniyle peynir satışları da bu aylarda artıyor. Kaşar peyniri üretimini daha fazla artırmak istemiyoruz. Bu ürünün sanayileşmemesi lazım. Doğal yöntemlerle eski mandıralarda üretilmeye devam etmeli.”
ŞEHİRDE KALIŞ SÜRESİ UZADI
Doğu Ekspresi’ne ilginin artmasının şehirdeki otel yatırımlarım da hızlandırdığını ifade eden Alibeyoğlu, “Otellerimizde doluluk oranı kış mevsiminde yüzde 100’ü buluyor. Yeni otel yatırımları da yapılıyor. Önceden 1.1 gün olan ziyaretçilerin kalış süresi ortalama 2.5 güne uzadı. Kars kaşarının ve balının coğrafi işaretini aldık. Kaşar peynirimiz artık bir marka. Mandıra ziyaretleri ve diğer yöresel etkinliklerle şehrimize gelen ziyaretçilerin konaklama süresini uzatmaya çalışıyoruz. Bunu başarabilirsek şehirdeki ticaret hacmini de artırmış olacağız” diyor.
YARISI KARS’TA SATILIYOR
Yılpeysan Süt ve Süt Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Metin Yılmazel, yöredeki mandıraların 23’ünün organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren büyük ölçekli tesislerden oluştuğunu ifade ediyor. Kendilerinin de burada üretim yaptığını belirten Yılma-zel şu bilgileri veriyor:
“Kars’ta yılda yaklaşık 15 bin ton kaşar, 200 ton kadar da gravyer üretiliyor. Doğu Ekspresi bu kadar popüler olmadan önce üretimimizin yüzde 10’unu Kars’taki perakendecilere, geri kalanını İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer şehirlerdeki toptancılara veriyorduk. Fakat şimdi üretimin neredeyse yarısı Kars’ta satılıyor. Kars’ta yılda 500 bin ton süt elde ediliyor. Bunun 200 bin tonu kaşar ve gravyer üretiminde kullanılıyor. Firma olarak bizim peynir üretimimiz yıllık 600 ton civarında. Peynire olan talep giderek artıyor. Bu yüzden yeni yatırımlar mutlaka yapılacak.”
Hakan DOGANAY / Kars Kültür ve Turizm İl Müdürü
“Mandıralar peynir yetiştiremiyor”
2014 yılında 11 köyde ev pansiyonculuğunu geliştirmek üzere kurslar başlattık. Köylerden bir iki tanesinde bu iş tuttu. Bunlardan biri Boğatepe Köyü. Bu köyde bir de peynir müzesi kuruldu. Müzede gravyer peynirinin doğal ortamda nasıl yapıldığı köylü kadınlar tarafından uygulamalı olarak misafirlere gösteriliyor. Boğatepe artık rehberlerin rotasına da girdi. Bu iş Boğatepeli kadınların çabasıyla gelişti. Diğer köylerde de zamanla gelişeceğini düşünüyorum. Yakında bu kursu Ani Antik Kenti’nin yakınında bulunan Ani Köyü’nde de başlatacağız. Sarıkamış’ta iki köyü de yine bu kapsama aldık. Mandıra ziyaretlerinin tur kapsamına alınması kaşar ve gravyer satışlarını belki de yüzde bin oranında artırdı. Çünkü Kars’a gelip konaklayan ziyaretçilerin neredeyse tamamı bu tür mandıraları mutlaka geziyor. Günübirlik gelenlerin de çoğu bu turlara katılıyor. Öyle ki mandıralar şu anda peynir yetiştiremiyor. Çoğu ziyaretçi kaşar veya gravyer siparişini internet üzerinden veriyor. Kars’ta geniş araziler üzerinde modern mandıralar da kurulmaya başlandı.
Özbey Men