Kadın Girişimcilerin İş Fikirleri Girişime Dönmeye Başladı
2007 yılında oğlunun doğumu ile bebek bakımı üzerine kısa sürede tanınan bloğu Kitubi’yi yazmaya başlayan Damla Doğan Altınören, blog üzerinden geliştirdiği iş fikri Nurturia ile kısa sürede hızlı bir büyüme kaydetti. Çocuklu hayata dair iletişim ve veri saklama hizmetlerinin hızlı, güvenilir ve kullanışlı şekilde sunan internet sitesinde ikinci el bebek kıyafetleri de satılıyor. Altınören, kısa sürede yurt dışına da açılmaya hazırlanıyor.
Son yıllarda kadın girişimcilerin gerçekleştirdikleri girişimler, dikkat çekiyor. Kadın girişimcilerin özellikle anne olma aşamasında ya da olduktan sonra geliştirdikleri iş fikirleri birer girişime dönüşmeye başladı. Nurturia’nın kurucusu Damla Doğan Altınören de bu girişimlere örnek gösterilebilecek kadın girişimcilerden biri. Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi kategorisinde finalistler arasına kalan Altınören’in öyküsü oğlu doğduktan sonra bebek bakımı üzerine bir blog yazarak çocuk yetiştirme konusunda öğrendiklerini, tecrübelerini paylaşmasıyla başlıyor. 2009 yılında kurduğu www.nurturia.com.tr ile çocuklu hayata dair iletişim ve veri saklama hizmetlerinin hızlı, güvenilir ve kullanışlı şekilde sunan kadın girişimci, yurt dışına da açılmayı hedefliyor.
Ancak önce Atınören’in hikayesinde biraz gerilere gitmek gerekiyor. Damla Doğan Altınören, 1999 yılında ODTÜ’den mezun olduktan sonra önce Ankara’da, sonra İstanbul’da ağırlıklı telekomünikasyon sektöründe iş geliştirme ve pazarlama pozisyonlarında çalışır. 2005 yılında sağlık turizmi üzerine ilk işini kurmak üzere Superonline’daki ürün yöneticisi pozisyonundan ayrılan Altınören, İngiltere’den Türkiye’ye basit operasyonlar için gelecek kişilerin tedavi ve seyahatlerini organize etmeye başlar. İş geliştirmede zorlanan ve oğlunun dünyaya gelmesiyle birlikte bu girişimini sonlandıran Altınören’in bu arada aklında Nurturia fikri belirmeye başlar. Bu arada Altınören de profesyonel hayata geri döner.
İşinden istifa etti
2007 yılında oğlunun doğumu ile bebek bakımı üzerine kısa sürede tanınan blogu Kitubi’yi yazmaya başlayan Altınören, bilişim sektörünün önde gelen şirketlerinden birinde yazılım ekibi müdürü olan eşine proje fikrini anlatır. Web 2.0 girişimlerini uzun süredir takip eden eşiyle birlikte dünyadaki ebeveyn sitelerini araştırmaya başlayan Altınören, bu iş modelini nasıl farklılaşacağını belirler. 2009 yılı sonunda Nurturia hayata geçer ve üyelerin önerileri ile gelişmeye başlar. 2010 yılında ise Altınören ve eşi işlerinden istifa ederler. 2011 yılının Şubat ayında ilk sponsorluklarını Milupa’dan alırlar.
İlk anılar kaydediliyor
Sitenin iki ana işlevi bulunuyor. Bunlardan ilki çocukların anıları ve günlük maceralarının kayıt edilip paylaşılması. “Burası Facebook gibi gizli bir alan, kimi arkadaşlarınıza, ailenize eklerseniz onlar görüyor ve yorumlarıyla çocuğun hayatına katılıyorlar” diye anlatıyor Altınören. Çocukların ilkleri, komiklikleri gibi anıların kayıt altına alınabildiği özel bir uygulama da sunuluyor. Diğer alanlar tüm dünyaya açık ve anne babalar burada sorular, kurdukları gruplar ve blog yazıları aracılığı ile tecrübelerini paylaşıyorlar. Altınören, “Nurturia ile önce Türkiye’de, sonra dünyada çocuk büyütmeyi kolaylaştırmayı, anne ve babaların kullandıkları birinci site olmayı, salt reklama bağımlı olmadan anne-babalara farklı hizmetler sunarak gelir elde eden bir sosyal ağ olmayı hedefliyoruz” diyor.
İkinci el bebek ürünleri de satılıyor
Sitenin ilk açıldığında sorular ve gruplar bölümlerini içerdiğini, daha sonra fotoğraf paylaşımı, anı defteri, üyelerin yazı yazabildikleri basit bir blog yazılımı olan bugulog ve üyelerin yeni ve ikinci el bebek ürünlerini satabildikleri ‘Pazaryeri’ bölümünün eklendiğini belirten Altınören, şunları söylüyor: “Ebeveynler, Nurturia’nın sorular, gruplar gibi bölümlerine üye olmadan da erişilebiliyor. Bu bölümleri geçen ay 200 bin kişi ziyaret etti. Soru sorabilmek, gruplara üye olabilmek ve çocukla ilgili özel bölümleri kullanabilmek için kayıtlı üye olmak gerekiyor. Şu anda 22 bin 500 kayıtlı üyemiz var. Üyelerimiz siteyi yalnızca sanal olarak kullanmıyorlar, aralarında yoğun bağlar kuruyor ve sık sık buluşmalar organize ediyorlar, çocukları birbirleri ile arkadaş olarak büyüyor.”
Yurt dışına açılacak
Bu ay içinde nurturia markası ile ücretli bir üyelik hizmete sunacaklarını kaydeden Altınören, bu üyelikle anne-babaların hamilelik takibi, çocuklarının muayene, ilaç, aşı takvimleri, büyüme grafikleri, diş güncesi gibi ek özelliklere de kavuşacaklarını ifade ediyor. Buradan elde ettikleri gelirle teknik kadronun ve sitenin geliştirilmesini hızlandıracaklarını vurgulayan Altınören, “Örneğin daha gelişmiş bir fotoğraf paylaşım altyapısı ve video servisleri, mobil cihazlarda kullanım kolaylığı için uygulamalar sunacağız” diyor.
Altyapı yatırımlarının ucuz ve erişilebilir olduğu halde, özgün teknoloji geliştirmek için emek yoğun bir kaynak gereksinimine ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Altınören, “Biz de elde ettiğimiz tüm geliri hızlı yayılma ve teknik kadromuzu geliştirme için kullanacağız. Yeterli teknik kadroya ulaştıktan sonra Türkiye dışına çıkacağız” şeklinde konuşuyor.
İnternete yeni şirketler gelecek
İnternet girişimciliğinde farklılık yaratan girişimcilerin hızla adım attıkları yolda ilerleyeceklerini söyleyen Altınören’in bu konudaki görüşleri şöyle: “Çok moda bir terim ama bulut servisleri teknoloji girişimlerinin başlangıç maliyetlerini çok düşürüyor ve kolayca hızlı büyümenin yolunu açıyor. Örneğin, biz sunucu hizmetini Almanya’dan, yedekleme hizmetini İrlanda’dan, e-posta hizmetlerini Avustralya’dan da kaynak kod yönetim yazılımı hizmetini de ABD’den alıyoruz. Bizim gibi teknik kapasitesi yüksek olan internet girişimlerinin sayısının tüm dünyada artmasının sebebi bu gibi kaynaklara çok ucuza ulaşabilmeleri. Her sektörde bu maliyet avantajını değerlendirebilecek becerideki girişimler son kullanıcıya konvansiyonel şirketlerden çok daha ucuz ve kullanışlı hizmetler sunabiliyor. Bu da alışageldiğimiz marka ve şirketlerin yerlerini hızla yenilerinin alacağı bir dönemin bizi beklediğini gösteriyor. Konaklama sektöründeki değişimi başlatan airbnb, uçak rezervasyonlarındaki hipmunk örneğinde olduğu gibi.”
Ekonomist Online