İsveç, günde altı saatlik çalışma süresini yasallaştırıyor
Son 50 yıl içinde gelişmiş ülkelerde haftalık mesailer 55 saatten 35 saate düştü. Şimdi de İsveç haftada 30 saat mesai uygulamasını tartışıyor…
HAFTALIK çalışma saatleri her zaman için tartışma konusu olmuştur. Haftada ne kadar süre çalışmalıyız? Uzun çalışma süresi patronlar için avantaj mı? Bazı işyerleri esnek çalışma saatleri uygularken, genelde yasal standart çalışma süreleri geçerli oluyor.
Ama durum değişmek üzere. İsveç, günde altı saatlik çalışma süresini yasallaştırmak için kolları sıvadı. Sebebi, günde altı saatlik mesainin çok daha verimli olması. Üstelik bunu patronlar keşfetmiş. Sabahtan akşama kadar işçi çalıştırmanın verimli olmadığını fark etmişler. Altı saatlik mesaiden maksimum verim elde edildiğini hesaplamışlar.
ikinci Dünya Savaşı sonrası dönemde haftada 55 saatlik çalışma standart olarak kabul ediliyordu. Bu, haftanın altı iş gününde dokuz saatten fazla çalışmayı gerektiriyordu. Dünyanın en eski ve en tanınmış haftalık tıp dergisi The Lancet’in (Neşter) ABD’de 800 bin çalışan üzerinde yaptığı araştırmalarda, haftalık çalışma süresinin 50 saate indirilmesinin, çalışanlar açısından yüzde 33 oranında daha az kalp krizine yakalanma riski anlamına geldiği ortaya çıkarıldı. Sağlık hizmetleri pahalı olduğundan, bu önemli bir orandı ve tasarruf için haftada beş saatlik mesaiden vazgeçilebilirdi.
REFAH DÜZEYİ İLE ORANTILI
Refah düzeyinin artmasına paralel olarak haftalık çalışma süreleri 35-40 saate kadar geriledi. Böylece çalışanlar, ailelerine, sosyal etkinlikler gibi başka işlere ve varsa hobilerine daha fazla zaman ayırabilecekti. Her alanda pratik uygulamalarıyla bilinen ABD, yasalarla çalışma saatlerini esnetti. Bugün ülkede pek çok şirkette mesai, sabah 7.00 ya da 8.00’de başlıyor, öğleden sonra 3:00 ya da 4:00’te sona eriyor. Çalışanlar, daha çok boş zaman bulabiliyorlar. Üstelik sıkışık trafik saatlerinden de kaçınmış oluyorlar.
Şimdi dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden İsveç, günlük çalışma ritmini bir adım daha iyileştirerek haftada 30 saatlik, bir başka deyişle günde altı saatlik mesaiyi günlük yaşama uyarlama hazırlığı yapıyor. Bu, gerçekleştiği takdirde İsveçliler, 50 yıl öncesine oranla yarı yarıya daha az çalışıyor olacaklar. Sanayi Devrimi’nin bir robot gibi çalışan insanının neredeyse üçte birine yakın bir süre çalışacaklar.
VERİMLİLİK ARTIYOR
Stockholm merkezli Filimundus şirketinin CEO’su olan Linus Feldt, günde altı saatlik çalışma temposuyla verimliliğin daha arttığına işaret ediyor. Çünkü onlar bu uygulamaya gönüllü olarak bir yıl önce geçmişler. Feldt, şu görüşü ileri sürüyor: “Sekiz saatlik bir çalışma, düşünüldüğü gibi efektif değil. Bir işçiden, işine sekiz saat boyunca konsantre olmasını bekleyemezsiniz. Bu, uzun ve zor bir süreç. Dengelemek zorundayız, işçiden günlük işini altı saatte bitirip evine gitmesini de isteyebiliriz. Altı saatlik mesainin arasına birkaç defa kısa süreli molalar da koyabiliriz. Burada amaç, çalışanları evlerine bütün eneıjilerini tüketmiş olarak göndermemek. Çalışanların, iş çıkışında hala enerjileri olmalı. Çalışanlar mutlu olursa şirket de mutlu olur.”
Yeni uygulamada ücretler düşürülmeyecek. Fakat Feldt’e göre, kısa mesai uygulamasında anahtar konular, çalışanları iş saatleri içinde sosyal medyadan uzak tutabilmek ve günlük toplantıların süresini mümkün olduğu kadar kısaltmak olacak. Feldt, bu yeni uygulama için görüşü alman altı yüz üst düzey yöneticiden biri.
Fakat günde altı saatlik çalışmayı her alana uyarlamak pek mümkün değil. Ör, neğin hastaneler ve bakım evleri. Yine de buralarda açığın, birkaç fazla \ personelle kolayca kapatılabileceği ği belirtiliyor.
BU BİLE TARTIŞMA KONUSU
Günlük altı saatlik mesainin ne zaman başlayacağı da bir tartışma konusu. Pek çok kişi, çalışma saatlerinin, insanların vücut saatleriyle uyumlu olmadığını savunuyor. Sabah 8.00’de işe gelen bir işçiden verim almanın mümkün olmadığı çünkü vücudun tam uyanma saatinin 10.00 civarında olduğu ileri sürülüyor.
Bu araştırma, pek çok ülkenin ilgisini çekti. Günlük çalışma süresinin ortalama 8.7 saat olduğu İngiltere’de ilgi fazla i iken günde 5.6 saat çalışılan Fransa’da, bu araştırma dikkate bile alınmadı. İsveç’in girişimi, Malezya’da da yankı buldu. Malezya Sendikalar Birliği MTUC, bu konuda adım atması için hükümete çağrıda bulundu. MalezyalIlar daha çok para kazanmak için iki işte birden çalışıyor ve bu da çalışma sürelerini günde 12 saate kadar çıkarabiliyor.
Sırası gelmişken diğer ülkeler ne yapıyor, bir bakalım. Sadece kırk yılda, bir balıkçı köyünden dünya ticaretinin merkezi noktalarından biri haline gelen Singapur’da haftalık çalışma süresi 48 saat. Bu kent-devletinin 150 dolarlık kişi başı gelirden günümüzde 83 bin 750 dolara gelmesinin sebebi, aslmda çok çalışması. Bugünkü zenginliğine rağmen çalışma saatlerini düşürmeyen Singapur, vardiyalı işlerde işçileri günlük 12 saat çalıştırabiliyor ama ikinci hafta bunu dört saatlik bir mesai ile dengelemek zorunda.
HESAP KİTAP MESELESİ
Latin Amerika’nın ekonomi lokomotifi Brezilya da günde altı saatlik mesai uyguluyor. Hesap şöyle: Günde sekiz saatinizi işyerinde harcıyorsunuz. İki saatlik öğle yemeği paydosunuz var. Size altı saatlik mesai kalıyor. Ama beş dakikalık bile mola verilmeyen, kesintisiz altı saat çalışılan işyerleri de var.
Avustralya, sanayileşmiş dünyanın en çok çalışan ülkelerinden biri: Haftada 45 saat. Bu süre, 25-54 yaş arası kesim için geçerli. Daha genç ya da daha yaşlıysanız haftada 36 saatten fazla çalışamazsınız.
Her şeyin rakamlara bağlı olduğu Japonya’da da günde sekiz saat çalışılıyor. Haftanın iki günü tatil. Fazla mesai g yapmak isterseniz haftada 15 saati aşamazsınız.
Asya Kaplanı olarak bilmen ülkelerden Güney Kore’nin, yasal çalışma süresi haftada 68 saat. Hafta sonu tatilinde de çalışabilirsiniz. Aylık yasal süre 16 saat.
Hindistan’da durum daha da vahim. Hintliler günde 11 saat çalışıyorlar. Hem de haftada bir gün izin yaparak. Bu ülkede şirket yöneticisi olmak bile çok zor. Onlar fazla mesaileri kontrol etmek için daha da uzun süre iş yerinde kalıyorlar.
işten kaytaranların cenneti Papua Yeni Gine olsa gerek. Güneybatı Pasifik’in bu ada ülkesinde batıl inançlar çok güçlü. Arka arkaya iki gün çalışmanın uğursuzluk getirdiğine inanılıyor. Bu durumda halk, haftanın 2.5 günü çalışmış oluyor. Günlük mesai ise beş saati bile bulmuyor.
85 yıl kadar önce Ingiliz ekonomist John Maynard Keynes, “2030 yılında sadece işkolikleri, haftada 15 saatten fazla ofislerde tutabileceksiniz.” demişti. Henüz o yıllara gelmedik ama Keynes’in tahminine hızla yaklaştığımız bir gerçek.
Standart çalışma saatlerinin…
… Avantajları
■ Uzun çalışma süresi, daha fazla ücret demektir.
■ İş hayatında dengelerin daha sağlam kurulmasını sağlar.
■ İş hayatındaki denge, özel yaşama ve aile bağlarına da olumlu yansır.
■ Dinlenme ve boş zaman aktivitelerine zaman kalır.
■ Dengeli yaşam, bireyin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.
■ Sosyal aktivitelere zaman ayrılabilir.
… Dezavantajları
■ İşyerinin sürdürebilirliğinde maliyetleri artırır.
■ Maliyet artışı, işletme sahibini, masrafları kısmaya zorlar.
■ Çalışanların fazla mesaileri, ikramiyeleri, tazminatları kısıntıya uğratılabilir.
■ Ast üst arasındaki çizgi bulanıklaşır. Bu da otoritenin zayıflamasına yol açar.
■ Çalışanlar, ücret almadan fazla mesaiye zorlanabilir.
Not: Standart çalışma saatleri, yasalar tarafından belirlenen saatlerdir. Sürenin aşılması halinde fazla mesai ödenmesini zorunlu kılar. Ancak şirketler, bu sürenin altında istedikleri gibi mesai saati belirleyebilirler.