İş Kurmak İçin İş Önerileri
İş kurmak için Türkiye franchise pazarı kesintisiz büyümesini sürdürüyor. 2022’ye dinamik bir şekilde giren sektörde yatırım cazibesini sürdüren işleri araştırdık. İşte girişim uzmanları ve sektör temsilcilerine göre riski düşük, getirisi yüksek yatırım alanları…
İçeriğe Ait Başlıklar
İş kurmak isteyen girişimcilere öneriler
FRANCHISE pazarı adeta altın yılını yaşıyor. 2016’da franchise veren şirketler adeta yatırımcıların hücumuna uğradı. Kendi işini kurmak isteyenlerin dışında inşaatçı, tekstilci, kuyumcu ve sanayiciler franchise veren markalara yatırım yaptı. Örneğin, bu yıl düzenlenen “Bayim Olur Musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı” katılımcı ve ziyaretçi açısından rekor kırdı. Öyle ki fuar kendi alanında dünya dördüncülüğüne yükseldi. Girişim uzmanlarına göre 2017’te franchise pazarı büyümesini sürdürecek.
Ulusal Franchise Derneği (UFRAD) verilerine göre, halen Türkiye’de 2 bine yakın zincir mağaza ve bunlara ait 50 bin civarında şube franchising sistemini kullanıyor. UFRAD verilerine göre, franchise veren marka sayısı ise bin 471.
Franchising sisteminin gelişiminden yola çıkarak 2017’te büyüme potansiyeli yüksek ve girişimcilere cazip bir iş imkanı yaratacak alanları araştırdık, işte ayrıntılar…
FAST-FOOD İLE BAŞLADI
Franchise Türkiye’de 1985’te McDonald’s, Turyap ve Sağra Special girişimleriyle başladı. Önceleri yabancılar çoğunluktaydı. Zamanla yerli girişimciler işi öğrendiler. Aslında franchise tüm dünyada benzer bir gelişim süreci izledi. 1980’lerde ilk önce yabancılar geldi. O zamanlar garip fikirler bile iş yaptı. Hepimiz hayranlıkla izledik ve tükettik. 1990-91 Körfez Krizi döneminde yaşanan ekonomik durgunluk yabancıların Türkiye’deki etkisini azalttı. Ancak bu dönemi yerli markalarımız fırsata dönüştürdü. Yabancıların çekildiği bir anda yerli girişimcilerimiz muazzam bir atak gerçekleştirdi.
1990’larda lahmacundan pideye, giyimden mobilyaya her alanda yerli zincirler ortaya çıktı. Bu dönemde tüketiminde artmaya başlamıştı. Gelişen sektörlerde franchise adeta sihirli bir formül gibi görüldü. Esas büyük sıçrama 2000’lerde başladı. Bu dönemde enflasyon tek haneye inince yatırım patlaması yaşandı. AVM’ler açıldıkça zincirler büyüdü. Tüketici markalara yöneldi. İşte bu dönemde girişimciler franchise almak için sıraya girdiler. Az sayıda firma bu dönemde hakimiyetini güçlendirmeyi başardı. Ancak birçok yeni marka bilinçsizce zincirleşme çabasına girişti. 2008 global ekonomi kriziyle bu dönem kapandı. 2010’larda ise yerli zincirlerin dünyaya açılması çok hızlandı. Türk dizileri ve AVM’leri markalarımızı bölge ülkelerine tanıttı. Dünya pazarı Türk zincirlerini keşfetti.
Pazarı yabancı markalar değil, asıl onların sistemleri büyüttü. Örneğin Wendy’s dünyada Burger King ile eşdeğer bir marka. Ancak Türkiye’de altyapısını kuran, yatırımını yapan Burger King çok büyüdü. Wendy’s ise sadece franchise sattı. Büyüyemedi, çekildi.
Benzer durumlar yerli markalar için de geçerli.
Örneğin, köfte denilince İnegöl, Akçaabat ve Tekirdağ ilk akla gelen yerler o güne kadar köftesi ulusal düzeyde bilinmeyen Akhisar’dan çıkan Köfteci Ramiz’in öncülüğünde Türkiye’nin her köşesini köfte restoranları sardı. Köfteci Ramiz zincirleş-mede çok atak davrandı. Kendi alanında ilklere imza attı. Örnekleri çoğaltmak mümkün…Bursa’nm iskenderi meşhurdur. Ancak Ankaralı HD Grup ve İzmirli Baydöner İskender konusunda rakipleriyle arayı açtılar.
FRANCHİSE KOÇU UYARIYOR
Türkiye’nin ilk franchise koçu, UFRAD Genel Sekreteri aynı zamanda danışmanlık şirketi Franc-hise&More’un kurucusu Osman Bilge, “Başarılı olanların farkı üründe değil, en önemli şey işletme tekniklerinde. Yeni dönemde tüketici markalara giderek daha fazla yöneliyor. Bu da zincirleri büyütecek. Ürünü iyi olan değil, franchise tekniklerini iyi kullanan pazara hakim olacak. On yıl sonra pazarda sadece zincirler kalacak” diyor.
Franchise, aslında markaya yapılan yatırım demek. Gelişme ve büyüme döneminde franchise verirken kazandığınızdan fazlasını sisteminizi geliştirmek için harcamalısmız. Altyapısı olmadan franchise verip para alan şirketlerin balon gibi büyüyünce patladıkları çok sık görülen bir durum.
“Franchise işindeki başlıca sorunlardan biri de moda işlerin peşine düşmektir” diyen Bilge, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yurtdışına her giden yeni bir şey görüp alıp getiriyor. Üstelik bunu sırf yeni diye yapıyor. Başka bir kültürde çok tutuyor diye burada da tutmasını bekliyor. İyice incelemeden, seçilme ve tüketilme nedenlerini anlamadan kuranların işi şansa kalıyor. Çoğunlukla da ‘moda’ gibi bir dönem ilgi uyandırıyor. Sonra da kaybolup gidiyorlar.” Bilge, franchise alacak girişimcileri çok dikkatli araştırma yapmaları konusunda uyarıyor.
YEME İÇME BİR NUMARA
Franchising sisteminin büyümesinde en önemli etkenlerden biri de Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin (AVM) sayısındaki artış oldu. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından hazırlanan AVM Endeksi’nin Ekim 2014 ayı sonuçlarına göre, ciro endeksi 2013 Ekim ayına göre yüzdel.7 yükselerek 3 puanlık artış kaydetti.
AVM’lerdeki kiralanabilir alan yani metrekare başına düşen cirolar Ekim 2014’te bir önceki yılın aynı ayma göre 3 puan yükselerek verimlilik metrekare başına 697 TL’ye ulaştı. Verimlilik, İstanbul’da 793 TL, Anadolu’da ise 632 TL olarak gerçekleşti.
Ekim 2014’te bir önceki yılın ekim ayma göre en yüksek ciro artışı yüzde 7 ile yiyecek kategorisinde gerçekleşti. Aynı dönemde AVM’lerdeki diğer alanların (yapı market, mobilya, ev tekstili, hediyelik eşya, oyuncak, sinema, kişisel bakım ve kozmetik, kuyum, hobi, pet shop, terzi ve ayakkabı tamir servisleri, döviz bürosu, kuru temizleme, eczane) ciroları yüzde 6, genel alan ciroları yüzde 2, giyim kategorisi ciroları yüzde 2 artış kaydederken, ayakkabı-çanta kategorisi ciroları yüzde 4, teknoloji ciroları yüzde 10 ve hipermarket ciroları da yüzde 14 düşüş kaydetti.
BU ALANLARA DİKKAT!…
KAFEDE KONSEPT YARIŞI
Yerli yabancı birçok markanın rekabet ettiği kafe pazarında konsept yarışı var. Farklı konseptleriyle rakiplerinin arasından sıyrılmaya çalışan markalar, franchising sistemiyle tüm Türkiye’de şubeleşiyor. Çok değil 5-10 yıl öncesine kadar Türkiye’de rahat, konforlu ve belli bir standart kaliteyi yakalamış kafelerin sayısı son derece sınırlıydı. Şimdi sadece büyükşehirlerde değil Anadolu’nun il ve ilçelerinde de şık, konforlu ve zengin ürün çeşitleriyle müşterilerinin beğenisi kazanmış çok sayıda kafe görmeniz mümkün. “Şimdi dönem kafelerin dönemi” diyen girişim uzmanları kafelerin artık birer sosyalleşme mekanı haline dönüştüğüne dikkat çekiyor.
ELEKTRONİKTE FIRSAT VAR
Tüketici elektroniği yüksek potansiyel sahip bir pazar olarak gösteriliyor. 2013’te dünyada durgunluk yaşanırken, Türkiye’de artan gelir oram, genç nüfusa sahip olmamız ve yeni teknolojilere yönelik talep sektörün performansını arttırdı. 2014 için GFK’nın tahminine göre, Türkiye’de tüketici elektroniği pazarındaki büyüme beklentisi yüzde 8 seviyesinde. Görüntü sistemleri, telekom ve bilgi teknolojileri gibi üç ana kategorideki beklenti ise daha yüksek. Bu alanlardaki büyüme tahmini yüzde 17 seviyelerinin görüleceği yönünde. Türkiye’deki tüketicilerin yeni teknolojilere olan ilgisini göz önüne alırsak pazarın cazibesinin giderek arttığını görmek zor değil. Pazardaki şirketler adeta satış rekorları kırıyor. Örneğin, Samsung Türkiye, ciro açısından firmanın faaliyet gösterdiği 80 ülke arasında 12’nci sıraya yükseldi. Turk-cell’in mağazalarına yılda yaklaşık 250 milyon ziyaretçi geliyor. Teknosa bu yıl mağazacılık konusunda 60 milyon TL’lik yatırım yapma kararı aldı.
ÇOCUK PAZARI
Oyuncak pazarında dönem dönem ithalat la ilgili sorunlar yaşansa da büyüme trendi hızlanarak devam ediyor. Türkiye nüfusunun yüzde 29’unun 12 yaşın altında olması da oyuncak pazarındaki büyüme potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Sektör temsilcilerine göre, önümüzdeki dönemde oyuncak pazarında faaliyet gösteren zincir mağazaların sayısı artacak. Bunda yeni açılan alışveriş merkezlerinin etkisi çok fazla. Diğer yandan, tüketicinin bilinç düzeyine bağlı olarak markalı ürünlere ilgi her geçen gün artıyor. Sağlık, güvenlik gibi nedenlerle markalı ürünleri tercih eden tüketici sayısının artması oyuncak pazarına ivme kazandırıyor.
HER DÖNEM POPÜLER
Türkiye’nin hemen her bölgesindeki yeni projeler talebe yetişemiyor. Emlak fiyatları azalacağına artıyor, işte gayrimenkul pazarındaki bu muazzam büyüme markalı emlakçıları harekete geçirdi Yoğun konut arzına rağmen talep azalmıyor, aksine artıyor. Gayrimenkul pazarındaki bu muazzam büyüme emlakçılarmın yüzünü güldürüyor.
GELENEKSEL LEZZET
Ünlü börekçiler Türkiye genelinde franchising sistemiyle yeni şubeler açıyor. Aralarında isim hakkı bedeli almayan markalar da var. Börek, unlu mamuller, kahvaltı, rahat ve çekici bir ambiyans… Başarının sırrı, bunlar arasında kurulacak ince dengede. Ürün ve hizmet kapsamını genişleterek klasik mahalle börekçisi geleneğini yıktılar. Franchise ya da bayilik sistemlerini kurup zincir marka haline geldiler. Aralarında şube sayısı 100’ü geçenler var. Hepsi de tek bir merkezde hijyenik koşullarda üretim yapıyor. Bu sayede standart kaliteyi yakalayıp müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutuyorlar.
OTO BAKIM ZİNCİRLERİ
Türkiye’de büyüme potansiyeli yüksek pazarlardan biri de oto bakım ve koruma sistemleri. Bunda son yıllarda cazip krediler ve uygun ödeme koşulları sayesinde otomobil satışlarındaki artışın etkili olduğunu sanırız belirtmeye gerek yok. Bir otomobilin ortalama 15 günde bir yıkandığını, tam teşekküllü bir yıkama işleminin de ortalama 10 dolar civarında olduğunu düşündüğümüzde ortaya milyar dolarlık rakamlara ulaşan bir pazar çıkıyor. Oto bakım ve koruma hizmeti sunan firmalar, artan talep üzerine yeni şubeler açmaya başladı. Şimdiye kadar büyük şehirlerle sınırlı kalan bayilik çalışmaları artık Anadolu il ve ilçelerine yayılıyor.
GIDA PAZARI ÇOK DİNAMİK
Dışarıda yeme içme alışkanlığı her geçen gün güçleniyor. Dışarıda yemek artık lüks değil bir ihtiyaç olarak kabul ediliyor ve bir sosyalleşme aracı olarak görülüyor. İstanbul’da haftada üç gün dışarıda yemek yiyen nüfus, diğer şehirlere göre bir hayli yüksek. Türkiye’de restoran pazarının yıllık cirosunun 7 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Oysa bu rakam sadece New York’ta 21 milyar dolar. Evet, henüz yolun başındayız. Ancak bu alanda muazzam bir büyüme potansiyeli var. Örneğin, yakm zamana kadar en geleneksel yemek çeşitlerimizden birisi olan dönerin fast-food sektöründe layıkıyla değerlendirildiğini söylemek mümkün değildi. Oysa şimdi öyle değil. Hijyen koşullarına uygun bir şekilde döner hazırlayan ve bunları konforlu, şık restoranlarda sunan markalarımız var. Diğer yandan Anadolu markaları, ulusal pazara çıkmak için deyim yerindeyse kolları sıvamış durumda.
STANTLAR AVM’LERİN GÖZDESİ
AVM’ler küçük yatırımcılar için fırsatlarla dolu. Son dönemde özellikle stant ya da kiosk yatırımları oldukça popüler hale geldi. Çünkü yatırım maliyetleri, kira ve personel giderleri mağazalara göre çok daha küçük. Ayrıca iyi bir lokasyonda açılan stantlar oldukça yüksek cirolar elde ediyor. Evet, yakm zamana kadar AVM’lerin gözden ırak köşelerinde kendilerine yer bulabilen stantlar şimdi altın dönemini yaşıyorlar. AVM’lerde stant açıp istikrarlı bir şekilde büyüyen markaların sayısı giderek artıyor. Bunlar arasında franchising ya da bayilik sistemiyle Türkiye geneline yayılmayı başaran firmalar da var. Cadde konseptiyle başlayıp daha sonra AVM’lere özel stant geliştirip markasını bu şekilde büyüten şirketlere rastlamak da mümkün. Tek stantla yola çıkıp şimdi Türkiye genelinde şubeleri olan markaların sayısı giderek artıyor. Artık birçoğu franchise ya da bayilik veriyor.
SPOR MERKEZLERİ
Spor 10-15 yıl öncesine kadar sadece meraklısının ilgilendiği bir alandı. Ancak günümüzde bu durum tamamen değişti. Hareketsiz bir yaşam süren ofis çalışanlarından ev hanımlarına, gençlerden yaşlılara, toplumun çok büyük bir kesiminde spor faaliyetleri hızla yayılıyor. Özellikle şehirde yaşayan, çalışan, görünümüne özen gösteren kadınların spor aktivitele-rine ilgileri çok fazla. işte bu talebi karşılamak üzere ‘kadınlara özel spor salonları’nın sayısı sürekli artıyor.
Bu merkezlerin kurulum maliyeti sanıldığı kadar yüksek değil. Hatta kendini kanıtlamış yerli ve yabancı zincirlerden franchise alındığı takdirde hem risk azalıyor hem de birçok konuda destek sağlanıyor. Kadınlara özel spor merkezlerinde uygulanan programlar birbirine benzer özelliklere sahip. Bu tarz salonlarda 30 dakikada günlük spor ihtiyacınız karşılayacak bir program sunuluyor.
HÂLÂ BAKİR BİR PAZAR
Hizmet kalitesini artıran, evlere servis yapabilen markalı kuru temizleme şirketlerine ilgi artıyor. Çalışan kadın sayısındaki artış, gelir seviyesinin yükselmesi ve farklı kumaş türlerinin hassas etiket talimatları müşteri potansiyelini artırdı.
Sadece İstanbul’da kuru temizleme hizmeti veren 3 bin civarında işletme olduğu tahmin ediliyor. Türkiye genelinde baktığımızda ise bu rakam 8 bine yaklaşıyor. Ancak, kısa sürede ürün teslimatı yapabilen, yüksek müşteri memnuniyetine sahip, modern ve çevre dostu kuru temizleme anlayışıyla hizmet veren firmaların sayısı son derece sınırlı. Kuru temizleme pazarı, eski teknoloji ve yöntemleri bir kenara bırakıp modern makine ve teknolojilerle hizmet veren birkaç markanın öncülüğünde yeniden şekilleniyor. Müşterilerinin negatif bakış açılarını değiştiren bu yeni nesil kuru temizleme şirketlerinin yüksek performansları sayesinde pazar adım adım büyüyor. Sektör temsilcilerine göre kuru temizleme pazarı yüksek bir büyüme trendi yakaladı.
ÇAY EVLERİ İLGİ GÖRÜYOR
ister evde olsun isterse işte en çok tüketilen içeceklerin başında çay geliyor. Buna rağmen sadece çay satan ya da çay çeşitlerini ön plana çıkaran kafe-ler ülkemizde bir türlü gelişmedi. Ancak şimdilerde yeni yayılan çay kafeleri bu durumu tersine çevirecek gibi. Evet, Türkiye’de ilk kez zincir çay kafelerin sayıları artıyor. Demleme çay, bitki çayları ve benzeri ürünleri ön plana çıkaran bu yeni kon septler şu sıralar çok popüler.
MOBİLYADA YENİ DÖNEM
Son beş yılda büyük bir dönüşüm yaşayan mobilya pazarının öncü markaları yeni mağazalar açarak büyümeye devam ediyor. Mobilya Türkiye’nin en dinamik sektörlerinden biri. Üstelik dünya ile rekabet edebilir bir seviyeye ulaştı. Türk mobilya sektörü üretim ve satış anlamında dünyada 19’uncu sırada. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde mobilya üreten irili ufaklı üretim tesisleri var. Ancak bu sektörde markalaşmış firma sayısı oldukça sınırlı. Buna rağmen firmalar kurdukları devasa üretim tesisleriyle çok büyük satış rakamlarına ulaşmayı başardılar. Şimdi de sürekli yeni mağaza açarak rekabette bir adım öne geçmeyi hedefliyorlar. Üretici firmalar yeni mağazalarının neredeyse tamamını franchising ya da bayilik sistemleriyle açmayı tercih ediyor.
PİDECİLER ŞUBELEŞİYOR
Ünlü pideciler ilk kez franchise veriyor. Geleneksel yöntemlerle ürettikleri lezzetli pideleri franchise altyapısı kurarak geniş kitlelere ulaştırmak için hazırlık yapıyorlar. Cadde restoranı açan da var, fast-food sistemi kuran da. Samsun’un meşhur pidesiyle müthiş bir büyüme hızı yakalayan Sampi bu işin öncüsü konumunda. Firmanın bu başarısının izinde yürüyen birçok ünlü pideci şu sıralar Türkiye genelinde yeni şubeler açma yarışı içinde. Aralarında ilk kez franchise verenler dikkat çekiyor. Bu arada Samsun, Trabzon, Ankara ve İzmir’de faaliyet gösteren, ünlü ancak şimdiye kadar bulundukları yerlerin dışına çıkmamış yerel markalardan ulusal pazara çıkmaya hazırlananlar da var.
Girişim uzmanlarına göre, pidenin fast-food ürünü olarak birçok avantajı var. Örneğin, hamur işi olduğu için maliyeti düşük, içinin malzemesi kolayca değişip sınırsız çeşit yaratılabiliyor, kişiye özel ve taze pişirilip servis edilebiliyor. Paket servise uygun ve dondurulup yeniden ısıtılabiliyor.
KAHVEDE POTANSİYEL YÜKSEK
Türk insanı klasik Türk kahvesi ve ‘neskafe’ dışındaki tatlarla 1999 yılında Türkiye’ye giren Gloria Jean’s Coffees sayesinde tanıştı. Ardından Kuveytli Shaya Grubu bünyesindeki Starbucks ve FinlandiyalI Robert’s Coffee pazara girdi. Sonra da diğer yabancı markalar sökün etti. Bunlara zamanla yerli girişimciler de katıldı. Örneğin Kahve Dünyası gibi ciddi rakipler çıktı. Son dönemde bazı yabancı markalar Türkiye pazarından çekilirken, bazılarının ise ortaklık yoluyla finansal yapılarını güçlendirdiği gözleniyor.
Bu tür mekanlar insanlar için kahve içmenin yanı sıra sosyalleşme ortamlarına da dönüştü. Konforlu ve sıcak bir ortam sunan kafeler buluşma, sohbet etme, kitap-gazete okuma yerleri haline geldi. Bilgisayarını alıp kahve zincirlerinin kablosuz internet hizmetinden yararlananların sayısı da oldukça fazla…
Çok açıklayıcı ve bilgi veren makaleler yazıyorsunuz tebrik ederim sizi takip ediyorum yeni fikirlerinizi merakla bekliyorum.
yurt dışından gelen orjinal veya imitasyon cep telefonlarından satarak hayal bile edemeyeceğiniz kazançlar elde edebilirsiniz. ürünlerin hepsi kayıtlıdır. daha ayrıntılı bilgi için 05072521468 i arayabilirsiniz