İş Fikirleri ve İş Kurmak

İş Kurma Rehberi 2018

2018’de hangi alanlar ön plana çıkacak? Girişim uzmanları, akademisyenler, pazar lideri firmalar ve yatırım danışmanlarına sorduk. İşte, organik tarımdan bilişime, gastronomiden eğitime kadar sermayesi düşük, popüler iş fırsatları…

2018 İş Kurma Rehberi

GİRİŞİMCİLİK, Türkiye’de altın çağını yaşıyor. Herkesin aklının bir köşesinde kendi başına yapacağı bir iş fikri var. Bunu biz değil yapılan araştırmalar söylüyor. Örneğin, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkenin incelendiği “Workmonitor/İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması Raporu”nun sonuçları oldukça dikkat çekici. Bu araştırma insan kaynakları seçme, yerleştirme ve danışmanlık şirketi Randstad tarafından 2017’de tamamlandı. Rapora göre, Türkiye’de katılımcıların genel olarak yüzde 76’sı girişimci olmak istiyor. Çünkü girişimci olmanın birçok avantajı olduğuna inanılıyor. Dünya genelinde genç ve erkek katılımcılar, kadınlara nazaran başarısızlıktan daha fazla korkuyor. Türkiye başarısızlık korkusunda yüzde 52’lik oranla, ülkeler arasında 25’inci sırada yer alıyor.

Bu konuyla ilgili olarak girişim uzmanlarına ve kendi alanında söz sahibi isimlere danıştık. Birbirinin benzeri, taklit, yaratıcılıktan uzak işlerden uzak durulması, hepsinin ilk önerilerinin başında geliyor. Özetle, “Ne iş yaparsanız yapın bir fark yaratmalısınız” diyorlar. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, hedefleri olan insanların, olmayanlardan daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle de iş plam özellikle bir şirketin ilk beş yılında son derece önemli. Her yılı ve büyüme süreci dikkatlice planlanmalı. Düşük sermayelerle yapılabilecek işleri inceledik. Bu doğrultuda mini bir rehber hazırladık. İşte ayrıntılar…

kendi isini kurma rehberi

ÇOCUK KAMPLARI ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Okul dışı eğitimin en önemli unsurlarından biri olan kamplara (doğa aktiviteleri, spor, sanat, İngilizce, bilim, bilişim, liderlik, vb.) ilgi görülmemiş düzeyde artıyor. 2017’de Türkiye’de, 5-17 yaş arası 1 milyon 500 bin çocuğun kampa gittiği belirtiliyor. Bu yaş aralığında 16 milyon çocuğun olduğunu belirtirsek pazarın muazzam büyüme potansiyeli ortaya çıkıyor.

“Geleceğin Yıldızları” adlı organizasyon şirketinin kurucusu Fahrettin Gözet, “Türkiye, üç yıl sonra dünya kamp sektöründe söz sahibi ülkelerden biri haline gelecek” diyor. Kampçılık alanında en gelişmiş ülkeler Rusya, ABD, Kanada ve Japonya. ABD’de 14 bin civarı kamp var ve yılda 14 milyon çocuk kamplara katılıyor. ABD kamp pazarının hacmi 24 milyar dolar düzeyinde.

Türkiye’de ise bu pazarın hacminin 350 milyon dolara yükseldiğini belirten Gözet, “Eskiden Türk öğrenciler yurtdışma kamp faaliyetleri için gidiyordu, şimdi ise yabancı öğrenciler Türkiye’yi tercih ediyor” diyor. Türkiye’de sayıları 10 bini bulan kampların yüzde 90’ı devlet tarafından organize ediliyor. Gençlik Spor Bakanlığı, Îl Müdürlükleri, il ve ilçe belediyelerden spor kulüplerine, derneklere ve vakıflara kadar düzenlenen kamplar bulunuyor. Özel kamplar sektörün ancak yüzde 10’unu oluşturuyor.

SİZ HAYAL EDİN, MAKİNESİ HAZIR

Bir dönem sadece büyükşehirlere hapsolmuş imalathaneler artık geride kaldı. Köylerde bile istediğiniz imalathaneyi kurabiliyorsunuz. Yeter ki pazarı olan bir ürün bulup üretmeye karar verin. Örneğin, siyah sarımsak tozu, mercimek cipsi, Trabzon hurması kurusu, soslu mısır… Bu ve benzeri ürünlerin büyük bölümü hala ithal ediliyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Eğer bu konularda bir girişim fikriniz varsa, binlerce makine çeşidiyle hemen her sektörden gelebilecek taleplere anında yanıt veren, anahtar teslimi imalathane, fabrika kuran firmalar imdadınıza yetişiyor. Üstelik bu firmaların faaliyet alanı sadece makine temini ya da makine parkuru kurmakla da sınırlı değil. Anahtar teslimi üretim tesisi kurmak, satış sonrası destek ve ihracat danışmanlığı da verilen hizmetler arasında. Bu firmalar, kurulan tesislerde üretilen malların pazarlanması konularında da yol gösteriyor. Örneğin, girişimcilere nasıl ihracatçı olacakları öğretiliyor. Bu konuda danışmanlık hizmeti veriliyor. Diğer yandan, işin başında, fizibilite çalışmaları sırasında girişimcilere daha önceki tecrübeler aktarılıyor.

Yatırım maliyetlerine örnek vermek gerekirse… Sarımsak tozu üretmek için en az 100 metrekare kapalı alana ihtiyaç var.

Toplam yatırım maliyeti 30 bin ile 200 bin dolar arasında değişiyor. Dondurma üretim alanı 10 metrekare ile 300 metrekare arasında değişiyor. Toplam yatırım maliyeti ise 40 bin ile 150 bin dolar arasında değişiyor.

ORGANİKTE MARKA DÖNEMİ

Organik tarımda yüksek cirolar elde etmeyi başaran çiftçi sayısı hızla artıyor. Cirosu 20 milyon TL’ye ulaşan keçi çiftliği, Japonya’ya meyve suyu, Almanya’ya organik makarna, Dubai’ye organik tavuk ihracat yapan firmalar var. Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu’nun verilerine göre, Türkiye organik tarım alanlarının en hızlı büyüdüğü ülkeler arasında dünya genelinde dördüncü sırada. İlk üçte sırasıyla Yunanistan, Meksika ve Kazakistan var. 2002’de 12 bin olan organik ürünler üreten çiftçi sayısı günümüzde 70 bini aştı. Organik tarım bitkisel üretim alanı ise 89 bin hektardan 515 bin hektara yükseldi.

Üretim miktarları ise 310 bin tondan 1 milyon 829 bin tona ulaştı. Üstelik bu alana yatırımcıların ilgisi sürekli artıyor.

Özetle, üretimde oldukça iyi bir noktadayız. Ancak satış, pazarlama ya da markalaşma konularında pazar yeterince hızlı büyüyemiyor. Oysa işlenmiş organik sertifikalı ürünlere özellikle gelişmiş ülkelerde muazzam bir talep var. Türkiye’de üretilen organik ürünlerin büyük bölümü ihraç ediliyor.

Kendi markasıyla ürettiği ürünleri ihraç edebilen üretici sayımız ise son derece sınırlı. Bu alanda kendi işinizi kurmak istiyorsanız, markalaşma ve pazarlama konusuna öncelikle eğilmelisiniz.

PASTANELER ŞENLENİYOR

Avrupa’da çok hoş, çok farklı pastane konsept-leri görebilirsiniz. Bizde ise pastane kavramı daha dar, daha kısıtlıdır. Ancak bu görünüm hızla değişiyor. Artık tercihlerde en önemli kriter ucuzluk değil. Kalite, hijyen, konfor, çevreye saygı gibi unsurlar da tercih nedenleri arasında yer alıyor, işte, bu yeni trend pasta ve unlu mamuller pazarında markalaşmayı sağladı. Şık dekorasyonları ve son derece konforlu oturma mekanlarıyla müşterilerin beğenisini kazanan modem pastanelerin sayısı hızla artıyor. Üstelik bu tarz mekanlarda artık kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinin yanı sıra zengin içecek seçenekleri de var. işte bu markalar şimdi birbiri ardına şubeler açarak başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok gelişmiş il ve ilçesinde hizmet vermeye başladılar, işin özü, pastane açma girişimi olanlar, değişen bu trendleri çok iyi takip etmeli ve tüketici kitlesinin talepleri doğrultusunda mekanlar geliştirmeye yönelmeli.

BİSİKLET PAZARI ÇOK DİNAMİK

Bisiklet Türkiye’de yükselen bir trend. Şöyle etrafınıza bir bakın. Sokaklarda artık daha fazla bisiklet
görülüyor. Son dönemde özellikle katlanır bisikletlere olan ilgi arttı. Hem kullanım kolaylığı hem de konfor sunan bu tarz bisikletler oldukça ilgi görüyor. Dağ bisikletleri ise gençler arasında ilgi görmeye devam ediyor. Hedef kitlenin büyümesi, üretici firmaların tasarım konusunda atılımlar yapmasını sağladı.

Nüfusunun yüzde 75’i 40 yaşın altında olan ülkemizde bisiklet sektörü hitap ettiği kitle yönüyle de büyük bir potansiyele sahip. İstanbul, İzmir, Adana, Antalya başta olmak üzere birçok gelişmiş il ve ilçede bisiklet kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Bunda belediyeler tarafından yapılan bisiklet yollarının katkısı büyük. Diğer yandan özellikle çevreye ve doğaya duyarlı gençler arasında bisiklet tutkusu giderek yaygınlaşmakta. Yerli üreticilerin yanı sıra Uzakdoğu menşeli bisikletleri Türkiye’ye getiren ve bunları bayileri aracılığıyla müşterilerine sunan distribütör firmalar da var. Bu firmaların distribütörlük fırsatları değerlendirilebilir.

YEMİ FRANCHİSE FIRSATLARI

Franchise alarak kendi işinizi kurmak istiyorsanız zincir markaların 2018 hedeflerini inceleyerek bir fikir edinebilirsiniz. Tabii ki bunlar arasında size en uygun olanı bulmanız, işinizin sürekliliği açısından hayati önem taşıyor. Bunun için franchisor (franchise veren) kimdir? Geçmiş deneyimleri nedir? Çalıştırdığı yöneticilerin mesleki tecrübeleri yeterli midir? Bu sorulara açık ve net bir şekilde yanıt alınmadıkça marka ortaklığı yapmamakta yarar var. k Bunların yanı sıra işin tam detaylı olarak tanımlanması gerekiyor. İşi yürütebilmek için gereken optimum çalışma saati ve personel adedi de önemli.

Franchise alanların işlerini nasıl yürüttükleri, yatırım bedeli, devam eden yatırım maliyetleri gibi unsurlar işin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Sisteme dahil olmak isteyen girişimcilerin marka, pazar, lokas-yon analizi yapmaları, finansal portrelerini gerçekçi bir şekilde hesaplayarak sisteme dahil olmaları gerekiyor. Franchisor’dan alınması gereken ürün ve hizmetler varsa, kimden ve nasıl alınacağı net bir şekilde ortaya konulmalı. Franchise ilişkisinin nasıl düzenleneceği ve nasıl yenileneceği sözleşmede açıkça belirtilmeli. Bu noktada, daha önce sistemden ayrılan franchise varsa nedenlerini öğrenmekte yarar var. Franchise veren firmaların sözleşmeleri uzman hukukçu ve mali müşavirlerden oluşan bir kadro tarafından hazırlanmalı. Çünkü bu sözleşmeler aslında franchise verenin haklarını daha fazla savunan sözleşmelerdir. Franchise sözleşmesi imzalanmadan önce, tüm maddeler ayrıntılı olarak incelenmeli.

Osman BİLGE / Girişim Uzmanı
”Özgün konseptlere yönelen kazanır”

İşlek caddelerde, AVM’lerde boş mağazalar var. Ancak, sektörler kendi yollarını çiziyorlar. Bu dönemde güçlü markalar gelişirken sıradanlar yok oluyor. Ucuz şube zincirleri binlerce mağazaya ulaştı. Giyimde kar marjı düştü.

Franchise zincirler şube zincirlerine dönüştü. Yabancıların sert rekabetine ancak özgün çizgisi olan yerliler dayanabiliyor. Elektronikte ve yapı markette yerli büyük mağaza zincirleri yabancılarla baş ettiler. Öte yandan, yabancı zincirler otel ve emlak pazarına hakimler. Yabancı gıda zincirleri ciroda ve sistemde, yerliler üründe ve dekorda üstünler. Yerli zincirler halen sistemin önemini kavramadı.

Eğitime kaynak ayırmıyorlar. Günü kurtaracak yönetici arıyorlar. Markalaşma ve zincirleşmeye vesile olan AVM’ler, dövizin yükselmesiyle dert oldular. Kiralar el yakıyor, giren kazanamıyor, çıkan markalaşamıyor. Belediyeler sokakları şenlendiriyor, cadde mağazacılığı eski günlerine dönüyor. İnsanımız kafede sosyalleşiyor, kafeler hızla yayılıyor. Markalı kafeler dolup taşıyor. Bu alanda çok fazla zincir çıktı. Sistemsiz, markasız, altyapısız franchise verenler rekabete dayanamıyorlar. Her alanda konseptler taklit ediliyor. Bunun sonucunda herkes birbirine benziyor. Pastane, fırın, lokanta, kebapçı farkı kalmadı. Hepsi kafeye benzedi. Dünya mutfağı denen tarz her yeri sardı. Türkiye’den çıkan uzun tabak konsepti salata-makarna-et üçlüsüyle müşterilerin hem gözünü, hem karnını doyuruyor. Ciroları coşturuyor. Bu tarz dünyaya yayılacak.

Hakan Metin AKGÜN / Proline Ventures Müdürü
”Nesnelerin interneti! biyoteknoloji, sağlık…”

Ülkemizin startup ekosistemi büyük bir hızla gelişiyor. Üniversiteler, teknoloji transfer ofisleri, yatırımcı ağları, kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları, startup’lara iş fikirlerini geliştirebilmeleri, işlerini büyütebilmeleri için kayda değer destekler sağlıyor. 2017’de FinTech, SaaS ve pazaryeri yatırımları öne çıktı. 2018’de ekosistemde son üç yıldır devam eden farklı alanlara yapılabilecek yatırımlar artacak.

2018’de dünyada özellikle yapay zeka, artırılmış gerçeklik, blockchain, nesnelerin interneti, greentech, sağlık ve biyoteknoloji alanlarının ön plana çıkması beklenirken, bunun Türkiye’ye yansımasını ise nesnelerin interneti, sağlık, greentech ve biyoteknoloji alanları üzerinden gerçekleşeceğini düşünüyorum. Yazılımın ve donanımın entegre olduğu, yatırım dönüşünün orta ve uzun vadeli bir zaman dilimine yayıldığı, yüksek teknoloji alanında bulunan ve erken aşamadaki startup’lara yapılan yatırımlar 2018’de daha sınırlı olacak. Bununla birlikte bu alanda gelişimlerini tamamlamış ve büyüme aşamasına geçmiş startup’lar ise önemli yatırımlar alacak.

Sina AFRA / Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
”2018’de sermayesi düşük işler ön planda olacak”

Girişimcilik Vakfı’nda düzenli olarak yatırımcı pozisyonunda yaptığım toplantılarda ülkemizde çok değerli özgün fikirler olduğuna şahit oluyorum. Bu fikirlerin birçoğu sermaye yetersizliği ve yoğun arge ihtiyacı nedeniyle yarıda kalıyor. Bu nedenle 2018’de Türkiye’de hem girişimciler hem de yatırımcılar için ön plana çıkacak olan alan sermaye yoğunluğu az pazar yerleri olacak.

Küresel boyuttaki gelişmeleri dikkatle izleyenler, finansal teknoloji alanındaki ivmelenmenin 2018’de hız kazanacağını görebilir. Türkiye’de de bu alanda önemli çalışmalar yapılıyor. Kripto paralar konusu, bu yıl olduğu gibi 2018’de de çok konuşulacak. Bu alanı genişletmek için gerekli yatırımlar yapılacak. Kripto paraların ve blockchain’in geleceğine inanıyorum. Bu gelecek tanımında kripto paralar verimliliği artıran araçlar olacak. 2018’de büyüme potansiyeli gördüğüm bir diğer alan ise, karlı duruma geçmiş olan start-uplar. Kar elde etmeyi başaran online girişimlerin son beş yıl içinde e-ticaretten Saas, pazar yerleri ve yeni servis kurgularına kaydığını görebiliyoruz. Genelde girişimlerin iki tane odak noktası var; ya bir fiyat avantajı sunmaya çalışıyorlar, ya da kullanıcıya bir kolaylık ve yenilik sunmak üzere kurgulanıyorlar.

Muhammed Nezif EMEK / Bereket Döner CEO’su
”500 kişiye istihdam sağlayacağız”

2017’de büyüme rekorları kındık. H018’de de hızlı bir şekilde yükselişimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. 2017 yılını yüzde 110’a yakın bütçe gerçekleşmesi ile kapatıyor olacağız. 2019’a fabrika ve besi çiftliği yatırımları tamamlanmış olacak. 2018’de istihdamda öncü firmalardan biri olmaya devam edeceğiz.

Bu doğrultuda en az 500 yeni istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Döner ve köfte üretimi, hayvancılık, süt ürünleri üretimi ve restoran işletmeciliği alanında faaliyet gösteren firmamızı bir dünya markası haline getirmeyi hedefliyoruz. 2017 yılında faaliyete geçirdiğimiz besi çiftliğimizi yeni yatımlarla tam kapasiteyle aktif ederek 5 bin baş besiye çıkarmayı hedefliyoruz. 2018 süt ürünleri üretimi alanında faaliyet gösteren Tokat Niksar İlçesi’ndeki üretim tesislerimiz için de ciddi bir kapasite artırımı ve yeniden yapılanma yılı olacak.

Birol ÖNER / Newjoy Home Yönetim Kurulu Başkanı
”Akıllı mobilyalara dikkat”

Mobilya sektörde akıllı mobilyalar ön plana çıkacak. Konutlarda metrekarenin küçülmesi ve oda sayısının artması daha kompakt mobilyalara ihtiyacı beraberinde getiriyor. Yaşam alanları ve tüketici zevkleri ile uyumlu, daha fonksiyonel ve kompakt mobilyalara yönelim artacak. Girişimciler, bir marka ile işbirliğine giderek mağaza yatırımı yapmak istiyorlarsa doğru lokasyonda mağaza açmaları çok önemli. Yatırımcıların, perakende deneyimi yüksek, ürün ve üretim altyapısı güçlü, mağazacılık operasyonlarını iyi bilen, yenilikçi firmalarla çalışmalarını öneriyorum.

Prof. Dr. Ercüment YILMAZ / Kardiyolog
”Yoğun iş temposunda kalbinizi koruyun”

Koroner kalp hastalığı [KKH] en sık göğüs ağrısı ile kendini belli eder. Ağrı genellikle egzersiz sonrası ortaya çıkmakta ve dinlenmekle 1-3 dakikada geçmektedir. Aşırı yorgunluk, heyecanlanma veya ağır yemek sonrası da göğüs ağrısı ortaya çıkabilir. Göğüsteki bu ağrı alt çeneye, omuza, sırta ve sol kola yayılma gösterebilir; daha nadir olarak karın ağrısı şeklinde ortaya çıkar.

Bazı hastalar bu ağrıyı bir yanma, tıkanma veya baskı hissi olarak tarif ediyorlar. Yaşlı ve şeker hastalığı bulunan kişilerde nefes darlığı, rahat nefes alamama şikayetleri de KKH göstergesi olabilir. Koroner damarda aniden tıkanma ortaya çıkması sonucu ise çok şiddetli göğüs ağrısı ortaya çıkar. Bu tabloda ağrı kendiliğinden geçmez, saatlerce sürer. Bu ağrıya bulantı kusma ve terleme gibi şikayetler de eşlik eder ki bu tabloya miyokard infarktüsü yani kalp krizi denilir. ABD, Kanada, Batı Avrupa ve Avusturalya’da KKH görülme sıklığı düşüyor. Doğu Avrupa ve Asya’da artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, sıklığın azalmasında sigara, kolesterol ve hipertansiyon ile savaşın büyük katkısı oldu. KKH risk faktörlerinin değiştirilebilir olanları ile mücadele edilmesinin KKH’larından ölümleri azalttığı gösteren pek çok çalışma var. Yurtdışında yapılan çalışmalarda diyet, yaşam tarzı değişikliği, egzersiz ve ilaç tedavisi ile kalp krizi ve KKH’na bağlı ölümlerde yüzde 50 ye yakın azalma, Türkiye’de yapılan bir çalışmada ise yüzde 38 azalma olduğu saptandı.

Suat ÇAM / Seiko Optical Türkiye Genel Müdürü
“Optik pazarında iyi fizibilite şart”

Göz sağlığı konusundaki bilinç her geçen gün daha çok artıyor. Bu durum sektördeki büyümeye de olumlu katkı sağlıyor. 2018 de kurlarda büyük bir değişim olmazsa büyüme oranı yüzde 15 oranında olacak. Türkiye genelinde yeni AVM’lerin açılıyor olması sektöre yeni bir büyüme alanı yaratacak. Ancak, plansız ve fizibilitesi yapılmadan açılan AVM’lerin sektöre olumsuz katkısı olduğu da bir gerçek.

Bu pazara yatırım yaparak optik mağazası sahibi olmak isteyenlere lokasyona dikkat etmelerini öneriyorum.

İyi fizibilite çalışmaları yapılmalı, konum iyi belirlenmeli. İndirim ve kampanyalardan daha çok, ürün ve hizmet alanında kalite odaklı bir iş planı hazırlamalarını öneririm. Farklılıklarını ön plana çıkararak, özgün bir biçimde farklı ürün gamıyla ortaya çıkmaktan çekinmesinler. Optik sektörü henüz doyuma ulaşmadı ve potansiyeli yüksek bir sektör. Gelişmiş ülkelerde gözlük kullanım oranı yüzde 65-80 arasında değişirken bu oran Türkiye’de yüzde 20 seviyelerinde. Yaklaşık 15 milyon gözlük kullanıcısı var.

Selin DANİYEL/ Dardenia Genel Koordinatörü
”750 girişimciye eğitim vereceğiz”

Dardenia Akademi, 2018’de 750 kişiye eğitim verecek. Amacımız sektördeki nitelikli personel eksikliğini karşılamak. Akademide teori ve uygulamalı eğitimler olacak. Akademi’de sadece kurum içi değil, restoran pazarında çalışmak isteyen girişimcilere de eğitim verilecek. Katılımcılara ‘İşbaşı Eğitim Programı’, ‘Pekiştirme Eğitimleri’ ve ‘Yönetici Geliştirme Programı’ kapsamında eğitimler verilecek. Eğitimler, 15 günlük teori ve uygulama eğitimleri sonrasında Dardenia şubelerinde yapılacak olan iş eğitimi takibi ve onay süresi ile birlikte 45 gün içerisinde tamamlanacak.

Korhan ERÇİN / Yemeksepeti Satış Direktörü
”Restoranlar İşlerini nasıl büyütebilir?”

Belli bir birikimi olan insanlarımız en çok restoran açıyor. Oysa restoran açmak, başarılı şekilde işletmek apayrı bir uzmanlık alanı. “Bir yer kiralarım, yemekleri kendim yaparım, bir iki çalışanımız olur, sadece çevremdeki arkadaşlarım gelse bana yeter” diyorsanız, bu ve benzeri düşünceleri unutun.

Bir masanın başına geçin ve şunları tek tek hesaplayın. Restoran işine girerken sezonsallık hesaplarını yapın. Lokasyona özgü dinamikleri araştırın. Müşteri kazanım maliyetlerini göz ardı etmeyin. Asla ve asla hemen kar etmeyi düşünerek bu işe girmeyin. Başlangıç yatırımına ek olarak, olası senaryolarda en azından 12-18 ay boyunca kar edemese bile şirketin giderlerini karşılayabilecek durumda olun. Karlılığın takibi, doğru şekilde maliyet hesabı, sabit ve değişken giderlerin hesaplanması ve takip edilmesine özen gösterin. Menüde ürün satışlarınızı takip edin. Operasyonel maliyet yaratan ve satışı olmadığı için ana malzemelerin çöpe gittiği ürünleri menüden kaldırın. Gereksiz promosyonlarla kullanıcıyı boğmayın. Müşterinin aynı ürünü üç ayrı fiyat hesaplaması ile alabildiği menüler sadece zaman kaybettiren, güvensizlik oluşturan ve kafa karıştıran menüler olarak kalacaktır.

Ozan KIRAN / Tavada Tavuk Genel Müdürü
“Şube sayısını 50fye çıkarıyoruz”

2017’de olumlu bir İvme yakaladık. 2018’de 15 yeni şube açarak restoran sayısını 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Ağırlıklı olarak İstanbul Anadolu Yakası’nda büyümeyi planlıyoruz. Ayrıca Antalya, İzmir, Bursa, Van’da şubeler açacağız. Bunların yanı sıra Erzurum, Eskişehir, Samsun, Mersin, Bursa, Konya ve Ankara’daki yatırımcılardan çok talep var. Yurtiçinin yanı sıra Hollanda, Avusturya ve Lübnan’dan bizimle temasa geçen yatırımcılar var. Yurtdışı yatırımlar için analiz sürecimiz devam ediyor.

Bahar ÖZÜRÜN / KasapDöner Genel Müdürü
“Yüzde 55 kar marjı var”

2018’de Anadolu’da yeni şubeler açmaya yoğunlaşacağız. Bu doğrultuda bulundukları şehirlerdeki ilk Kasap Döner şubesini açan girişimcilere yönelik kampanyalarımız oluyor. Örneğin, en son toplam 30 bin TL değerindeki açılış paketine ücretsiz olarak sunduğumuz bir kampanya düzenledik.

Yatırımcı, girişimcilere yüzde 55 brüt kar marjı vaat ediyoruz. Kasap Döner, 150 bin TL’lik başlangıç bedeli dışında herhangi bir reklam katkı payı, royalty veya ciro payı almıyor.

Kamber ÇAL / Coffee Gutta Genel Müdürü
”Kahve pazarında büyüyoruz”

2017’yi verimli bir şekilde kapattık. 2018 için iddialı bir büyüme planımız var. Bu yıl markalaşma sürecinin devamı, şubeleşme, insan kaynağımızın güçlendirilmesi ve franchising konularında çalışmalarımız olacak.

Franchising çalışmalarımız kontrollü şekilde devam ediyor. Bu konuya iş ortağı mantığı ile bakıyoruz. Kazan kazan ve sürdürülebilir bir anlayışla süreci yönetiyoruz. Zira franchising sistemini gelecek vizyonumuz olarak belirlerdik. 2018’de vvorkshoplar, tanıtım stantları, festival ve fuar çalışmalarımız olacak. Tüm bunların yanı sıra hem şubelerimiz hem de kahve pazarına nitelikli iş gücü kazandırmak amacıyla eğitimler düzenliyoruz.

Nuri Turgut / Cottonbox Yönetim Kurulu Başkanı
”Tekstilde bu alanlara dikkat”

Ev tekstili son dönemde sadece kumaş ve türevlerinden oluşan bir sektör olmaktan çıkarak bir ev dekorasyon sektörüne dönüşüyor. Tüketici daha estetik bir yaşam alanı oluşturabilmek ve gündelik hayatını daha zevkli hale getirebilmek için kumaş, aksesuar ve dekoratif ürünleri bir bütün olarak görüyor. Beklentileri karşılayabilmek adına ürün gruplarını kendi içinde kombinlemeli ve yan ürünler ile çeşitlendirmeliyiz. Tüketiciye ulaşma noktasında, imalatçıların da kataloglarını bu detayları atlamadan daha zengin içerikler ile hazırlamaları gerekiyor. İsminiz, markanız ve gücünüz ne olursa olsun sektöre “yenilikçi ürünler” getirebilecekseniz bu işe girin. Mevcut pazarda var olan pastayı büyütmeyen, olandan bir parça almaya yönelik üretim ve yatırımların, yatırımcıları mutlu etmesi mümkün değil.

ERSAN ÇIPLAK

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu