İkna Edici Sunumların 8 Sırrı
Bir CEO’nun işyerinde iki temel sorumluluğu vardır. Biri, baş stratejist olmak. Diğeri, baş hikaye anlatıcı olmak. Pek çok insanın toplum önünde konuşmaktansa ölmeyi tercih edeceğini düşünürsek, bu konu, bir dahaki sefere herhangi bir kitleyi inandırmanız, ikna etmeniz ya da eğitmeniz istendiğinde yararlı olabilir. İlk Temas
“Beni daha merhaba derken içine aldın.” 7 saniyede, sizi beğenip beğenmediğimize karar veririz. Lütfen bana, mikrofonlarla, PowerPoint kurulumlarıyla ya da kabak tadı veren “teşekkür”lerle uğraşarak beceriksiz tavırlar sergilemediğinizi söyleyin. Bir sunum yaparken, size işaret edilmedikçe ya da takdim edilmediğiniz sürece “Konuşmacı Alanı”ndan uzak durun. Ardından, kendinizden emin bir şekilde kürsüye çıkın ve 7 saniyede, dinleyicilere anlamlı şeyler söylemek üzere olduğunuzu hissettirin! (İpuçları: Dik bir duruş, sıcak bir gülümseme, göz teması ve sunumunuza başlamadan önce özgüven, kürsüden ilk temasın anahtarlarıdır.) Aynı zamanda, sunum öncesi son bir hazırlık yapmayı unutmayın! Sunum ve toplantıların başlamasını beklemek sıkıcı ve zaman kaybıdır! Bu zamanı kullanın. Sunumunuzdan 15 dakika önce temanızla bağlantılı sanal bir sunum oynatılmasını, enerji veren müzikleri ya da dinleyicilerinizi ısındırmak için “eğitici ıvır zıvır sorular” gibi aktiviteleri düşünebilirsiniz. Bütün büyük oyunların ısınma safhası vardır. Sizinki hangisi?
Amaç
İletişiminizde “çünkü” kelimesini kullanmak gibi basit bir tekniğin, işbirliğini yüzde 60-94 artırdığını biliyor muydunuz? Bu, kritik bir nüans. Yalnızca ikna edici sunumlar yapmak açısından değil, birinden bir talepte bulunurken de önem taşıyor. Sunumlarda, bize önce sunumunuzun “çünkü”sünü söyleyin. “Neden dinlemeliyiz? İçinde benim için ne var?” Bu da evde ve ofiste işe yarar. Bir çalışanın, eşin ya da çocuğun talebi mi var? Bir dahaki sefere, “çünkü” sözcüğünden bahsedin, onlara neden önemli olduğunu anlatın ve neler olduğunu görün. Yüzde 94 oradasınız!
Tutku
Kelimeler ve sözsüz iletişim ile tutkunuzu hissettirin. Bir ses testi yapın. Sesinizi kaydedin ve kaydı dinleyin. İşte size hızla yapabileceğiniz ses eğitimi aktivitesi: Üst düzey yetkilileri sunumlar konusunda eğitirken bir çocuk hikayesini sesli okumalarını istiyorum. Çocuğunuza “Sarışın Adamlar ve Üç Ayı” hikayesini ruhsuz bir sesle okumaya cesaret edemezsiniz, değil mi? Onları sıkıntıdan öldürürsünüz! Lütfen dinleyicilerinizi de sıkmayın! Bir hikaye anlatıcının vokal çeşitliliğini kullanarak hikayenize duyduğunuz tutkuyu gösterin.
Nokta ve Olay Örgüsü
Sunumunuza başlamadan önce kağıda kaleme sarılın. Önerim: Sunumunuzun bir büyük noktasını “düşünün ve yazın” ya da ağzınızı açmayın! Kendinize şunu sorun: “Dinleyicilerimden salondan ayrıldıklarında hatırlamalarını istediğim tek şey ne?”
Not: Bu büyük noktayı yazarken mücadele veriyorsanız, muhtemelen bunu kendiniz de bilmiyorsunuz. Bu durumda, sunumunuz en can alıcı noktadan mahrum kalır. (Evet, sunumunuzun, birden fazla olay örgüsü bileşeni olabilir; ama yalnızca tek bir can alıcı noktası bulunur.)
Bonibon, Çantada Cepte Bonibon…
Bu tekerlemeli şarkıyı nasıl bitirirdiniz? Bu ezgi, reklamın ve tekrarın gücü sayesinde hâlâ hatırlanır. İhtiyacınız olduğunu söylediğim o tek temel sunum noktasını hatırlıyor musunuz? Evet, tekrar, tekrar, tekrar… Onu hatırlamak için en az 6 kez duymamız gerekir. Şunu da akılda tutmakta fayda var ki kelimelerinizin ritmi önemlidir! Anında akla gelenler, “Geri geleceğim!”, “Bana parayı göster”, “Evet yapabiliriz!”
Sahne Malzemeleri ve PowerPoint’ler
Görsel kullanımının, dinleyicilerinizin elde tutulmasını yüzde 40 artırdığını biliyor muydunuz? Bu, slaytlarda kullanılan ve zihinleri hissizleştiren metinler yüzünden PowerPoint sunumlarda tamamen atlanan bir ilke. PowerPoint sunumlar ve sahne malzemeleri, hikayenizi anlatmanıza son derece yardımcı olabilir ve dinleyicilerinize ne demek istediğinizi gösterme becerinizi artırabilir. Maksimum duygusal etki için fotoğraflar, sahne malzemeleri ve videolar kullanın ve metinle doldurulmuş slaytlardan kurtulun. Finans müdürleri ve muhasebeciler: Grafik ve tablolar konusunda makul olun ve sayılarını kısıtlı tutun. Son olarak, her slaytta tek bir konu olmasına dikkat edin.
Katılım
Dinleyicilerin katkıda bulunmasına izin vermek faydalıdır. Bırakın yumurtayı onlar kırsın; kolaylaştırılmış egzersizler yoluyla girdi sağlasınlar ve fikir versinler. Unutmayın, insanlar, yaratılmasına yardım ettikleri şeyi desteklerler.
Pratik Yapın
Nadir durumlar dışında hiçbir sunumu ezberlememelisiniz; ama “açılış” ve “kapanış” kısımlarını çalışmalısınız. Açılış notlarınız güçlü ve kapanışınız unutulmaz olduğunda, kendinize güveniniz artar. Her şeyin (filmler, konuşmalar ve ilişkiler) başını ve sonunu hatırlama eğilimi gösterdiğimizi aklınızdan çıkarmayın. “Onları merhaba ve güle güle aşamalarında avcunuza almalısınız.” Mesaj önem taşıyorsa ve odada bulunan herkes orada olmak için para ödemişse, onların ve sizin “konunun üzerinden uçarak geçmek”ten daha fazlasını hak ettiğinizi düşünmüyor musunuz? Üst düzey yöneticilere anların ve mesajların önem taşıdığı büyük bir sunum hazırlarken yardımcı olmayı seviyorum. Onların, bu sunumu yapmaktan duydukları korkuyu yenip, tutkularını, amaçlarını ve mesajlarını paylaşmanın heyecanını taşıdıklarına şahit oluyorum.
Yukarıdaki noktaları düşünün ve gerekirse bir uzmanla çalışın!
Taner ÖZDEŞ
Referans : Rosemary Rein