İkinci El Eşya Satışı Yapılan Uygulamalar İle Para Kazanmak
İkinci El Eşya Satışı. HAFTALARDIR aynı şeyi söylüyoruz: “Pandemiyle birlikte alışveriş alışkanlıklarımız da değişti.” Tüketiciler bu süreçte online kanallara yöneldi. Kıyafetler, ev araç gereçleri, market alışverişi derken sepetlerimizi doldurup boşalttık. Tabii bunun sonucunda dolaplar doldu taştı, hiç giymeyeceğimiz kıyafetler bile alındı. Normalleşme başlayınca, elimizde bir sürü yeni alınmış, gereksiz şey ile kalakaldık.
İkinci el eşya satışı uygulamalarıyla bu iş artık çok kolay…
İşte, tam bu noktada geri dönüşün sağlanması için kurtarıcı olarak ikinci el eşya satışı yapılan uygulamalar karşımıza çıktı. Pandemi sürecinde hem para kazanmak hem de dolaplarını rahatlatmak isteyen kullanıcılar eşyalarını ikinci el satışı yapılan uygulamalara koyarken, ihtiyaçlarını daha uygun bütçelerle karşılamak isteyen tüketiciler ise bu uygulamalardan alışveriş yaptı.
Türkiye’de de ikinci el sektörü hızla büyürken, girişimlerin sayısı da günden güne artıyor. Bu girişimler özellikle genç nesil tarafından ilgi görüyor. Doğal olarak bu süreçte en merak edilen konulardan birisi hijyen oldu. Markalar bu konuyla ilgili çeşitli tedbirler alarak kullanıcılarına hizmet veriyor. Bazı uygulamalarda dezenfektan hizmeti sunuluyor, örneğin kıyafetler önce dezenfekte ediliyor sonra gönderiliyor. Uzmanlar da eşyalardan bulaş riskinin düşük olduğunu belirtiyor.
“ÖNCE DEZENFEKTE EDİLİYOR”
Kullanıcıların ikinci el eşyalarını satabileceği oluşumlardan birisi Modacruz. Salgın döneminde ilave hijyen tedbirleri aldıklarını belirten firmanın kurucusu Melis Güçtaş, “ikinci el ürünler için duyulabilecek hijyen kaygıları nedeniyle dezenfeksiyon hizmeti sunmaya başladık. Kargo şubelerine gitmek istemeyen satıcılarımız için ‘evden kargo’ yapabilecekleri bir opsiyonda geliştirdik” diyor.
Dijital bir platform oldukları için offline perakendenin kaybettiği hacmin bir kısmını olağan büyümelerinin üzerine eklemeyi başardıklarını söyleyen Güçtaş, bu adımların offline’dan online’a kayan payı daha yüksek bir hacme dönüştürme imkanı verdiğini vurguluyor. Talepte azalma gözlemlemediklerini belirten Güçtaş, “Tüketicinin evde olması, daha fazla ürününü satmak için listelemesine yol açtı; dolayısıyla ürün çeşitliliği ve etkileşimi artırdı. Pandemide kullanıcıların en hızlı satış yaptığı rekor zamanlardan birini yaşadık” ifadelerini kullanıyor.
Alışverişi hijyenik bir deneyime dönüştürmek için geliştirmeler yaptıklarını belirten Güçtaş, “Dezenfeksiyon hizmetimiz sayesinde alıcıların eline yüzde 100 steril bir ürün ulaşmasını sağlıyoruz” diyor. İkinci el moda özelinde sektörün dünyada beş sene içerisinde 100 milyar dolarlık bir sektör hacmine ulaşabileceğini belirten Güçtaş, “Artık her üç kadından ikisi ikinci eli tercih edeceğini belirtiyor. Hal böyle olunca, mevcut yöntemleri ile büyümekte zorlanan offline moda perakendecileri bile ikinci eli benimsemeye ve mağazalarında ikinci el modaya yer vermeye başladı. özellikle Amerika’da büyük department store dediğimiz mağazalar ikinci el online platformlarla işbirliği yapıyor” şeklinde konuşuyor.
“ÖNCELİĞİMİZ HİJYEN VE SAĞLIK”
İkinci el kıyafet ve eşyaları online alıp satabileceğiniz bir diğer pazaryeri ise Dolap uygulaması. Trend-yol çatısı altında hizmet veren marka salgın dönemine özel önlemleri hayata geçirerek kullanıcılarına hizmet vermeye devam etti. Pandemiyle birlikte tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Dolap Kurucu Ortağı Hande İzmirlioğlu, “Hızlı aksiyon aldık. Satıcılarımızın tercih edilen kategorilerde satış yapmasını ve ev ekonomilerine katkıda bulunmalarını sağladık” diyor.
Bu dönem içerisinde ev yaşam ve kozmetik kategorisini açtıklarını söyleyen İzmirlioğlu, “Tüketicinin hızlı değişen davranışlarına kolayca adapte olabiliyoruz. Evde spor yapmak, hobilerini geliştirmek, evindeki eksikleri tamamlamak isteyen her kullanıcımız, Dolap’ta kendisine göre bir çözüm bulabiliyor. Genel satış oranlarımız etkilenmeden devam ediyor” açıklamalarını yapıyor.
Kategorilerin geçen senelere göre farklılık gösterdiğini aktaran İzmirlioğlu, evlerde kalınan bu süreçte rahat kıyafetlerin ve spor malzemelerinin öne çıktığını söylüyor. Normalleşme dönemiyle birlikte ise elbise, çanta gibi klasikleşen kategorilerin tekrar öne çıktığını belirtiyor. Marka olarak ilk odaklarının alıcı ve satıcıların sağlığı olduğunu belirten İzmirlioğlu, “İlk adımımız alıcılarımızın sağlığı için ürün hijyenine odaklanmak oldu. Satıcılarımızı maksimum hijyen için paketlemelerini evde yapmaya yönlendirirken, alıcılarımız için kargo paketleriyle olan temas anında kendilerini korumaları için bilgilendirici içerikler oluşturduk. İkinci odaklandığımız nokta, satıcılarımızın kargo gönderimi için sokağa çıktıkları an oldu.
Dışarı çıkışlarını en aza indirmek için platformdaki kargolama süresini uzattık. Böylece satıcılarımız gönderimlerini biriktirip örneğin haftada bir markete ya da eczaneye çıktıklarında yapabildiler” diyor. Dolap’ın her gün büyüyen bir topluluk olduğunu belirten İzmirlioğlu sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Gündemi yakından takip edip uygulamamızı geliştiriyoruz. Pandemi süreci bizim için öğretici oldu. Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını hızlıca görebilmek ve bunlar için çok hızlı çözümler üretebilmek, kaslarımızı güçlendirdi. Globalde evde kalanların artık daha akıllı alışveriş yaptığını, aldığı ürünün geri dönüşümünü de düşündüğünü biliyoruz. Türkiye’de bu düşünce biçimini takip ediyor.”
“YÜZDE 100 BÜYÜDÜK”
2016’dan beri hizmet veren Dekopasaj, mobilya satmak isteyen kişi ve kuramların, ürünlerini hızlı bir şekilde gerçek değerlerine satabilmelerini sağlıyor. Satıcılar ve alıcılar için nakliye ve montaj gibi zahmetli hizmetleri uygun fiyatlardan sunuyor. Pandemiyle birlikte alışveriş alışkanlıklarının çok değiştiğini belirten firmanın kurucusu Emir Tümen, “Herkes internet alışverişine yöneldi.
Mart’taki belirsizlik döneminde bizim de satışlarımız etkilendi. Ama ilk andaki panik ortamının sona ermesiyle rakamlarımız normale döndü” diyor. Haziran’la birlikte yüzde 100’lük bir büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Tümer, “Nisan’da tüm Türkiye’ye açıldık. Halen 51 ile ulaştık ve artış devam ediyor. Nakliye ekibimiz ürünü satıcıdan alıp alıcıya götürüyor. îş modelimiz dolayısıyla pazarın kalanı kadar etkilenmedik” açıklamalarını yapıyor.
Bu dönemde tüm hijyen kurallarını uyguladıklarını belirten Tümen, “Nakliye ekibimizin ve müşterilerimizin sağlığı için maske, eldiven, dezenfektan gibi koruyucular kullanıyoruz. Depomuzda bulunan ürünleri periyodik olarak dezenfekte ediyoruz” şeklinde konuşuyor. İnsanların daha hesaplı alışverişe yöneleceğini ifade eden Tümen sözlerini şöyle tamamlıyor: “İkinci el her zaman daha uygun fiyatıyla alternatif bir seçenek oldu. Bu dönemde harcamalarını kısmaya çalışan kitleye ulaşabiliyoruz. Dekopasaj için gelecek beklentimiz pozitif.”
33 YILLIK MAĞAZA
Neşet Ertaş, Tuncel Kurtiz, Hakan Vardar tarafından kurulmuş olan By Retro 33 senelik bir vintage, ikinci el ve kostüm mağazası. Dünyanın hemen her tarafına kostüm verdiklerini ifade eden Vardar, “Türkiye’de de ismini sayamayacağım kadar çok ünlü, hatta büyük holdinglerin sahiplerinin çocuklarının artık ikinci el deri mont ya da ikinci el gözlük aldıklarına şahit oluyoruz. Geri dönüşüme önem veren bilinçli tüketici dünyanın her yerinde ikinci el kullanıyor” diyor. İkinci el sektörünün yakın zamanda çok daha iyi yerlere geleceğini aktaran Vardar çalışma yöntemlerini şu sözlerle anlatıyor:
“Talepler ağırlıklı olarak dizi, film ve tiyatrolardan geliyor. 30 bine yakın ürünümüz olduğu için alternatifimiz yok. Dünyada bile bu büyüklükte bir mağaza çok nadir; o nedenle kısa filmler, reklamlar bizimle çalışıyor. Artık görüntülü çalışıyoruz.
Bize senaryo bilgisi veriyorlar biz de kostümleri hazırlayıp anlaşmalı yıkama ve kuru temizleme firmasına gönderip temizleme ve hijyenlerini sağlayıp onlara gönderiyoruz. Onlar da kullandıktan sonra temizliğini yaptırıp bize iade ediyorlar.”
Bu dönemde her türlü tedbir ve önlemi aldıklarını ifade eden Vardar, “İçinde bulunduğumuz 200 yıllık tarihi Suriye Pasajı, belediye ve bina yönetimi tarafından çok ciddi dezenfeksiyon ve temizleme işlemine tabi tutuluyor. Herkesin uyması gereken kurallara biz de uyuyoruz” diyor.
Pandemi döneminde işlerin daha durgun geçtiğini belirten Vardar, kostüm verdikleri dizi ve filmlerin çoğunun çekilmediğini ama gelecek dönemde kostüm talebinin artarak devam edeceğine inandığını söylüyor. “İnsanlar ikinci ele daha çok rağbet etmeli” diyen Vardar, tüketicinin bütçesine hem geri dönüşüme önem vermesi gerektiğini, dünyada ciddi bir ikinci el kültürü olduğunu söylüyor ve tüketicilere çok ucuz fiyatlara ve çok özel olabilecek ikinci el kıyafetlere yönelmelerini tavsiye ediyor.
“YÜZDE 110’LUK BUYUME BEKLENTİSİ”
Gardrops, ikinci el kıyafet, çanta gibi ürünlerin güvenle alınıp satılması ve takas yapılması için oluşturulmuş bir pazar yeri. 2014’te kurulduklarını aktaran marka kurucusu Ertuğrul Özpolat, “Dört milyon üyemiz ve aylık 450 bine yaklaşan işlem hacmimiz var” diyor. “Pandemi sürecinin hem avantajını hem de dezavantajını yaşadık” diyen Özpolat, kullanıcıların evde oldukları için, evdeki ürünlerini satmak ve almak için daha kolay rahat hareket ettiğini söyledi.
Mart ve Nisan aylarında talepte azalma gözükse de Mayıs itibari ile rutin aylık büyüme bandına geri geldiklerini belirten Özpolat, hatta Mayıs’ta rekor kırdıklarını vurguluyor. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nden aldıkları hijyen bilgilerini kullanıcılarla paylaştıklarını söyleyen özpolat, ürünlerin kargo aşamasında kapalı paket içerisinde geçirdikleri 2-3 gün sürenin hijyen anlamında pozitif bir etki yarattığını belirtiyor. Gardrops’un yıllardır sektör ortalamasının çok üstünde büyüdüğünü belirten Özpolat, bu yıl yüzde 110’luk bir büyüme beklentileri olduğunu söylüyor.
Yaygın kullanılan ikinci el uygulamalar
- Zebramo
- Dolap
- Letgo
- Modacruz
- Gardrops
- Deluxe Seconds
- Dekopasaj
- Tarz2
- BebeCruz
- TutumluAnne
- Sliprest
Başak SUCUKA / Fivin Kurucusu
“Mağazalara kıyafet bağışı yapabilirsiniz”
Givin iyilik mağazaları yurtdışında charity shop olarak bilinen konsepti Türkiye’de alışveriş merkezleri içine taşıyor ve uygun fiyatlı iyilik alışverişi deneyimi sunuyor. Mart ve Nisan aylarında tüm piyasadaki durgunluğu ikinci el alışveriş tarafında da gördük; devam eden aylarda ise tüketim alışkanlıklarının tekrardan sorgulanmasıyla hızla toparlamaya başladık. Genel alışverişte azalma gözlemledik ancak, evde kalman dönemde insanlar evlerindeki fazlalıklarından kurtulma, dolap temizliği yapma gibi işlere giriştikleri için 1 Haziran’da iyilik mağazalarımızı açar açmaz eşyalarını bağışlamak üzere gelen destekçileri karşıladık.
Mağazalarımızda sosyal mesela, maske, dezenfektan gibi klasik uygulamalara ek olarak denenen ürünlerin en az iki gün bekletilerek tekrar denenmemesi gibi uygulamalar mevcut. Akmerkez ve Akasya’daki mağazalarımız alışveriş merkezlerinin özeni sayesinde yüzde 100 taze hava sirkülasyonu ile sürekli havalandırılıyor. Hem ikinci el hem de bağış alanı Türkiye’de henüz çok prematüre. Değişen dünya düzeniyle iki alanın da büyüyeceğini düşünüyorum. İkinci dalga fikri hepimizi tedirgin etse de 2019 ile başa baş bir yıl geçeceğini tahmin ediyorum. İyi durumdaki fazla eşyalarını vermek veya bağış karşılığında alışveriş yapmak isteyenler Akmerkez ve Akasya’daki Givin iyilik mağazalarımızı ziyaret edebilir.
Dr. Bengisu AY / Medipol Pendik Üniversite Hastanesi Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmanı
“Eşyalardan bulaş riski düşük”
Hastalık esas olarak damlacık ve enfekte yüzeylere elle temas sonrasında elleri ağız, burun veya göz mukozasına götürerek bulaşıyor. Koronavirüsler genel olarak dış ortama çok dayanıklı olmayan virüslerdir. Ortamın nem ve sıcaklığı, dışarı atıldığı organik maddenin miktarı, kontamine ettiği yüzeyin dokusu gibi faktörlere göre değişen bir dayanma süresi söz konusudur. Genel olarak cansız yüzeylerde birkaç saat içerisinde aktivitesini kaybettiği kabul ediliyor. Cansız yüzeylerdeki aktivite süresi yorumlanırken, bulaşta sadece virüsün aktivitesinin devam etmesi değil, temasın süresinin de önemli olduğu unutulmamalı. Bu nedenle eşyalardan bulaş çok düşük bir olasılıktır.
İhtiyaç durumunda ikinci el kıyafet veya eşya alınabilir. Kıyafetlerle ilk temas edildiğinde maske takmak ve temas sonrası el hijyeni sağlamak yeterli olacaktır. Kıyafetler yıkandıktan sonra tehlike kalmayacaktır. Yıkanan kıyafetlerin dezenfekte edilmesi gerekli değil.
YEŞİM OKSAY