İki büyük beklenti de geride kaldı
ABD Başkanı Joe Biden 1.9 trilyon dolarlık ekonomik yardım paketini imzaladı ve koronavirüs salgınına karşı agresif bir federal yardımın başlangıcını yaptı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, mali teşvik paketi dahilindeki 1.400 dolarlık ödemelerin hafta sonu başlayabileceğini açıkladı. İçeride ise son haftaların ana gündemi haline gelen ekonomi reform paketi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Erdoğan konuşmasında, reform çalışmasının özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunduğunu belirterek, “Reel ekonomiyi daha da güçlendirerek, ithal girdi kullanımını azaltmış, yerli ve milli bir ekonomi hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Haftanın son iki günü gerçekleşen piyasa hareketlerine baktığımızda ise bu gelişmelerin etkisinin sınırlı kaldığını gördük. Bunda her iki başlığın da bir süredir fiyatlanıyor olması etkili oldu.
Beklentilerin sonlanmış olması nedeniyle piyasaların yeni bir beklenti arayışına girdiğiniz görebiliriz. Bu gerçekleşmez ise bir süre düzeltme hareketleri ön plana çıkabilir.
EKONOMİ REFORM PAKETİ
Cuma günü açıklanan ekonomi reform paketinde reform alanı ikiye ayrıldı. Makroekonomik politikalar alanında kamu mâliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdam başlıklarına yer verilirken, yapısal politikalar başlığı altında; kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimi yer aldı. Ekonomi reform paketinde, küçük esnafa gelir vergisi muafiyeti getirilmesi, kamuda tasarruf ve ihale sistemleri, kesintisiz hizmet verecek dijital vergi dairesi, şirketlerin halka arzında kolaylık, yeşil tahvil piyasasına yönelik altyapı, tahvil garanti fonu ön plana çıktı. Bunlarla birlikte “Ekonomi Koordinasyon Kurulu” ve “Finansal İstikrar Komitesi” adında iki yapının kurularak, TÜlK’in “ilişkili” kuruluş olması kararlaştırıldı. Sununda dikkat çeken bir diğer başlık da bütçe sonuçlarının, politika gelişmelerinin ve hedeflerin üç ayda bir Kamu Mâliyesi Raporu ile paylaşılacağı oldu. Piyasalardaki fiyatlamalar açısından baktığımızda paketin etkisinin oldukça sınırlı kaldığını gördük. İlerleyen günler içinse uluslararası kurumların açıklanan pakete yönelik yorumları ve bunun ülke notu üzerinde yapabileceği etki takip edilecek.
ECB GENİŞLEMECİ SÖYLEMLERİNİ KORUYOR
Avrupa Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta faiz oranlarında beklendiği gibi bir değişikliğe gitmedi. ECB, 1.85 trilyon euro büyüklüğündeki PEPP ile varlık alımlarını 2022 Mart ayı sonuna kadar ya da koronavirüs krizi sona erene kadar devam ettireceğini belirtti. Banka, gelecek çeyrek PEPP çerçevesinde varlık alımlarının yılın ilk ayına göre ciddi şekilde daha yüksek hızla gerçekleşmesini bekliyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı C. Lagarde, Euro Bölgesi’nde ekonomik durumun, aşılama programları ile ilgili kısa vadeli belirsizliklere rağmen, iyileşmesinin beklendiğini söyledi. Lagarde, küresel talepte görülen toparlanma ve alınan finansal tedbirlerin ekonomik faaliyetleri destekleyeceğini ancak tedbirlerin ekonomi üzerinde varlığını hissettireceğini ifade etti. Orta vadeli enflasyon görünümünün genel anlamda değişmediğini ve fiyat baskılarında kademeli bir yükseliş öngördüklerini söyledi. Ayrıca Lagarde getiri eğrisi kontrolü yapmadıklarını ve enflasyonu artıracak sebeplerin teknik ve geçici olduğunu belirtti. ABD tarafında artan faizler ve ekonomik toparlanma beklentilerine karşın AB tarafında genişlemeci söylemlerin devamı euro/dolar paritesinde de aşağı yönlü hareketleri destekliyor.
EKONOMİ HIZ KESMİYOR
Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde beklentilerin üzerinde gelen sanayi üretimi Ocak’ta da beklentileri aştı. Ocak’ta Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yüzde 11.4 artış göstererek, yüzde 8.3’lük medyan piyasa beklentisinin oldukça üzerinde bir performansa işaret etti. Takvim etkisi ve mevsimsellikten arındırılmış endekste Mayıs’ta başlayan aylık artış trendinin Ocak’ta da yüzde 1.0’lik artış ile devam etmesiyle endeks salgın öncesi (Şubat) seviyelerin kabaca yüzde 9 üzerine çıktı. Böylece mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi endeksi son dokuz aydır kesintisiz büyüyerek, tarihte pek görülmemiş bir performansa imza atmış oldu. Bunda yaz aylarındaki hızlı kredi teşviklerine dayalı iç talep canlanmasının etkili olduğunu söylemek mümkün.
Son aylarda artan faiz oranlarına ve yavaşlayan kredi hacmine karşın sanayi üretimindeki güçlü seyir ilk çeyrek büyümesi için de beklentileri yukarı yönlü revize edecektir. Sanayi üretimi rakamı açıklanmadan önce OECD, 2021 dünya büyüme beklentisini yüzde 5.6’ya çıkarırken, Türkiye için büyüme beklentisini iki katından fazlaya çıkartarak yüzde 2,9’dan yüzde 5.9’a güncellemişti. Bununla birlikte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Direktörü Douglas Winslow, Türkiye’de enflasyonun 2021 sonunda yüzde ll’e, 2022 sonunda ise yüzde 9.2 seviyesine gerilemesinin beklendiğini ifade etti.
BU HAFTA FED VE TCMB TAKİP EDİLECEK
Son dönemde ABD’de artan faizler Fed’in söyleyeceklerini daha önemli hale getirmiş durumda. Fed son dönemde enflasyon beklentileri konusunda piyasadan ayrışmış durumda. Piyasada artan enflasyon beklentileri nedeniyle tahvil faizlerinde hızlı yükselişler yaşanırken, Fed bu yıl başta emtialar olmak üzere yaşanan fiyat artışlarının süreklilik arz etmeyeceği görüşünde.
Bu nedenle de erken olarak algılanabilecek bir sıkılaştırma söyleminden şu ana kadar uzak durdu. Çarşamba günü gerçekleşecek toplantıda ve yapılacak basın toplantısından gelecek mesajlar oldukça önemli olacak. Buradan gelecek açıklamalar volatilitenin hızlı bir şekilde artmasına neden olabilir.
Perşembe günü ise içeride TCMB Para Politikası Kurulu toplantısını takip edeceğiz. Son aylarda açıklanan enflasyonun beklentileri aşma geleneği şubat ayında da tekrarladı. Üstelik son dönemde artan kurların etkisi de bu rakamlar içinde yok. Bu nedenle piyasada PPK’dan bir faiz artışı gelme beklentisi yükselmiş durumda. Çarşamba günü Fed, perşembe günü TCMB önemli bir hareketlilik getirebilir. Piyasanın önünde kısa vade için başka bir beklentinin kalmamış olması bu kararlara yönelik tepkilerin normal zamanların üzerinde olmasına neden olabilir.
BIST-100 zirvelerini aşamadı
BIST-100 hafta içinde yurtdışındaki pozitif havanın da desteği ile 1.580 seviyesine kadar yükselerek tarihi zirvelerini test etti ancak buralarda tutunmayı başaramadı. Haftanın kapanışı ise geçtiğimiz hafta için referans olarak izlediğimiz 1.570 seviyesinin de altında 1.557’den gerçekleşti. Zirve seviyeler test edildikten sonra kar realizasyonlarına bağlı gelen bu satışlar teknik görünümün bozulmasına neden olurken, ABD’de teşvik paketi içeride de ekonomik reform paketine yönelik beklentilerin sonlanması yukarı yönlü hareketleri zayıflatabilir. Endekste bu hafta ilk desteğimiz 1.528 iken buranın altında trend desteğimiz 1.485 seviyesinde bulunuyor. Bu trendin altına sarkılması endekste satış baskının çok daha şiddetlenmesine sebebiyet verebilir. Yukarıda ise 1.570 ve üzerinde tarihi zirvelerin bulunduğu 1.582 kritik dirençler olmaya devam ediyor. Bu seviyelerin geçilmesi ise zayıflayan teknik görünümün yeniden pozitife dönmesini sağlayabilir.
ÜZEYIR DOĞAN