İhracatta çift haneli artış sürüyor
İhracattan rekor artış haberleri gelmeye devam ediyor. Turizm gelirleri 2017’de yüzde 18.9 artışla 26.3 milyar dolara yükseldi. Turist sayısı 38.6 milyon kişiye ulaştı. Ekonomik güvendeki artış dikkat çekiyor…
TURİZM ve ihracatta Türkiye ekonomisinin 2017 performansı netleşti. Turizm gelirleri 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 18.9 artışla 26.3 milyar dolara ulaşırken, turist sayısı yüzde 23.1 artarak 38.6 milyon kişiyi aştı. Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke 4.7 milyonu aşkın kişiyle Rusya oldu. İhracat 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10.2 artışla 157.1 milyar dolara ulaşırken, ithalat yüzde 17.7 artışla 233.8 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığı ise yüzde 36.8 artışla 76.7 milyar dolar oldu. 2017’de ihracatın ithalatı karşılama oranı 4.6 puan azalışla yüzde 67.2’ye geriledi. 2014 yılından sonra tüm zamanların en iyi ihracat performansı yakalandı. Bankacılık sektörü 2017’yi 49.1 milyar TL net karla kapattı.
OCAK’TA İHRACAT YÜZDE 16.3 ARTTI
İhracatta çift haneli artış, 2018 Ocak ayında da devam etkili. Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat 2018 Ocak’ta geçen yılm aynı ayma göre yüzde 16.3 artışla 12.2 milyar dolara ulaştı, ihracat tarihindeki en yüksek üçüncü ocak ayı ihracatına imza atıldı. Son 12 aylık ihracat yüzde 10.1 artarak 158 milyar doları aşarken, miktar bazında ihracat ise ocakta yüzde 9.8 yükselişle 9.7 milyon tona çıktı. TİM Başkam Mehmet Büyükekşi, atılım yılı ilan ettikleri 2017’de yüzde 10.2’lik ihracat artışıyla küresel rakamların üstünde performans sergilediklerini belirterek, 2018’de bu atılımı rekorla taçlandıracaklarını kaydetti. Büyükekşi, yılsonunda 170 milyar doların üzerine çıkacaklarını dile getirdi.
Ekonomistlere göre dış ticaret dengesinde enerji ve altın grubunun olumsuz etkisi hissedildi. Türkiye istatistik Kurumu (TÜIK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre, 2017 yılında mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler ithalatı yüzde 36.9 artışla 37.2 milyar dolar oldu. 2017’de kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası ithalatı yüzde 142.1 artışla 17 milyar 443.6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
2017’de 76.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen dış ticaret açığı, yıllık bazda en yüksek beşinci dış ticaret açığı oldu. Türkiye’nin dış ticaret açığı 2015’te 105.9 milyar dolara yükselmişti. Dış ticaret dengesi 2012’de 84.1 milyar dolar, 2013’te 99.9 milyar dolar, 157.6 milyar dolarla tüm zamanların ihracat rekorunun kırıldığı 2014’te ise 84.6 milyar dolar dış ticaret açığı vermişti. Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, bunun Türkiye ekonomisinin genel yapısal bir sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Ekonomi ithalata bağımlı olduğu için, ihracat artışı beraberinde ciddi hammadde ithalatını da getiriyor. Türkiye’nin üretim yapısının katma değeri artıracak şekilde dönüştürmesi gerekiyor” dedi.
İMALAT SANAYİ SEVİNDİRDİ
2017’de tarım ve ormancılık ihracatı yüzde 2 azalışla 5.3 milyar dolar, balıkçılık ihracatı yüzde 8.9 artışla 451 milyon dolar, madencilik ve taşocakçılığı ihracatı yüzde 31.1 artışla 3.5 milyar dolar, imalat sanayi ihracatı yüzde 10.2 artışla 147.2 milyar dolar oldu. İleri teknoloji ürünlerin imalat sanayi ürünleri içindeki payı 2017’de 0.4 puan artışla yüzde 3.9 düzeyinde gerçekleşti. 2016’da imalat sanayi ürünleri içinde ileri teknoloji ürünleri ihracatı 4.7 milyar dolar düzeyinde iken 2017’de 5.7 milyar dolara yükseldi. Son bir yılda imalat sanayinde ileri teknoloji ürünlerin ihracatında 1 milyar doların üzerinde artış yaşandı. 2017’de orta ileri teknoloji ürünlerin payı 1.5 puan artışla 44.2 milyar dolardan 50.9 milyar dolara yükselirken, düşük teknolojili ürünlerin payı ise 1.8 puan gerilemeyle yaklaşık 49 milyar dolar oldu.
Bu arada 2017’de toplam ithalatın yüzde 14.2’sini 33.1 milyar dolarla sermaye mallan, yüzde 73.3’ünü 171.5 milyar dolarla hammadde ithalatı, yüzde 12.2’sini 28.5 milyar dolarla tüketim malları oluşturdu.
TÜKETİCİ GÜVENİ ARTIYOR
Ekonomik güven endeksi 2018 Ocak’ta bir önceki aya göre yüzde 10 oranında artarak 104.9 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği gösteriyor. TÜIK verilerine göre ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, güven endekslerinin eylül, ekim ve kasımda ABD ile yaşanan vize krizi, Avrupa ülkeleri ile yaşanan sorunlar nedeniyle olumsuz etkilendiğini vurgulayarak, son aylarda siyasi ve jeopolitik anlamda yaşanan iyileşmelerin endekslere olumlu etkisi olduğunu söyledi. Afrin operasyonunun güven kaybına yol açmadığım, hatta pozitif bir ortam yarattığını dile getiren Aslanoğlu, “Döviz kurları 3.94’ü zorlarken, 3.70-3.80 aralığına indi. Finansal piyasalarda sakinleşme, belli yerlerde tutunma çabası hakim. Borsanın yukarı gitmesi, büyümenin yüksek seyretmesi gibi faktörlerle güven endekslerinde artış yaşandı” dedi.
TURİZM VERİLERİ SEVİNDİRDİ
Türkiye turizmi, 2017’de yaralarını sardı. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin turizm geliri 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 18.9 artışla 26 milyar 283.7 milyon dolara ulaştı. 2017 gelirinin 21 milyar 461.6 milyon dolarını kişisel harcamalar, 4 milyar 822 milyon dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. 2017’de kişi başına turizm harcaması bir önceki yıla göre 24 dolar azalışla 681 dolar düzeyinde gerçekleşti. 2017’de Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 23.1 artarak 38 milyon 620 bin kişiyi aştı. Bunların yüzde 83.1’ini 32 milyon 79.5 bin kişi ile yabancılar, yüzde 16.9’unu ise 6 milyon 540.8 bin kişi ile yurtdışmda ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.
Yurtiçinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri, 2017’de yüzde 1.7 artarak 5.14 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
RUS TURİST DOPİNGİ
Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nm Emniyet Genel Müdürlüğü’nden aldığı geçici verilere göre, 2017’de Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke yüzde 444 oranında artışla 4.7 milyon ziyaretçiyi aşan Rusya oldu. 2015’te Türkiye’ye 3.65 milyon, 2016’da 866 bin Rus ziyaretçi gelmişti. Rusya’yı bir önceki yıla göre yüzde 7.85 oranında gerilemeyle 3 milyon 584 bin 653 kişi ile Almanya izledi. Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya’yı 2.5 milyon ziyaretçiyle Iran, 2.4 milyon ziyaretçiyle Gürcistan izledi.
Turizm sektörüne ilişkin bir diğer araştırma da Türkiye Otelciler Birliği’nden (TÜROB) geldi. TÜROB tarafından açıklanan dünya çapında araştırma ve analiz, şirketi STR’nin 2017 yılı verilerine göre, 2017’de Türkiye otellerinde ortalama doluluk oranları yüzde 18 artışla yüzde 60.2 oldu. 2017’de ortalama günlük satılan oda bedeli, Türkiye ortalamasında yüzde 12 gerilemeyle 66.8 euro olarak gerçekleşti. Odabaşı elde edilen gelirlerde ise Türkiye ortalaması bir önceki yıla göre yüzde 3.3 artışla 40.2 euro olarak belirlendi. Böylece 2017’de otel doluluklarında en yüksek artışı gösteren ülke Türkiye olmasına karşın, oda fiyatlarında ise en büyük kaybı yaşayan ülke oldu. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, fiyatlardaki gerilemenin Türkiye’nin turizm gelirlerine olumsuz etkisinin net olarak görüldüğünü vurgulayarak, henüz fiyatlarda arzu edilen seviyeye dönülemese de, 2018 ve daha sonraki yıllar için umutların yeşerdiğini kaydetti.
ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ
Merkez Bankası 2018 yılı enflasyon tahminini 0.9 puan artırdı. 2018’in ilk enflasyon raporunu açıklayan Merkez Bankası Başkam Murat Çetinkaya, enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun 2018 sonunda yüzde 7.9, 2019 sonunda yüzde 6.5 olarak gerçekleşeceğini, enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngördüklerini vurguladı. Çetinkaya’nm verdiği bilgiye göre Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımına dair yapılan güncelleme 2018 yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki yükseltici etkisi 0.7 puan, çıktı açığının 0.1 puan, 2017 son çeyrekteki enflasyon gerçekleşmelerinin tahminlerin üzerinde olması ve enflasyon ana eğilimindeki artışın 0.1 puan oldu. Diğer taraftan, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımındaki artışa bağlı olarak 2019 yıl sonu tüketici enflasyon tahmini ise 0.5 puan yukarı yönlü güncellendi.
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu hem emtia fiyatlarındaki artış hem de kur geçişkenliği nedeniyle Merkez Bankası’nm enflasyon tahminini artırması gerektiğini vurgulayarak, bunun Merkez Bankası’nın kre-dibilitesi açısından doğru bir karar olduğunu dile getirdi. Aslanoğlu, ocak ayı enflasyon tahminini yüzde 1.7 civarında bir artış olarak ifade etti.
Geçen hafta açıklanan ekonomiye ilişkin önemli verilerden bir diğeri ise İstanbul Sanayi Odası (ISO) Türkiye imalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) oldu. Buna göre ocak ayında Türk imalat sektöründe büyüme son 82 aym en yüksek düzeyine ulaştı. 55.7 olarak gerçekleşen PMI endeksi Türk imalat sektöründe belirgin bir iyileşmeye işaret etti. Satın alma faaliyetleri yaklaşık son yedi yılm en güçlü genişlemesini gerçekleştirdi.
Bu arada Türk bankacılık sektörü 2017 yılını rekor kar ile kapattı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun açıkladığı Türk bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerine göre Aralık 2017 döneminde bankacılık sektörünün net karı bir önceki yıla göre yüzde 30.9 artışla 49.1 milyar TL’yi aştı.
Prof. Dr. Fuat ERDAL / İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı
“AB’deki ekonomik canlanma ihracatı olumlu etkiler”
Zaman zaman oluşan siyasi gerginliğe rağmen genelde AB ülkeleri ve özelde Almanya, en çok yapılan ihracat pazarımız oldu. İhracattaki rekor atışla birlikte, ithalat da yüzde 17.7 artışla 234 milyar dolara yaklaştı. Bu durum, dış ticaret açığını 76.7 milyar dolara çıkardı. İthalatta başı 37 milyar dolarla yine mineral yakıtların çektiği, bunu 27 milyar dolarla kazanlar, makinalar ve mekanik cihazlar ile 21 milyar dolarla elektrikli makine ve cihazların takip ettiği görüldü. Aralıkta kıymetli taşlar ithalatında yüzde 140’lık artış yaşandı. Dış ticaret açığına neden olan kalemlerin bir kısmı petrol ürünleri gibi almak zorunda olduğumuz girdilerden, bir kısmı da üretim ve ihracat için gerekli makine, mekanik ve elektronik girdilerden oluştu. AB ile ilişkilerin olumlu bir seyirde gitmesi umuduyla, bu ülkelerdeki ekonomik canlanmanın ihracatı olumlu etkilemesi beklenirken, petrol fiyatlarının yükselmesi ve doların değer kazanmasının ithalatı olumsuz etkileyeceği ve cari açığı artıracağı beklenebilir.
Prof. Dr. Erhan ASLANOGLU / Piri Reis Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
”İhracat daha çok desteklenmeli”
Türkiye’nin dış ticaret açığında yaşanan artışın nedenlerinden biri, Türkiye ekonomisinde büyümenin hızlanmaya başlaması. İkincisi başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan artış. Diğer faktör ise altın ithalatında normalin üzerinde yaşanan yükseliş. Cari açık, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 5’ini aşmaya başladı. Yüzde 5, bizim eşik olarak gördüğümüz bir oran.
Kriz anlamına gelmez, panik edilmesi gereken bir nokta değil. Türkiye, yüzde 8-9’ları görmüş bir ülke. Bu artışta altın ithalatı ve emtia fiyatlarının da etkisi var. Dış ticaret açığının ve cari açığın artmasını önemsemek ve gerekli önlemleri almak gerekiyor. Hükümet bunun farkında görünüyor. İhracatın çok iyi desteklenmesi, teşvikler dışında doğrudan üretimi artıracak tedbirler alınması, kamunun özel sektörle işbirliğini artırmaya yönelik adımların atılması gerekiyor.
2017 sonunda cari açığın 45 milyar doları aşacağını tahmin ediyorum. 45-47 milyar dolar aralığında bir cari açığın gerçekleşmesini, cari açığın GSYH’ye oranının yüzde 5.5’lere yakın çıkmasını öngörüyorum. 2017’de 26 milyar doları geçen turizm gelirleri, cari açığın daha fazla artış vermesini engelleyecek. 2017’de turizm sektörünün cari açığın frenlenmesine 2-3 milyar dolarlık katkı yaptığını düşünüyorum. 2018’de turizm geliri 30 milyar dolara gider, cari açığa olumlu etkisi ise 3 milyar dolar olur. 2018’de ihracatta artışın sürmesini bekliyorum.
Osman AYIK / Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı
”2018’de de çift haneli büyüme bekliyoruz”
2017’de turist sayısında ve turizm gelirlerinde çift haneli artış yaşandı. TÜİK verilerine göre, ancak kişi başına ortalama harcamalar, bizim beklentilerimizin oldukça altında kaldı. Geçmişte kişi başına ortalama harcamalarda 750-800 doları görmüştük. Kişi başına ortalama harcamaları yukarı çekmemiz gerekiyor. Birkaç yıldır yaşanan kayıplar nedeniyle fiyat tavizi verdik. Talepte bu canlılık devam ederse, bu seviyelere tekrar geleceğiz. Türkiye’de fiyatlar, rekabet edilen ülkelerin ortalamasının hala altında. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, kişi başına ortalama harcamalarda azalma Türkiye’ye özgü değil. Tüm dünyada düşüş yaşanıyor. Artık insanlar, eskisi gibi uzun kalışlı seyahat yerine, kısa süreli daha çok sayıda seyahat yapıyorlar. Bu da kişi başı harcamalarda düşüşe neden oluyor. Afrin operasyonunun turizm sektörüne şu anda herhangi bir olumsuz etkisi yok. Ön satışlar oldukça iyi gidiyor. 2018 yılında da biz çift haneli büyüme bekliyoruz.
Hülya Genç Sertkaya