Her Lezzeti Paketleyip Satışa Sunan Konsantre Dip Üretimi İş Fikri

Yeni çeşitleriyle her lezzeti paketleyip satışa sunan ‘konsantre dip’ üretimi iş fikri girişimcilere çok para kazandıracak. Çeşit sayısını artırmak bu işin en önemli özelliği. Üretim hijyenik koşullarda el değmeden yapılıyor. ‘Yeni nesil dip’ler yakın gelecekte çok tüketilen gıda gruplarından biri olacak…

GEÇMİŞTE kısaca değinmiştim; yeni yaşam şekilleri beslenme alışkanlıklarını değiştiriyor. Bu konuda hacimli bir kitap dahi yazmak mümkün; ancak ben küresel ölçekte dikkatimi çeken enteresan bir grup üzerinde durarak görüşlerimi bu sayfalara sığdırmaya gayret edeceğim. Epeydir bilinen ama sürekli kendini yenileyen sıra dışı bir beslenme süreci bu.

Fast food türü beslenmenin sağlıklı ve olağanüstü pratik şekillerinden biri aslında. Üstelik son yıllarda çeşitli lezzetleri kendi içinde birleştiren özgün uygulamaları da var. Acele bir kahvaltı, zamana ve ambalaja sıkıştırılmış bir öğle yemeği lezzeti, hatta rahat uyumayı sağlayacak mideyi yormayan atıştırmalıklar.

Konumuz yeni çeşitleriyle her lezzeti paketleyip satışa sunan ‘konsantre dip’ üretimi. İnsanlığı yıllarca etkileyerek karbonhidrat temelli damak alışkanlıklarını değiştiren, tat ve nefaset duyumunu zirveye taşıyan, oldukça kolay ve hijyenik bir beslenme pratiği bu.

Yeni nesil dipler çoğu kez zamanı olmayanlar için klasik sofra ritüeline gerek bırakmıyor; otururken, yürürken, masa başında ya da herhangi bir mekânda lezzet algısına zirve yaptırıp açlık hissini gideriyor.

Sadece sağlıklı fast food olarak değil, görkemli ziyafet sofralarının tadımlıkları olarak da öne geçmeye çalışıyor. Şimdi çoğu ülkede ‘konsantre dip bazlı menüler’ hazırlanıyor, ana yemeklere bile değişik bir renk katıyor.

BİR ÖĞÜN YERİNE GEÇECEK

Dip çeşitleri son yıllarda epey arttı, gastronomi alanında adeta bağımsız bir sektör haline geldi. ‘Dip’ sözcüğü etimolojik kelime anlamıyla batı dillerinin çoğunda ‘dalmak’, ‘daldırmak’ anlamına geliyor. Buradaki özel ifadesiyle ‘dip’, bir şeyi bir şeye bandırarak yemek demek.

Temel özelliği yine Batı’nm pratik beslenme tabiriyle ‘finger food’larla yenmesi. Yani çatal, kaşık, bıçak gibi ‘aletlere’ gerek kalmıyor. Onların yerine çoğunlukla kızarmış patates cipsi, bisküvi; havuç, salatalık, elma dilimleri gibi seçeneklerle birlikte yeniyor.

Dipler genelde şöyle sınıflanıyor: Geleneksel olanlar ve yenilikçi olanlar. Bunlar kendi içinde tatlı ve tuzlu olarak ikiye ayrılıyor. Bu ayırımın altında onlarca alt grup var. Örneğin ‘humus’ (hummus) gibi geleneksel diplerin kökeni Lübnan’dan, ‘guacamole’ Meksika’dan, ‘fondü’ler Avrupa’dan geliyor. Günümüzde bunlar değişik damaklara hitap edecek şekilde kendi içinde çeşitlenmiş durumda.

Şu anda domates, bakliyat, tahıl, yoğurt, peynir bazlı gurme malzemelerin eşlik ettiği çok sayıda ürün var dünya pazarlarında. Yalnız iç tüketimi değil, dış satımları da epey ses getiriyor. İşin sırrı yaratıcılık ve lezzetlerin akılcı kombinasyonunda.

VAKTİ SINIRLI TÜKETİCİLER İÇİN

Kısacası dünyada yenilikçi gıda trendlerinin başında konsantre dipler var. Üreticiler ambalajlara orijinalite katmanın yanı sıra, yeni sunumlara da yer açıyorlar. Son trend Uzakdoğu ve Pasifik orijinli lezzetlerle ürün sayısını daha da çoğaltmak.

Yeni nesil diplerde tropik bitki ve fermente süt ürünlerinin yanısıra, ‘karides ezmesi’, ‘yosun’ ve Korelilere özgü ‘kimehi’ gibi katkılara da yer veriliyor. Bunların çoğu probiyotik özellik taşıyan sağlıklı dip katkıları.

Dip üretiminde karışım kadar ambalaj da önemli. Bugün çoğu üretici doğada kolay çözünen ambalajlar kullanıyor, bunların neredeyse tamamı insanları görsel olarak etkiliyor, verdikleri mesajlarla iştiha ve lezzete katkı sağlıyorlar.

Tümü organik olan markalar ise genellikle sağlık mağazalarından onay aldıktan sonra çeşit artırıp ünleniyorlar. Son gelişmeler fermente olmuş diplerin günlük besin gereksinimini karşılayacak şekilde hazırlanıp porsiyon halinde sunulması.

Konsantre dipler yeni beslenme alışkanlıklarına da hitap ediyor. Bunların içinde tahılsız; hatta paleo + vegan (pegan) olanları bile var. Çeşit yelpazesi hayli geniş; ürünlerini doğal lezzete duyarlı hale getirerek farklılaşan markaların sayısı hızla artmaya devam ediyor. Avokado, humus, tahin ve hindistancevizi gibi geleneksel bazları kullananlar dahi hala çok popüler.

Şu ana kadar bu tip ürünlerden bazıları lipit metabolizmasını bozan, kötü kolesterolü yükselten proses edilmiş malzemelerden üretilebiliyordu. Ancak günümüzde görüldü ki, dipler sağlıklı beslenme açısından ideal içeriklerle de imal edilebiliyor.

Kısacası konsantre dipler atıştırmalık ürün kategorisinden çıkıp, günlük gıda gereksinimlerini karşılayacak zenginliğe dönüşmüş durumda. Günümüzdeki fast-food geleneğinin yarattığı diyabet, kalp damar rahatsızlıkları, kanser ve obezite gibi hastalıklar spesifik beslenme tercihleriyle azaltılabiliyor. Bu aşamada sağlıklı malzemelerle üretilmiş dipler yeni bir seçenek olarak ortaya çıkıyor.

Şimdi kan şekerini çabuk yükseltmeyen, uzun süre doygunluk hissi veren bol protein ile antioksidan içeren dip türü yiyecekler bazı ülkelerde okullarda bile teşvik edilebilir durumda. En son gelişme ise kişilerin sağlık durumuna, mesleğine, yaşma ve hatta alışkanlıklarına göre doyurucu sağlıklı dipleri pazara sunmak.

Peki, bu yeni akımı kendi kültürümüze uyarlayabilecek atıştırmalıklar, hatta doyumluk porsiyonlar üretmek mümkün mü? Unutmayalım ki bizim kültürümüze de mal olmuş geleneksel lezzetler var. İlk bakışta bunları baz olarak alıp yeni çeşitler üretmek mümkün. Bu yenilikleri düşünebilir, etkin bir marka şemsiyesinin başlangıç aşamasını gerçekleştirebilirsiniz.

İşte yeni nesil girişimcilerin ufkunu açabilecek dünyada çok tutmuş türlerden bazı örnekler:

Bunlar dünyadaki yeni örneklerden bazıları. Daha onlarcasını sayabiliriz. Yeni nesil girişimcilerimize önerimiz şu: Hayal gücünüzden, yerel mutfak kültürünüzden ve dünya görüşünüzden esinlenerek yaratıcı olmaya çalışın. Ülkemize özgü yüzlerce çeşit hammadde var. Önemli olan damak tadına uygun üretim reçetelerini hazırlamak.

Üretim prosesleri, makine ve ekipmanlarla ilgili son trendleri örnekleriyle bir başka yazımda ele alacağım. Makine ve teçhizata yapılacak yatırım değerleri ufak bir üretim hattıyla başlamak koşuluyla hayli makul.

NUR DEMÎROK