Hazır giyimciler ABD pazarı için kolları sıvadı
Hazır giyimciler yıllardır rüyalarım süsleyen ABD pazarı için kolları sıvadı. TL ’deki değer kaybıyla fiyat avantajı yakalayan ihracatçılara ABD’li perakendecilerden de sipariş gelmeye başladı. Bunda Trump’ın Çin’e vergileri artıracağını açıklamasının da etkisi var…
ABD, Türk hazır giyim ihracatçıları için kuşkusuz her zaman önemli pazar oldu. Özellikle 2000’li yılların başında bu dev pazara ihracat yapan hazır giyim üreticisi sayısı hayli fazlaydı. Çünkü başta GAP, Nautica, Timberland olmak üzere ABD’nin dev perakende zincirlerinin birçoğunun Türkiye’de kendi alım ofisleri vardı. Olmayanlar da mümessil firmalar aracılığıyla alım yapıyorlardı. Nitekim 2003 yılında bu pazara gerçekleştirdiğimiz hazır giyim ihracatı 1.5 milyar dolara ulaşmıştı. Ancak Türk firmaları 2005 yılından itibaren ABD’de kan kaybetmeye başladı.
Hatırlanacağı üzere bunun iki temel nedeni vardı. Birincisi TL’nin o yıllarda aşırı değerlenmesi. Bu yüzden fiyat tutturamayan Türk ihracatçıları bu ülkedeki müşterilerini kaybettiler, ikinci ve en önemli faktör ise dünyada kotaların kalkması oldu.
Daha önceleri ABD’ye belli adetlerde ihracat yapabilen Çinli firmalar, kotaların kalkmasıyla birlikte Avrupa pazarında olduğu gibi ABD’de de bir anda çığ gibi büyüdüler. Bunun sonucu olarak da Türkiye’nin ABD’ye hazır giyim ihracatı hızla geriledi.
“FİRMAYA NUMUNE”
Ancak son iki yıldır Türk ihracatçıları ABD pazarında yeniden yükselişte. Özellikle son dönemde TL’deki değer kaybı bu ülkeye ihracat yapmak isteyen firmaların iştahını iyice artırmış vaziyette. Çünkü ihracatçılar başta Çin olmak üzere Uzakdoğu’daki rakiplerine gore artık daha rekabetçi tıyat verebiliyorlar. Bu avantaj ihracat rakamlarına da yansımaya başladı. Nitekim 2016 yılında ABD’ye gerçekleştirilen hazır giyim ihracatı 536 milyon dolar oldu. Hazır giyimcile-ri olduğu kadar Amerikalı ithalatçıları da hareketlendiren bir diğer gelişme ise ABD Başkanı Donald Trump’un açıklamaları. Malum yeni başkan Çin mallarına daha fazla gümrük vergisi uygulanacağını söylüyor. Bu yüzden ABD’li perakendeciler Türkiye’deki üreticilere numune ürettirmeye başlamışlar bile.
Talu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, firma olarak ABD’ye ihracat yaptıklarını ancak son günlerde başka firmalardan da talep gelmeye başladığını belirtiyor. Gültepe, “Daha önce kontak kurduğumuz fakat fiyatlarımızın tutmaması nedeniyle çalışamadığımız bir firmadan talep geldi. Sadece o değil, bir başka firma daha bizi aradı. Şu anda her ikisine de numune hazırlıyoruz. Her ikisi de mağaza zinciri. Daha önce böyle bir talep yoktu. Çünkü Türkiye fiyat olarak listeye giremiyordu. Görüştüğümüz bu firmaların ikisi de Türkiye’den ilk defa alım yapacaklar” diyor. Çin’in ABD’ye hazır giyim ihracatının 100 milyar doları bulduğunu söyleyen Gültepe, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bizim Çin’in yerini alma şansımız yok fakat Çin’den ne kadar pay kopartabilirsek o kadar iyi. Yüzde 10 pay alsak 10 milyar dolar yapar ve sektör iki kat büyür. Hele serbest ticaret anlaşması imzalanır, ürünlerimiz vergisiz giderse hazır giyim sektörü önümüzdeki üç yıl içinde 100 milyar dolarlık ihracata ulaşır. Şu anda yüzde 20 ile 35 arasında gümrük vergisi ödeyerek ihracat yapıyoruz. Bu vergi çok yüksek. Çünkü ABD tamamen fiyata endeksli bir pazar. Fiyat tutturulduğu sürece orada iş yapma potansiyeli çok fazla. Türkiye’nin üretim gücünü Amerikalılara an latmamız lazım.”
POTANSİYEL ÇOK YÜKSEK
Aynı zamanda İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (IHKİB) Yönetim Kurulu Üyesi olan Gültepe, sektör olarak ABD’yi yeniden hedef pazar olarak ilan ettiklerini ve New York’ta ticaret heyetleri düzenlediklerini hatırlatıyor. Dünyanın önde gelen moda fuarlarından Magic Show’un 17-22 Şubat arasında Las Vegas’ta düzenleneceğini ve bu fuara 25 Türk firmasının katılacağım belirten Gültepe, şunları söylüyor: “Çorapta ABD’nin ikinci büyük tedarikçisiydik. Bu pazarı kaybettik. Çorabın yanı sıra iç giyim ve takım elbisede de çok büyük potansiyel var. Kısa vadede ABD dışında büyüyebileceğimiz başka bir pazar yok zaten. Avrupa’da en fazla yüzde 5 daha büyürüz, o kadar. Türkiye’deki firmaların en az yarısı ABD’li ithalatçıların istediği adetlerde üretim yapabilecek kapasiteye sahip. Zaten bu potansiyel harekete geçtiği zaman kısa sürede yeni yatırımlar yapılır ve kapasiteler daha da artırılır.”
TÜRK TİCARET MERKEZLERİ AÇILIYOR
1HKIB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de ABD pazarına büyük önem verdiklerini vurguluyor. Türki ye’nin bu dev pazardan bugüne kadar arzu ettiği payı alamadığına işaret eden Tanrıver-di, “ABD’li alıcılardan da Türk hazır giyim ürünlerine karşı giderek artan bir talep var. İki üç yıl içinde yeniden eski rakamlara ulaşma arzusu içindeyiz. Dünyanın en büyük hazır giyim alıcısı olan ABD’nin sunduğu fırsatlardan yararlanabilmek için değişik çalışmalarımız var. Firmalarımız 2008’den bu yana ABD’de fuara katılmıyorlardı. Magic Show’a, 2015’ten itibaren IHKİB öncülüğünde firmalarımızla milli katılım göstermeye başladık. Geçen Ağustos’taki fuara 41 firmamız katıldı” diyor.
Bu yıl New York’ta açılacak Türk Ticaret Mer-kezi’nin, kendileri açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Tanrıverdi, bu merkezde firmalara shovvroom tahsis edeceklerinin altını çiziyor. Böylece Amerikalı alıcılara daha kolay ulaşacaklarım söyleyen Tanrıverdi, şöyle devam ediyor:
“Türkiye’nin ABD’ye hazır giyim ihracatında en önemli kalemleri örme tişörtler, başta denim ürünleri olmak üzere dokuma pantolonlar, dokuma gömlekler ile sabahlık ve bornozlar oluşturuyor. Oysa ABD pazarı sektörümüzün bütün alt ürün grupları için fırsatları içinde barındırıyor. En önemli problemimiz ise navlun fiyatlarının yüksek olması. Ayrıca yüksek gümrük vergisi ödüyoruz. Özellikle suni-sentetik karışımlı ürünlerde yüzde 30’lara varan vergi oranları pazara girişimizi güçleştiriyor.”
“MODA ÜRÜNLERDE AVANTAJLIYIZ”
Amerika’daki çeşitli perakendecilerin yıllardır Türkiye’deki en önemli tedarikçilerinden olan Tureks Group, bu ülkedeki ünlü markalara Türkiye’nin yanı sıra Mısır, Ürdün ve Fas’ta üretim yaptırıyor. Tureks Group Yönetim Kurulu Başkanı Ruşen Çetin, bir dönem ABD’de altı müşterilerinin olduğunu ancak bunların bir kısmının alımlarını zaman içinde Uzakdoğu’ya kaydırdıklarını dile getiriyor. Amerika’da halen iki firmanın tedarikçisi olduklarını söyleyen Çetin, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde bu ülkeye daha fazla ihracat yapabileceğini vurguluyor. Çetin şöyle devam ediyor: “ABD’nin Trans Pasifik Anlaşması’nı iptal etmesi bizim için avantaj. Aynı şekilde AB ile imzalamayı planladıkları serbest ticaret anlaşmasından vazgeçmeleri de bizim için fırsat. Fakat biz Amerika’ya moda ve katma değeri yüksek ürünler satabiliriz. Firma olarak biz de bu yönde çaba sarf ediyoruz.”